tag:blogger.com,1999:blog-59920132134183904782024-03-13T23:06:13.590+03:00Kozmokitap - Kitap ve Kültür Blogu Kitap yorumları, kitap tanıtımları ve yeni kitaplar hakkında kişisel bir blogNilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.comBlogger986125tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-12460011808898575642023-03-21T09:30:00.001+03:002023-03-21T09:30:00.183+03:00Devrim niteliğindeki DeFi Protokolü IPOR 22 Mart 2023'te Bitget'te listelenecek<p><em>Bitget, geleneksel finans oyuncuları için IPOR pratik çözümü ile DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu dolduracak</em></p>
<p><img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/1280x1280-20232003025318968.PNG" style="width:100%" /></p>
<p><strong>Victoria, Seyşeller, 20 Mart, 2023</strong> - En büyük kripto Copy Trade platformu Bitget, IPOR'un spot piyasanın İnovasyon Alanında listeleneceğini duyurdu. Dijital varlık için yatırma hizmetleri <a href="https://www.bitget.com/tr/support/articles/12560603777997" target="_blank">22 Mart 2023 10:00’dan (UTC+3)</a> itibaren sunulacak ve listeleme aynı gün saat 15:00'de (UTC+3) yapılacaktır.</p>
<p>IPOR Protocol, Inter Protocol Over-block Rate (IPOR) endeksini kullanan merkeziyetsiz bir faiz oranı türev borsasıdır. IPOR Endeksi, IPOR AMM, likidite havuzları ve Varlık Yönetimi akıllı sözleşmeleri aracılığıyla saklama kuruluşu olmayan zincir içi faiz oranı swapları sunmaktadır. Protokol, gelişmekte olan DeFi kredi piyasaları için faiz oranı türevleri ve endeksleri de dahil olmak üzere risk yönetimi araçları sağlayarak DeFi ve TradFi arasındaki boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Bu durum istikrarı artırmakta ve sabit gelirli yatırımları geleneksel finans oyuncuları için daha cazip hale getirmektedir.</p>
<p>IPOR ekibinin 2011 yılından bu yana kripto sektöründe yer alan üyeleriyle sahip olduğu engin deneyim, ona önemli avantajlar sağlamaktadır. Üç doktoralı, sabit gelir alanında 20 yılı aşkın deneyime sahip kuantörler, 15 yılı aşkın deneyime sahip kurumsal yazılım geliştiricileri, Cardano'nun danışmanları ve 1inch'in kurucusu yer alıyor. TradFi'deki faiz oranı türev piyasası 450 ila 600 trilyon nominal arasında muazzam bir büyüklüğe sahipken, DeFi'de henüz kullanılmamıştır. IPOR protokolü, TVL'de 40 milyon doların üzerinde bir rakamla ilk 5 türev platform arasında ve Ethereum'da ilk 2 sırada yer almaktadır.</p>
<p><strong>Bitget Yöneticisi Gracy Chen</strong>: "Vadeli işlemler ve Copy Trade’de lider bir kripto borsası olarak, ürün tekliflerini genişletmek bu yılki ana stratejimiz. Ayı piyasasında bile, hızla büyüyen spot işlemler piyasamızda daha fazla gelecek vaat eden projeyi desteklemekten mutluluk duyuyoruz ve IPOR'un benzersiz özelliklerinin hem DeFi hem de TradFi oyuncularını çekerek DeFi'yi daha geniş bir kitleye ulaştıracağına inanıyoruz."</p>
<p><a href="https://www.coingecko.com/en/exchanges/bitget" target="_blank">Coingecko'ya göre</a>, Bitget'in 24 saatlik işlem hacmi 845 milyon dolar civarında ve tüm spot borsalar arasında 10. sırada yer alıyor. Platform şu anda 529 işlem çifti ile 460'ın üzerinde coin'i desteklemektedir.</p>
<p><strong>Bitget Hakkında</strong></p>
<p>2018 yılında kurulan <a href="https://www.bitget.com/tr/" target="_blank">Bitget</a>, temel özellikleri olarak yenilikçi ürünler ve sosyal işlem hizmetleri ile dünyanın lider ilk beş kripto para borsası arasındadır. 100'den fazla ülke ve bölgede 8 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren borsa, güvenli, tek noktadan işlem çözümü sunarak kullanıcıların daha akıllı işlem yapmalarına yardımcı olmayı taahhüt eder. Ayrıca, aralarında efsanevi Arjantinli futbolcu Lionel Messi, lider İtalyan futbol takımı Juventus ve resmi eSpor etkinlikleri organizatörü PGL'nin de bulunduğu güvenilir partnerlerle yaptığı işbirlikleri aracılığıyla bireylere kriptoyu benimsemeleri için ilham veriyor. Coingecko’ya göre, Bitget şu anda en iyi 5 vadeli işlem platformu ve en iyi 10 spot işlem platformu arasında yer alıyor.</p>
<p> </p>
<p><strong>Daha fazla bilgi için </strong> <a href="https://www.bitget.com/tr/" target="_blank">Website</a> | <a href="https://twitter.com/bitgetglobal" target="_blank">Twitter</a> | <a href="https://t.me/BitgetENOfficial" target="_blank">Telegram</a> | <a href="https://www.linkedin.com/company/bitget-global/" target="_blank">LinkedIn</a> | <a href="https://discord.com/invite/bitget" target="_blank">Discord</a></p>
<p><strong>Medya soruları için iletişim:</strong> <a href="mailto:mert.k@bitget.com">mert.k@bitget.com</a></p>
<p> </p>
<p> </p>
<p><span style="font-size:80%">Bir <a href="http://www.boomads.com?client=6b49d886148447ee80f8c9f713855d44&offerid=2025" target="_blank" title="boomads" rel="nofollow">boomads</a> advertorial içeriğidir.</span><script type="text/javascript">
boomads_offer_client = "6b49d886148447ee80f8c9f713855d44";
boomads_offer_id ="2025";
</script>
<script type="text/javascript" src="http://counter.boomads.com/scripts/offer.js"></script>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-28186107436525991842023-02-02T10:00:00.001+03:002023-02-02T10:00:00.163+03:00Blogları Canlandırma Projesi Ocak Ayı Selam .... BCP ocak ayı teması "gerçeğe dayanan olaylar ve biyografi " idi. Ben bu türe giren iki kitap okudu bu ay . Seyrettiğim filmlerden hiçbirisi bu kategoriye girmiyor maalesef . <div><br /></div><div><br /></div><div> Okuduğum ilk kitap <b>Az Kitap</b>'tan çıkan <b>Yunus Arıkan</b>'ın <b><i>Anneme Söz Verdim</i></b> kitabı . Gerçeğe dayanan olaylardan oluşuyor kitap. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCB3pGbGn26RaN9loE4i7mWYfsBRo25i8SC5aVFACfvh6yUOSK2zP-pGnxzn1CJKAL2UZxpREHALHYRCyO6KbcqZ1d2z0NxZ5HyNpe6AE8xeHci1Cs2RzRPttSdSEK7l1ranoENleXl0PgtSifD3b16QIbl5EsZmqUYxY7Gk71nBmsBLAJZeem7h_I8A/s1080/IMG_20230106_095707_410.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Anneme Söz Verdim" border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgCB3pGbGn26RaN9loE4i7mWYfsBRo25i8SC5aVFACfvh6yUOSK2zP-pGnxzn1CJKAL2UZxpREHALHYRCyO6KbcqZ1d2z0NxZ5HyNpe6AE8xeHci1Cs2RzRPttSdSEK7l1ranoENleXl0PgtSifD3b16QIbl5EsZmqUYxY7Gk71nBmsBLAJZeem7h_I8A/s600/IMG_20230106_095707_410.jpg" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div><div> Mehmet ile tanışıyoruz kitapta. Dört çocuklu bir ailenin en küçük çocuğudur Mehmet. Üç oğulları olan aile son çocukları da kız olsun istemiş ancak o da oğlan olmuştur. Hareketli ve yaramaz bir çocuktur Mehmet. İlkokula giderken su satarak tanışır iş hayatı ile. Paranın nasıl kazandığını öğrenince kıymetini de daha iyi bilir. O yaz su satarak okul ihtiyaçlarını kendi karşılar. Daha sonra da ayakkabı boyacılığı yapar. Gururludur, babası ona para vermeyince bu işi yaparak kendi parasını kazanmak ister.
Ortaokulu bitirdikten sonra liseye gitmeyip babasına bakkal dükkanında yardım eder. Ancak onun hayat için beklentisi bu değildir. Bir gün babasına veda etmeden annesinden çok az bir para alarak İstanbul'a doğru yola çıkar. Çıkmadan da annesine bir söz verir. Mutlaka okuyacaktır.
İstanbul'da abisinin yanına gelen Mehmet'in buradaki çalışma ve okuma azmini, hayata karşı duruşunu, zorluklardan vazgeçmeyişini okuyoruz. Mehmet azimlidir. O azminin sonucunda zorluklarla karşılaşsa da adım adım hedefine yaklaşır. Yardımsever, iyi insanlarla karşılaşması da onun şansıdır . </div><div><br /></div><div> Yazar Yunus Arıkan'ın kalemiyle bu kitapla tanıştım. Sade, akıcı ve içten bir anlatımı var yazarın. Kitabı okurken tüm o yaşananları hissediyorsunuz. Mehmet'in başarıya giden yoldaki azmini ve yaşadıklarını okumak keyifli ve ilham verici bir okuma süreci oldu.
Gerçek hayat öykülerini okumayı sevenlere tavsiyemdir.💕</div><div><br /></div><div><span style="font-size: large;">Kitaptan alıntı: </span></div><div><br /></div><div><blockquote>" Söz tutulmak için verilir, unutulmak için değil..." </blockquote></div><div><br /></div><div><br /></div><div> Okuduğum ikinci kitap ise <b>biyografi</b> türünde. <b>Destek Yayınları</b>'ndan <b>Meltem Bige Ulu</b>'nun kaleminden <b><i>Hayat Baştan Sona Kısadır</i></b> . </div><div><br /></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVmDqz2UeZKseo8CWVl0rf9AlmD3Nk2wMgU8ZL7NJPjkoD7nl5HLKea5STXMyFruYquu-BulR6QltRf4KFwAIjUHwmOC72GTpAK4M5enabXKNiLqp6aAQh8YfDCbf18Zz2CB5aO6UtjE_46Mv4XNutA-e33u0Kfc7ZMbYQOMD42ZwFsfmHqOmSJlHnbg/s1080/IMG_20230126_102851_062.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Hayat Baştan Sona Kısadır" border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiVmDqz2UeZKseo8CWVl0rf9AlmD3Nk2wMgU8ZL7NJPjkoD7nl5HLKea5STXMyFruYquu-BulR6QltRf4KFwAIjUHwmOC72GTpAK4M5enabXKNiLqp6aAQh8YfDCbf18Zz2CB5aO6UtjE_46Mv4XNutA-e33u0Kfc7ZMbYQOMD42ZwFsfmHqOmSJlHnbg/s600/IMG_20230126_102851_062.jpg" /></a></div><br /><div><br /></div><div> <b>Doğunun Kafka'sı</b> diye adlandırılan , <b>İran Edebiyatı</b>'nın öncülerinden <b><i>Sadık Hidayet</i></b> anlatılıyor kitapta . Bir çoğunuz gibi ben de <b>Kör Baykuş</b> kitabı ile tanıdım onun kalemini . Oluşturduğu o karamsar ve depresif ortam beni o kadar etkiledi ki bir süre yazarın başka bir kitabını okuyamam zannettim . O karamsarlık geçtikten sonra ise ağzımda müthiş bir edebi lezzet kaldı . İşte yazarın büyüleyiciliği de bundan kaynaklanıyor bana göre. Sonrasında <b>Bir Damla Kan</b> kitabında okuduğum öykülerden aldığım lezzet daha fazla idi . Onun dünyasına girip de duygularına ortak olmamak elde değil ... </div><div><br /></div><div> <b>Hayat Baştan Sona Kısadır</b> kitabının özelliği çok sevdiğim yazar <b>Sadık Hidayet</b>'i anlatmasının dışında instagram alemine neredeyse girdiğimden beri tanıdığım, fizikçi, redaktör, editör,çevirmen , yüzü kadar yüreği de güzel olan Meltem'in -<a href="https://www.instagram.com/meltembige/" target="_blank">@meltembige</a> - elinden çıkmasıdır. Bu nedenle bu kitaba paha biçilemez bana göre 💕 </div><div><br /></div><div> Biyografi türündeki eserde Sadık Hidayet'in sadece yaşamı değil, yaşadığı dönemde ülkesinin durumu, edebi tarzı, eserlerinde yer alan edebi akımlar ,kitaplarından alıntılara yer veriliyor. Kısa fakat dolu dolu bir kitap.
Çok yönlü bir insan olan Sadık Hidayet düzene karşı mücadelesini , hislerini ve tepkilerini yazarak gösterdi . Onun nasıl çaresiz kaldığını ve kendini ifade etmek için nasıl uğraştığını hissedebiliyorum satır aralarında. Son söz yine kitaptan olsun: <blockquote> Karanlık dünyasına inat ,"karanlığa " ışıkgetirendi. O, "ışığın Doğu 'dan yükselen" rengiydi.</blockquote></div><br /><br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-25710657110755229632023-01-12T10:00:00.001+03:002023-01-12T10:00:00.181+03:00Blogları Canlandırma Projesi 2023 <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuWY1H_2mH6FA2rtr7EHVz0oMR85h4_QbbHCamwHoiro4xNeAynPs9TvuoYNHjBnULA_OW-x_zGUzNH8lj2Sg2V9toObIJlyWx4c_bX4BqAwfvzY4CJ9VH4xu91dmRovw-XMHolxH6KMUVB42sIh4A9u0Sv6_5Zt1cpaMYOQpnb34_sGpmCh0Not72bA/s1134/bcp.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="BCP" border="0" data-original-height="935" data-original-width="1134" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuWY1H_2mH6FA2rtr7EHVz0oMR85h4_QbbHCamwHoiro4xNeAynPs9TvuoYNHjBnULA_OW-x_zGUzNH8lj2Sg2V9toObIJlyWx4c_bX4BqAwfvzY4CJ9VH4xu91dmRovw-XMHolxH6KMUVB42sIh4A9u0Sv6_5Zt1cpaMYOQpnb34_sGpmCh0Not72bA/s600/bcp.png" /></a></div> Selam blogger dostlarım ve blog okuyucularım :) Son zamanlarda blog yazılarımı biraz boşladım maalesef :( Biraz mı dediğinizi duyar gibiyim ... Etkileşimlerin düşmesi ve kopya sitelerin bizim gibi emek verilen sitelerin önüne geçmesi ile biraz moralim bozulduğu için kendimi geri çektim itiraf ediyorum . Her ne olursa olsun blogum benim için özel . O yüzden buradan vazgeçemiyorum . Arkadaşların birkaç yıldır yaptıkları blog canlandırma projesine denk gelince tekrar esikisi gibi aktif olmak için bir fırsat olarak gördüm. Bloglarımızı elbirliği ile canlandırmaya çalışacağız sizin destekleriniz ile. Ben geçen yıl katılsam da aktif olamadım , grubun işleyişini anlamak için gözlemci oldum ve bu sene her ay katılmaya çabalayacağım . <div><br /></div><div> Nedir bu "<b>Blogları Canlandırma Projesi</b>" derseniz , her ay için bir tema belirliyoruz ve o temaya yönelik film,dizi,belgesel izleyip kitap okuyoruz ve ay sonunda yazımızı yayımlıyoruz. Her ay katılmak zorunda değilsiniz ancak katıldığınız ay o ay katılan blogları ziyaret edip yorum yapmak zorundasınız. Ayrıntılı kuralları okumak için <a href="https://okurixx.blogspot.com/2023/01/bloglar-canlandrma-projesi-2023.html" rel="nofollow" target="_blank">Okurix </a> 'in blogunu ziyaret edebilirsiniz , harika bir yazı hazırlamış bu konuda. </div><div><br /></div><div><h3 style="text-align: left;"> <span style="color: red;"> <span>2023 Yılı Aylık Temalar </span></span></h3><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJfnLsUelXBUKrErMWsuOFE3kwxxrAvJDf2c7lKauIdUe8U4Va13GOMyG9pXjoQjMgfxOhwnQr66x4Jf-02v_TeCkz1jktSTEJ3PANmRL5VMWmAQUTux_PHg796Gha6kL_h42MPT9xWNsmk8ff88WhDbQH2zouykMtQD5qa8DKle_Y-jL2rQeypwKGRA/s2000/Lacivert%20ve%20Turuncu%20Proje%20%C3%87izelgesi%20Planlay%C4%B1c%C4%B1.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="2023 aylık tema" border="0" data-original-height="2000" data-original-width="1414" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJfnLsUelXBUKrErMWsuOFE3kwxxrAvJDf2c7lKauIdUe8U4Va13GOMyG9pXjoQjMgfxOhwnQr66x4Jf-02v_TeCkz1jktSTEJ3PANmRL5VMWmAQUTux_PHg796Gha6kL_h42MPT9xWNsmk8ff88WhDbQH2zouykMtQD5qa8DKle_Y-jL2rQeypwKGRA/s600/Lacivert%20ve%20Turuncu%20Proje%20%C3%87izelgesi%20Planlay%C4%B1c%C4%B1.png" /></a></div><br /></div><div><span style="color: red;">Blogları Canlandırma Projesi Grup Üyelerimiz :</span></div><div><span style="font-weight: normal;"><br /></span></div>
<li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href="https://fgofilmdizianime.blogspot.com/?m=1"><span>Film Yabancı Dizi Anime ve Kitap</span></a></span></li><li style="color: red;"><a href="https://fightiingg.blogspot.com/" style="font-family: "Varela Round";"><span>Fighting Blog</span></a><span></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href="https://okurixx.blogspot.com/"><span>Okurix</span></a></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href="http://minihanok.com/"><span>Mini Hanok</span></a></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href="https://www.morduslerkitapligi.com/"><span>Mor Düşler Kitaplığı</span></a></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><span><a href="https://sadevederin.blogspot.com/" target="_blank"><span>Deeptone</span></a> </span></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><span><span><a href="http://kavanozdakibeyin.blogspot.com/" target="_blank">Kavanozdaki Beyin - Sessizgemi</a></span></span></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><span><a href="https://bez-cadilari.blogspot.com/" target="_blank">Bez Cadıları</a></span></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><span><a href="https://buffiy.blogspot.com/" target="_blank">Buffiy</a> </span></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href="https://suleuzundere.blogspot.com" target="_blank">Şule Uzundere</a></span></li><li style="color: red;"><a href="https://svdozb.blogspot.com/" style="font-family: "Varela Round";" target="_blank"><span>Tefrika</span></a></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><span><a href="https://sayfadansayfaya.blogspot.com/" target="_blank">Sayfadan Sayfaya</a><span> </span></span><span> </span></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href=" https://e-zat.blogspot.com/">Pusarık</a></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href="https://murekkeplehayaller.blogspot.com/">Bonheur</a></span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href="https://vulnicure.blogspot.com/" target="_blank">Vulnicure</a></span></li><li style="color: red;"><a href="https://sevilcevirgen.blogspot.com/" target="_blank"><span style="font-family: Varela Round;">Düş Tasarımcısı</span></a></li><li style="color: red;"><a href="http://kitap28.blogspot.com/" target="_blank"><span style="font-family: Varela Round;">Gizem Gündüz</span></a></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href="http://sudagidan.blogspot.com/">Deniz</a> </span></li><li style="color: red;"><span style="font-family: Varela Round;"><a href="https://kozmokitap.blogspot.com/" target="_blank">Kozmokitap</a></span></li>
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-63367728203872534812023-01-11T13:56:00.000+03:002023-01-11T13:56:03.182+03:0015’inci Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Hilmi Yavuz’a Verildi <div><h3 style="text-align: left;"> Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) düzenlediği Mersin Kenti Edebiyat Ödülü, şair Hilmi Yavuz’a verildi.</h3><div><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnW-PQytTzMMoywvVXjNxIiVP3qy6MbbBd4HhNkQQIYRzf_jlqTg3m_2LpXgnylT2N0MH7LuF4xz4LhT17OfWU_zrK8bRe6IhQhkzDz-dC5bcjAfHmlJ3CV5yB0MnGMY1iDVeBAwWynC-EYBjN4is6Yd5AihweZIj5JrhNsckl-iPO1oNyohG8_AQJ9A/s4032/IMG_2793.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="15’inci Mersin Kenti Edebiyat Ödülü" border="0" data-original-height="4032" data-original-width="3024" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjnW-PQytTzMMoywvVXjNxIiVP3qy6MbbBd4HhNkQQIYRzf_jlqTg3m_2LpXgnylT2N0MH7LuF4xz4LhT17OfWU_zrK8bRe6IhQhkzDz-dC5bcjAfHmlJ3CV5yB0MnGMY1iDVeBAwWynC-EYBjN4is6Yd5AihweZIj5JrhNsckl-iPO1oNyohG8_AQJ9A/s600/IMG_2793.jpg" /></a></div><br /><div><br /><div><br /></div><div> Mersin’de ve ülkemizde edebiyat ilgisini ve sevgisini çoğaltıp
