4/28/2016

Kitap takas etkinliği

Nisan 28, 2016 5 Yorum

Takas kitaplarım


Merhaba:))  Kitaplığımı düzenlerken dolup taştığını ve yeni kitaplara yer açmak için bazılarını bir kenara ayırdım. İnsanın kitaplarından vazgeçmesi zor olsa da bu kitapları okumak isteyenler ve benim de farklı kitapları okuyabilmem için bir takas etkinliği yapmayı düşündüm. Ne derecede etkili olur ya da katılım olur mu bilemiyorum ancak bu vesile ile birbirimizle tanışmış ve değiştirmek istediğimiz kitapları birbirimiz  ile takas etmiş oluruz. Ben aşağıya takas edeceğim kitapları liste halinde yazacağım. Siz de istediğiniz kitap olursa belirtebilirsiniz. Takas etmek istediğiniz kitaplarınızı ve kitapların durumunu yorum kısmında belirtebilirsiniz.  Ben kitaplarını temiz kullanmayı severim. Kitaplarımın çok iyi durumda olduklarını söyleyebilirim. Yukarıda resimde sıraya dizilmiş olan kitaplar takas için ayırdığım kitaplardır.

Takas kitaplarımın listesine gelirsek:

Tutankamon olayı - Christian Jacq
Direniş - Owen Shreers
Son sevgili - Nora Roberts
Av Mevsimi - Mason Cross
Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim - Siobhan Vivian
Geçmişin Karanlık Yüzü - Stuart Woods
Jüpiterin Kemikleri - Faye Kellerman
Aranmayan Özellikler-  Selçuk Orhan
Salçalı Ekmek - Serhan Koktay
Valizimde Gölgeler- Serhan Koktay
Freud'un  Kızkardeşi - Goce Smilevski
Kemal , hadi gel bi kahve içelim - Gül Sunal
Seninle Başım Dertte - Johanna  Lindsey
Artık Gidebilirsin - Daria Bignarti
Boş Koltuk - J.K Rowling
İstanbul'un Şanslı Fahişesi - Paul I. Wellman
Göçebe - Jamil Ahmad
Ya Hep Ya Hiç - Elizabeth Elliot
Makasçı - Gülten Suveren
Gelin Kolleksiyoncusu - Ted Dekker
Bana Herşey Seni Hatırlatır - Beth Harbison
Katilin K'sı - Sue Grafton
Gölgelerin Ressamı - Estaban Martin
Emanetçi- Tania Carver
Ağlama Tuna - Halide Alptekin
Dünden Bana " Sessizliğin Anayasası " - Yusuf Gürer
Sahipsiz İskele - Yusuf Gürer
Paygamber - H.Z. Bonçe
Burası Tekin Değil - Sine Ergün
Tuhaf Alışkanlıklar Kitabı - Kadir Aydemir
Bana Bir Yalan Söyle - Metin Zakoğlu
Çağıran Uzaklar - Gözde Şahin
Karadeniz Kitabı - Şerif Birsel
Ölümle Randevu - Mario Mazzanti
Ölümlü - Ted Dekker
Yasaklı - Ted Dekker
18 Saat - Erturk Akşun
Evin Hanımı - Jill Alexander Essbaum 

  Umarın hepimiz için verimli bir etkinlik olur. Katılımlarınızı bekliyorum:)))

Not: Üzeri çizili kitaplar takas işlemini gercekleştirdiklerimdir.



                                                           Kozmokitap

4/26/2016

Şifacı - Marina Fiorato || Kitap Yorum

Nisan 26, 2016 10 Yorum
Şifacı - Marina Fiorato

  Arkadya Yayınlarının ilk ciltli kitabı olan Şifacı'nın görünümünü , cildinin kalitesini ve kapak tasarımını çok sevdim.  Kitabın çevirisi ve yazarın anlatım tarzını güzel olunca da  kitap bir solukta bitti. Sayfalar ilerledikçe konuya olan merakım arttı ve kitabı elimden bırakamadan bitirdim.

   Mimar Palladio hakkında bir kitap yazması önerilince yazar mimar ve dönemin şartlarını araştırarak  işlerinin ehli insanlardan dönemin özelliklerini öğrenir. Yazmaya başlayınca da karşımıza Şifacı çıkar.

