Merhaba :) Bugün sizlere bir arkadaşım sayesinde tanıştığım bir kitaptan bahsetmek istiyorum: Sevgi'li Aşk: Eylül
Çocuklara bir şeyler anlatırken ben
Şiire dönüş yaptı heceler birden.
Dedi ki ses:
Baba oluyorsun!
Kitap baba olacağını öğrenen yazarın öğrendiği andan bebeğine kavuştuğu ana kadar hissettiklerini, düşüncelerini , sevgisini ; şiirler, masal ve mektup aracılığı ile anlatmasından oluşuyor. Kitabın bir kurgu olmayıp tamamen gerçek duygulardan yola çıkarak hazırlanması çok hoşuma gitti. Böyle olması duygu aktarımı açısından gayet başarılı olmuş.
Bugüne kadar okuduğum kitapların çoğu annelerin , kadınların; bebeklerine ve çocuklarına yazdıklarıydı. Erkeklerin de yazdığını biliyorum fakat çok sık rastlanmıyor bu duruma. Bir baba adayının kaleminden dökülenleri okumak , dokuz aylık bekleme sürecindeki heyecanına , hayallerine , umutlarına tanıklık etmek beni çok etkiledi.
Sen
Öyle bir çocuk ol ki Eylül Defne
Gülücüğünü de paylaş , simidini de
Yüreğin gözlerinde
Gözlerin şiirler söylesin.
Kitabı okurken Mehmet Gökcük'ün hissettiklerini okumak bana kendi hamilelik sürecimi ve çocuklarımın bebekliğini hatırlattı. O günlerin heyecanını tekrar yaşadım sanki!...
Sevgi'li Aşk: Eylül ,Mehmet Gökcük'ün kızına bıraktığı en büyük miras bana göre. Kızı hayatı boyunca, babasının onu nasıl beklediğine dair hislerini , tüm dünyaya ilan ettiği ve mısralarında sevgisini son damlasına kadar hissettirdiği bir kitabı bulunduracak.
Dualar ederek gözümü senden bir an ayırmadan
Sanki o an ayrıldım dünyadan
Bulutların üzerinde sana ediyordu kalbim
Bu kez aşkın tam kalbindeydi hissim...
Eylül'üm Defne kokulu Prensesim
Hayatıma hoş geldin!
Kitabın kapağını çok sevdiğimi ve konu ile bağdaşması hoşuna gitti. Kitap iri puntolarla yazıldığı için rahatlıkla okunuyor. Yazılan her yazı ve şiirin yazıldığı tarihlerin belirtilmesi gün ve gün bebeğin gelişine tanıklık etmemizi kolaylaştırıyor . Kitapta Meryem Tekke Başa 'nın çizimlerine de yer verilmiş. Şiirlerin çizimler ile zenginleştirilmesi muhteşem olmuş...
Her biri duygu yüklü ve sevgi dolu şiirlerin yer aldığı Sevgi'li Aşk: Eylül 'ü ben çok sevdim. Naif ve duygu yüklü dizeleri okumak isteyenlere tavsiyemdir. Kaleminize ve yüreğinize sağlık Mehmet Gökcük diyorum yazarımıza. Yeni kitaplarını da görmek ve okumak isterim.....
Şiirden ibaret hisleriniz eksik olmasın!
Kitabın Adı :Sevgi'li Aşk : Eylül
Yazar :Mehmet Gökcük
Yayınevi : Az Kitap
Sayfa Sayısı :136
Sevgi'li Aşk: EYLÜL, bir babanın çocuğu olacağı müjdesini aldığı andan itibaren, heyecan dolu bir bekleyişin gönülden kaleme döküldüğü bir eser olmuş. Yazar Mehmet Gökcük, kızıyla ilgili düşlerini, coşkun evlat aşkını, masal, mektup ve şiirlerle satırlara aktarmış. Bu çok özel, aşk ve özlem dolu satırların, sevgili Eylül Defne'nin de ömrü boyunca önünde ışık olacağına inanıyorum. Bir babanın, daha doğmadan kızına düşlerini hediye ettiği Sevgi'li Aşk: EYLÜL'ün tüm okuyuculara ulaşmasını gönülden temenni ederim.