geliştirmek, okurların dikkatini nitelikli sanat eserlerine ve yetkin isimlere çekmek amacıyla
geleneksel olarak düzenlenen bu ödülün değerlendirme kurulunda bulunan Celâl Soycan,
Turhan Günay, Metin Cengiz, Yavuz Özdem ve Cemal Sakallı törende hazır bulundu. Hilmi
Yavuz’a ödülü, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan tarafından takdim
edildi. Büyük ilgi gören ödül töreninde yurtiçi ve yurtdışından pek çok sanatçı da bir araya
geldi. Etkinliğe katılan yazar ve şairler arasında Turgay Kantürk, Metin Celâl, Kadir Aydemir,
Fergun Özelli, Adnan Gül, Hüseyin Ferhat, Hülya Deniz Ünal, Yusuf Alper, Engin Fırat, Claire
Lajus, Zeki Ali, Zeynel Çok gibi isimler yer aldı. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü, daha önceki
yıllarda Tahsin Yücel, Ahmet Oktay, Latife Tekin, Leylâ Erbil, Cevat Çapan, Doğan Hızlan,
Nursel Duruel ve Haydar Ergülen gibi isimlere verilmişti. MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, ödül
töreninde yaptığı konuşmada önümüzdeki yıllarda daha kapsamlı bir kutlama yapılacağını
belirtti. Seçici kurul, 16’ncı ödül için çalışmalarına başladı.</div></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgMVMBZWyoi_JcDCKZtXqGFHsmdwsF9GErECiGYQ62Vze7uSI3kVeSvSFvmVYFoyvz5wvEtyfLz3ecb1NTpTe63rqICwEZgF2ADQjvxjyLea0NXGu0eWKtBJR3FtkmpK_KTooo7UzEI8EWNXhyA8924tzhGKR5bVkaDDIfFdrqrrO1n7gG-MF-1boUoA/s4032/IMG_2798.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="15’inci Mersin Kenti Edebiyat Ödülü" border="0" data-original-height="3024" data-original-width="4032" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgMVMBZWyoi_JcDCKZtXqGFHsmdwsF9GErECiGYQ62Vze7uSI3kVeSvSFvmVYFoyvz5wvEtyfLz3ecb1NTpTe63rqICwEZgF2ADQjvxjyLea0NXGu0eWKtBJR3FtkmpK_KTooo7UzEI8EWNXhyA8924tzhGKR5bVkaDDIfFdrqrrO1n7gG-MF-1boUoA/s600/IMG_2798.jpg" /></a></div><br /><div><br /></div></div></div>
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-83604085340689556592022-11-24T12:59:00.003+03:002022-11-24T12:59:26.611+03:00Bitget, FTX'in çöküşünden sonra kullanıcılara güvence vermek için Koruma Fonunu 300 milyon dolara yükseltti<p><img alt="Bitget, FTX'in çöküşünden sonra kullanıcılara güvence vermek için Koruma Fonunu 300 milyon dolara yükseltti" src="https://media.boomads.com/images/offer/bitget-koruma-f-20221611055851763.png" style="width:100%" /></p>
<p>Lider global kripto para borsası Bitget, kripto kullanıcılarına daha iyi koruma ve daha fazla güvence sağlamak için Koruma Fonunu 300 Milyon USD'ye çıkaracağını duyurdu. Bu, Bitget'in, FTX'in çöküşünden ve kullanıcıları büyük kayıplarla bırakmasından sonra kripto piyasasının güvenini oluşturmaya yönelik büyük çabalarının bir parçası. Girişimler, FTX kullanıcılarını desteklemek için 5 milyon USD'lik Builders Fund ve hazırlık aşamasında olan ve 30 gün içinde piyasaya sürülecek olan Merkle Ağacı Rezerv Kanıtı'nı paylaşma planıyla birlikte geliyor.</p>
<p><a href="https://bit.ly/3hhMGZ6" target="_blank">BITGET’E HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!</a></p>
<p>Bitget'in Koruma Fonu, kullanıcının kripto varlıklarını korumak amacıyla bu yıl Temmuz ayında başlatıldı. 6000 BTC ve 80 milyon USDT'den oluşan 200 milyon USD değerinde bir fonla kuruldu. Fon tamamen kendi kendini finanse eder ve dış bürokrasi veya politika değişiklikleri olmaksızın kullanıcıların varlıklarını verimli bir şekilde kapsamak için daha fazla esneklik ve takdir yetkisi sağlar.</p>
<p>Artan 300 milyon USD koruma fonu, BTC, USDT ve USDC gibi yüksek likiditeye sahip popüler kripto para birimlerinden oluşacak. Borsa, fonun değerini önümüzdeki üç yıl boyunca geri çekilmeden güvence altına almayı taahhüt etti. BTC'nin fiyatı düştükçe fon değeri düşerse, Bitget, bakiyenin her zaman 300 milyon USD'den az olmamasını sağlamak için pozisyonu karşılamaya devam edecektir. Şeffaflığı sağlamak için fonla ilgili tüm bilgiler halka açıktır ve kullanıcılar cüzdan adreslerini buradan görebilir.</p>
<p><a href="https://bit.ly/3hhMGZ6" target="_blank">BITGET’E HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!</a></p>
<p><strong>Bitget'in Yöneticisi Gracy Chen</strong>, "Bitget Koruma Fonu için genişletme, Bitget'in bir bütün olarak kripto alanında güveni artırmaya yardımcı olan başka bir hareketidir. Acil durum rezervi olarak ve ek sermaye ile çalışan fon, özellikle kripto alanındaki aşırı ve öngörülemeyen durumlarda kullanıcılar için birinci sınıf güvenlik ve koruma sunabilecektir. Koruma fonları gibi risk yönetimi politikalarının, önde gelen ve güvenilir borsalar için norm haline geleceğine inanıyoruz."</p>
<p>"Bitget, kullanıcılarımız için yeterli koruma ile platformun güvenli ve istikrarlı olmasını sağlamak için kaliteli çabalar üzerinde çalışmak için çabalıyor. Herkes için güvenilir ve şeffaf bir kripto ekosistemi oluşturma girişimlerine odaklanmaya devam edeceğiz."</p>
<p><a href="https://bit.ly/3hhMGZ6" target="_blank">BITGET’E HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!</a></p>
<p><strong>Bitget Hakkında</strong></p>
<p>2018 yılında kurulan Bitget, temel özellikleri olarak yenilikçi ürünler ve sosyal işlem hizmetleri ile dünyanın lider kripto para borsasıdır ve şu anda dünya çapında 100'den fazla ülkede 8 milyondan fazla kullanıcıya hizmet vermektedir.</p>
<p>Borsa, kullanıcılara tek noktadan ve güvenli işlem çözümleri sağlamayı taahhüt ediyor ve Arjantinli efsanevi futbolcu Lionel Messi, İtalyan lider futbol takımı Juventus, PGL Major'ın resmi espor kripto partneri ve lider espor organizasyonu Team Spirit dahil olmak üzere güvenilir partnerle işbirlikleri yaparak kripto kullanımını artırmayı hedefliyor.</p>
<p><span style="font-size:80%">Bir <a href="http://www.boomads.com?client=6b49d886148447ee80f8c9f713855d44&offerid=2022" target="_blank" title="boomads" rel="nofollow">boomads</a> advertorial içeriğidir.</span><script type="text/javascript">
boomads_offer_client = "6b49d886148447ee80f8c9f713855d44";
boomads_offer_id ="2022";
</script>
<script type="text/javascript" src="http://counter.boomads.com/scripts/offer.js"></script>
Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-2768216676351961362022-11-09T10:44:00.003+03:002022-11-09T10:55:40.762+03:00Dijital Öykü Dergisi “Kısa ve Öykü”nün 2. Sayısı Yayımlandı<div class="separator" style="clear: both;"><img alt="Kısa ve Öykü" border="0" data-original-height="1410" data-original-width="1224" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi2EL_AsE961g9F8YVlbJUTrGIfS34Gi_AtqsIOrUUH22bxBKJjk3tWgRxMF6ncPgO7f9WsaR1Qkrpa4HSXlT28HVH93G6b-mRwQ8ULXZ77S1MOKJ3NwOMttiXsmG6rKrF1lxcRpZbm9aBXiz7xEykl6st7_pzhF-o_1G9C0Ne03ACUcExue4-p8eZL9A/s16000/K%C4%B1sa%20ve%20O%CC%88yku%CC%88%202%20Say%C4%B1%20kapak.png" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;" /></div><div><br /></div> Dijital Öykü Dergisi “Kısa ve Öykü”nün 2. Sayısı Yayımlandı<div><br /></div><div> Şair-yazar Turgay Kantürk ve Kadir Aydemir’in birlikte yayına hazırladığı yaratıcı dergi projesi
“Kısa ve Öykü”, 2. sayısıyla okurlarına merhaba dedi. Kısa ve Öykü’nün bu sayısında
mikroöykü örneklerine yer veriliyor. Öykülerin ortak özelliği 200 kelimeyi geçmeyen yapıda
olmaları. Kısa ve Öykü, Yitik Ülke Yayınları bünyesinde hazırlanıyor; tasarımı usta isim Savaş
Çekiç’e ait. Okurlara ücretsiz olarak dağıtılan dergi, yayınevinin web sitesi <a href="http://www.yitikulke.com"><span style="color: red;">www.yitikulke.com</span></a>
üzerinden indirilip okunabilir-paylaşılabilir. Kısa ve Öykü, dünyanın dört bir yanına ulaşan,
geniş ilgi gören özel bir çalışma. Dergiye katılım ve detaylı bilgi için<span style="color: red;"> <a href="http://www.kisaveoyku.com"><span style="color: red;">www.kisaveoyku.com</span></a></span><span style="color: red;">
</span>ziyaret edilebilir. </div><div><br /></div><div> 2. sayıda yer alan yazarlar şöyle: Almula Türedi • Altay Öktem • Bade Saba • Barış Çağrı
Genç • Betül Deveci • Burcu Salantur • Cüneyt Uzunlar • Çağdaş Ünbal • Dilek Neşe
Açıker • Elmas Şahin • Emirhan Mutlu • Engin Turgut • Gökçenur Ç. • Gönül
Demircioğlu • Gülşen Saygılı • Hakan Kulaçoğlu • Mehmet Ali Çelikel • Melike Pehlivan
İşler • Melike İnci • Meltem Terzioğlu • Müge Anda • Oscar Wilde (Çeviren: Mehmet Ali
Çelikel) • Saltıkov Şçedrin (Çeviren: Merve Ay) • Sedat Mercimek • Sena Arslan Birgül • Serkan
Düzgün • Turgay Yılmaz • Uğraş Abanoz • Yeşim Günay • Kadir Aydemir • Turgay Kantürk
<script async="" crossorigin="anonymous" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-9729819718725560"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="autorelaxed" data-ad-slot="8462125322" style="display: block;"></ins>
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-16883129462602944272022-11-03T21:20:00.002+03:002022-11-03T21:26:18.578+03:00Yalanın İcadı - Ne İzledim - Yalan söylenilmeyen bir dünyada kişisel çıkarı için yalan söyleme fırsatı yakalayan bir kişinin komik hayatını anlatıyor film. <div><br />
<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIL2PTgSG4c8uZWRECNcEHGJGSx-qlwpI0eQNHSvShjtiELwv24Nj8zdmeKNdyaG451IEoT7A-xJl5RTf_nPt9FE5N8Gar8cgxGOnUheWeJhIwBG7EpWijzd1yUWxRxagsnheBD8RaNtbC3K__yLxYghtL3XWj4y2mSEjlJitBuRPzcQpGQtq-dTwRbg/s1600/yalanin-icadi-2009.webp" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Yalanın İcadı" border="0" data-original-height="841" data-original-width="592" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIL2PTgSG4c8uZWRECNcEHGJGSx-qlwpI0eQNHSvShjtiELwv24Nj8zdmeKNdyaG451IEoT7A-xJl5RTf_nPt9FE5N8Gar8cgxGOnUheWeJhIwBG7EpWijzd1yUWxRxagsnheBD8RaNtbC3K__yLxYghtL3XWj4y2mSEjlJitBuRPzcQpGQtq-dTwRbg/s16000/yalanin-icadi-2009.webp" /></a></div>
<div><br /></div> 2009 ABD yapımı olan film 100 dk sürüyor ve orijinal ismi "The İnvention of Lying" . <br /><br /></div><div> Yönetmenliğini Ricky Gervais ve Matthew Robinson ikilisinin yaptığı fantastik romantik komedi filminindir oyuncuları arasında Ricky Gervais, Jennifer Garner ve Jonah Hill yer almaktadır.</div><div><br /></div><div> Dünyada yaşayan tüm insanların doğruyu söylediğini , yalan ya da konuyu saptırma diye bir durumun olmadığı bir dünyayı düşünmeye çalışın . Böyle bir dünya nasıl olurdu sizce . Ütopik gibi geliyor değil mi ? Yalan yoksa insanların birbirine inanmaması için bir sebep de olmaz . Hele bir de yalanı hiç bilmeyen bir topluluk düşünün . Neden insan doğru olmayan bir şey söylemek ister değil mi?? İsler daha kolay yürür , birbirimize daha kolay inanırdık . </div><div><br /></div><div> Filmde de böyle bir dünya var. İnsanlar birbirlerine sadece doğruyu söylüyorlar. Saklamadan ve saptırmadan. Bu toplumda din ya da Tanrı inancı da yok , bilmiyorlar. Taa ki aralarından birisi yalan söyleyebildiğini keşfedene kadar . İnsanların o ne derse inandığını gördüğü zaman ne kadar şaşırdığını bir düşünün!!!!</div><div><br /></div><div> <br /><br /><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br /> Film komedi filmi olduğu için eğlenerek izledim. Sırf komedi filmi olarak değil verdiği alt mesajlar bakımından da zengin bir film Yalanı İcadı . Peki ne bu alt mesajlar derseniz hemen anlatayım :) </div><div><br /></div><div> Yalansız bir dünyanın nasıl olacağı gösteriliyor . İnsanların ne kadar şekilci olabildiği ve gerçek sevginin bir noktada bu şekilciliği kırdığı gösteriliyor . Belki söylediği ve en çok tepki yaratacak şey ise tanrı ve dinlerin uydurma olduğunu vurgulaması . Doğru söyleyen bir toplumda dinler ve tanrı kavramı yokken yalan söyleyebilen insan ortaya çıkınca onun yalanları ile gökteki adam ve onun sözleri de ortaya çıkıyor . </div><div><br /></div><div> Boş vaktiniz varsa eğlenmek amacı ile seyredebilirsiniz filmi . Ben izlerken çok eğlendim. <br />
<br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-61205207047800456482022-10-31T21:12:00.004+03:002022-10-31T21:12:55.706+03:00Bitget, 100 BTC Ödül Havuzlu KCGI 2022: Futbol yarışmasını başlatıyor<p><strong>Futbol yıldızı Messi'nin imzalı forması ve bu yılki popüler taraftar tokenlarıyla daha fazla ödül</strong></p>
<p><img alt="Futbol yıldızı Messi'nin imzalı forması ve bu yılki popüler taraftar tokenlarıyla daha fazla ödül" src="http://media.boomads.com/images/offer/kcgi-2022-20222910074714115.jpg" style="width:100%" /></p>
<p>Lider kripto para borsası Bitget, yaklaşan global kripto vadeli işlem yarışması King's Cup Global Invitational (“KCGI”) Sonbahar 2022'nin ayrıntılarını ve ödüllerini açıkladı. Bitget'in üçüncü KCGI'si olan ve aynı dönemde ev sahipliği yapan Katar 2022 Dünya Kupası'nı kutlayan turnuva, futbol ve mega etkinlik temalı olacak. Katılımcılar 100 BTC'ye kadar bir ödül havuzunu ve popüler taraftar tokenlarını almak için yarışacaklar ve ünlü futbol yıldızı Leo Messi'nin imzalı formasını kazanma şansına sahip olacaklar.</p>
<p>KCGI kayıt dönemi 28 Ekim'de başlıyor. Yeni versiyonda, Takım Savaşı, program ve aşamalı ödül sistemi açısından Dünya Kupası teması benimsenmiş. Ayrıca, iki yeni ödül modu tanıtılacak; Davetli Müsabaka, oyuncuları yarışmaya getirdikleri arkadaş sayısı kadar ödüllendirirken, Bireysel Eğlence Yarışması katılımcıların gizemli token kutuları için kullanılabilecek "futbol puanları" kazanmalarına olanak tanıyacak. Takım Savaşı ile birlikte, KCGI oyuncuları takım kurma, takas yapma ve çok sayıda ödül için bol fırsatlara sahip olacak.</p>
<p><a href="https://bit.ly/3zrnV2T" target="_blank"><strong>BITGET’E HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!</strong></a></p>
<p>Bitget kısa süre önce ikonik Arjantinli futbolcu Leo Messi ile ortaklığını duyurdu ve Messi hayranlarına Leo Messi ile etkileşimin keyfini çıkarırken Web 3 ve kripto dünyasını keşfetmek için eşsiz bir fırsat sunmayı hedefledi. Yukarıda belirtilen kupa ve ödüllerin yanı sıra, KCGI kazananları Messi'nin imzalı formasını alma şansına da sahip olacaklar.</p>
<p>2021'de piyasaya sürülen KCGI'nın çekiciliği, son iki yarışmanın toplamda 12.000'den fazla katılımcı alması nedeniyle muazzam geri dönüşler aldı. En son KCGI Bahar yarışması (KCGI 2022: Tahtın Çağrısı) dünyanın her yerinden toplam 4.754 kripto meraklısının katılımıyla sona erdi.</p>
<p>Bitget'in Yönetici Direktörü Gracy Chen, “KCGI'nın şimdiden topluluğumuzda ve endüstride en çok arzu edilen etkinliklerden biri haline geldiğini görmekten memnunuz. Traderlardan gelen müthiş yorumlar ve kazananların mükemmel performansı bizi turnuvayı bir adım daha ileriye taşımaya itiyor. Farklı türden traderlar için daha fazla seçenek ve küresel futbol mega etkinliğinin yeni bir temasıyla rekabet sistemini optimize ettik. Bu sadece yatırımla ilgili değil, aynı zamanda eğlenceyle de ilgili. Ethos'umuzun bir parçası olarak, Web 3 dünyasını dünyanın her köşesine ve hayatın her alanına genişletmek istiyoruz. Spor efsaneleriyle olan ortaklıklarımız, daha iyi ticaret ve daha iyi bir yaşamın simbiyotik olduğu felsefemizi yansıtıyor. Bitget'in social trading ve global vadeli işlem turnuvası KCGI doğal olarak sinerjik bir yapıya sahip."</p>
<p>"Bu sezonun KCGI'sinin lansmanı, kripto işlem içgörülerinin ve bilgilerinin sosyal medya dostu bir formatta - spam veya yanlış bilgi olmadan - yayılabileceği yeni 'Bitget Insights' özelliğimizin entegrasyonu ile aynı zamana denk geliyor. Tüm platform kullanıcılarımıza ek olarak KCGI oyuncularını, kendilerine rekabette avantaj sağlayabilecek daha akıllı işlemler veya teknik analizler bulmak için Bitget Insights'ı kullanmaya teşvik ediyoruz. Finansal tavsiye değil, ancak son birkaç sezonun gösterdiği gibi, KCGI'da rekabet çok sert.”</p>
<p>KCGI Sonbahar 2022 hakkında daha fazla bilgi için lütfen https://www.bitget.com/en/KCGI2022 adresini ziyaret edin.</p>
<p><a href="https://bit.ly/3zrnV2T" target="_blank"><strong>BITGET’E HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!</strong></a></p>
<p><strong>Bitget Hakkında</strong></p>
<p>2018 yılında kurulan Bitget, sosyal ticarete odaklanan dünyanın önde gelen kripto para borsalarından biridir. Şu anda dünya çapında 50'den fazla ülkede iki milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren Bitget, 800 kişilik bir işgücü ile merkezi olmayan finansmanı teşvik etme misyonunu hızlandırdı.</p>
<p>Bitget'in kripto türevleri piyasasında Haziran 2019'da resmi olarak piyasaya sürülmesinden bu yana, platform artık dünyanın en büyük kripto copy trade ve türev borsalarından biri haline geldi. Lider borsa, insanların sosyal ticaretle bağlantı kurma ve işlem yapma şeklini dönüştürmeye odaklanıyor. Amiral gemisi Tek Tıkla Copy Trade, sosyal ticarette bir öncüdür. Dünya çapında kripto türevleri traderları için deneyimlerine yenilik getirerek, yaklaşık 1.1 milyon takipçisi olan 55.000'den fazla profesyonel trader bir araya getirmiştir.</p>