   Annesiz büyüseydiniz ve son nefesinde yanında çalıştığınız sultanınızın anneniz olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız? Onu sever mi yoksa nefret mi ederdiniz ? Ya bir ülkeye karşı yapılan insanlık dışı bir planı öğrenseydiniz hayatınız pahasına onu engellemeye çalışır mıydınız?

Yarının ne getireceğini kimse bilemez ama umutlu ve cesur olup her şeyin yolunda gideceğine güvenmek zorundasın.

    Osmanlı'dan Venedik topraklarına uzanan bir öykü Feyra'nın öyküsü. Babası ile birlikte yaşayan Feyra , Nur Banu Sultan'ın hareminde görev yapmaktadır. Harem ile dışarı arasındaki bağlantıyı sağlarken bir taraftan da harem hekimidir. Farklı ülkelerde kadının bir işi beceremeyeceği düşünülürken Osmanlı'da bir genç kız hekim olmuştur.

... Feyra Selahattin'di , o da Aslan Yürekli Richard. Tezon ise kutsal şehirleriydi. Ne Doğu ne de Batı galip gelebilirdi ....

    Bir sabah yine görev başına giden Feyra , Nur Banu Sultan'ın hasta olduğunu öğrenir. Onun yanına  gidince zehirlendiğini fark eder. Artık bir şey yapmak için çok geçtir. Sultan son nefesinde Nur Banu Sultan olmadan önce adının Cecilia Baffo olduğunu söyler. Venediklidir ve de hepsinden önemlisi Feyra'nın annesidir. Venedik'in içerisinde bulunduğu tehlikeyi anlatmaya çalışır ancak ömrü buna yetmez. Feyra annesine kavuşmuşken aynı zamanda onu kaybeder. Yasını tutmaya bile zamanı yoktur. Çok önemli bir görevi vardır Venedik'i kurtarmak fakat henüz nasıl yapacağını ya da tehlikenin tam olarak ne olduğunu bile bilmemektedir.

Feyra tekrar konuşmaya başladı. Ağzının içi kupkuruydu.
"Sen kimsin?"
"Ben Ölüm'üm."

    Uzun ve tehlikeli bir yolculuk ve başına gelen acı olaylar sonucu Venedik'e ulaşan Feyra orada acı, dostluk ve aşkı bulacaktır.

   Kitapta akla hayale gelmeyecek bir saldırı planı yapan Osmanlı Padişahı portresi görüyoruz. Yazar kitabı yazmadan önce birçok konuda araştırma yapıp bu konularda bilgi sahibi insanlara başvurduğunu belirtmiş. Fakat bazı noktalarda yeterince bilgi sahibi olmadığını okuyoruz. Özellikle de Müslümanlık konusunda.

   Sinan ile Palladio da bir madalyonun iki farklı yüzü ise Batı'nın Tanrısı ile Doğu'nun Tanrısı  da böyle bir benzerlikte olabilirdi. 

   Müslüman olan birisi hiçbir zaman Batının Tanrısı ile Doğunun tanrısı demez çünkü tek bir tanrı olduğunu bilir. İnançlardan bahsediyor diyenlere müslüman birisi Hz İsa'nın da Hz. Muhammed'in de aynı tanrıdan bahsettiğini bilir.

   Feyra avucunu açarak haçtan sarkan acıklı Çoban Peygamber'e baktı. Ona artık ne iyiliği dokunabilirdi ki? O da Annibal gibi ölmüş fani bir adamdı.
Sonra yavaş yavaş efsaneyi hatırladı.
Ölmüş ve dirilmişti. Çoban dirilmişti.
Bu bir mucizeydi. 
 Bu bölümde de mantık hatası var. Çünkü Müslümanlar Hz. İsa'nın ölüp dirildiğine değil ölmeden gökyüzüne çıkarıldığına inanırlar.

    Bu yazdıklarım ile ne demek istediğimi sorarsanız birçok bölüm için araştırmalar yaparak yazan bir yazar bu konuları da araştırarak daha doğru yazabilirdi. Çünkü yazılan her kitabın içerisinde bu bir roman ya da kurgu olsa da bilgiler vardır. Bunların da doğru olması gerektiğini düşünüyorum.