-Gazeteci-Yazar Nevin Şahin-
"Bir şeyi şiir kılan nedir?" diye sorduğum çok oldu. Doğrusu ya, bu konuda söylenmiş sözler çok da tatmin etmedi beni. Bizzat şiirin kendisinin ölçülebilir ve nesnel olarak tanımlanabilir bir şey olmadığından belki de; bu sorunun da cevabı şudur diyemedim hiç. Yine de bana sorarsanız bir şeyin şiir olması için öncelikle "bir yere" daha da kıymetlisi "birisine" yazılmış olması gerekir. Ben böyle düşünüyorum yıllardır. O sebeple galiba, çok sayıda şair de benim gibi düşünüyor olmalı ki, aşk, şiirin en çok yakışanı en çok ziyaret edileni olmuş.. "Birisine" bir şey söylemenin en güzel ve yakışan yolu şiir olmuş hep, bundan sonra da öyle olacak.
Mehmet Gökcük, kızına yazmış. Heyecan verici değil mi? Yeni doğmuş bir bebeğe babanın verebileceği müthiş bir armağan. Yıllar geçtikçe anlamını daha da bulacak ve kıymetlenecek bir mücevher gibi.. "Birisine" yazarken, onun kendi evladı olması Gökcük'ün şiirini hemencecik başka bir yere taşıyor zaten: Hakikate...
Şiir okurken hep içimden geldiği gibi okumaya uğraştım yıllardır. Belki de o nedenle "içinden geldiği" gibi yazan herkesi çok önemsedim. Mehmet Gökcük de öyle yapmış; içinden geldiği ve hissettiği gibi yazmış şiirlerini. Zamanla bu şiir nereye evrilir, nasıl bir yola akar şimdiden bilemem. Ama bu kitap sadece yazılış gayesi ve gerçek ilhamı ile önemsenmeyi fazlasıyla hak ediyor.
Yolu açık olsun…
-İbrahim Sadri-
Ben de kızım dünyaya gelmeden önce onu beklerken bir günlük tutmuştum. Güzel, heyecanlı zaman dilimlerini yazmak güzeldi benim için.Eminim bu kitapta güzeldir.Emeğinize sağlık.:)
YanıtlaSilNe güzel bir düsünce böyle bir kitap yazmak 😊
YanıtlaSilKurgu olmayan, yaşanmış hikayeleri okumayı seviyorum😊 Bir erkeğin duygularını yazması da bence çok güzel... Aklımda olsun bu kitap... Ellerine sağlık. Sevgiler...
YanıtlaSilBu bekleyişi bir babadan okumak oldukça ilginç bir deneyim olabilir. Hep annelerden okuyoruz, bir de baba gözüyle bakmak lazım.
YanıtlaSilSevgili KozmoKitap, hem fotoğraflardaki incelik, hem de yazdığınız anlamlı yorum, bir kez daha ''İyi ki bu kitabı yazmışım'' dedirtti bana... Yüreğinize teşekkür ederim... Muhtemel okurlar için de şunu söylemek isterim; Ben bu kitabı sadece kızıma hatıra veya kılavuz olsun diye yazmadım. Bir anne, baba okursa, evladına daha sıkı sarılsın diye... Bir evlat okursa, bu dünyada ona en çok değeri verecek iki insanın anne ve babası olduğunu asla unutmasın diye... ve elbette ''Uçurtma Mevsimi'' adını verdiğim hayalimde, bütün dünya çocuklarının hür, umutlu, mutlu olduğu O GÜNE bir adım daha yaklaşma gayretiyle yazdım... Sevgi, saygı ve dualarımla...
YanıtlaSil