7/29/2015

5 Soru İle Yaz Etkinliği

Temmuz 29, 2015 2 Yorum
5 soru ile yaz etkinliği

Uzun bir süredir bir etkinlik için mimlenmiyordum. Sevgili arkadaşım Kitap Keyfim beni mimlemiş .Kendisine teşekkür ediyor ve mime başlıyorum.

1) Klasik bir soruyla başlayalım; senin için 3 kelimeyle yaz mevsimi neyi ifade ediyor?

Dinlenmek, sıcak, gezmek.

2) Yaz aylarında ne sıklıkla kitap okuyorsun?

Kitap okuma sıklığım mevsime göre değil ruh halime göre değişiyor.

3) Yaz aylarına daha uygun olduğunu düşündüğün kitap türleri var mı?

Romantik kitaplar yaz mevsimine daha uygun gibi geliyor.

4) Plajda kitap okuyanlardan mısın? Eğer öyleyse en son hangi kitabı okudun?

Plajda kitap okumayı ve yatmayı sevmiyorum. Ben daha çok yeni yerler keşfetmeyi ve doğa gezilerini seviyorum.
5) Ve son sorumuz; senin için yaz mevsimi hangi renktir?

Yaz benim için rengarenktir. Tek renk söylemem istenirse yeşil derim.

Ben de bu mime cevaplamak isteyen herkesi davet ediyorum...


                                                     

7/22/2015

Sufle - Aslı E. Perker

Temmuz 22, 2015 1 Yorum

sufle
   " Güzel kaprisli bir kadın gibiydi sufle; ne gün ne yapacağı belli değildi. "
  İsmi oldukça ilginç olan bir kitap Sufle. Adına bakınca bir yemek kitabı zannedilebilir kitap . Aslında öyle değil. Dünyanın farklı yerlerinde olan üç farklı insanın üç farklı hikayesi. Hepsinin ortak noktası bir kitapçıdan aldıkları kitap: Sufle.
   Neredeyse bir yıldır kitaplığımın konuğu olan kitap için uygun okunma zamanı şu anmış. Kaç kere elim kitaba okumak için gitti, nedendir bilinmez son anda okumaktan vazgeçtim. Ben herşeyin bir zamanı olduğuna inanırım. Sufle için de doğru zaman  yeni geldi ve kitabı okurken gerçekten çok keyif aldım. Olayların içerisindeydim ve çok rahat gözümün önünde canlandılar. Çok heyecanlı, gerilim dolu bir kitap değil. Daha sakin. Okumaya başlayınca bu sakinliğie rağmen kitap beni öyle bir kendisine bağladı ki bırakmak istemedim. Karakterlerin hayatlarındaki döngüleri, bir sonraki adımları merak etim. Onlarla birlikte yaşadım adeta. Ve kitaba bayıldım.....
  Türkiye'den Ferda, Fransa'dan Marc, Amerika'dan Lilia..... Her bölümde hepsinin hayatından kısa kesitler okuyoruz. Üç farklı hayatın puzzle olarak önümüzde ve her bölümde bir parça daha birleştiriyoruz. Ferda evli ve iki çocuk annesi. Oğlu Türkiye'de, onun da iki çocuğu var. Kızı ise Fransa'da Ferda'nın. Ferda yemek yapmayı çok seviyor. Ferda'nın annesi problemli bir kadın. Her olayı abartıyor. Bir gün kalça kemiğini kırınca mecburen Ferda'da kalmak zorunda kalıyor. Çok inatçı bir kadın olan Nesibe Hanım kendisini yatalak olarak görüp fizik tedaviyi reddediyor ve düzelme imkanı varken yatalak olarak kalıyor. Bundan sonra Ferda'nın hayatı annesine bakmak  ve ev işleri arasında sıkışıyor.