Bunların dışında kitabı severek okudum. Çok güzel bir tarihi kurgu idi. Historical severlere tavsiye ederim.

Şifacı tanıtım yazımı okumak için tık tık... 



                                                            Kozmokitap

4/19/2016

Gülizar - Elif Güçlüten || Kitap Yorumu

Nisan 19, 2016 1 Yorum

Gülizar - Elif Güçlüten
  Elif Güçlüten'in ikinci kitabı Gülizar. İlk kitabı olan Günebakan ile gönlüme taht kuran yazar bu kitabı ile kendisine bir kere daha hayran bıraktı. Yazarın anlatım tarzını ve kalemini seviyorum. Yeni kitaplarını da bekliyorum...

( Günebakan yorumum için tık tık... )

   Kitap kapağından bahsetmek gerekirse üzgünüm fakat kapak tasarımını sevmedim. Daha çarpıcı  bir kapak olabilirdi. Kapağa göre kitabı seçseydim bu kitabı almazdım. Kapak sınıfta kaldı bana göre....

    Arka kapak yazısına gelir isem kitabın konusunu tam olarak yansıttığını düşünmüyorum. Kitaba ismini de veren Gülizar ve arka kapakta bahsedilenler kitabın son kısımlarında geçiyor. O nedenle kitabı okumaya başladığınızda Gülizar nerede diye düşünmeyin.

Kitapta beni en fazla etkileyen gerçek bir olaydan kurgulanmış olmasıydı. Elif Güçlüten bir operasyon sonrası kitabı yazmaya başlamış. Buradan kendisine geçmiş olsun diyorum.

   Neslihan genç , güzel ve başarılı bir genç hanımdır. Üniversiteyi başarı ile bitirmiş yüksek lisansını yapmış ve iş aramaktadır. Emekli bir asker olan babası ve ev hanımı annesi Neslihan'ın üzerine titremektedirler. Neslihan'ın bu güzel hatayının içerisinde yüreğini burkan bir olay vardır. Neslihan Evlat edinilmiştir. Annesinin ölümünden sonra çocuk yurduna kalmaya başlayan Neslihan ve kardeşleri . Neslihan mutlu bir hayata adım atarak evlat edinilmiştir ama kardeşleri? Onların akıbetini merak eden ve onlara kavuşmak isteyen Neslihan Ailesinin desteği ile kardeşlerini aramaya başlar.

   Bu arayışı içerisinde Neslihan aile dramını öğrenecektir. Kardeşlerinin öykülerini teker teker öğrenirken hayata dair birçok ders alacak ve gerçek sevgiyi öğrenecektir.

   Okumanızı tavsiye ettiğim kitaplardan bir tanesi Gülizar....



Gülizar - Elif Güçlüten
Kitabın Adı : Gülizar
Yazar : Elif Güçlüten
Yayınevi : Düz Yazı Yayınevi
Sayfa Sayısı : 218 sf.

  Gülizar, beş çocuğunun anası… Talihsiz, kanı yerde kalmış, yuvası dağılmış, bahçesinde lalesiz kalmış, Gülizar…
   Kömür karası saçları dağılmış sırtüstü yatıyordu yatakta Gülizar. Gözlerini tavana dikmişti. Derme çatma, yıkık dökük kerpiç damdaki o tek noktaya bakışlarını kilitlemişti. Bedeni bu hecin devesi misali iri cüsseli adamın altında yatıyor olsa da, ruhu pek sevdiği arkadaşı Hatice ile pamuk tarlalarında koşup parlak renkli kâğıtlardan yaptıkları uçurtmayı uçuruyordu.
     Pamuk tarlasındaydı artık o. Kucağında da Berkin... Parlak renkli kâğıtlardan yaptığı uçurtmayı uçuruyordu Gülizar… Berkin ise küçük kahkahalar atıyordu…
    İstanbul sokaklarında geçmişlerini ararken, bir yandan da hayatta kalmaya çalışan beş çocuğun acı, ölüm, aşk ve özlem dolu hikâyesi.