<p>‘Better Trading, Better Life’, felsefesine sıkı sıkıya bağlı kalan Bitget, Web2 ve Web3'ü aşan, CeFi ve DeFi'yi birbirine bağlayan ve geniş bir köprü ile sonuçlanan portal olmayı hedefleyerek, global olarak kullanıcılara kapsamlı ve geniş kripto ağına güvenli işlem çözümleri sağlamayı taahhüt eder. Bitget, Eylül 2021'de dünyaca ünlü futbol takımı Juventus'un ilk forma partneri ve kısa süre sonra PGL Major'ün resmi espor kripto partneri olarak sponsorluğunu duyurdu. Önde gelen espor organizasyonu Team Spirit ve Türkiye'nin önde gelen ve köklü futbol kulübü Galatasaray ile ortaklıklar da 2022'nin başlarında duyuruldu.</p>
<p><span style="font-size:80%">Bir <a href="http://www.boomads.com?client=6b49d886148447ee80f8c9f713855d44&offerid=2011" target="_blank" title="boomads" rel="nofollow">boomads</a> advertorial içeriğidir.</span><script type="text/javascript">
boomads_offer_client = "6b49d886148447ee80f8c9f713855d44";
boomads_offer_id ="2011";
</script>
<script type="text/javascript" src="http://counter.boomads.com/scripts/offer.js"></script>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-49574943253350353132022-10-25T11:48:00.000+03:002022-10-25T11:48:02.668+03:00Wilkie Collins - Lanetli Otel <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj24sv6fNZvglnV1ep-rEp6bwHxCUPnsZdouISrE0sRye7wKaGnDQTqHeIEFVK5qPEek7G4xPDJuklvr3fzeAI1yhSBuYcCJn6IsYLC0ZZ_g5aPdd9QftfOz89d0Xv1XGohnBTsOi4m9yeuhAzdP4mYI4BIRUw5n0MZ4Xjhlipi7YSkaR3GZW-lSoSu_Q/s1080/lanetliotel.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img alt="Lanetli Otel" border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj24sv6fNZvglnV1ep-rEp6bwHxCUPnsZdouISrE0sRye7wKaGnDQTqHeIEFVK5qPEek7G4xPDJuklvr3fzeAI1yhSBuYcCJn6IsYLC0ZZ_g5aPdd9QftfOz89d0Xv1XGohnBTsOi4m9yeuhAzdP4mYI4BIRUw5n0MZ4Xjhlipi7YSkaR3GZW-lSoSu_Q/s16000/lanetliotel.jpg" /></a><br /><br /><div> Beyazlı Kadın ile tanıştım Wilkie Collins'in kalemi ile . Kitabın ilgi çekici konusu yazarın esşiz anlatımı ile birleşince tadına doyulamaz bir kitap ortaya çıkmış. <div><br /></div><div> - Beyazlı Kadın ile ilgili fikirlerimi okumak isterseniz "<a href="https://kozmokitap.blogspot.com/2020/11/ekim-ayinda-okudugum-kitaplar.html" target="_blank">Ekim Ayında Okuduğum Kitaplar </a>" isimli yazıma bakabilirsiniz. - </div><div><br /></div><div> İngiliz gizem öykülerinin ilk ustası ve dedektif kurgularının öncüsü kabul edile Wilkie Collins'in sağlığını kaybetmeye başlamadan önce yazdığı son büyük eser kabul edilir Lanetli Otel . </div><div><br /></div><div>Yazarın tarzını sevdiğim ve arka kapakta yazılanların büyüsüne kapıldığım için kitabı bir an önce alıp okumak istedim. Siz de benim gibi arka kapakta yazılanlara inanıp beklentinizi arttırmayım . Kitap bir korku kitabı değil . Gotik tarza dahil olabilir , merak ve gizem okuyucuyu etkileyebilir ancak kesinlikle korkmazsınız okurken bunu garanti edebilirim :D</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-9_NOX95yXG0DMp_3yXWUwuEP7tYufETDHExcsT95zYBdOjwGnXbScc67i0u1Uzb7ZEgSR9ihXI2alAN-oOMKhy-vYozl6LOJ8Dnn1a53xBIff3jOnbUOMEdCKhg4czob5bhZWjseBmxYwgiWU0XzriU1QNxsKrfnVhy1Ak7MzAtrVvWsGkLFD_dROw/s721/books_haunted_ybcw84.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Lanetli Otel" border="0" data-original-height="721" data-original-width="500" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-9_NOX95yXG0DMp_3yXWUwuEP7tYufETDHExcsT95zYBdOjwGnXbScc67i0u1Uzb7ZEgSR9ihXI2alAN-oOMKhy-vYozl6LOJ8Dnn1a53xBIff3jOnbUOMEdCKhg4czob5bhZWjseBmxYwgiWU0XzriU1QNxsKrfnVhy1Ak7MzAtrVvWsGkLFD_dROw/w278-h400/books_haunted_ybcw84.jpg" width="278" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div><div> Kitap iki kısımda oluşuyor diyebilirim . </div><div> İlk kısımda karakterleri ve birbirleri ile ilişkilerini öğreniyoruz. </div><div><br />Lord Montbarry, Kontes Narona ile evlenmek için Agnes Lockwood ile olan nişanını bozar. Biz kitapta ilk olarak Kontes Narona ile ilgili karşılaşıyoruz ve onları hikayesini kısa olarak doktora anlattıklarından öğreniyoruz. bu çiftin evlenmesine karşı çevrelerindeki insanların tepkileri , Agnes Lockwood'un yaşadıkları ve düşündükleri anlatılıyor. </div><div> Balayına çıkan Lord Montbarry, Kontes Narona Venedik'e giderler . Burada Lord esrarangiz bir şekilde rahatsızlanır ve ölür . Uşakları ise arkalarında bir iz bırakmadan kaybolur . Bu olayların yaşandığı otele kontun akrabaları misafir olur ve burada esrarengiz olaylar yaşanmaya başlar... </div><div><br /></div><div> İşte bu esrarengiz olayların daha fazla ve kitabın çoğuna yayılmış olarak yer almasını isterdim. Ancak bu umduğumu bulamadın bu yüzden hayal kırıklığı yaşadım . Bunun dışında yazarın anlatım tarzını zaten çok sevdiğimi belirtmiştim. bu nedenle beklentinizi yüksek tutmadan okursanız kitabı seveceğinizi düşünüyorum . </div><div> Klasik kitaplarda bolca okuduğumuz ilişkiler , toplumsal bakış açısı , sigorta dolandırıcılığı , batıl inançlar ve gizem , gotik bir otel ve biraz da olsa paranormal olaylar yer alıyor bu kısa kitapta. </div><div><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br /><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi48xle8Xooe2knVXV9pnjoH9jPFiriY-4sTFalN-16TMSy8BCTZJ3ne7iLdSBA_xbdxv8YnJrz07-RKLmCCMDHVgn_jwDGNkTR-AZI2nV8wAAXPFaAgE43rACIN6l_wPO17xU60l66heu4XHxO3ZmwnRMH13Abjlndelc3mLkLYgvQrok571Dmt9PpsQ/s1600/lanetli-otel.jpg" style="clear: right; display: block; float: right; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Lanetli Otel" border="0" data-original-height="400" data-original-width="257" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi48xle8Xooe2knVXV9pnjoH9jPFiriY-4sTFalN-16TMSy8BCTZJ3ne7iLdSBA_xbdxv8YnJrz07-RKLmCCMDHVgn_jwDGNkTR-AZI2nV8wAAXPFaAgE43rACIN6l_wPO17xU60l66heu4XHxO3ZmwnRMH13Abjlndelc3mLkLYgvQrok571Dmt9PpsQ/w206-h320/lanetli-otel.jpg" width="206" /></a></div>
<b></b><blockquote><b>Kitabın Adı</b> :Lanetli Otel <br />
<b>Yazar</b> :Wilkie Collins<br />
<b>Yayınevi</b> : İthaki Yayınları <br />
<b>Orjinal adı</b> :The Haunted Hotel: A Mystery of Modern Venice<br />
<b>Çevirmen</b> : Serim As Özdemir <br />
<b>Sayfa Sayısı</b> :216<br />
<br />“Lanetli Otel, dramatik bir dehşet gösterisi.” –Peter Ackroyd <br /><br />
Lord Montbarry’nin İtalya’da gizemli ve ürkütücü eşi Kontes Narona’yla balayındayken ani ölümünden bir süre sonra lordun ailesi tatil için Venedik’e gider. Orada kalacakları otel ise lordun balayında hayatını kaybettiği ve uşağının ortadan kaybolduğu eski konaktır.
<br /><br />
Otelde kalmaya başladıklarında birçoğu paranormal olaylar yaşamaya başlar. Tuhaf bir koku, uyutmayan kâbuslar ve hatta tavanda süzülen bir kafa... Lordun huzursuz ruhunun musallat olduğundan şüphelenen yakınları onun ölümünün ardındaki sır perdesini aralamak istediklerinde korkunç bir vakayla karşılaşacaklardır.<br /><br />
Geceyi sakın 14 numaralı odada geçirme...
</blockquote><br />
<br /><br />
<br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div></div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-62336963646640994152022-10-24T14:54:00.003+03:002022-10-24T15:01:35.261+03:00Zena (Kseniia Prostitova) cover serisiyle dinleyici ile buluştu.<b> Türk ve Rus asıllı piyanist, besteci, şarkıcı ve piyano öğretmeni Kseniia Prostitova cover serisiyle dinleyici ile buluştu.
</b><br /><br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAXEBjfthrSMlAeU_SG5-2iCtdk4iIKlAczbREj0aXqr9rb2o_Y1DZ-ASNFPd4EcVOce9Pgj89axV7scVvb1PgBjkF6U2XvbEAelCwFECFKLxgaG4vBLEYP55Wai9Ms3AMlnAcvRFTEsczNM_PNxN-ZxSdn4Mg4kb11_mowLKbwS1CJuJa5hbTlvMEwQ/s5120/Kseniia%20Prostitova.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Zena- Kseniia Prostitova" border="0" data-original-height="3230" data-original-width="5120" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAXEBjfthrSMlAeU_SG5-2iCtdk4iIKlAczbREj0aXqr9rb2o_Y1DZ-ASNFPd4EcVOce9Pgj89axV7scVvb1PgBjkF6U2XvbEAelCwFECFKLxgaG4vBLEYP55Wai9Ms3AMlnAcvRFTEsczNM_PNxN-ZxSdn4Mg4kb11_mowLKbwS1CJuJa5hbTlvMEwQ/s16000/Kseniia%20Prostitova.png" /></a></div><br /><br />
Zena (Kseniia Prostitova) uluslararası piyano virtüözüdür. İlk klasik müzik konserini 4 yaşında, ilk profesyonel konserini 8 yaşında verdi. Rusya’da uluslararası ve ulusal girdiği 20 den fazla yarışmanın hepsinde dereceye ve özel ödüllere layık görüldü. 17 yaşında master derecesiyle konser piyanisti ve piyano öğretmeni olarak mezun oldu, dünyaca ünlü şefler ve orkestralarla 200 den fazla konser verdi.
<br /><br />
Çok önemli bir bestecinin ve şan öğretmeninin çocuğu olarak dünyaya geldi. Rusya’da eğitim alan dahi çocuklardan biri olan Zena (Kseniia Prostitova), müzikalitesi, üstün yetenekleri ve tüm müzik türlerindeki geniş bilgisi ayrıca yaratıcı kişiliğiyle, bestecilik ve vokal alanında da sayısız başarılı işlere imza attı. <br /><br />
Türkiye’ye tatil için geldikten sonra hayran kalan sanatçı, daimi olarak Türkiye’ye yerleşti. Her müzik türünde işler yapmayı seven sanatçı, müzik türleri arasında dans ederken, türlerin kendi dinamiklerine saygılı ve özüne sadık bir yaklaşım gütmektedir. <br /><br />
Kariyerine bağımsız müzisyen olarak devam eden sanatçı, 2020 yılında Famous Classical Music adlı klasik müzik albümünü çıkardı. Bu albümde Bach, Schumann, Chopin, Beethoven eserlerini çaldı. Aynı yıl Merhaba ve Macera adlı Türkçe pop albümlerini çıkarttı. 2021 yılında önemli trompetçilerden Julian Lupu ile birlikte Famous Classical Music For Trumpet And Piano adlı albümü çıkarttı. Bu albümde Cords, Thome, Clarke, Arban, Balay ve Dinicu eserlerine yer verildi.<br /><br />
2022 yılında ise Covers of Popular Songs adlı single serisiyle Let It Be, Confessa, Quizás, Quizás, Quizás, Michelle, Lovesong, Skyfall, Yesterday, Bésame Mucho, All by Myself, The Girl from Ipanema, Summertime, Girl ve Je t'aime şarkılarına sesi ve piyanosuyla yeniden hayat verdi. <br /><br />
Sanatçı, “sürprizlere hazır olun” mesajını dinleyicileriyle paylaştı. Mutlaka dinlenmesi gereken bu şarkıları spotify, itunes ve amazon music gibi platformlardan dinlenebilir.
<br /><br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-60969589654938631242022-10-15T15:03:00.002+03:002022-10-31T21:13:20.754+03:00Token 2049 Singapur'da social tradingle ilgili son gelişmeler Bitget’ten!<div class="separator" style="clear: both;"><br /></div>
<p><img alt="Token 2049 Singapur'da social tradingle ilgili son gelişmeler Bitget’ten!" src="https://media.boomads.com/images/offer/2049-20221410063309101.jpg" style="width: 100%;" /></p>
<p>Lider kripto para borsası Bitget, Singapur'daki Asya Kripto Haftası'nın amiral gemisi etkinliği olan Token 2049 Singapur'a katıldı. Dünyanın en büyük kripto konferanslarından biri olan Token 2049, Asya ve dünyadaki en iyi konuşmacıları kripto dünyası hakkındaki yenilikçi ve keskin görüşlerini paylaşmaya davet etti. Konferansta Bitget Yöneticisi Gracy Chen, Social Trading ve “Kriptodaki Kadınlar” hakkındaki gözlemlerinden ve görüşlerinden bahsetti.</p>
<p><strong><a href="https://bit.ly/3yu4iXD" target="_blank">BITGET’E ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!</a></strong></p>
<p>Gracy, “Social Trading Yatırımda Devrim Yaratıyor” başlıklı bir açılış konuşmasında kripto işlemlerine yeni başlayanları ve deneyimli traderları açık ve sağlam bir platformla destekleyen Bitget'in öngörülerini ve kripto paralar için social trading’deki en son trendleri paylaştı.</p>
<p>Gracy Chen, social trading’in büyümesini ve mevcut trendini vurguladı, “Küresel social trading platformu yılda %7,8 büyüyor. Social trading, işlem yapmanın işbirlikçi olabileceği fikrini benimseyen tüm traderlar için bir kazan-kazan durumu yaratıyor.”</p>
<p>Ayrıca Bitget'in kriptoda social trading uygulamaları üzerinde çalıştığı yenilikleri de tanıttı. “Amiral gemisi ürünümüz Tek Tıkla Copy Trade, sosyal işlemlerde bir öncü ve yaklaşık 1,1 milyon takipçisi olan 55.000'den fazla profesyonel traderı bir araya getirerek dünya çapında kripto traderlarının deneyimine ciddi bir yenilik getiren bir ürün. Bitget, kaliteli içerik, copy trade ve diğer stratejiler sağlamakta ve kullanıcıların social trading’de en iyi sonuçları elde etmesine yardımcı olan sosyal unsurlara sahip ürünler sunuyor.”</p>
<p>Bir kadın yatırımcı ve kripto endüstrisinde lider olan Gracy, “Kriptodaki Kadınlar” konulu panel tartışması sırasında deneyimlerini ve gözlemlerini paylaştı. Kripto dünyasının ve kadınların gücünün karşılıklı olarak faydalı olacağını vurguladı, çünkü kripto ve blok zinciri teknolojisi, kadınların finansal bağımsızlık kazanmasına yardımcı olacak yeni araçlar olarak hizmet ederken, kadın katılımının da kripto dünyasının daha iyi bir versiyonuna yol açtığını vurguladı.</p>
<p>Konuşmanın yanı sıra, Bitget'in konferanstaki standı ve sonrasındaki parti, alanda geniş çapta takip edilen bazı influencer’lar da dahil olmak üzere katılımcılardan güzel tepkiler aldı ve önemli isimleri eğlenceli bir ortamda bir araya getirdi. Stant, katılımcıların sosyal işlemler ve platform eğitimleri hakkında bilgi edinirken eğlenceli aktivitelerin ve ödüllerin tadını çıkarması için 360 panoramik selfie ve bir çekiliş çarkı sundu.</p>
<p>Token 2049, Singapur'daki Asya Kripto Haftası'nın amiral gemisi etkinliği ve Formula 1 Singapur Grand Prix'sinin yanı sıra, etkinliğe Eylül ayı sonlarında dünyanın dört bir yanından 6000'den fazla katılımcı katıldı.</p>
<p>Gracy “Bitget, kripto alanında önemli ve lider bir oyuncu olarak bu yıl Token 2049'a katılmaktan mutluluk duyuyor. Günümüzde giderek daha fazla çevrimiçi zaman harcadığımız için farklı bölgelerden ve sektörlerden insanlarla yüz yüze tanışma fırsatına değer veriyoruz. Etkinliğe katılmak sadece partnerler, kullanıcılar ve ekiple ilişkilerimizi geliştirmemize izin vermekle kalmıyor, aynı zamanda piyasa trendlerini daha iyi anlamamıza ve gelecekteki gelişime ilişkin derinlemesine fikir edinmemize de ilham veriyor. Gelecek yılki konferansı sabırsızlıkla bekliyoruz ve organizatörlerin bunun gerçekleşmesi için harcadıkları zamanı ve çabayı takdir ediyoruz!”</p>
<p><strong><a href="https://bit.ly/3yu4iXD" target="_blank">BITGET’E ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!</a></strong></p>
<p><strong>Bitget Hakkında</strong></p>
<p>2018 yılında kurulan Bitget, sosyal ticarete odaklanan dünyanın önde gelen kripto para borsalarından biridir. Şu anda dünya çapında 50'den fazla ülkede iki milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren Bitget, 600 kişilik bir işgücü ile merkezi olmayan finansmanı teşvik etme misyonunu hızlandırdı.</p>
<p>Bitget'in kripto türevleri piyasasında Haziran 2019'da resmi olarak piyasaya sürülmesinden bu yana, platform artık dünyanın en büyük kripto copy trade ve türev borsalarından biri haline geldi. Türev işlemler hacminde CoinMarketCap ve CoinGecko tarafından küresel olarak ilk beşte yer alıyor. Lider borsa, insanların sosyal ticaretle bağlantı kurma ve işlem yapma şeklini dönüştürmeye odaklanıyor. Amiral gemisi Tek Tıkla Copy Trade, sosyal ticarette bir öncüdür. Dünya çapında kripto türevleri traderları için deneyimlerine yenilik getirerek, yaklaşık 1.1 milyon takipçisi olan 55.000'den fazla profesyonel trader bir araya getirmiştir.</p>
<p>‘Better Trading, Better Life’, felsefesine sıkı sıkıya bağlı kalan Bitget, Web2 ve Web3'ü aşan, CeFi ve DeFi'yi birbirine bağlayan ve geniş bir köprü ile sonuçlanan portal olmayı hedefleyerek, global olarak kullanıcılara kapsamlı ve geniş kripto ağına güvenli işlem çözümleri sağlamayı taahhüt eder. Bitget, Eylül 2021'de dünyaca ünlü futbol takımı Juventus'un ilk forma partneri ve kısa süre sonra PGL Major'ün resmi espor kripto partneri olarak sponsorluğunu duyurdu. Önde gelen espor organizasyonu Team Spirit ve Türkiye'nin önde gelen ve köklü futbol kulübü Galatasaray ile ortaklıklar da 2022'nin başlarında duyuruldu.</p>
<p><span style="font-size: 80%;">Bir <a href="http://www.boomads.com?client=6b49d886148447ee80f8c9f713855d44&offerid=2004" rel="nofollow" target="_blank" title="boomads">boomads</a> advertorial içeriğidir.</span><script type="text/javascript">
boomads_offer_client = "6b49d886148447ee80f8c9f713855d44";
boomads_offer_id ="2004";
</script>
<script src="http://counter.boomads.com/scripts/offer.js" type="text/javascript"></script>
<br />
</p>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-68074482353550195262022-04-05T12:29:00.002+03:002022-04-05T12:29:29.803+03:00Otların Kalbi -Kadir Aydemir’in Yeni Haiku Kitabı Yayımlandı<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYuETfmzgnNtKZaHHt7ZfV8EdphY_IzvwjjiPU0XabaYDJ4ELNAHZj29DOPbxV-TnrSvA-C4nlb3nxPvphrJ5n6bdzNypj8KvWSZBRvDdxckLWi6yI7_X2-TcnNq8Kwj1RR6QsFggsm29drPQHIsEIt3lES6wG5wBKwUI0V0OWN1shlvcLJH-5pTVRHg/s1600/otlar%C4%B1n%20kalbi.jpg" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Otların Kalbi" border="0" data-original-height="1350" data-original-width="914" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYuETfmzgnNtKZaHHt7ZfV8EdphY_IzvwjjiPU0XabaYDJ4ELNAHZj29DOPbxV-TnrSvA-C4nlb3nxPvphrJ5n6bdzNypj8KvWSZBRvDdxckLWi6yI7_X2-TcnNq8Kwj1RR6QsFggsm29drPQHIsEIt3lES6wG5wBKwUI0V0OWN1shlvcLJH-5pTVRHg/s600/otlar%C4%B1n%20kalbi.jpg" /></a></div>
<div><br /></div>Kadir Aydemir’in Yeni Haiku Kitabı Yayımlandı.<div> Kadir Aydemir’in yeni kitabı Otların Kalbi, şairin 50 yeni haikusunu bir araya getiriyor.