    Fransa'dan Marc...
Marc ve Clara'nın çok mutlu bir evlilikleri var. Taa ki Marc birgün işten döndüğünde çok sevdiği eşini evde ölmüş bulasıya kadar. Bundan sonrası Marc için çok zor. Eşinin yokluğuna alışmak, hayatına devam etmeye çalışmak ve insanlardan kaçmamayı başarmak. MArc'ın hikayesinde onun tekrar hayata dönüşünü ve yaşama bir yerlerden tutunma çabasını okuyoruz.

    Amerika'dan Lilia...
   Aslen Filipinli olan Lilia Amerika'ya yerleşmiş ve orada evlenmiştir. Vietnam'dan iki de çocuk evlat edinmişlerdir. Çocuklar şimdi büyümüş ve kendi hayatlarını kurmuşlardır. Eşi Arnie ile Lilia yıllardır ayrı odalarda kalmaktadırlar ve birbirleri ile nadiren konuşurlar. Bir sabah Lilia eşini odasında bayılmış olarak bulur. Arnie'nin beyin damarlarında tıkanma olmuştur ve tek tarafı kuvvetsizdir. 60 yaşını geçmiş Lilia için bu durum çok zor olacaktır. Hastane masrafları için bankadaki birikimleri harcayınca gelir olarak evlerinden birkaç odayı kiraya verirler. Her zorluk ile Lilia tek başına mücadeleye başlar.

   Hikayeler içerisinde belki de en hüzünlü olanı Lilia'nın hikayesidir. Bitirmeden bırakamadığım kitabı tavsiye ederim.


Kitabın Adı: Sufle
Yazarı: Aslı E. Perker
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 306

"Dünyanın merkezi bilim adamlarının dediği gibi dev bir demir küre değil, her evin mutfağı.''
"Lilia, suflesinin ortası her çöktüğünde kendi yaşamını görüyordu sanki. Kendi yaşamında da ne kadar çabalarsa çabalasın bir anda ruhunun ortası çöküveriyor, hayat etrafına yıkılıveriyordu. İniş çıkışları efsanevi sufleden farklı değildi. Ne zaman fazladan sevinecek olsa bir anda bir mutsuzluk gelip kapısını çalıveriyordu."
Karısı Clara'nın yasından arınmak için yemek yapmayı öğrenen Marc...Yatalak olmak için elinden geleni ardına koymayan annesinden tek kaçışı mutfakta bulan Ferda...Ve evinde kalan pansiyonerlere yemek yaparak geçmişin hayal kırıklıklarından kurtulmaya çalışan Lilia...


Kozmokitap

7/21/2015

Psikoterapi Öyküleri - Aynı Yatakta Üçümüz

Temmuz 21, 2015 0 Yorum
İlkim Öz


   İlkim Öz tarafından kaleme alınan Aynı Yatakta Üçümüz  üç kadının anlatıldığı psikoterapi öykülerinden oluşuyor.  Sema, Remziye , Arzu.

Sema...
Liseyi terk edip İstanbul'a yerleşiyor. Orada evli bir adamla beraber yaşamaya başlıyor. Adam bir şey demesin diye ona imam nikahı da yapıyor. Sema bu adamdan bir de çocuk sahibi oluyor. Bu tercihler kendisine ait olmasına rağmen hayatından son derece mutsuz. Beraber yaşadığı adamdan nefret ediyor hatta bazen çocuğundan bile nefret ettiğini zannediyor. Bütün davranış bozukluklarının nedenleri çocukluğunda yatıyor. Anne ve babasının evliliğinde.... Annesine ise yalan söylüyor Sema. Üniversiteyi bitirdiğini ve evli olduğunu söylüyor . Her seansında kendisini yavaş yavaş bulması ve davranışlarının nedenlerini anlaması anlatılıyor.