                                                            Kozmokitap

4/15/2016

Bu hafta vizyona giren filmler (15.04.2016)

Nisan 15, 2016 0 Yorum
sinema

Bahar geldi güneşi daha fazla kendisini  göstermeye başladı. Havaların ısınması ile evden daha fazla dışarı çıkmaya doğanın ve güneşin tadını çıkarmaya başladık. Bu haftasonu da alternatif olarak sinemaya gitmek isteyenler için vizyona giren filmleri biraraya getirmeye çalıştım.


Orman Çocuğu:Orman Çocuğu:

Jon Favreau'nun yönettiği ,Neel Sethi, Ben Kingsley, Bill Murray 'nin başrollerinde oynadığı film 1 saat 46 dakika sürüyor.
   Bir kurt ailesi tarafından büyütülen erkek çocuk Mowgli’nin  destansı macerasını izleyeceğiz. Ama Mowgli, İnsan yaralarına sahip olan korkutucu kaplan Shere Khan’ın  tehdit gördüğü her şeyi yok edeceğini söylemesi üzerine artık ormanda hoş karşılanmadığını öğrenir. Bildiği yegâne yuvayı terk etmek zorunda kalan Mowgli, katı bir akıl hocasına dönüşen panter Bagheera  ve özgür ruhlu ayı Baloo’nun  rehberliklerinde kendini keşfedeceği büyüleyici bir yolculuğa çıkar....

Film üç boyutlu olarak seyredilebilecek.


Suçlu
Suçlu:
Ariel Vromen'nın yönettiği ,   Kevin Costner, Ryan Reynolds, Gal Gadot 'ın başrollarde oynadığı film 1 saat 53 dakika sürüyor.
Aksiyon-gerilim türündeki filmde öldürülen bir CIA ajanının anılarının ve becerilerinin, tehlikeli bir suçlunun zihnine aktarılmasını konu alıyor.

Bu film tam benlik:)))






Heidi

Heidi:
Yönetmenliğini Alain Gsponer'ın yaptığı ,   Anuk Steffen, Bruno Ganz, Isabelle Ottmann 'ın oynadığı film 1 saat 46 dakika sürüyor.

Heidi'nin kitabını okumayan ya da çizgi filmini seyretmeyen yoktur sanırım. Alplerde yaşayan küçük bir kız olan Heidi'nin öyküsü anlatılıyor filmde.






Kapının Diğer Tarafı
Kapının Diğer Tarafı:
Yönetmenliğini Johannes Roberts 'ın yaptığı , başrollerinde  Sarah Wayne Callies, Jeremy Sisto, Suchitra Pillai-Malik 'in oynadığı film 1 saat 36 dakika sürüyor. Korku filmi sevenleri mutlu edecek bir film.
   Sessiz sakin bir hayat yaşayan ailenin trajik bir kaza sonucu genç oğullarını kaybetmesinin hikayesi anlatılıyor filmde.  Bir türlü teselli bulamayan anne, kaybettiği oğlunu geri getirecek bir ritüel olduğu keşfeder ve ona son kez veda edebilmek ister. Bunun için eski bir tapınağa gider, bu tapınağın kapısı iki dünya arasındaki geçiş olarak kullanılmaktadır. Ama kadın, kapıyı ritüel bitmeden açmaması gerektiği uyarılarına uymamıştır ve sonucunda ölüm ve yaşam arasındaki dengeyi bozmuştur.