Haiku, dünya edebiyatında bilinen en kısa metin biçimlerinin başında geliyor. Şairin
daha önce yayımlanan ve Japonca, Rusça, İngilizce, Fransızca, Bulgarca, Ermenice gibi
dünya dillerine çevrilen Sessizliğin Bekçisi ve Soğuk Yazgı adlı eserlerindeki şiirler de bu
türe katkı sunan çalışmalardı. Kadir Aydemir’in haikularından biri, AB-Japonya
NewSpace2060 Uluslararası Resimli Haiku Yarışması’nı kazandı ve şiir bir uzay mekiği
ile uzaya gönderildi. Şiir kitaplarının yanında öykü türünde de eserler veren Aydemir,
2006’da Kadıköy’de yayın hayatına başlayan ve Otların Kalbi’yle 400. kitaba ulaşan Yitik
Ülke Yayınları’nın da kurucusu ve editörü. Kitap, naif yapısıyla doğanın ve insanın
ruhuna seslenen güçlü bir esinti… Şiirlere, usta tasarımcı Savaş Çekiç’in desenleri eşlik
ediyor. Haikuyu, bu şiir türünü merak eden, ilgi duyan herkese; bir solukta okunacak,
uzun uzun düşündürecek yeni bir okuma önerisi Otların Kalbi.
<br /><br />
<br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-13146193653157673132022-02-09T09:22:00.003+03:002022-02-09T10:04:22.280+03:00İlker Mumcuoğlu’nun Dev Çalışması “Kadıköy Sözlüğü” Yayımlandı<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhuJxkrb4G-SAJ_GYrZvd9xyzYRbLMdzpbNU-G7SwsyE0Lgle-uRhzHro126IQz1lN-WMoKt8hJzKUWhrDuin15uNa5psN3sxlbxtfaEY5wk4dy4TxFsBUE5V4TepMb6_8fRSVhs97NlDAeidn5rWVs4RPNbn12H5QSgsgfls2hCS2ZKO4FrIvWubS_ew=s1374" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Kadıköy Sözlüğü" border="0" data-original-height="1374" data-original-width="944" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhuJxkrb4G-SAJ_GYrZvd9xyzYRbLMdzpbNU-G7SwsyE0Lgle-uRhzHro126IQz1lN-WMoKt8hJzKUWhrDuin15uNa5psN3sxlbxtfaEY5wk4dy4TxFsBUE5V4TepMb6_8fRSVhs97NlDAeidn5rWVs4RPNbn12H5QSgsgfls2hCS2ZKO4FrIvWubS_ew=s600" /></a></div><br /><br />
İlker Mumcuoğlu’nun Dev Çalışması “Kadıköy Sözlüğü” Yayımlandı
<br /><br />
Ünlü bulmacacı, araştırmacı yazar ve öykücü İlker Mumcuoğlu’ndan İstanbul’un en popüler semti
Kadıköy’e dair benzersiz bir kült eser Kadıköy Sözlüğü. Kadıköy'ün mimarisini, kültürünü, tarihini,
sanatçılarını, ünlü ünsüz sakinlerini, yaşanmış garip ama gerçek olayları ve ayrıntıları merak eden herkes
bu arşivlik çalışmayı mutlaka edinmeli.<br /><br />
Mumcuoğlu’nun uzun yıllar üzerinde çalıştığı bu kitap; yazar-şair Turgay Kantürk editörlüğünde yayına
hazırlandı. Kadıköylü sanatçı İsmail Taşbiçen de kitap için çektiği Kadıköy fotoğraflarıyla bu çalışmaya
katkıda bulundu. İlker Mumcuoğlu’nun vefatının ardından bu vasiyet kitap yayına hazırlanırken İsmail
Taşbiçen’i de sonsuzluğa uğurladık… Kadıköy Sözlüğü, bir “kent kültürü sözlüğü” olarak alanındaki ilk
kitap olma özelliğini taşıyor. Kitap, yine Kadıköy’de temelleri atılan Yitik Ülke Yayınları tarafından
geçtiğimiz günlerde yayımlandı ve okurlarıyla buluştu.<br /><br />
İlker Mumcuoğlu, Kadıköy Sözlüğü’nün kapak arkası yazısında okurlarına şöyle sesleniyor: Çocukluğum
Gönen ve Laleli’de geçti. Üniversite yıllarında Anadoluhisarı’na taşındım. Orda evlendim, çocuğum oldu.
Oben, yedi yaşına gelince iyi bir okulda okusun diye Fenerbahçe’ye taşındık. Nurettin Teksan İlkokulu’na
yazıldı. Kısa bir süre sonra Moda’ya kavuşacaktık. Fenerbahçe’deki ev yıkılacaktı. Moda’da ilk
taşındığımız ev Moda Şifa Çıkmazı’nda yeşillikler içinde güzel bir evdi. Karşımdaki dairede yayıncı Ferdi
Arutan oturuyor, arka bahçemizde Hüseyin Gezer, Atatürk heykelleri yapıyordu. Şifa Çıkmazı, ünlü Dr.
Mahmut Ata’nın evinin yanındaki merdivenlerden denize kavuşuyordu. Çok güzel bir sahildi burası.
Aşağıdaki güzel çay bahçesinde yaz geceleri oturuyor, oğlumla ve eşimle scrabble oynuyorduk. Sabahları
kahvaltımızı masada serçelerle yapıyorduk. Hayatımızda hep Moda yer etmeye başlamıştı. Uzun sahil
yürüyüşleri, Moda çay bahçeleri, dondurmacı Ali Usta, Koço, Kafe Kemal hayatımızda vazgeçilmez
yerlerini alıyordu. Her gün çay bahçelerinde Buket Uzuner’i ya da Şener Üşümezsoy’u görmezsek işimiz
rast gitmiyordu. Sonra Ziverbey’e, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin yan sokağındaki bir eve taşındık.
Orda da güzel günlerimiz geçti. Her akşam üstü Fenerbahçe ve Kalamış parklarına “bir tatlı huzur” almaya
gidiyorduk. Bafra Pidecisi dibimizdeydi; o güzel pideleri unutamam. Daha sonra Moda Mühürdar’da bir ev
aldık. Uzun yıllar oturduk, oğlum burada büyüdü, kuş olup uçtu Türkiye’den. İzel Rozental’ın dediği gibi
Moda Sevgilim olmuştu. Güzel Kadıköyümüzün her yeri gibi.<br /><br />
Kadıköy Sözlüğü, Kadıköy meyhanelerinden yeni-eski barlara, magazin dünyasını sarsan olaylardan renkli
simaların bilinmeyen yaşamlarına, bir bulmaca çözercesine sizi Kadıköy tarihinde muhteşem bir geziye
davet ediyor. Her kitaplıkta bulunması gereken temel eserlerden biri.
<br /><br />
Kadıköy Sözlüğü, Hazırlayan: İlker Mumcuoğlu, Editör: Turgay Kantürk, sözlük, Yitik Ülke
Yayınları, 350 sf, 60 TLinin yanındaki merdivenlerden denize kavuşuyordu. Çok güzel bir sahildi burası.
Aşağıdaki güzel çay bahçesinde yaz geceleri oturuyor, oğlumla ve eşimle scrabble oynuyorduk. Sabahları
kahvaltımızı masada serçelerle yapıyorduk. Hayatımızda hep Moda yer etmeye başlamıştı. Uzun sahil
yürüyüşleri, Moda çay bahçeleri, dondurmacı Ali Usta, Koço, Kafe Kemal hayatımızda vazgeçilmez
yerlerini alıyordu. Her gün çay bahçelerinde Buket Uzuner’i ya da Şener Üşümezsoy’u görmezsek işimiz
rast gitmiyordu. Sonra Ziverbey’e, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin yan sokağındaki bir eve taşındık.
Orda da güzel günlerimiz geçti. Her akşam üstü Fenerbahçe ve Kalamış parklarına “bir tatlı huzur” almaya
gidiyorduk. Bafra Pidecisi dibimizdeydi; o güzel pideleri unutamam. Daha sonra Moda Mühürdar’da bir ev
aldık. Uzun yıllar oturduk, oğlum burada büyüdü, kuş olup uçtu Türkiye’den. İzel Rozental’ın dediği gibi
Moda Sevgilim olmuştu. Güzel Kadıköyümüzün her yeri gibi.<br /><br />
Kadıköy Sözlüğü, Kadıköy meyhanelerinden yeni-eski barlara, magazin dünyasını sarsan olaylardan renkli
simaların bilinmeyen yaşamlarına, bir bulmaca çözercesine sizi Kadıköy tarihinde muhteşem bir geziye
davet ediyor. Her kitaplıkta bulunması gereken temel eserlerden biri.
<br /><br />
Kadıköy Sözlüğü, Hazırlayan: İlker Mumcuoğlu, Editör: Turgay Kantürk, sözlük, Yitik Ülke
Yayınları, 350 sf, 60 TL
<br /><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-80674518740941595252021-12-01T10:00:00.003+03:002021-12-01T16:00:06.212+03:00Fırçadaki Son Şiir - Bir Orhan Veli Romanı || Hanife Mert <script async="" crossorigin="anonymous" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-9729819718725560"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="autorelaxed" data-ad-slot="8462125322" style="display: block;"></ins> <div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-WhZcTfebn-0/YadxkxTO1pI/AAAAAAAA-to/C7S4OLqW_9UuJZUw4d4bATBqhDsQIrpBgCLcBGAsYHQ/s1080/IMG_20211130_172119_911.jpg" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Fırçadaki Son Şiir" border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" src="https://1.bp.blogspot.com/-WhZcTfebn-0/YadxkxTO1pI/AAAAAAAA-to/C7S4OLqW_9UuJZUw4d4bATBqhDsQIrpBgCLcBGAsYHQ/s600/IMG_20211130_172119_911.jpg" width="600" /></a></div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;">Hiçbir şeyden çekmedi dünyada </div><div style="text-align: center;">Nasırdan çektiği kadar; </div><div style="text-align: center;">Hatta çirkin yaratıldığından bile </div><div style="text-align: center;">O kadar müteessir değildi; </div><div style="text-align: center;">Kundurası vurmadığı zamanlarda </div><div style="text-align: center;">Anmazdı ama Allah'ın adını, </div><div style="text-align: center;">Günahkâr da sayılmazdı. </div><div><div style="text-align: center;"> Yazık oldu Süleyman Efendi’ye.</div><div style="text-align: center;"> - Orhan Veli - </div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: left;"> Orhan Veli'nin şiirlerini sever misiniz ? Ben çok seviyorum. Arada okumaktan keyif aldığım şairlerden Orhan Veli . Hayatı hakkında biraz bilgi sahibi olsam da yeterli değildi bildiklerim. Yazar Hanife Mert'in Fırçamdaki Son Şiir kitabında Orhan Veli'yi anlattığını görünce mutlaka okumalıyım dedim. </div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"> Yazar Fırçamdaki Son Şiir kitabı biyografik roman türünde. Düz biyografidense bu tarz kitapları tercih ediyorum. Olaylara dahil olarak anlatılan şahsiyeti daha yakından tanıdığımı hissediyorum okurken . Sizler hangi türü tercih edersiniz??</div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"> 1950 yılında birgün Orhan Veli arkadaşlarının yanından ayrıldıktan sonra karanlık sokakta ilerlerken belediyenin kapatmayı unuttuğu bir çukura düşer . Burada kurtulmayı beklerken bir köpek gelir başına ve havlamaya başlar . Köpek sesini duyanlar onu çukurdan kurtarırlar . Orhan Veli buradan anne ve babasının evine gider . Orada akşam ailece geçmişi yad etmeye başlarlar ve onlarla birlikte biz de geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarız...</div><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-PJrpQSXLqNg/YaYIcdwdGQI/AAAAAAAA-rs/iZq8KjD3G-AfdhRWMpmGAR0AnzU44sOdQCLcBGAsYHQ/s700/Orhan-Veli-Kanik.jpg" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Orhan Veli" border="0" data-original-height="700" data-original-width="500" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-PJrpQSXLqNg/YaYIcdwdGQI/AAAAAAAA-rs/iZq8KjD3G-AfdhRWMpmGAR0AnzU44sOdQCLcBGAsYHQ/w229-h320/Orhan-Veli-Kanik.jpg" width="229" /></a></div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"> Henüz küçük bir çocukken şiire ilgi duyan şair üniversitede de Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü tercih etmiştir. Üç yıl okumuş ancak devam etmeyip bırakmıştır . O sadece şiirle ilgilenmek istemektedir. Bu nedenle devlet memurluğu görevi de onu rahatsız etmiştir. O masa başı işi değil şiir istemektedir tüm hayatında . Ancak geçinebilmek için de paraya ihtiyaç vardır sonuçta... </div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"> Arkadaşları Melih ve Oktay ile birlikte şiiri sıkışıp kaldığı dar kalıplardan çıkarmak istemektedirler. Bu nedenle kendi tarzlarını belli eden şiirler yazıp bunlar da dergilerde yayımlandıktan sonra tepkiler alırlar. Onların karşısında olanların sayısı yanında olanlardan fazladır. Garipler denilen bu üç arkadaş yollarından dönmezler. Azimleri takdire şayandır. </div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;">Şiir aşkı uğruna yaptıklarını , dostluklarını okumak çok güzeldi kitapta. Bu kadar emek ve azim karşısında Orhan Veli halk tarafından sevilmiş ancak çoğu dönem para sıkıntısı çekmiştir. Pantolonlarını eskiciye satıp oradan aldığı para ile bir süre geçinmesini okurken üzüldüm şair adına . Hele son zamanlarında çok parasızlık çekmiştir. </div><div style="text-align: left;"><br /></div><div style="text-align: left;"> Çok genç bir yaşta - 36 - yaşında kaybettiğimiz Orhan Veli ile satırlar sayesinde de olsa tanışmak büyük mutluluktu. Okurken arkadaşları olan şair ve yazarlarla karşılaşmak , dönem olaylarının onları ve ülkeyi nasıl etkilediğini okumak kitabı daha da etkileyici bir hale getirmiş. Ben kitabı büyük bir ilgi ve sevgi ile okudum. Orhan Veli'nin şiirlerini sevenler eminim bu kitabı da çok sevecekleridir. </div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: center;"><br /></div><div style="text-align: left;"><br /></div><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br /><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-nZLFVW61yc4/YaYJWDgcQ2I/AAAAAAAA-r0/yLdHbfBuV1QVam9_IOatPjf8SrcOXvyWgCLcBGAsYHQ/s400/f%25C4%25B1r%25C3%25A7adaki-son-%25C5%259Fiir.jpg" style="clear: right; display: block; float: right; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Fırçadaki Son Şiir" border="0" data-original-height="400" data-original-width="257" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-nZLFVW61yc4/YaYJWDgcQ2I/AAAAAAAA-r0/yLdHbfBuV1QVam9_IOatPjf8SrcOXvyWgCLcBGAsYHQ/w205-h320/f%25C4%25B1r%25C3%25A7adaki-son-%25C5%259Fiir.jpg" width="205" /></a></div>
<b></b><blockquote><b>Kitabın Adı</b> :Fırçadaki Son Şiir - Bir Orhan Veli Romanı <br />
<b>Yazar</b> : Hanife Mert<br />
<b>Yayınevi</b> :Gece Kitaplığı<br />
<b>Sayfa Sayısı</b> : 412<br />
<br />Derler ki; " Dünya sevgi üzerine kurulmuştur." Sevgiyle yeşerir gönüllere ektiğimiz umutlar. Sevgiyle can bulur tüm evren. O öyle güçlü bir duygudur ki Şirin`ine kavuşmak için Ferhat’a dağları deldirmiş, Leyla’sını ararken Mecnun’a Mevla`sını buldurmuş, Yunus Emre’yi Hak ateşiyle diyar diyar gezdirmiş, Orhan Veli’ye de yüzyıllardır süregelen Türk şiir geleneğini kökünden sarsarak hatırı sayılır bir devrim yaptırmıştır.
<br /><br />
Orhan Veli, yaşamı boyunca yalnızlık, yoksulluk ve parasızlıkla mücadele ederken bile çok sevdiği şiirle soluklanmayı bilmiş, sevdasıyla yaşama tutunmayı başarmış bir şairdir. O, şiiri yakın dostu Melih Cevdet’in deyimiyle; "âşık olduğu bir kızı sever gibi severdi..."<br /><br />
"Ölürsek biz de iyi adam oluruz." diyen Orhan Veli’nin ölümünün ardından Sabahattin Eyüboğlu’ya teslim edilen özel eşyaları hüzünlü yaşamının bir özetidir. Bunların arasında öyle bir parça vardır ki bu kitaba ilham kaynağı olmuştur.
<br /><br />
Şair "Giderayak"/ yazdığı ancak tamamlayamadığı diş fırçasına sarılı "Aşk Resmî Geçidi" adlı son şiiriyle bu kitapta yaşayacaktır. Bu yaklaşımla Orhan Veli’yi bir de, Hanife Mert’in gözüyle, onun hayal gücüyle ve bakış açısıyla okumaya, tanımaya, anlamaya var mısınız?