Remziye...
Bir danışanı yolluyor İlkim Hanım'a Remziye'yi.
Remziye bir kapıcının kızı. Fakir bir aileden. İstedikleri alınamadığı , arkadaşları gibi giyinemediği için arkadaşlarının yanında kendisini kötü hissediyor. Apartmanlarından İnci Teyze çok seviyor Remziye'yi , kendi çocuğu olmamış. Arada Remziye onların evine gidiyor. Etrafı toparlıyor , temizlik yapıyor. Birgün yine İnci teyze işte iken temizliğe gidince İnci Hanım'ın kocasının tecavüzüne uğruyor Remziye henüz 15 yaşında.Korkuyor Remziye. Sonraları da adam bir kaç tokaya eşyaya kandırıyor kızı. Yaşı gelince de kendi elleri ile evlendiriyor. Ancak Remziye'yi bir türlü rahat bırakmıyor. Tam 25 yıl tehditler ile sürdürüyor ilişkisini. Bu durum Remziye'yi acı bir sona sürüklüyor....

Arzu....
Erkekleri ve flört etmeyi seviyor Arzu. Patronu ona " hayatım boyunca benim yanımda olmanı ve bana eşlik etmeni istiyorum." diyor fakat patronu evlidir. Arzu bunu bilerek durumu kabul ediyor. Para içerisinde yaşayacaktır ve evliliği de zaten hiç düşünmemektedir. Arzu'nun  durumu diğer danışanlardan farklıdır. Çünkü patronu ile beraber olduğu yıllar boyunca yatakta üç kişi olmuşlardır....

  Üç farklı kadın, üç farklı hazin öykü... Gerçek hikayeler ve toplumumuzun bir gerçeği bunlar. Sorunlarının çocuğunun da çocukken aile içerisinde başladığı göz önüne alınırsa aile yaşamının ve çocuğa verilen önemin ne kadar değerli olduğu anlaşılabilir.

   Bu kitap açıkçası bana göre değildi. Benim satın almayacağım bir kitap Aynı Yatakta Üçümüz. Hediye olduğu için okudum ve Kitabın konusunu  merak edenler için paylaşmak istedim.

Kitabın Adı: Aynı Yatakta Üçümüz
Yazarı: İlkim ÖZ
Yayınevi : Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 255


" Başarman için istemen ve istediğinden emin olman şart, içindeki güçlü kişiliği görebiliyorum, onu serbest bırakman yeterli."
  • Bazı kadınlar neden evli erkekleri seçiyorlar?
  • Bazı kadınlar neden mutsuz oldukları halde ilişkilerini bitiremiyorlar?
  • İnsanın kendinden kaçışının temelinde ne yatıyor?
  • Geçmişin depolandığı bilinçaltında neler gizli?
  • Kadınlar aldatıldıklarını bilmelerine rağmen ihaneti neden kabulleniyorlar?
  • Peki ya kadınlar neden ihanet ediyorlar?
    Psikoterapinin ülkemizdeki öncüsü İlkim Öz'den çarpıcı bir eser daha. Bu gerçek hayat öykülerini okurken siz de sorgulayacak, isyan edecek, belki de gözyaşlarınızı tutamayacaksınız.



Kozmokitap

7/15/2015

Ölümlü (Faniler Kitabı #2 ) - Ted Dekker & Tosca Lee

Temmuz 15, 2015 0 Yorum
Kozmokitap
   
  Faniler Kitabı üçlemesinin ilk kitabı Yasaklı heyecanlı bir biçimde bitmişti. ( Yasaklı yorumumu okumak için tık tık... ) Faniler kitabı üçlemesinin ikinci kitabı olan Ölümlü ise ilk kitabın bitiminden dokuz yıl sonra başlıyor.