Ateş
Ateş:
Bu hafta vizyona iki Türk filmi giriyor. Bunlardan ilki Ateş. Haluk Piyes 'in Yönetmenliğini yaptığı filmde  Haluk Piyes, Büşra Ayaydın, Eren Hacısalihoğlu başrolleri paylaşıyorlar. 90 dakika olan film dram türünde.
  Ateş ve Yavuz Cihangirli ve Tophaneli iki yakın arkadaştır. Ortak noktaları geçmişlerindeki bir hatanın bedelini en sevdikleriyle ödemek zorunda kalmış olmalarıdır. Annesi gibi tiyatrocu olmak isteyen Ateş, girdiği hiçbir işte haksızlığa tahammül edememiş ve kendi doğrusu için hiç bir kavgadan çekinmemiştir. Taksici arkadaşı ve eski kulağı kesiklerden Yavuz onu bu durumdan vazgeçirmeye çalışır; ancak o da Ateş gibi yeni bir hayata başlamadan önce geçmişteki hesapları kapatması gerekecektir. Ateş annesiyle olan sorunlu ilişkisinden dolayı içine kapanık ve karanlık bir hayat sürdürürken Aleyna'yla karşılaşır...Aleyna, aile baskısından İstanbul'a kaçmış, iş arayışı içerisinde karşılaştığı olaylardan hayatın acımasız gerçeğiyle yüzleşmiştir. Ama artık yalnız değildir. Ateş aşkı uğruna her türlü zorluğa rağmen kendi hayatını Aleyna'ya adamıştır.

Bekar Yaşam KılavuzuBekar Yaşam Kılavuzu:
Yönetmen koltuğuna Christian Ditter oturduğu filmde başrollerde  Dakota Johnson, Rebel Wilson, Leslie Mann bulunuyor. Komedi türündeki film 110 dakika sürüyor.

  Tek gecelik ilişkiler, kendilerine aşk dolu bir ilişki arayan bekarlar.... New York'ta bekarlar ve bekarlığı alışmaya çalışanlar anlatılıyor filmde.






 
Yemekteydik Ve Karar Verdim
Yemekteydik Ve Karar Verdim:

Bu haftaki son Türk filmi Yemekteydik Ve Karar Verdim.
Yönetmenliğini Görkem Yeltan yaptığı filmde başrolleri  Yasemin Zamanpur, Mehmet Güreli, Sema Poyraz paylaşıyor. Dram türündeki film 84 dakika sürüyor.
Rıza Gürsoy, geleneksel Kurban Bayramı yemeği için dört bir taraftaki ailesinin fertlerini evine çağrır. Aile babasının günden güne huysuzlaştığından şikayet eden kızlar, damatlar ve ailenin diğer fertleri bayram sofrası vesilesiyle bir araya gelir; fakat bu toplanma aile bireylerinin eteklerindeki taşları da yerlere dökecektir...



Ölüm TreniÖlüm Treni:

Yönetmenliğini Michael Petroni 'nin yaptığı filmde  Adrien Brody, Sam Neill, Robin McLeavy başrollerde bulunuyor. Gerilim türündeki film 90 dakika sürüyor.
   Psikolog Peter trajik bir kazada küçük kızını kaybetmiştir. Acı ve suçluluk duygusu ile baş etmeye çalışan Peter, hastalarında karanlık duygular ve tuhaflıklar fark etmeye başlar. Parçaları birleştirince hastalarının 20 sene önce aynı gün ölmüş olan insanların hayaletleri olduğunu fark eder. Bu korkunç gerçek, Peter’ı geçmişte saklı kalmış sırları çözmek üzere sürprizlerle dolu bir yolculuğa sürükleyecektir.







                                                        Kozmokitap

4/12/2016

Görme Duyma Konuşma - Daniel Palmer || Kitap Yorumu

Nisan 12, 2016 2 Yorum
Görme Duyma Konuşma - Daniel Palmer


Kitabın Adı :Görme Duyma Konuşma
Yazar :Daniel Palmer
Yayınevi : Koridor Yayıncılık
Orjinal adı : Stolen
Çevirmen :Dilan Toplu
Sayfa Sayısı : 424

   Akıl Oyunları'nın yazarı Daniel Palmer'ın kaleminden harika bir psikolojik gerilim Görme Duyma Konuşma. Beni tanıyanlar bilirler ne kadar çeşitli türlerden kitaplar okuyor olsam da en sevdiğim tür gerilim kitaplarıdır. Klasik romanlar ruhumu ne kadar besliyorlarsa gerilim kitapları özellikle psikolojik gerilimler de bir o kadar düşünmemi ve kendimi zorlamamı sağlıyorlar.