</blockquote><br />
<br /><br />
<br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-4603396142707560992021-11-29T14:21:00.002+03:002021-11-30T09:15:20.003+03:00Çöl Gezegen - Murat Ukray <div> <div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-MK64k--2jgE/YaW9piyEnTI/AAAAAAAA-q8/PjfhM0d1CrQbZ1pquuGtX4PfYjPx1zttwCLcBGAsYHQ/s1029/kitap.jpg" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Çöl Gezegen" border="0" data-original-height="1029" data-original-width="1028" height="600" src="https://1.bp.blogspot.com/-MK64k--2jgE/YaW9piyEnTI/AAAAAAAA-q8/PjfhM0d1CrQbZ1pquuGtX4PfYjPx1zttwCLcBGAsYHQ/s600/kitap.jpg" /></a></div></div><div> Selam , bilim kurgu kitapları okumayı sever misiniz??? Ben hem kitaplarını hem de filmlerini çok seviyorum. Her ikisini sevsem de kitaplar her zaman için bir adım daha önde oluyor . <div><br /></div><div> Şimdi size bu türde bir kitaptan bahsetmek istiyorum : Çöl Gezegen . Murat Ukray'ın kaleminden çıkan kitap e-kitap formatında satışta şu an . Bir çoğumuz basılı kitapları tercih ediyor . Kağıt kokusunu ve kitabı elimde bulundurmayı ve o şekilde okumayı ben de çok seviyorum . Ancak iki senedir eskiye nazaran daha fazla e-kitap alıp okuyorum . Bunda korona döneminin etkisinin yanı sıra kitaplığımın dolu olması ve evde yer kalmamasının da etkisi var. Ayrıca Çöl Gezegen gibi bazı kitaplar da basılı formatta yok sadece e- kitap formatında satılıyor . Böyle güzel kitaplardan mahrum kalmamak için siz de e-kitap formatındaki kitapları inceleyin derim... </div><div><br /></div><div> Çocukluğumdan beri duyduğum , halk arasında bir söylenti vardır . Dünya'nın sonu sudan gelecek . Su o kadar azalacak ki insanlar sular için savaşacak ve birbirlerini öldürecekler . Zaman ilerledikçe insanların geçmişten geleceği adeta görerek uyarmaya çalıştığını düşünüyorum. Çünkü günümüze baktığımızda , iklim krizi her daim gündemde . Son zamanlarda da susuzluk gündemin en üstünde yer alıyor . Göllerimiz , ırmaklarımız kuruyor. Peki biz bunun için ne yapıyoruz.... İşte Murat Ukray da bu konuları kurgulaştırarak aktarıyor biz okuyuculara Çöl Gezegen'de. </div><div><br /></div><div> Yıl 2199 ... Dünya'da su bitmiş , çöl haline gelmiştir . Dünya'da biten ve azalan sadece su değildir. İnsan sayısı da çok azalmıştır . İnsanların nereye gittiği ya da neden sayılarının bu kadar azaldığı bilinmemektedir. Kalan insanlar da yeraltına sığınmak zorunda kalmışlardır . Sıcaklık artışı ve suyun olmayışı ile yangınlar her yere yayılmış ve savaşlar artmıştır . İnsanlık bir alternatif aramış ve uzayda bir koloni kurmaya karar vermiştir... </div><div><br /></div><div> Dünya'da çoğalan yangınlar , suyun aniden azalması , ortadan kaybolan insanlar ... Bütün bu olanlar tesadüf müdür yoksa arkasında daha büyük bir güç , büyük bir plan mı vardır?...</div><div><br /></div><div> Dünya kıyamete doğru adım adım ilerlerken olanların nedenlerini ve olacakları heyecan içerisinde okuyacaksınız . Şahsen ben sayfaları birbiri ardına okurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım . Bu tarz konular zaten her zaman ilgimi çekmiştir .</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-ZRzWcSVY9kQ/YaW95n6U6_I/AAAAAAAA-rI/NKGLfLLEpl0C3QQkIDFMWxycAt91ISzGgCLcBGAsYHQ/s1029/kitap.jpg" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Çöl Gezegen" border="0" data-original-height="1029" data-original-width="1028" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-ZRzWcSVY9kQ/YaW95n6U6_I/AAAAAAAA-rI/NKGLfLLEpl0C3QQkIDFMWxycAt91ISzGgCLcBGAsYHQ/w400-h400/kitap.jpg" width="400" /></a></div><br /><div> Kitabı kısaca özetle derseniz , yazarın kitabını anlattığı kendi sözleriyle karşılık veririm size: "Çöl Gezegen adını verdiğim kitabım, iklim ve su krizinin neden olduğu var oluş mücadelesine odaklanıyor. Bir kıyamet savaşı öyküsü olarak kaleme aldığım kitabım, bugünün sorunlarından yola çıkarak 2199 yılının dünyasını ortaya koyuyor. " Kitabı okurken bugünün sorunlarını düşünüp acaba ?? sorusu eminim bir çoğunuzun aklına gelecek , çünkü benim geldi !!!! </div><div><br /></div><div> Sizde "kaybolan insanların başına neler geldi ? ; insanlar uzayda koloni kurabildi mi? ; kaçmak yerine dünyayı kurtarmaya çalışan yok muydu ? " gibi soruların cevaplarını merak ediyor ve kitabı incelemek istiyorsanız <a href="https://www.kobo.com/tr/tr/ebook/col-gezegen" rel="nofollow" target="_blank"><span style="color: red;">kobo.com</span></a> sitesine bakabilir kitabı satın alabilirsiniz. <br /><br /><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br />
<b></b><blockquote><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-xCUuxjN1uHc/YaSxDtn22DI/AAAAAAAA-ok/lV40wxb9Gk0puHXYLVLX1im7fuP9L99UwCLcBGAsYHQ/s1029/6cde9008-0883-463d-89a2-c5d0c4b57bbc.jpg" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img alt="Çöl Gezegen" border="0" data-original-height="1029" data-original-width="1028" height="200" src="https://1.bp.blogspot.com/-xCUuxjN1uHc/YaSxDtn22DI/AAAAAAAA-ok/lV40wxb9Gk0puHXYLVLX1im7fuP9L99UwCLcBGAsYHQ/w200-h200/6cde9008-0883-463d-89a2-c5d0c4b57bbc.jpg" width="200" /></a></div><div><b><br /></b></div><div><b><br /></b></div><br />Kitabın Adı</b> : Çöl Gezegen <br />
<b>Yazar</b> : Murat Ukrak <br /><b>Baskı</b> : ekitap Projesi<br />
<b>Sayfa Sayısı</b> :474</blockquote></div><div><br />
<br />
<br />
<br /><h3 style="text-align: left;"><span style="font-size: medium;">Murat Ukray Kimdir? </span></h3></div><div> <div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-Xncmiem5BnE/YaS0ZaISWVI/AAAAAAAA-pg/0gU1x-Ga5JYezxp0S13f_nST9183f9bKQCLcBGAsYHQ/s534/murat-ukray.png" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Murat Ukray" border="0" data-original-height="534" data-original-width="464" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-Xncmiem5BnE/YaS0ZaISWVI/AAAAAAAA-pg/0gU1x-Ga5JYezxp0S13f_nST9183f9bKQCLcBGAsYHQ/w278-h320/murat-ukray.png" width="278" /></a></div></div><div><br /></div><div> Murat Ukray , Ukrayna göçmeni olan İstanbullu bir ailenin tek çocuğu olarak 17 Agustos 1976 tarihinde İSTANBUL'da doğdu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini istanbul'da tamamladı. Bakırköy Anadolu Ticaret Lisesi'ni başarıyla bitirdikten sonra, YILDIZ TEKNİK üniversitesi ELEKTRONİK Mühendisliği Bölümünde 1995-2000 yılları arasında eğitim gördü ve 2000 yılında mezun oldu ve aynı Üniversitenin FEN BİLİMLERİ Enstitüsünde 2002-2004 yılları arasında Yüksek Lisans öğrenimi gördü, burada ileri teknolojik araştırmalara ve bilimsel çalışmalara katıldı. Daha sonraki yıllarda ise, AMERİKA'daki GÜNEY CALİFORNİYA ÜNİVERSİTESİ (University of Southern California)'da ileri araştırmalar enstitüsünde Bulanık Cebir (Fuzzy Lojik) yapay zeka temelli elektronik devre sistemleri ve Kaotik zaman serilerinin zaman domeni incelemeleri konusu ile Einstein'ın Birleşik Alan Kuramı üzerinde çalışmalar yaptı. Bu çalışmalarının önemli sonuçlarını Akademik makaleler ve Kitap olarak da 2007-2010 yılları arasında yine Amerikada tanıştığı POD (Print on Demand) sistemiyle yayınladığı gibi, bu yayıncılık sistemini 2011 yılından itibaren Türkiyeye getirmek ve modifiye etmek için, 2006 yılından beri yazdığı diğer eserlerle birlikte KLASİK yayıncılıkla eserlerini yayınevlerinde yayınlamak yerine, alternatif olacak bir yayıncılık sistemi şeklinde web yayıncılığının temellerini ilk kez atarak, web çalışmalarına da başlamış ve böylelikle ilk kez dijital ve basılı ortamda kitap yayıncılık hayatına da Türkiye'de başlamış oldu.</div><div><br /></div><div> Yazar hakkında daha fazla bilgiye <a href="https://www.ekitapyayincilik.com/collections/murat-ukray"><span style="color: red;">https://www.ekitapyayincilik.com/collections/murat-ukray</span></a> sitesinden ulaşabilirsiniz. <br />
<br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div></div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-10419648178515717332021-07-25T10:30:00.003+03:002021-07-26T20:13:37.520+03:00İlk Yılların Ekmeği - Heinrich Böll <script async="" crossorigin="anonymous" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-9729819718725560"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="autorelaxed" data-ad-slot="8462125322" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-xmk1GcdKPyk/YPwlgHr-w0I/AAAAAAAA8TI/jzSif-gAKrA5Mkd2kRxHj7xS6W5dv50AQCLcBGAsYHQ/s2035/Polish_20210724_160726228.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="İlk Yılların Ekmeği" border="0" data-original-height="2035" data-original-width="1629" height="640" src="https://1.bp.blogspot.com/-xmk1GcdKPyk/YPwlgHr-w0I/AAAAAAAA8TI/jzSif-gAKrA5Mkd2kRxHj7xS6W5dv50AQCLcBGAsYHQ/s640/Polish_20210724_160726228.jpg" width="512" /></a></div><br /> <div>Almanya'nın en tanınmış , en ünlü yazarlarındandır Heinrich Böll. 1917 yılında Almanya'da dünyaya gelmiştir. Hiç katılmak istemese de subay olarak askere alınmış ve buradan ayrılmak için elinden geleni yapmıştır . Savaş dönemini ve sonrasını , açlığı ve sefaleti birçok insan gibi kendisi ve ailesi de yaşadığı için çok iyi bilmekte bu nedenle de kitaplarında olduğu gibi yansıtmaktadır. <div><br /></div><div> İlk Yılların Ekmeği , İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya'sında geçiyor . Tamirci olarak çalışan Fendrich'in bir gününü anlatıyor. Babasından Müller'in kızı Hedwig'in öğretmen olmak için oraya geldiğini ve onu karşılamasını söyleyen bir not alır sabah yataktan kalkar kalkmaz. İlk başta kendi çelişkilerini ele alır . Bekleyen müşteriler mi yaksa Hedwig'i karşılamak mı? Çok istekli değildir açıkçası . Kararsızlık içinde işlerini hallederken istasyona gider Hedwig'i karşılamaya . Hedwig'in onda uyandırdığı hisler sonucu bugününü ve geçmişini öğreniyoruz Fendrich'in. Ailesini ve yaşadıkları zorlukları . Ekmeğe muhtaç oldukları yılları . Ekmek alabilmek için gizli gizli babasının kitaplarını satmasını ve aslında bu kitapların ne kadar değerli olduğunu sonradan öğrenince hissettiklerini. Açlık o kadar kötü bir şey ki babası onun bu yaptığını fark ettiği halde sesini çıkarmıyor ve sonrasında kendisi kitapları seçip satmaya başlıyor . Annesi ise hasta , hastanede. Onu ziyarete gittikleri zaman kendi yiyeceğini çocuğu için veriyor ve burada karısı ölen bir kocanın bir gün önce getirdiği yiyeceği bulamayınca ortalığı nasıl dağıttığını da yine sayfalar arasında okuyoruz. Açlık öyle bir şey ki karısının ölmesinin üzüntüsünün önüne geçiyor . </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-5Zi1KYoGsrM/YPwluJV9a0I/AAAAAAAA8TM/UCJlQLs0G_or2FdAdMqpdSdVq7ZEUZGCwCLcBGAsYHQ/s1477/Polish_20210715_141731736.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="İlk Yılların Ekmeği" border="0" data-original-height="1477" data-original-width="1477" height="640" src="https://1.bp.blogspot.com/-5Zi1KYoGsrM/YPwluJV9a0I/AAAAAAAA8TM/UCJlQLs0G_or2FdAdMqpdSdVq7ZEUZGCwCLcBGAsYHQ/w640-h640/Polish_20210715_141731736.jpg" width="640" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div><div> Fendrich çırak okulunu bitirince çamaşır makinesi tamircisi olarak çalışmaya başlıyor ve iyi de para kazanıyor . Ancak çektiği açlığı ve ekmek bulamamanın acısını hala içinde çekiyor . Bu nedenle mutlaka cebinde ekmek taşıyor . Geçmişte kendilerinden ekmeği kısan ve onlara çok gören patronlarının nasıl bolluk içinde yaşadığını ve onların halinden anlamadığını de aktarıyor. Bütün bu duygu ve düşünceler arasında Hedwig ve ona hissettikleri de var tabii. </div><div><br /></div><div> Yirmi dört saatlik bir zaman dilimi içerisinde bize yılları ve acıları aktarıyor Böll. Yalnız bunu yaparken duygu sömürüsü yapmıyor. Bu tür kitapların çoğunu okurken aşırı duygusal bölümlerle karşılaşmaya alışanlar bu kitapta duygu eksikliği hissedebilirler . Yazar Heinrich Böll 'ün okuyucuya duygu sömürüsü yapmak , onun içini titretmek ve gözyaşlarını akıtmak gibi bir derdi yok . O olduğu gibi aktarıyor olanları . Sade anlatımı ve iki genç üzerinden işlenen konuda kapsamının çok ötesinde ve derininde duygular gizli . O ekmeği cebinde taşımasında , karısının dolabındaki eti bulamayınca etrafı birbirine katan adamın davranışlarında , ekmeksiz çorba içtikten sonra yolda mideleri mahvolan işçilerde , babasının kitaplarını gizli gizli satan çocuğun davranışlarında gizli bu duygular. </div><div><br /></div><div> Hızla okunan , kısa bir kitap olsa da İlk Yılların Ekmeği boyutundan büyük anlamlar içeriyor bana göre. </div><div><br /></div><div><br /><br /><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br /><blockquote><div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-WK0Z8l1fevQ/YPwhEk05UJI/AAAAAAAA8TA/DFfoB-6Mca0DK3nU7_CVGQ8gRI_IHQH9QCLcBGAsYHQ/s600/ilk_y%25C4%25B1llar%25C4%25B1n_ekme%25C4%259Fi.jpg" style="clear: right; display: block; float: right; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="İlk Yılların Ekmeği" border="0" data-original-height="600" data-original-width="384" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-WK0Z8l1fevQ/YPwhEk05UJI/AAAAAAAA8TA/DFfoB-6Mca0DK3nU7_CVGQ8gRI_IHQH9QCLcBGAsYHQ/w205-h320/ilk_y%25C4%25B1llar%25C4%25B1n_ekme%25C4%259Fi.jpg" width="205" /></a></div>
<b>Kitabın Adı</b> :İlk Yılların Ekmeği<br />
<b>Yazar</b> Heinrich Böll :<br />
<b>Yayınevi</b> : Can Yayınları <br />
<b>Orjinal adı</b> :Das Brot der frühen Jahre<br />
<b>Çevirmen</b> :Zeyyat Selimoğlu<br />
<b>Sayfa Sayısı</b> :112<br />
<br />İkinci Dünya Savaşı sonrası Alman yazarlarının en ünlülerinden biri olan Heinrich Böll, bu ünlü romanında, savaştan hemen sonra baş gösteren zor yıllardaki ekmek kavgasından bir kesit veriyor. Savaşın yıkıcı bir güçle sarsmış olduğu değerler ne olursa olsun, romanın baş kişisi, insanca yaşamak için zor yılları deneme, zorlama, üstesinden gelme çabası içindedir. Savaş sonrası Almanyasının yoksulluk ve güçlükler ortamında kendine nasıl bir yol seçecektir? Almanya'nın en bunalımlı dönemi ve bu ezici dönem içinde, bir şey istemeye, istemek için el uzatmaya alışmamış bir insanın var olma çabasıdır bu. "İlk Yılların Ekmeği" yazılış bakımından kısa tutulmuş, ama Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış ünlü yazarın en önemli romanlarından biri.
</blockquote><br />
<br /><br />
<br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div></div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-62259667986467682262021-06-20T13:43:00.001+03:002021-06-21T15:14:11.259+03:00Kirpik Lifting Nedir? <a href="https://1.bp.blogspot.com/-MxM4Tqqvr2Q/YMyiH5mMfAI/AAAAAAAA79c/SZYZFc9PXUsrrdEGyD6Uno8Q_p0TVmKFwCLcBGAsYHQ/s620/Polish_20210618_163702621.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img alt="Kirpik" border="0" data-original-height="620" data-original-width="620" height="640" src="https://1.bp.blogspot.com/-MxM4Tqqvr2Q/YMyiH5mMfAI/AAAAAAAA79c/SZYZFc9PXUsrrdEGyD6Uno8Q_p0TVmKFwCLcBGAsYHQ/s640/Polish_20210618_163702621.jpg" width="640" /></a><br /><br /> Gözler çağlar boyunca insanların ilgi alanı olmuştur . Gözlere bakıp ruhu okuyabildiklerini söyleyenler
yanında ruhun aynası olduğunu söyleyenler de olmuş hatta şarkılara konu olmuştur . " Gözler kalbin
aynasıdır , yalan bilmez onlar ..." <div><br /></div><div> Güzelliğe güzellik katan gözleri daha da güzel gösteren kirpiklerdir. Kirpikler daha uzun , gür , kıvrık
ve belirgin görünsün diye birçok işlem uygulayarak , yağlarla kirpikleri besleyerek ve farklı marka
maskaraları deneyerek saatler harcanmasının yanında oldukça da masraf yapılmaktadır . Bu kadar
zaman ve para harcamadan daha güzel ve uzun kirpiklere sahip olmanın bir yolu var mı dersiniz ?
Şimdi rahat bir yere oturun ve bana kulak verin . Size uzun kirpiklere kavuşmanın harika bir yolunu
anlatacağım : <b>Kirpik Lifting</b> </div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><h3 style="text-align: left;"><b><span style="color: red;">Kirpik Lifting Nedir? </span></b></h3><div>Kirpikleri yukarıya kaldıran ve kıvıran yarı kalıcı bir işlemdir Kirpik Lifting. Bu sayede kolay ve acısız bir
yolla istediğiniz kirpiklere kavuşabilirsiniz. Üstelik her gün ayna karşısında kirpik kıvırıcılarla uğraşmak
zorunda kalmazsınız . Doğal kirpiklerinizin beslenmesini de sağlayan bu işlemde kimyasallar
kullanılmaz . Doğal bir şekilde uzun ve kıvrık kirpiklere kavuşursunuz . </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-BVvV0IOh5XA/YMyiWr13rfI/AAAAAAAA79g/CXIdZMI2pHADuAgqkgcEnupvlIbJRpAaACLcBGAsYHQ/s1024/kirpik-lifting.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Kirpik Lifting" border="0" data-original-height="1024" data-original-width="732" height="640" src="https://1.bp.blogspot.com/-BVvV0IOh5XA/YMyiWr13rfI/AAAAAAAA79g/CXIdZMI2pHADuAgqkgcEnupvlIbJRpAaACLcBGAsYHQ/w458-h640/kirpik-lifting.jpg" width="458" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;"><b><span style="color: red;">Kirpik Lifting Nasıl Uygulanır? </span></b></h3><div> Ortalama 30 - 40 dakika süren işlem acısızdır ve kişiye göre değişmekle birlikte yaklaşık olarak 3 ay kalıcıdır . Suya dayanıklı olan lifting işleminin uygulama aşamalarına geçebiliriz:</div><div><br /> İlk önce kirpiklerinizin temiz olması gerekmektedir. Hassas olan göz altlarını korumak için de göz altı
pedleri koyabilirsiniz.</div><div><br /> Lifting için kullanılan pedlerin boyları farklıdır ve kirpik uzunluğuna göre seçilir. Pedler göz
kapaklarına yerleştirildikten sonra kirpikler bu pede tek tek özel bir losyon ile yapıştırılır. Daha sonra
her bir kirpiğe özel solüsyondan sürülür . Kirpiklerin hem beslenmesi hem de kıvrılması sağlanır.