   10. yılını kutlayan Koridor yayınları kitabı okuyup yorumlamam için gönderdi. Kitap hediye4 olduğu için tarafsız olmadığımı düşünmenizi istemem. Tamamen tarafsız olarak kitabın hissettirdiklerini aktarmaya çalışacağım. (kitabın tanıtımı için: http://kozmokitap.blogspot.com.tr/2016/04/gorme-duyma-konusma-daniel-palmer-tantm.html)

Görme Duyma Konuşma - Daniel Palmer


   Daniel Palmer evli ve iki çocuk babası , gerilim kitapları yazarı. Amerika New Hampshire'da yaşıyor . Müzisyen olarak kariyerine başlayan Daniel Palmer kazayla romancı olduğunu düşünmektedir. Yazarın hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve diğer kitaplarını öğrenmek için sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.danielpalmerbooks.com 

Tırmanma isteğini bastırmak, kalbinin atmayı bırakmasını istemek gibi bir şey. Ölmeye niyetin olduğundan değil, yaşamaya niyetin olduğundan. 

   John bir dağcı, serbest bilgisayar oyunu tasarlayıcısıdır. Eşi Ruby ile birbirlerini çok sevmektedirler. John son tırmanma yolculuğunda başlarına gelen felaketten sonra tırmanmayı bırakmış , bir süre depresyon tedavisi görmüş ve olay geride silinemeyen bir iz bırakmıştır.

Bu olaydan yaklaşık dört yıl sonra Ruby'ye kanser teşhisi koyulmuştur, cilt kanseri... Tedaviye hemen başlanması gerekmektedir ancak bir sorun vardır: Sigorta ilaç parasını karşılamamaktadır.

Benim adım John Bodine. Yirmi dokuz yaşındayım ve hayatımın aşkıyla evliyim. Ve ne pahasına olursa olsun, ne yapmam gerekirse gereksin, onun ölmesine izin vermeyeceğim.  

  Ne kadar yardım bulmaya çalışsa da John tedavi parasının tamamını bulamaz. Eşinizi kurtarmak için sınırları ne kadar zorlarsınız?  John eşinden vazgeçmemek içim kimlik hırsızlığı yaparak sigortayı dolandırmaya çalışacaktır. Ne yazık ki işler hiçbir zaman planlandığı gibi gitmez. John ve Ruby için de tam her şey yolunda derken gelen bir telefon ile sırf onlar için değil çevrelerindeki insanlar için da hayat cehenneme dönmek üzeredir.

Görme Duyma Konuşma - Daniel Palmer

    Gerilim kitaplarını okumaya başladığımda hemen alıcılarım açılır ve ilk sayfadan itibaren olayları analize başlarım, her okuduğum karakter de benim için potansiyel suçludur. Bu kitabı okumaya başladığımda olan her olayı kayda başladım ve ne olacak , ben olsam ne yapardım derken kitabın nasıl bittiğini anlamadım. Sürükleyici ve ilginç bir kitap Görme Duyma Konuşma. Okurken telefondaki kişinin kim olduğunu tahmin ettim. O konuda kitabın sonunda çok şaşırdığımı söyleyemeyeceğim. Benim aklımdaki son ve olaya karışan karakterlerin daha karmaşık olmasını beklerken düşündüğümden daha basit sonlandı kitap. Yine de her şeye rağmen kitabı beğendim. Ruby ya da John yerinde ben olsaydım kesinlikle onlar gibi davranmazdım....




                                                            Kozmokitap

4/06/2016

Son Sevgili - Nora Roberts

Nisan 06, 2016 2 Yorum
   
Son Sevgili - Nora Roberts

  
   Nora Roberts'ın daha önce kitaplarını okumamıştım. Sadece kitaplarından uyarlanan birkaç filmi seyrettin ve çok beğenmiştim. Filmleri sevdiysem kitaplarını daha çok severim diyerek bu ki,tabını görünce hemen aldım.

    Öncelikle belirtmeliyim ki kitap bir serinin ikinci kitabı imiş. Kitabın içerisinde serinin ikinci kitabı olduğu belirtilmiş olsaydı alır mıydım , bilemiyorum. Okurken bir eksiklik hissettim mi diye sorarsanız hayır hissetmedim. Fakat kitap bittikten sonra aklımda bazı soru işaretleri kaldı. Kitabı okumaya başlamadan önce araştırmamıştım. Bitirince araştırayım neden böyle , yoksa yazarın kitapları hep böyle mi dedim. Meğer kitap Inn Boonsbora üçlemesinin ikinci kitabı imiş ve benim aklımdaki soru işaretleri üçüncü kitapta cevaplanıyormuş. Kitabın künyesinin olduğu sayfada kitabın üçleme olduğu belirtilmemiş diye yayınevine sitem etmedim dersem yalan söylemiş olurum.

   Kitaptaki baş karakterler Montgomery kardeşler. İlk kitapta kardeşlerden Becket'ın hikayesi anlatılırken Son Sevgili kitabında Owen ve Avery'nin ilişkisi anlatılıyor. Son kitapta da üçüncü kardeş Ryder ve aşkı anlatılıyormuş....

    Üç kardeşin anneleri ile birlikte restore ettikleri Boonsbora oteli ve pizzaları ile meşhur Avery - ki kendisi ve Owen'ın aşkı anlatılıyor kitapta - , Otelin yöneticisi Hope, Becket'in müstakbel eşi Claire arasında geçiyor olaylar. Kardeşler kitap boyunca otelin işleri, Becket'in evinin tamiratı, fırın inşaatı derken sürekli meşgul
, sürekli koşturuyorlar. Onlar meşgul ben meşgul derken kitabı bitirmem biraz uzun sürdü:))) Bir de birinci kitabı okumamış olanlar için söyleyeyim otelimizde bir de hayaletimiz var!...   Lizzy - hayaletin ismi- etrafta dolaşırken hanımeli kokusu yayılıyor. Lizzy sayesinde Avery ve owen'ın ilişkisi başlıyor da diyebiliriz. Owen'ın fazla programlı birisi olması sinir bozucu iken Avery'nin bazı tepkileri de oldukça sinirdi.

    Kitap akıcı olmasının yanı sıra okuyunca size bir şey katmayacak kitaplar kategorisinde. Devam kitabını ise almayı düşünmüyorum. Benim için Son Sevgili ortalama bir kitap olmaktan ileriye gidemedi:((




Son Sevgili - Nora Roberts
Kitabın Adı :Son Sevgili
Yazar : Nora Roberts
Yayınevi :Epsilon Yayınları,
Orjinal adı : The Last Boy
Çevirmen : Deniz Güçlü
Sayfa Sayısı :392


   Ortak bir geçmiş, yeni bir başlangıç ve ömür boyu sürecek bir aşk hakkında yepyeni bir roman. New York Times çoksatan yazarı Nora Roberts, yaşadıkları kasabaya sıcak ve sevimli bir otel inşa eden Montgomery kardeşlerle -Beckett, Ryder ve Owen- sizleri tanıştırıyor. 
 Owen, Montgomery ailesinin organizatörü, ailenin inşaat şirketini demir yumrukla yöneten idarecisidir - ve bir hesap tablosundan bile daha az esnektir. Kardeşleri onun liste yapma huyundan yaka silkseler de BoonsBoro Oteli tam planlandığı vakitte açılacaktır. Owen’ın planlarında öngöremediği tek şey ise AveryMcTavish’tir...

   Avery’nin popüler pizza mekânı otelin tam karşısında olduğundan, genç kadın otelin yenileme çalışmalarını oldukça yakından takip eder – ve Owen’ı bir kez daha takdir eder. Owen çocukken onun ilk sevgilisi olduğundan, aslında Avery’nin aklından çıkmamıştır. Ancak ona karşı hissettiği çekim pek de masumane değildir. Avery ve Owen ilişkilerini yeni bir boyuta tedbirli bir biçimde taşırken, otelin açılması da Boonsboro kasabası halkına kutlama yapmak için bir neden verir. Fakat Owen’ın daha yapması gereken çok şey vardır. Avery’nin etrafına ördüğü duvarları yıkmak sandığından daha uzun sürecektir – ve bu olurken Avery ilk sevgilisinin son sevgilisi olacağını anlayacaktır...