Yaklaşık 30 - 40 dakika süren bu işlemden sonra kıvrık ve kalkık kirpikleriniz olur. </div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;"><b><span style="color: red;">Kirpik Lifting İşleminin Sonucunu Ne Zaman Görebiliriz? </span></b></h3><div><br /></div><div>Sonucu işlem biter bitmez hemen görebilirsiniz. </div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;"><b><span style="color: red;">Kirpik Lifting Uygulamasını Kimler Yaptırabilir? </span></b></h3><div><br /></div><div>Cansız , düz , kısa kirpik sahibi olanlar yaptırabileceği gibi rutin bakım yaptırmak isteyenler ve daha canlı ve sağlıklı kirpiklere kavuşmak isteyen herkes yaptırabilir. </div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;"><b><span style="color: red;"> Kirpik Lifting İşlemi Kimlere Önerilmez ?</span></b></h3>Göz hassasiyeti bulunan , alerjik kişilerin yanı sıra regl döneminde olanlara da bu işlem önerilmemektedir. </div><div><br /></div><div><h3><b><span style="color: red;">Kirpik Lifting Etkisi Ne Kadar Sürer?</span></b></h3><div> Kişiden kişiye değişmekle birlikte yaklaşık 90 gün sürer. </div><div><br /></div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-NYaCXbg_-HI/YMycWQFnYmI/AAAAAAAA78s/b3HskykU85gVFcvLkq-vVTJyr2C-vIckwCLcBGAsYHQ/s1024/Logo-Eskisehir-Guzellik-Studyosu-Este-Lorien-1.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Este Lorien" border="0" data-original-height="1024" data-original-width="1024" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-NYaCXbg_-HI/YMycWQFnYmI/AAAAAAAA78s/b3HskykU85gVFcvLkq-vVTJyr2C-vIckwCLcBGAsYHQ/w320-h320/Logo-Eskisehir-Guzellik-Studyosu-Este-Lorien-1.jpg" width="320" /></a></div><br /><div> </div><div> Eskişehir'de veya yakın illerde yaşıyorsanız ve kirpik lifting yaptırmak istiyorsanız size harika bir yer tavsiye etmek istiyorum : <b><span style="color: red;">Este Lorien Güzellik Stüdyosu Eskişehir</span> </b></div><div><br /></div><div> <b>Kirpik lifting</b> nedir, <b>keratin bakımlı kirpik lifting</b> nasıl yapılır öğrenmek istiyorsanız<span><span style="color: #2b00fe;"> </span><a href="https://www.estelorien.com.tr/kirpik-lifting/" target="_blank"><span style="color: #2b00fe;"> </span><span style="color: red;">https://www.estelorien.com.tr/kirpik-lifting-eskisehir/</span></a></span><span style="color: red;"> </span>web sitesine bakabilir , merak ettiklerinizi sorabilir ve güncel fiyatları öğrenebilirsiniz. </div><div><br /></div><div> </div>
<br />
<br />
<br /><br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-39423227961251444692021-06-16T10:00:00.004+03:002021-06-19T00:09:57.881+03:0033 Yazar “Köpek Öyküleri”nde Bir Araya Geldi<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-TJSDJJjHohk/YMkmYzAk3TI/AAAAAAAA75Q/UTnYxCEUo9MCCfeTRYVncxVYsyD_U-kwACLcBGAsYHQ/s2048/Ko%25CC%2588pek%2BO%25CC%2588yku%25CC%2588leri.jpg" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Köpek Öyküleri" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1416" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-TJSDJJjHohk/YMkmYzAk3TI/AAAAAAAA75Q/UTnYxCEUo9MCCfeTRYVncxVYsyD_U-kwACLcBGAsYHQ/s640/Ko%25CC%2588pek%2BO%25CC%2588yku%25CC%2588leri.jpg" width="277" /></a></div>
33 Yazar “Köpek Öyküleri”nde Bir Araya Geldi<br /><br />
Yazar Kadir Aydemir’in editörlüğünde yayına hazırlanan özel bir derleme kitap “Köpek Öyküleri”. Yitik
Ülke Yayınları’nca yayımlanan kitapta 33 yazar bir arada bulunuyor ve öykülerin ortak bir özelliği var:
Her yazar, hayatına dokunan ya da yeryüzünde yolunun kesiştiği bir can dostun hikâyesini kaleme almış.
Köpeklere dair bu yaşanmış öyküler, okundukça insanın yüreğine işliyor, insanı alıp başka bir evrene
götürüyor. Kadir Aydemir, geçen yıllarda “Kedi Öyküleri” adlı derleme kitap projesine de imza atmıştı.
“Köpek Öyküleri” kitabının kapak arkası metninde okura şöyle sesleniliyor: Bazen can dostumuz, bazen
bir kardeş, bazen bir yoldaş, bazen sevinçlerimizin ya da dertlerimizin tek ortağı… Belki de yalnızlığın
tek şahidi… Konuşamasa da dinleyen, gözlerindeki sevgi dolu bakışlarla bizi anlayan, içinde bir yerde
bizi hissettiğini bildiğimiz o güzel can… Köpek… Kimi zaman bir insandan daha yakın değil mi bize?..
Mutlu anların, mutsuz anların, acılarımızın ve düşlerimizin şahidi o… İşte Köpek Öyküleri kitabında,
birçok yazarın sahiplendiği, beslediği, birlikte yaşadığı, karşılaştığı ve özlediği o can dostun yüreğe
işleyen, yer yer sizi eğlendirecek, yer yer gözyaşlarına boğacak gerçek, yaşanmış öykülerini bir arada
bulacaksınız. Yeryüzü onların dostluğuyla daha güzel, daha yaşanası, değil mi?..<br /><br />
ÖYKÜLERİYLE KİTAPTA YER ALAN YAZARLAR:<br /><br />
Dilek Neşe Açıker, Rahim Arslan, Kadir Aydemir, Nazmi Bayrı, Yunus Bektaşoğlu, Onur Birgül, Mizgin
Bulut, Ümit Coşkun, Ahmet Çağlayan, Yasemin Çalıkır, Deniz Çöğendezoğlu, Mert Çuhadaroğlu,
Açelya Duran, Mehtap Erel, Sema Fener, Deniz Feyzan, Ayşen Gacan Gülbağ, Pınar Gözpınar, Dervişe
Güneyyeli, Tülay Güzeler, Turgay Kantürk, Aslı Ilgın Kopuz, Julia Ortay, Burak Sarımehmetoğlu, Ali
Deniz Uslu, Cüneyt Uzunlar, Mehmet Ünver, Mustafa Ünver, Atilla Yaşrin, Funda Yıldız, Gül Yıldız,
Melih Yıldız, Turgay Yılmaz<br /><br />
“Köpek Öyküleri”, Hazırlayan: Kadir Aydemir, Öykü-Derleme,<a href="www.yitikulke.com" rel="nofollow" target="_blank"> Yitik Ülke Yayınları</a>, 156 sf, 25 TL<br /><br />
<br /><br />
<br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-19304457718940830312021-06-14T17:35:00.001+03:002021-06-19T00:10:25.903+03:00Dünyaca Ünlü Ressam Wassily Kandinsky’nin “Sanatta Maneviyat Üzerine” Adlı Eseri Yayımlandı.<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-YjXKHTTiKrM/YMdowavYYwI/AAAAAAAA75E/sPapBhkb12MmLkdMEPwXrPbban-NUMAugCLcBGAsYHQ/s2048/kandisky%2Bkapak.jpg" style="display: block; padding: 1em 0px; text-align: center;"><img alt="Sanatta Maneviyat Üzerine" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1411" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-YjXKHTTiKrM/YMdowavYYwI/AAAAAAAA75E/sPapBhkb12MmLkdMEPwXrPbban-NUMAugCLcBGAsYHQ/s640/kandisky%2Bkapak.jpg" width="276" /></a></div>
Dünyaca Ünlü Ressam Wassily Kandinsky’nin “Sanatta Maneviyat Üzerine” Adlı Eseri Yayımlandı.<div><br /></div><div> Resim sanatının gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden Wassily Kandinsky’nin sanat ve hayat üzerine
derinlikli düşüncelerini bir araya getiren benzersiz bir kitap “Sanatta Maneviyat Üzerine”. Gül
Yıldız’ın özenli çevirisiyle Türkçeye kazandırılan kitap Yitik Ülke Yayınları’nca okurların beğenisine
sunuldu. Modern sanatın gelişiminde büyük bir öneme sahip olan bu çalışma, Wassily Kandinsky
(1866–1944) tarafından kaleme alındı. Yayımlandığı 1910 yılından bu yana halen günümüzde de
sanatta bir rehber niteliği taşıyan bu eser, hem sanatçılara hem de sanatseverlere yol gösteriyor.
Sanatı, geleneksel bağlarından koparıp özgürleştiren sanat hareketinin öncü kuramlarının yer aldığı
bu yapıtta, resimdeki tinsel devrim olarak adlandırabileceğimiz, maddesel olandan uzaklaşıp soyuta
yönelen dışavurumculuğun temelleri atılıyor. Kandinsky, bu kitabında, biçim ve rengin kendine özgü
dilini ifşa ediyor. Kandinsky’nin “Sanatta Maneviyat Üzerine” adlı eseri, iyi okur için keyifli ve nitelikli
bir okuma pratiği sunuyor. Kandinsky’yi, sanatçının iç dünyasını; sanata, estetiğe, felsefeye, hatta
insana ve sokağa bakış açısını merak eden herkes okumalı. Oldukça başarılı ve alanında çığır açan
farklı bir eser. Kitaplığınızda bulunsun.
<br /><br />
“Sanatta Maneviyat Üzerine”, Wassily Kandinsky, Yitik Ülke Yayınları, Sanat, Çeviren: Gül Yıldız, 116 sf, 26
TL<br /><br /><br /><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-40940961318300826072021-05-04T09:33:00.001+03:002021-05-04T10:41:38.160+03:00"Pazar Günleri Dans" Yayımlandı <img alt="Pazar Günleri Dans" border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1453" height="400" imageanchor="1" src="https://1.bp.blogspot.com/-2CAzn_9gMnE/YJDo6Jg6pUI/AAAAAAAA7FU/1ZHifDIkkdMdvOE7kTlh2OzncmMSvxG6gCLcBGAsYHQ/s640/Pazar%2BGu%25CC%2588nleri%2BDans%2BO%25CC%2588n%2BKapak.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;" width="284" /><br />
<br /><br />
Fatma Ekeman’ın İlk Öykü Kitabı “Pazar Günleri Dans” Potkal Kitap etiketi ile Yayımlandı
<br />
<br />
Yazar Fatma Ekeman’ın kaleme aldığı öykülerden oluşan ilk eseri “Pazar Günleri Dans”, geçen günlerde Potkal Kitap Yayınları etiketiyle yayımlandı. Kitapta Ekeman’ın uzun yıllar üzerinde çalıştığı birçok öykü bir arada bulunuyor. Öykülerinde insanı, karşılaşmaları, yaşam tanıklıklarını detaylıca anlatan yazar, yalın bir dil kullanırken okuruna içten bir şekilde sesleniyor. Hayatın içinden, gerçeğin sınırlarında dolaşan her anlatıda okur, zamanın içinde keyifli bir yolculuğa çıkıyor. <br /><br /><br /><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br /><br />
Kitabın arka kapak yazısında, ünlü yazar Mario Levi, kısa öykü okurlarına Fatma Ekeman’ı şöyle takdim ediyor: “Fatma Ekeman’ın bu öykülerini bir fikir olarak ortaya çıktıkları ilk günden beri biliyorum. Hepsi yılların akışında büyük bir özenle yazıldı. İnce, sanat eseri bir dantel nasıl işleniyorsa, öyle... Hayatın birçok unutulmayacak anı çok aranmış sözlerle değer kazanıyordu. Kısa hikâye türünün çarpıcı örnekleriyle karşı karşıyayız. Hayata dair ince dokunuşlar... Okuma zevki için...” <br /><br />
Öykü okurları için yeni ve lezzetli bir okuma önerisi “Pazar Günleri Dans”.
<br /><br />
Pazar Günleri Dans, Fatma Ekeman, Öykü, Potkal Kitap Yayınları, 148 sf, 22 TL
<br />
<br /><br />
<br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/15733170364231305973noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-38840689382446524642021-04-29T10:00:00.004+03:002021-05-04T10:54:23.889+03:00Mitolojik Çiçek Öyküleri <script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<br />
Çiçekleri ve onların hissettirdiklerini çok seviyorum. Bir gün aklıma çiçeklerin mitolojik öykülerinin neler olduğu geldi ve nette araştırmaya başladım . Bulduklarımı derledim , çevirdim , düzenledim ve instagram hesabımda yayımladım . Orada çok sevilince kalıcı olmasına karar verdim ve blogumda toplu bir halde bulunması için yayımlıyorum. Umarım sizler de seversiniz:)<br /><br /><h3 style="text-align: left;"><b>Şakayık : </b></h3><div><br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-B5sqkT4l2nY/YIfQTQ3iSpI/AAAAAAAA7DQ/cLiFBAKWFOQeBufH9GcmW66-Mb9LHS0vQCLcBGAsYHQ/s1250/sakay%25C4%25B1k.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Şakayık" border="0" data-original-height="833" data-original-width="1250" height="266" src="https://1.bp.blogspot.com/-B5sqkT4l2nY/YIfQTQ3iSpI/AAAAAAAA7DQ/cLiFBAKWFOQeBufH9GcmW66-Mb9LHS0vQCLcBGAsYHQ/s640/sakay%25C4%25B1k.jpg" width="400" /></a></div><br />
Bu konudaki ilk mitolojik efsanede, tanrıların Yunan doktoru olan Paeon anlatılır. Evet, doğru okudunuz - Görünüşe göre tanrılar da düzenli tıbbi kontrollere ihtiyaç duyuyorlarmış - Siz şimdiye kadar bunu bilmiyordunuz değil mi ?? Onların her şeye kadir olduğunu zannediyorsunuz :D <div><br /></div><div> Paeon inanılmaz derecede yetenekli bir doktordu, bu yüzden doğal olarak öğretmeni - tıp ve şifa tanrısı Asklepios- , Paeon Hades'in bir rahatsızlığını başarılı bir şekilde iyileştirdikten sonra kıskançlık kaynaklı ölümcül bir öfkeye kapıldı. - Öğrencinizin başarılarından gurur duymaz mısınız ? ¿¿¿ Sanırım o da çok sık gördüğümüz boynuz kulağı geçmesin diyenlerdendi ;) - </div><div><br /></div><div> Paeon'un hayatını kurtarmak için Zeus olaya el atar ve onu - Paeon'u - bir <b>şakayık</b> haline getirir.
Bunun gerçekten bir iyilik olup olmadığını merak ediyorum - sonsuza kadar bir çiçek olarak takılıp kalmak gerçekten tercih edilir mi? Siz ne dersiniz 🤔</div><div><br />Şakayık ile ilgili alternatif bir öykü bulubuyor. Bu alternatif efsanede güzel bir su perisi Paeonia anlatılır . </div><div><br /></div><div> Olağanüstü güzelliği nedeniyle Apollo'nun ona karşı ilgisi vardır. Bu - ne yazık ki - aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit'i çileden çıkarır, onun ölümcül bir kıskançlıkla körüklenen öfkeyle hareket etmesine sebep olur . Afrodit'in intikamı Paeonia'yı kırmızı bir şakayık yapmak olur . </div><div><br /></div><div> Söylentiye göre Afrodit ,Paeonia ve Apollo 'yu flört ederken yakaladığında Paeonia 'nın yüzü kızarmıştır ve bu yüzden şakayıkların utangaçlığı sembolize ettiği söylenir.
Bu Yunan Tanrılarının insanları çiçeğe dönüştürmekten ne zevk aldığından emin değilim ancak görünen o ki bunu alışkanlık haline getirmişler !
</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;"><b>Gül : </b></h3><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-WAbyRxCuCTM/YIfSR9IOLgI/AAAAAAAA7DY/drOrKIl8a7sSs-wvQ8cyro7UA7yJablmACLcBGAsYHQ/s1366/g%25C3%25BCl.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Gül" border="0" data-original-height="768" data-original-width="1366" height="225" src="https://1.bp.blogspot.com/-WAbyRxCuCTM/YIfSR9IOLgI/AAAAAAAA7DY/drOrKIl8a7sSs-wvQ8cyro7UA7yJablmACLcBGAsYHQ/w400-h225/g%25C3%25BCl.jpg" width="400" /></a></div><br /><div><br /></div><div> <br />
Yunan mitolojisine göre Chloris adlı bir çiçek tanrıçası vardır. Chloris birgün ormanda ölü bir orman perisi bulur ve onu bir çiçeğe çevirir. Kendisine yardım etmeleri için diğer tanrıları yardıma çağırır. Şarap tanrısı Dionysos, çiçeğe hediye olarak güzel kokmasını sağlayacak bir öz; aşk ve güzellik tanrısı Afrodit ise güzellik verir; rüzgâr tanrısı Zefhirus, onun üzerinden bulutları uzaklaştırır; ışığın ve sanatın tanrısı Apollon, ışıklarını onun için seferber ederek açmasını sağlar. Böylece <b>Gül</b> 🌹 doğmuş olur. Tanrıların el ele verip yaratmaları nedeniyle Yunan mitolojisinde gül, "çiçeklerin kraliçesi " olarak bilinir.</div><div><br /> Yunan mitolojisinden yönümüzü İran'a doğru değiştirelim . İran mitolojisinde gülün öyküsü nasılmış bakalım. Önceleri çiçeklerin kraliçesi, nilüfer çiçeği imiş. Bu narin ve güzel çiçeğin tek bir kusuru varmış , o da çok uyumakmış. Bundan rahatsız olan diğer çiçekler birleşerek nilüfer i çok uyuduğu için Tanrı'ya şikayet ederler. - nankör çiçekler , adaşımı şikayet etmişler :D - Bunun üzerine Tanrı da daha az tembel olan -sadece çok uyuduğu için şikayet edilmişti , tembellik de nereden çıktı 🤔- ve daha az uyuyan gülü yaratır . Onu kraliçe yapar ve tehlikelere karşı kendisini koruyabilmesi için de onu dikenlerle donatır...</div><div><br /></div><br /><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br /><h2 style="text-align: left;"><b>Nergis : </b></h2><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-L0HT2HhIjhU/YIfTzMvkWEI/AAAAAAAA7Dg/v14tl6B1xUkXvYbdOqzcIxbMogmRVGNZQCLcBGAsYHQ/s640/nergis.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Nergis" border="0" data-original-height="640" data-original-width="582" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-L0HT2HhIjhU/YIfTzMvkWEI/AAAAAAAA7Dg/v14tl6B1xUkXvYbdOqzcIxbMogmRVGNZQCLcBGAsYHQ/w364-h400/nergis.jpg" width="364" /></a></div><br /><div><br />'Narsist' terimi, Yunan ve Roma mitolojisinde bir figür olan Narcissus'un hikayesinden kaynaklanmaktadır. Güzelliğiyle ünlü olan Narcissus kendine biraz - belki de birazdan fazla - takıntılıydı.
Kalpleri kırmasıyla biliniyordu ve bu huyu yüzünden sonunda başını belaya soktu. Efsanenin Roma versiyonunda, su perisi Echo'yu acımasızca reddetti . Echo o kadar üzüldü ki 😔, kendi adaşına yani yankılanan bir sese dönüştü.
İntikam tanrıçası Nemesis, Narcissus'un bu davranışlarından hiç hoşlanmadı ve onu cezalandırmaya karar verdi. Narcissus 'u bir gölete çekti. Burada kendi yansımasını gören Narcissus hemen ona umutsuzca aşık oldu.
Aşağıya suya bakarken kendi görüntüsüne baktığının farkında değildi ve göletten ayrılmayı reddetti. Sonunda karşılıksız sevginin acısıyla üzüldü ve bir nergise (Narcissus çiçeği) dönüştü. </div><div><br /></div><div> Burada bir uyarıda bulunayım 😒 bir çiçeğe dönüşme olasılığınız oldukça yüksek olduğu için Yunan tanrılarını üzmeyin😂😂😂 -dipçe : kendilerini hiç sevmem ben 🙈-</div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;"><b>Ayçiçeği : </b></h2><div><br /><br /></div><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-sUzvWw1gsio/YIfUPeSVq9I/AAAAAAAA7Do/0ZXEALj3-pke1tzK1oBt8sHWBVqk7HLjACLcBGAsYHQ/s768/ay%25C3%25A7i%25C3%25A7e%25C4%259Fi.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Ayçiçeği" border="0" data-original-height="576" data-original-width="768" height="300" src="https://1.bp.blogspot.com/-sUzvWw1gsio/YIfUPeSVq9I/AAAAAAAA7Do/0ZXEALj3-pke1tzK1oBt8sHWBVqk7HLjACLcBGAsYHQ/w400-h300/ay%25C3%25A7i%25C3%25A7e%25C4%259Fi.jpg" width="400" /></a></div><br /> </div><div><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script><ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
Ayçiçeğini sever misiniz ? Ben çok severim . Mitolojik çiçek öykülerinde sıradaki öykümüz konuğu ayçiçeğine ait . </div><div><br /></div><div> Bu efsanede su perisi Clytie'nin hikayesi anlatılır. Clytie, güneş tanrısı Apollo'ya bayılırdı, ama Apollo deniz tanrıçası Leucothea için onu terk etti. Kalbi kırık olan Clytie, Apollo'yu 9 gün boyunca yiyeceksiz ve susuz bir biçimde, açlıktan bayılacak hale gelesiye kadar altın arabasıyla gökyüzünden geçerken izledi ve yavaşça solup gitti. Bu noktada bunun nereye gittiğini tahmin edebilirsiniz. Sonunda, Clytie bir ayçiçeğine dönüştü, yüzü kalıcı olarak güneşe döndü. </div><div><br /></div><div> Bu sefer hikayemizde Yunan Tanrılarının kimseyi çiçeğe çevirmediğini fark etmişsinizdir. Umutsuz aşk ve aşk acısı çiçeğe dönüşüme neden olmuştur.</div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;"><b>Dağ Lalesi - Anemon :</b></h2><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-j6622dYkSAc/YIfVL6-taOI/AAAAAAAA7Dw/rBqEPaD1XrQj-GJ3yj47CBinKfHwGdtRgCLcBGAsYHQ/s830/anemon-cicegi.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Dağ Lalesi" border="0" data-original-height="600" data-original-width="830" height="289" src="https://1.bp.blogspot.com/-j6622dYkSAc/YIfVL6-taOI/AAAAAAAA7Dw/rBqEPaD1XrQj-GJ3yj47CBinKfHwGdtRgCLcBGAsYHQ/w400-h289/anemon-cicegi.jpg" width="400" /></a></div><br /><div><br /></div><div><br />Adonis, olağanüstü derecede yakışıklı bir adamdır. Bu yakışıklı adam bir Tanrı değil ölümdür. Adonis, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit in aşığıdır. Fakat avlanmakla geçirdiği vakit Afrodit 'le geçirdiği vakitten daha fazladır. Ne yazık ki bu durum ikisi için de pek iyi sonuçlanmaz 😥
Bir gün yine avlanmaya giden Adonis , Artemis'in korumasında olan bir yaban domuzunu avlamaya çalışırken domuz tarafından öldürülür.
Durumu öğrenen Afrodit yıkılır , ölürken onu kollarının arasına alır. Adonis'in kanı gözyaşlarına karışır ve damlacıkların düştüğü yerde kırmızı bir anemon çiçeği ortaya çıktı. O zamandan beri, anemon çiçekleri ölümü ve kaybı ya da terk edilmiş aşkı sembolize ediyor.</div><div><br /></div><div><br />
<br />
<br /><br /></div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;"><b>Lale: </b></h2><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-eh55vy9Vr9g/YIfV4KWbd1I/AAAAAAAA7D4/pkOksFdbNu4Ry0lbNO-FkQxS8NgB4sgGgCLcBGAsYHQ/s500/lale.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Lale" border="0" data-original-height="500" data-original-width="500" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-eh55vy9Vr9g/YIfV4KWbd1I/AAAAAAAA7D4/pkOksFdbNu4Ry0lbNO-FkQxS8NgB4sgGgCLcBGAsYHQ/w400-h400/lale.jpg" width="400" /></a></div><br /><div><br /></div><div> Bu sefer Yunan mitolojisinden uzaklaşıp yönümüzü ülkemize , Amasya'ya çeviriyoruz. </div><div><br /> Ferhat ile Şirin efsanesini bilmeyen yoktur sanırım. İşte bu hafta Ferhat ile Şirin efsanesine konuk oluyoruz.
Ferhat, nakkaşlık yapan, Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır. Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir.
<br />
<br />
Amasya Sultanı Mehmene Banu’ya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. “ Şehir'e suyu getir, Şirin'i vereyim” der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.
<br />
<br />
Ferhat'ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.<br />
<br />
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat’a. “Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin'in öldü. Bak sana helvasını getirdim” der cadı. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. “Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır” der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine oturur bütün ağırlığıyla ...
<br />
<br />
Ferhat'ın öldüğünü duyan Şirin inanamaz, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhat'ın yanına.
<br />
<br />
Bu olaydan sonra Ferhat’tan akan her kan damlası toprak tarafından emilerek kan kırmızısı renkteki lalelere dönüşür. Bu nedenle kırmızı lalelerin #ölümsüzaşk ı simgelediği söylenir.
Hikayenin kalanını da ekleyeyim sadece lalenin oluşumu ile kalmasın . Ferhat ile Şirin 'i yanyana iki mezara gömerler. Her mevsim ikisinin de mezarından birer gül çıkarmış. Bu iki seven , iki gül kavuşmasın diye de mezarlarının arasında kara bir çalı peyda olurmuş 😥<br />
<br />
Çok hüzünlü bir hikaye...</div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;">Sümbül:</h2><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-b1DqFuqDgbE/YIfWrLcmD1I/AAAAAAAA7EA/3UB8yaMBEOMwV6j66x9OvWV7ukPoZF0AgCLcBGAsYHQ/s1048/s%25C3%25BCmb%25C3%25BCl.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sümbül" border="0" data-original-height="1048" data-original-width="952" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-b1DqFuqDgbE/YIfWrLcmD1I/AAAAAAAA7EA/3UB8yaMBEOMwV6j66x9OvWV7ukPoZF0AgCLcBGAsYHQ/w364-h400/s%25C3%25BCmb%25C3%25BCl.jpg" width="364" /></a></div><br /><div><br /></div><div> </div><div><br />Hyacinthus, Yunan mitolojisinde inanılmaz derecede Spartalı yakışıklı bir prens ve kahramandı. Onun bu yakışıklılığı , güneş tanrısı Apollo (ne sürpriz!! ), Batı Rüzgarı Zephyrus ve Kuzey Rüzgarı Boreas başta olmak üzere birçok tanrının dikkatini çekti.
<br />
<br />
Hyacinthus, bu tanrılar arasından Apollo'yu seçti. Tahmin edebileceğiniz gibi, diğer Yunan tanrıları onun kararına tamamen rasyonel ve uzaktan da olsa kıskanç (!) olmayan bir şekilde yanıt verdiler.
<br />
<br />
Bir gün Apollo ve Hyacinthus disk atma yarışı yapıyorlardı. Hyacinthus Apollo'yu etkilemek istedi ve diskin peşinden koştu. Zephyrus, hamlesini yapmak için bu anı seçti ve Hyacinthus'un kafasına diski üfleyerek onu öldürdü.
<br />
<br />
Apollo perişan oldu ve Hades'in Hyacinthus'un ruhunu yeraltı dünyasına götürmesine izin vermedi. Bunun yerine Hyacinthus'u Sümbül çiçeğine dönüştürdü. Böylece arkadaşı hep gözünün önünde yaşayacaktı.
<br />
<br />
Bu seferki öyküde aşk yok ama kıskançlık yine var. Arkadaşlık ve arkadaş sevgisini kıskanma ... Nedense olanlar bu kıskançlık hastalığına yakalanana değil de hep etrafındakilere oluyor
<br /><br /><h2 style="text-align: left;"><b>
Karanfil:
</b></h2>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-oOwwbjKZ2xM/YIfZBkpM36I/AAAAAAAA7EM/bKJGZB6rBRc0k0pxFV62deCVbwpNdW96ACLcBGAsYHQ/s720/karanfil.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Karanfil" border="0" data-original-height="720" data-original-width="720" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-oOwwbjKZ2xM/YIfZBkpM36I/AAAAAAAA7EM/bKJGZB6rBRc0k0pxFV62deCVbwpNdW96ACLcBGAsYHQ/w400-h400/karanfil.jpg" width="400" /></a></div><br /><div><br /></div><br />Karanfiller mitolojide ve geleneklerde oldukça sık ortaya çıkarlar. Antik Yunan'da, karanfiller genellikle tören taçlarında ve çelenklerinde kullanılırken, Antik Roma'da çiçek "Jüpiter'in çiçeği" olarak biliniyordu ve Tanrıların Kralı'nı onurlandırmak için kullanılıyordu.<br />
<br />
Kore kültüründe ise karanfiller farklı bir amaca hizmet eder. Genç kızların geleceğini tahmin etmek için kehanetlerde kullanılırlar. Çocuğun başına üç adet kesilmiş karanfil konur ve hangisi önce ölürse geleceği için bir ipucu verir.<br />
<br />
İlk önce en üstteki karanfil ölürse, bu, kızın daha sonraki yaşamında zorluklarla karşılaşacağı anlamına gelirken, ortadaki karanfil gençliğinde acı çekeceğini gösterir. Ancak, alttaki çiçek önce ölürse, tüm hayatı kargaşa ile dolacak demektir. Sonuç ne olursa olsun genç kızlar için güzel bir yaşamı baştan yok sayıyorlarmış anlaşılan.
<br />
<br />
Hristiyan bir efsaneye göre, Meryem Ana ,çarmıha gerilmiş oğlunu görünce ağlamaya başlar ve gözyaşları beyaz karanfillere dönüşerek ve yere düşer...
<br />
<br />
Bir Rönesans efsanesine göre ise karanfil Tanrıça Diana’nın bir hevesinden doğmuştu. Bir çobana aşık olan ancak bekarete bağlı olduğu için onunla birlikte olamayan avcı tanrıça, diğer kadınları görmesini engellemek için çobanı gözlerini yırtarak onları yere fırlatır ve o iki göz iki beyaz karanfil olarak filizlenir.
<br />
<br />
Yunan mitolojisinde de Artemis avlanmaya çıkar ,kötü bir gündür ve eli boş döner. Ormanda flüt çalan genç bir çobana rastlar ve çobanın müziğiyle hayvanları kaçırdığı düşüncesine varır.
Öyle bir kızar ki, genç adamın gözlerini oyup yere atar. Çobanın sonradan masum olduğunu anlar... Öfkesinin kurbanı olan Artemis pişmanlık içinde kıvranır. Ancak iş işten geçmiştir; yapılacak bir şey kalmamıştır. Çobanın gözlerinin düştüğü toprakta ise kan kırmızısı iki karanfil açar.<br />
<br />
O gün bugündür kırmızı karanfil dökülen masum kanın simgesi haline gelmiştir....
<br />
<br /><h2 style="text-align: left;"><b>Papatya:
</b></h2>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-zCggZKe37Ds/YIfZrUEGD-I/AAAAAAAA7EY/Ui-GdyXNKQ8MLY4im6fKX4GVWZM6HBSHgCLcBGAsYHQ/s750/papatya.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Papatya" border="0" data-original-height="750" data-original-width="750" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-zCggZKe37Ds/YIfZrUEGD-I/AAAAAAAA7EY/Ui-GdyXNKQ8MLY4im6fKX4GVWZM6HBSHgCLcBGAsYHQ/w400-h400/papatya.jpg" width="400" /></a></div><br /><div><br /></div><br />Papatya , incelik ve zerafeti simgeler; saflık ve masumiyet tanrıçası Astraea’nın gözyaşlarından yaratıldığı söylenir. Astraea, tanrılar diyarından dünyaya doğru baktığında hiç yıldız göremez ve ağlamaya başlar. Gözyaşlarının dünyaya düştüğü her yerde papatyalar açar...<br />
<br />
Eski bir Kelt efsanesinde ise ne zaman bir bebek ölse, Tanrı'nın kederli ebeveynler için yeryüzüne papatya serptiğini söylenir. Sonuç olarak, papatyalar bu efsanede de çocuklarla ilişkilendirdiğimiz masumiyet ve saflığı sembolize ediyor.
<br />
<br />
Papatya tarih boyunca birçok tanrıça, Freya ve Ostara (Cermen) ve Yunan tanrıçası Afrodit ile ilişkilendirilmiştir. En dikkate değer hikaye Roma Mitolojisi ve Belides adlı bir periden. Bir Roma tanrısından kaçmak için Belides papatyaya dönüşmüştür. İngiliz Papatyası'nın Latince adı Bellis, bu hikayeden kaynaklanmıştır.
<br />
<br />
Viktorya döneminde, aşk acısı çeken kızlar birer birer papatya yaprağını koparır ve çıkarılan her taç yaprağı için " seviyor, sevmiyor" diye bağırırlardı. Son taç yaprağı sonucu tahmin ediyordu. Günümüzde de bunu hala yapanlar olduğunu biliyorum 😄😄
<br />
<br />
Genç kızların ne zaman evleneceğini belirlemek için gözleri kapalı bir halde bir avuç papatya topladıkları da biliniyordu. Gözlerini açtıktan sonra, elindeki çiçeklerin sayısı, düğün tarihine kadar kaç yıl kaldığını önceden haber veriyordu. <br /><br />
<br />
<br /><script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-9729819718725560"
crossorigin="anonymous"></script>
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-format="autorelaxed"
data-ad-client="ca-pub-9729819718725560"
data-ad-slot="8462125322"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" /><br />
</div></div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-35018828808566639932021-04-27T11:45:00.004+03:002021-05-04T10:55:19.400+03:00Keşke - Bir Köy Enstitüsü Romanı || Sema Soykan
<div style="text-align: justify;"> <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-5_FfCOhg5cI/YIfOk6jihaI/AAAAAAAA7DI/IIgCN70hx-UZ5issCVXP967bAeBvdZiwgCLcBGAsYHQ/s1080/ke%25C5%259Fke.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Keşke" border="0" data-original-height="1080" data-original-width="1080" height="640" src="https://1.bp.blogspot.com/-5_FfCOhg5cI/YIfOk6jihaI/AAAAAAAA7DI/IIgCN70hx-UZ5issCVXP967bAeBvdZiwgCLcBGAsYHQ/s640/ke%25C5%259Fke.jpg" width="640" /></a></div><br /></div><div style="text-align: justify;"> Kitap hakkında bilgi vermeye başlamadan önce ilk olarak söylemeliyim ki bu kitabı çok çook sevdim ve mutlaka herkes okusun isterim . Tereddütsüz tavsiyemdir diyerek başlıyorum yazıma. </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"> Sema Soykan'ın kaleminin ve kitaplarının çok iyi olduğunu duymuştum fakat şimdiye kadar okumamıştım . Yazarın kalemi ile tanışmak bu kitaba " Keşke " ye nasipmiş.</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"> Kitabı büyük bir araştırma ve emek ürünü. Bu araştırma ve emek okurken her satırda anlaşıldığı gibi kitabın sonunda yer alan kaynakça kısmı gözden geçirilerek de anlaşılabilir. </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"> Köy Enstitülerini çoğunuz duymuş ya da hakkında bir şeyler okumuşsunuzdur. Hakkında bilgi sahibi değilseniz tarihimizdeki bu gurur duyulacak okullar hakkında bilgi sahibi olmak için tam zamanı . Şimdi bu kitap ile başlayabilirsiniz.... </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Keşke ile tarihimize 1940 lı yıllara uzanıyoruz. Bu yıllarda kurulan köy enstitüleri , kurulma amaçları ve eğitim sistemine yer veriliyor . O yıllara göre verilen eğitim ile kendi zamanımda aldığım eğitim ve çocuklarımıma okullarda verilen eğitimi ister istemez kıyasladım okurken . O kadar dolu dolu ve hayatı bütün bir şekilde okul sıralarına alan bir eğitim sistemi oluşturmuşlar ki gurur duydum. Dünya Klasiklerinin çevrilip okullardaki çocukların rahat ulaşabilmeleri için getirtilmesi , ceplerinde sürekli kitap taşımaları ... O kadar hoşuma gitti ki anlatamam . Ben 1990 lı yıllarda ortaokuldaydım. O yıllarda internet yok ve kitap sayısı da yetersizdi. İlk halk kütüphanesine giderdik ve bizi boyumuz küçük diye üst kata çıkarmazlar alt kattaki kitaplardan faydalanmamızı isterlerdi. Alt kattaki kitaplık ilkokullara yönelikdi ve bize yetmiyordu artık . Derdimizi anlatmaya çalışsak da anlayan - dinleyen bulamıyorduk!! Yine o yıllarda performans ödevi verilmişti. Bir eseri okuyup inceleyecektik. Ben Balzac - Kırmızı Zambak'ı okumayı o kadar çok istiyordum ki anlatamam. Eskişehir'de her kitapçıya gidip Balzac'ı sordum satın almak için , sonuç ise hüsran oldu . Balzac'ın hiçbir kitabını bulamamak bir kenara bazı kitapçılar da Balzac kim onu sordu... Sonuçta ne mi oldu ?? Komşumuzdan Yakup Kadri'nin Yaban romanını alıp onu okuyup inceledim ve Kırmızı Zambak içimde uhde olarak kaldı . Niçin illa Balzac diye direttiğimi hatırlamıyorum ancak okumayı ne kadar çok istediğimi hatırlıyorum. İşte Köy Enstitüsünde okuyan çocukları ne kadar şanslı bulduğumu artık daha iyi anlayabilirsiniz. </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"> Yine Köy Enstitüsündeki eğitimi okuyunca geçen evde çocuklarla yaptığımız konuşmayı hatırladım. Bilim adamı , felsefeci gibi tarihe adını yazdırmış insanların hayatlarını ve yapıtlarını incelerken bir değil birçok dalda aktif olduklarını görüyoruz. Astronomi , fizik , kimya , edebiyat ... Bir değil birkaç dilde eğitim alıp kendilerini geliştirirken birden fazla da yabancı dil öğreniyorlar. Peki günümüzde neden böyle değil. İstisnalar her zaman vardır ancak çoğunlukta işten eve evden işe . Avukat sadece avukat doktor sadece doktor . İkinci bir dalla , farklı uğraşlarla ilgilenip kendilerini geliştirenler çok az. Okullarda da benzer durum var. Farklı uğraşlar ile okulda ilgilenmek isteyenleri dalga geçerek karşılıyorlar çoğu zaman . Hemen öyle değil diye inkar etmeyin , şahit olduğum olaylar var. Bizim geçmişteki bu insanlardan ne eksiğimiz var da kendimizi geliştirmek istemiyor ve var olanı alıyoruz. Sadece tüketim toplumu olduk sayılır... Köy Enstitülerinde dikiş nakıştan tamirata , tarla sürülüp ekilmesine , araç sürülmesine , inşaat yapımından marangozluğa kadar öğretmen adayı çocuklara her şey öğretiliyordu. Kendi kendine yetebilen bu çocuklar mezun olup köylere öğretmen olarak gittikleri zaman sadece okulda değil hayatın her alanında halka eğitim veriyor , onlarla çalışıyordu .</div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div><div style="text-align: justify;"> Köy ensititülerini çok sevdiğim ve kapatılmalarına çok üzüldüğüm için şimdiye kadar onlardan bahsettim ancak kitapta sadece bu anlatılmıyor tabii ki... </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"> Ülkemizin geçmişini okuyoruz kitapta. 1940- 1980 yılları arasında yaşananlar , ülkemiz için dönen dolaplar , ülke yönetimi , teknolojik ilerleme ve bunun engellenmeye çalışanlar anlatılırken bir döneme ayna tutuyor yazar . Bazıları bildiğiniz bazıları ise detaylarına hakim olmadığım olaylardı . Öyle ki tarihimizi okurken söylenerek , arada boğazıma takılan yumru nedeniyle mola vererek ve birçok bölümü işaretleyerek okudum. Ülkemizin iyiliğini istemeyen dış güçlerin oyunları ve bunlara maşa olan ülkemizden insanlar . İnsan kendi ülkesi gelişsin , büyüsün ister. Ancak görüyoruz ki kendi menfaatlerini ülkenin önünde gören insanlar var. Bağımsız yaşamak varken manda sitemini tercih edenler!!! Bu insanlara ne desem boş . Çünkü söylediklerimiz karşıdakinin anladığı kadardır , anlayacak kimseyi göremiyorum karşımda . Kulaklarını tüm gerçeklere tıkamışlar. </div></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"> Bütün bu olanlar Fikret'in hayatının ekseninde okuyoruz . Zorlu hayatlar ve bu hayatın ortasında yeşermiş ve hiçbir gücün yıkmayacağı bir sevgi. Öyle bir sevgi ki uzaklık , mesafe , kırgınlık ve zorluk hiçbir güç onlara engel olamıyor . Ancak hayatın her zaman bilmediğimiz farklı planları vardır bizim için ve farklı insanları bir araya getiren kaderi okurken hem üzülecek , hem sevinecek , hem sinir olacak hem de gülümseyeceksiniz.... </div><div style="text-align: justify;"><br /></div><h3 style="text-align: justify;"><span style="font-size: medium;">Keşke 'den Alıntılar:</span></h3><div style="text-align: justify;"> <span style="text-align: left;">"Zaman, kaygısı ve telaşı olanın aleyhine işler ..." </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;">"... gerçekleri öğrenmeden yola çıkanlar yollarını şaşırırlar." </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;">" Suçluluk içinde kıvrananlar, vicdanın sesini duymamak için yalan söyler." </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;">"İmkansız ile mümkünün arasındaki fark insanın kararlılığında ve çabasında yatar. "</span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;">"Biz başarıya imrenen, okuyamadığımız kitaplara dertlenen gençlerdik." </span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;">"En kusursuz plan bile aşk karşısında bozulmaya mahkumdur. "</span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div style="text-align: justify;"><span style="text-align: left;"><br /></span></div><div><img alt="Keşke" border="0" data-original-height="500" data-original-width="340" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-f2jQv-ylmXU/YGw59UlPk2I/AAAAAAAA6wI/ABNdiWjWRZo8cQLLH94MFkwZyPCx_GASgCLcBGAsYHQ/w218-h320/ke%25C5%259Fke.jpg" style="clear: right; display: block; float: right; padding: 1em 0px; text-align: justify;" width="218" />