                                                            Kozmokitap

4/01/2016

Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim - Siobhan Vivian

Nisan 01, 2016 10 Yorum
Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim - Siobhan Vivian

 

   Geleceğin neler getireceği önemli değildi: Yeni arkadaşlar, yeni sevgililer, yeni yönler... Bütün sevdiklerimin hayatında sonsuza kadar kalacağımı biliyordum. Değişim korkutucu bir şey değildi artık. Ve fotoğrafım duvarda asılı olsa bile nasıl hatırlanacağımı pek fazla önemsemiyordum. Unutulmamak yeterliydi.   

   Bir süredir işlerimin yoğunluğu yüzünden bloguma fazla paylaşım yapamadım. Bu demek değildir ki hiç kitap okumadım. Okudum fakat paylaşmaya, kitap hakkında yazmaya vaktim olmadı. Şimdi biraz boşluk yakalamışken okuduğum kitabı sizlerle paylaşıyorum.

   "Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim" ne kadar klasik bir cümle değil mi? Eski Türk filmlerinde bu klasik söyleme sık sık rastlarız. Bu söylemi bir kitap ismi olarak görünce önce komedi tarzında yazılmış bir kitap olduğunu düşündüm. Fakat kitap gençlik kitabı. Liseli bir genç kızı ve onun çevresinde gelişen olayları anlatıyor.

   Amerikan lise hikayelerini okurken biz ne kadar şanslıyız diye düşündüm. Onlar için lise neredeyse bir kabus. Birçok insan lise yıllarında aldığı yaraları atlatamıyor Amerika'da. Aynı zamanda kız-erkek ilişkileri de orada çok karışık. 16 yaşında anne olan bir çok liseli bulunuyor Amerika'da. Bizim ülkemiz ve çocuklarımız onlara benzemediği için şükrediyorum....

   Natalia lise son sınıf öğrencisidir ve öğrenci konseyi başkanı seçilmiştir. Başkan olması ile görev ve sorumlulukları artmıştır ve arkadaşlarına eskisi kadar vakit ayıramamaktadır. Hep doğru seçimler yaptığını düşünen Natalia erkekler ile arasına da mesafe koymaktadır. Erkeklerin oyuncağı ve diğer öğrencilerin dalga geçtiği bir kız olmayacaktır. Bir yandan da üniversite için SAT sınavlarına hazırlanmaktadır. Bu son sınıf Natalia 'nın hayata bakışını değiştirecek ve kendisini daha iyi tanımasına yol açacak olaylar ile doludur.

  Boş vakitlerinizde okuyabileceğiniz eğlenceli bir gençlik kitabı  Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim.

Yazar Hakkında: 1979 yılı New York doğumlu olan yazar Sanat Üniversitesi Sinema ve film yazarlığı bölümünü derece ile tamamladı. Yazar halen Pittsburgh Üniversitesinde yaratıcı yazarlık dersleri vermektedir.
Yazarın diğer kitaplarını merak edenler internet sitesine bakabilirler: www.siobhanvivian.com



Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim - Siobhan Vivian Kitabın Adı : Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim
Yazar : Siobhan Vivian
Yayınevi : Sonsuz Kitap
Orjinal adı : Not That Kind of Girl
Çevirmen : Elif Yüksel
Sayfa Sayısı : 296


   Hayat seçimlerden ibarettir…
    Ve Natalie Sterling doğru seçimler yapmaktan gurur duyuyordu. Lisedeki aptal erkek nüfusundan uzak duruyordu, her zaman onur listesinin ilk sıralarındaydı ve öğrenci konseyi başkanı olmaya hazırdı.
    Oysa mantıklı ve güçlü olmak kolay değildi. Özellikle en yakın arkadaşı Autumn ile kavga edip yalnız kaldığında ve sürekli aşağıladığı okulun futbol takımından bir çocuğa gönlünü kaptırdığında…
    Tabii bir de eskiden bakıcılığını yaptığı Spencer vardı. Natalie onu seviyordu; ama o hoppa bir kız gibi davranarak sürekli sinirlerini bozuyordu. Natalie için iyiyle kötü arasındaki çizgi bulanıklaşıyor. Bu sınırı aşmak felaketle de sonuçlanabilir, hayatında yaptığı en doğru seçim de olabilir.




                                                            Kozmokitap
Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.