<div style="text-align: justify;"><b style="font-weight: bold;">Kitabın Adı</b><b> :</b>Keşke</div><div style="text-align: justify;"><b>Yazar</b> : Sema Soykan </div>
<div style="text-align: justify;"><b style="font-weight: bold;">Yayınevi</b><b> : </b>Alfa Yayınları </div><div style="text-align: justify;"><b>Sayfa Sayısı</b> : 500</div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><blockquote><div style="text-align: justify;">Bozkırı yeşertmek ne kadar sürer... Bir mevsim mi?</div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Gençlik, Eğitim, Aydınlanma, Özgürlük ne kadar sürer... On yıl mı?</div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Pişmanlık ne kadar sürer... Çeyrek asır mı?</div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Aşk ne kadar sürer...... Bir ömür mü?</div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Keşke... Hatalarımız, fedakârlıklarımız, kayıplarımız,
sevgimizin ağırlığıyla, geçmişi, bugünü ve geleceği kuşatan
bir "keşke" ne kadar sürer?</div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Sema Soykan'ın öğretici kalemi ve akıcı üslubuyla KEŞKE-Bir Köy Enstitüsü Romanı, sırlar ile özlemler, mağlubiyetler ile galibiyetler, imkânsız ile mümkün arasında savrulan altı hayatın perdesini aralıyor.</div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Yaşanmış olaylardan esinlenerek titiz bir araştırmayla yazılan KEŞKE, Türkiye’nin aydınlanma sürecinde yetişmiş iki öğretmenin –Sabia (Nedret) ve Fikret’in– yaşamöyküleri, vatan sevgileri, ölümsüz aşkları ve fedakârlıklarını anlatırken, Köy Enstitülerinin açılışından kapanışına, işleyişinden benzersiz eğitimine ve Türkiye’nin 1940-1980 yılları arasında yaşadığı siyasi süreçler ile emperyalizmin eğitimimiz ve de toplumumuz üzerindeki etkilerine de mercek tutuyor.</div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;">Sadece kişilerin değil, toplumların da keşkeleri ne kadar çoksa, hataları, mutsuzlukları ve pişmanlıklarının o kadar derin ve de
yakıcı olduğunun hatırlanması umuduyla...</div></blockquote><div style="text-align: justify;"><br /></div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><br /></div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"><br /></div><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><div style="text-align: justify;"><br /></div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div>
<div style="text-align: justify;"><br /></div><div style="text-align: justify;"> <img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" /></div></div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-57537558987161383402021-04-06T10:22:00.006+03:002021-04-06T10:51:47.241+03:00Ölülerin Konuşmasına İzin Ver - Jane Casey <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://1.bp.blogspot.com/-LGDYjsat3lo/YGwLzB2hcxI/AAAAAAAAAkY/UGzys3kxt0IAoZG5ifdmckaijN63vJDtgCLcBGAsYHQ/s1400/Polish_20210406_100620381.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Ölülerin Konuşmasına İzin Ver" border="0" data-original-height="1399" data-original-width="1400" height="640" src="https://1.bp.blogspot.com/-LGDYjsat3lo/YGwLzB2hcxI/AAAAAAAAAkY/UGzys3kxt0IAoZG5ifdmckaijN63vJDtgCLcBGAsYHQ/s640/Polish_20210406_100620381.jpg" width="640" /></a></div><br /><div> Elimde bulunan son Jane Casey kitabı Ölülerin Konuşmasına İzin Ver . Uzun süredir Dedektif Kerrigan 'dan uzak kalmıştım ve okuduğum zaman ne kadar özlediğimi daha çok fark ettim. <div><br /></div><div> Kitabın ismi ilk olarak dikkatimi çekti : "Ölülerin Konuşmasına İzin Ver " . Ölüler nasıl konuşabilir . Bu konu üzerine farklı teoriler üretebiliriz. Medyumlar acılığı ile diyebilirsiniz , tabii buna inanıyorsanız ki ben öldükten sonra kimsenin böyle gelip konuştuğuna inanmam. Rüyalar aracılığı ile diyebilirsiniz. Bazı rüyaların anlamlar içerdiğine inanırım ancak her rüyanın değil . Bazen kaybettiğimiz kişileri çok özlediğimiz için rüyalarımızda görürüz. Diğer bir olasılık ve son olan da otopsiyi yapan doktor , adli tıpçı aracılığı ile konuşması ... Bu en doğru olasılık gibi görünüyor şu anda bana . Çünkü ölüler bildiğimiz anlamda konuşamasa da vücuduna olanlar ve ona yapılanlar hakkında bilimsel olarak doktorla konuşabilirler. </div><div><br /></div><div> Cinayet davalarında ölülerin konuşması yani yapılan otopsi sonucu ve veriler çok önemlidir. Kitabın kapağında da belirtildiği gibi " eğer yaşayanlar bir şey söylemiyorsa ... ölülerin konuşmasına izin ver ".</div><div><br /></div><div> Ölülerin Konuşmasına İzin Ver , Meave Kerrigan serisinin yedinci kitabı . Seri sıralamasını merak edenler için kitapları yazıyorum ve kitaplar hakkındaki yorumlarımı merak ediyorsanız üzerlerine tıklamanız yeterli. </div><div><br /></div><div> *<a href="https://kozmokitap.blogspot.com/2017/06/5-kurban-jane-casey.html" target="_blank"> 5. Kurban</a></div><div><br /></div><div> * <a href="https://kozmokitap.blogspot.com/2017/08/acimasiz-jane-casey.html" target="_blank">Acımasız</a></div><div><br /></div><div> *<a href="https://kozmokitap.blogspot.com/2017/09/sessiz-kurban-jane-casey.html" target="_blank">Sessiz Kurban</a></div><div><br /></div><div> * <a href="https://kozmokitap.blogspot.com/2017/12/11-kat-jane-casey.html" target="_blank">Parafili</a></div><div><br /></div><div> * <a href="https://kozmokitap.blogspot.com/2017/11/sakin-hata-yapma-jane-casey.html" target="_blank">Sakın Hata Yapma</a></div><div><br /></div><div> * <a href="https://kozmokitap.blogspot.com/2017/12/11-kat-jane-casey.html" target="_blank">11. Kat</a></div><div><br /></div><div> * Ölülerin Konuşmasına İzin Ver <br /><br /> Kitabın konusa gelelim ... Dedektif Kerrigan terfi almıştır artık Çavuş dedektiftir. </div><div><br /></div><div> On sekiz yaşındaki Chloe babasının yanından annesinin evine döndüğü zaman evde bazı gariplikler vardır ve her yer kan içindedir. Chloe gariplikleri fark etse de beklenen tepkiyi vermez ya da olanları algılayamaz. Arabada çantasını unuttuğu için ona çantasını getiren komşusu Oliver manzarayı görünce polisi arar... </div><div><br /></div><div> Davayı Kerrigan üstlenmiştir. Evde çok fazla kan vardır . Olmayan tek şey ise cesettir. Dışarıda da sağanak yağmur olduğu için delilerin çoğu yok olmuştur ve cesedin nereye ve nasıl götürüldüğü büyük bir sırdır... </div><div><br /></div><div> Öldürüldüğü düşünülen Kate'in kızı Chloe'den de çok fazla bilgi alınamaz . Çünkü konuşmak istememesi bir kenara boş bakışları ile çok da normal olmadığı düşünülmektedir. Komşuları Oliver'ın evinde kalır Chloe ve inatla babasına gitmek istemez. Babasının yanında kaçar gibi evine dönüşünün nedenini de anlatmaz. </div><div><br /></div><div> Oliver ve ailesi bir çeşit hristiyan topluluğuna mensuptur. Onları tanıyınca garip birileri olduklarını anlıyoruz. </div><div><br /></div><div>Polisin işi zordur . Bir yere götürmeyen delillerin yanı sıra düzgün bilgi vermeyen insanlar , saklanan sırlar onların işlerini daha da zorlaştıracaktır . Daha sonra olaylar zincirine eklenen cinayetler olayları daha da karışık hale getirecektir. </div><div><br /></div><div> İlk sayfadan sonuna kadar heyecan dozu ve temposu azalmayan bir kitaptı Ölülerin Konuşmasına İzin Ver . İlk sayfalarda az çok ne olduğunu tahmin ettim. Ancak olay örgüsüne eklenen olaylar ile bilinmeyen bir noktaya ilerleyen kitap ile beni şaşırttı Jane Casey. Diğer kitaplarına nazaran bu kitapta dedektiflerin özel hayatlarına daha az değinerek olaya konsantre olmuş yazar ve bu halini daha çok sevdim. Akıcı dili sayesinden de kitap rahat okunuyor . Yine diğer kitaplardan farklı olarak bu kitaptaki yazım hataları çok çok daha azdı. Diğer kitapların bazılarında çok olan hatalar beni rahatsız etmişti. Bu kitapta parmakla sayılacak kadar azdı. Bir gün daha dikkatli kontrolden geçirilir ve bu hatalardan ayıklanır kitaplar umarım... </div><div><br /><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br /><img alt="Ölülerin Konuşmasına İzin Ver" border="0" data-original-height="600" data-original-width="385" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-M8m_2Z7rm_s/YGLcJvrVe6I/AAAAAAAA6pM/ptZrz-jNCxkCov-8-pFWc4VeHC4dPcSpACLcBGAsYHQ/w205-h320/%25C3%25B6l%25C3%25BClerin-konu%25C5%259Fmas%25C4%25B1na-izin-ver.jpg" style="clear: right; display: block; float: right; padding: 1em 0px; text-align: center;" width="205" />
<b>Kitabın Adı</b> :Ölülerin Konuşmasına İzin Ver<br />
<b>Yazar</b> :Jane Casey <br />
<b>Yayınevi</b> : Olimpos Yayınları<br />
<b>Orjinal adı</b> : Let The Dead Speak<br />
<b>Çevirmen</b> : Özlem Menemencioğlu Boğahan<br />
<b>Sayfa Sayısı</b> : 454<br />
<br /><blockquote>Ödüllü yazar Jane Casey’den, son sayfasına kadar heyecanla okuyacağınız, psikolojik gerilimle harmanlanmış müthiş bir polisiye.
<br />
<br /><span style="color: red;">
Eğer bu yıl bir polisiye romanı okuyacaksanız, o kesinlikle bu kitap olmalı!
</span><br />
<br /><b>
Cesetsiz bir cinayet.</b><br />
<br />
On sekiz yaşındaki Chloe, o gün batı Londra’daki evine döndüğünde bütün evi kana bulanmış bir hâlde bulur. Annesi Kate de ortalarda yoktur. Tüm ipuçları bunun bir cinayet olduğunu göstermektedir.
<br />
<br /><b>
Konuşmaya korkan bir kız.</b><br />
<br />
Maeve Kerrigan, çavuş dedektif olarak başladığı yeni görevinde kendini ispat etmeye kararlıdır.
Chloe’nin bir şeyler sakladığından şüphelenir ama onu konuşturmak imkânsızdır.
<br />
<br /><b>
Her şeyi kanıtlayabilecek bir dedektif.</b><br />
<br />
Olayın yaşandığı sokaktaki herkes şüpheli konumundadır. Maeve’in ihtiyacı olan tek şey bir kişinin konuşmasıdır ancak bu gerçekleşmeyecektir. Çünkü bir cinayet davasında bile
bazı sırlar paylaşılamayacak kadar korkunçtur…
</blockquote><br />
<br /><br />
<br /><br /><script async="" src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout="in-article" data-ad-slot="5981748018" style="display: block; text-align: center;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script><br />
<br /><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Jane Casey Kimdir?</span></b><br />
<br />
<img alt="Jane-Casey" border="0" data-original-height="1600" data-original-width="736" height="200" imageanchor="1" src="https://1.bp.blogspot.com/-Of46QVddXlA/XouC6zHUvKI/AAAAAAAA0o4/b9PL7ZdAnaQ658DpkJEiomtBsYYOlunIQCLcBGAsYHQ/s200/jane-casey.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;" title="" width="91" />
<br />
Jane Casey 1977 yılında dünyaya gelmiştir. Genç ve güzel yazar bir ceza avukatı ile evlidir. Suç ve polisiye bir aile takıntısıdır.
<br />
<br />
Yazar seri katillerin kaldığı hücrelerden bu hücrelerin kokularına kadar bir çok kurguyu kitaplarında işlemektedir. Bu realist bakış açısı ile birlikte tüm dünyada bestseller romanlar yazmıştır.<br />
<br />
Yazarın romanları Türkçeye'ye çevrilmeye başlanmıştır. Güzel yazarın ilk yayınlanan kitabı 2010 yılında The Missing olmuştur.
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div></div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-65328190504549471192021-04-05T10:00:00.002+03:002021-04-05T16:05:35.621+03:00Çin Seddi || Ne İzledim? <img alt="Çin Seddi" border="0" data-original-height="280" data-original-width="210" height="400" imageanchor="1" src="https://1.bp.blogspot.com/-ayLL5wxN5nw/YGmOUOXijuI/AAAAAAAA6vk/EV_7sLxb8ioejYQ0cypPcOvlb9FK08JlgCLcBGAsYHQ//%25C3%25A7in-seddi.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;" width="300" /><br />
<br /> Başrolünde Matt Damon olduğunu görünce konusunu fazla araştırmadan seyretmeye başladığımız bir filmdi Çin Seddi ( The Great Wall ) . Matt Damon'ın başrolde olduğu seyrettiğimiz tüm filmleri sevdik ve bizi hüsrana uğratmadı . Burada biz derken ben ve eşimi kastediyorum :D <div><br /></div><div> Tarihi - fantastik bir film Çin Seddi . Filmin yönetmen koltuğunda Altın Çiçeğin Laneti filminden tanıdığım Zhang Yimou oturuyor. </div><div> </div><div> Orta Asya'ya siyah tozu ( barut) bulup ülkelerine götürmek için gelen bir grup asker gece bir yaratığın saldırısına uğrarlar. Beş kişilik gruptan ikisi hayatta kalır sadece. Yaratığın tek kolunu kopartırlar ve esrarengiz bir de taş bulurlar ( mıknatıs) . Hayatta kalan iki kişi yollarına devam ederken saldırıya uğrarlar , saldıranlardan kaçarken de Çin Seddi'ne gelirler. Ya onlara saldıranlar ya da Çin seddindeki Çin askerleri ... Tercihlerini yapmak zorundadırlar ve onlar da Çinlilere teslim olmaya karar verirler. </div><div><br /></div><div> İki asker tutuklanırlar ve bir süre sonra sedde saldırı olur . - Bu esnada ben Türkler saldırıyordur dedim. Eee tabii Çin Seddi olur da Türkler olmaz mı ;) - Ancak saldıranlar yaratıklardır . - Burada da o kadar korkuyorlar ki filmlerinde bizi canavar gibi göstermişler esprisi yapmasam olmazdı :D - </div><div><br /></div><div> Uzaydan gelen bir meteor sonrası ortaya çıkan bu yaratıklar 60 yılda bir uyanıyor ve önüne gelen her şeyi yiyorlar. Canavarların gösterildiği sahneler oldukça netti . Bazı filmlerde karanlık yaptıkları için canavarlar seçilmezken bu filmdeki çekimleri çok beğendim bu yönden. </div><div><br /></div><div> Yaratıklar ile olan savaşlarında tutukladıkları bu iki asker Çinlilere yardım edecektir.... </div><div><br /></div><div> Ailece rahatça seyredilebilecek bir film. Ben filmi sevdim. Tamamı Çin'de çekilen filmin yönetmesini de Çinli olmasına rağmen filmde kurtarıcı bir Avrupalı . Film daha fazla izleyici kitlesine ulaşsın diye mi böyle bir şey yaptılar bilemiyorum. Belki de Amerika ile ortak yapım olduğu için şartları budur , kim bilir !!! Yine de filmden keyif alarak izledim . </div><div><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br /><h3 style="text-align: left;"><b> Çin Seddi Film Fragmanı</b></h3></div><div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='600' height='498' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dwdTacObkZ6wqosXvRtojDHxO9vLtYSxvudbcGlNYbwdHqxJfjtcuFMV5MDEt9fEox6by_16XUQXpwLoYRPPw' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5992013213418390478.post-72975597695750624402021-04-01T10:00:00.001+03:002021-04-01T10:00:00.536+03:00Köpek Adası || Ne İzledim ? <img alt="Köpek Adası" border="0" data-original-height="280" data-original-width="210" height="400" imageanchor="1" src="https://1.bp.blogspot.com/-_Cc4ky1QQ8Y/YGRbNVbEXsI/AAAAAAAA6qk/-mTOPcw_Vdshf6g4Z94mBw8ry7wVcvv2QCLcBGAsYHQ/s300/k%25C3%25B6pek-adas%25C4%25B1.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;" width="300" /><br /><div> Dün haberlerde Japonya'daki kedi adasını gördükten sonra aklıma bir süre önce izlediğim bir film Köpek Adası ( Isle of Dogs ) geldi . Severek izlediğim ve alt mesajlarını beğendiğim filmi hala izlemeyenler için tanıtmak istiyorum. <div><br /></div><div> Filmin yönetmeni Wes Anderson Amerikan bağımsız sinemasının en önemli isimlerinden kabul ediliyor. </div><div><br /></div><div><span style="font-size: medium;"><b> Köpek Adası'nın Konusu : </b></span></div><div><span style="font-size: medium;"><b><br /></b></span></div><div><span style="font-size: medium;"> Kurgusal bir Japon kenti olan Megasaki'nin valisi bir diktatördür ve etrafına korku ile hükmetmektedir. Vali bir kediseverdir. Kentte yayılan ve "köpek gribi " adı verilen br hastalığı bahane ederek kentteki bütün köpekleri " Çöp Adası " denilen bir adaya göndererek ölüme terk eder. Köpekleri sevmediği ve hastalığın bitmesini istemediği için hastalığa karşı aşı geliştiren bilim adamını da zehirleterek öldürür. </span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><img alt="Köpek Adası" border="0" data-original-height="309" data-original-width="550" height="360" src="https://1.bp.blogspot.com/-jpz5IiUtJEc/YGRbq8pNiRI/AAAAAAAA6qs/klN29tBCtuc3rfDt84cuEf2FUr61QPZBgCLcBGAsYHQ/w640-h360/k%25C3%25B6pek%2Badas%25C4%25B1.jpg" width="640"imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;" /><br /><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;"> Adaya gönderdiği köpeklerden bir tanesi de manevi oğlunun koruma köpeğidir. 12 yaşındaki Atari köpeğini bulmak için çöp adasının yolunu tutar.... </span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Distopik bir dünyada geçen filmin kahramanı küçük bir çocuk ve köpekler . İktidar nasıl olmalıdır sorusunu akla getiren filmde ayrımcılık , köpeklere yapılanlar üzerinden de ırkçılık işleniyor . Duygusal ve güzel bir film izlerken arka planda verilenler de gözden kaçırılmıyor. </span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Ailece seyredilebilecek harika bir film Köpek Adası . <br /></span><br /><br /><script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9729819718725560" data-ad-format="fluid" data-ad-layout-key="-h4-17-66+3e+r8" data-ad-slot="5287209213" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='600' height='498' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dzpZemHFeqDOcRg_nM4jIAC5qD39Yd-z3uIoUYh91nBy78sH28U-glzFnqR4YG0mcRKS8DP15S00B2TPb7aBQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
<br />
<img border="0" data-original-height="75" data-original-width="140" height="106" imageanchor="1" src="https://2.bp.blogspot.com/-1g7LQpw7upM/XgcsZw7ypEI/AAAAAAAAAUQ/a411nG681cgeSEbG7CEeBi0NeUR-Em4SgCKgBGAsYHg/s200/kozmokitap2.png" width="200" />
</div></div>Nilüferhttp://www.blogger.com/profile/08085179831562725001noreply@blogger.com1