   İlk kitapta Jonathan henüz küçük bir çocuktu ve onu koruyan bekçiler tarafından tamamen güvende olacağı bir yere götürülürken bitmişti. Jonathan büyümüş artık neredeyse 18 yaşına gelmiştir. 18 yaşına gelince tahta oturacak ve hükümdar olacaktır. O hükümdar olunca kehanette de söylendiği gibi yeni bir dönem başlayacak ve insanlar kaybettikleri duygulara yeniden kavuşacaklardır. İlk kitabı okumayıp duygulara ne oldu derseniz yıllar yıllar önce bir simyacı bir virüs oluşturmuş. Bu virüs ile insanlarda korku dışında tüm duygular yok olmuştur. Ve duyguları yok olan insanlardan " ceset " olarak  bahsediliyor. Bir de faniler var , onlar ise Jonathan'ın kanı sayesinde duygularına tekrar kavuşmuş olanlar. Jonathan'dan alınan kan bu cesetlere naklediliyor ve  onlar tüm duygularına kavuşuyorlar. Bunun da ötesinde daha iyi görmeye, koku almaya başlıyorlar ve ömürleri de daha fazla oluyor.
  - Bu fantastik bir kitap ve öyle kan uyuşmazlığı olayı aklınıza gelmesin. Herkes kan veriyor ve uyuşmazlık söz konusu olmuyor:))-
Faniler artuk 1200 kişi olmuşlardır ve Jonathan'ın tahta geçeceği zamanı beklemektedirler. Tahta geçmeye birkaç gün kala umulmadık olaylar olur. Öldüğü düşündüklen Saric aslında ölmemiştir ve Feyn'i canlandırır. Fakat Feyn'i canlandırırken simya ile oluşturulmuş bir kan yani kendi kanını kullanır. Saric'in kanından oluşmuş bu yeni topluluğa Kirli Kanlılar denilmektedir. Eski hükümdar Feyn tekrar hayata döndürülünce Jonathan'ın hükümdar olmasının yolu da tıkanmış olur. Bir şekilde Feyn'i ikna edip Jonathan'ı tahta geçirmeleri gerekmektedir ki dünyayı kurtarabilsinler. Ancak işleri çok zordur. Saric kendisine 12 000 kirli kanlıdan oluşan kuvvetli bir ordu kurmuştur. Onları bir savaş beklemektedir be savaş demek kayıplar demektir. Umulmadık bir biçimde biten kitabın devamı olan Hikimdar'ı çok merak ediyorum. Kitabı bulur bulmaz en kısa zamanda alıp okuyacağım.
   Her zaman kalemini ve hayal gücünü sevdiğim Ted Dekker'ın bu serisini de çok sevdim. Farklı bir dünya....Heyecanlı , sürükleyici bir kitap . Tavsiye ederim.

Kitabın Adı: Ölümlü - Faniler Kitabı #2
Yazar: Ted Dekker & Tosca Lee
Yayınevi: Martı Yayınları
Çevirmen: Özlem Gültekin
Sayfa Sayısı:511


   Burada, ölümün yakıcı hatıralarına yer yok.   Korku haricindeki tüm duyguların saf dışı bırakıldığı bir dünyada yaşamaya mahkûm fanilerin son hayatta kalma olasılıkları da yok olmanın eşiğindedir. Yaklaşan bu tehlikeyi ortadan kaldırıp bu ölü dünyaya hayatı geri getirecek olduğuna inanılan tek bir kişi vardır.
    İnsanlığın son umudu bu genç adam, önüne çıkan engellere rağmen kendisine inananları haklı çıkarıp kurtuluşa giden yolda onlarla birlikte ilerleyebilecek midir?






Serinin diğer kitapları:
Faniler
Hükümdar


                                                     

7/11/2015

Çekiliş zamanı...... (Yitik Ülke Sponsorluğunda) #6 / Kapandı, kazananlar:

Temmuz 11, 2015 21 Yorum
çekiliş

  Merhaba, uzun süredir bloguma uğrayamıyorum. İşler yoğun olunca bir süredir blogdan da kitaplarımdan da uzağım. Elimdeki kitabı fırsat buldukça okumaya çalışıyorum ancak neredeyse üç haftadır bitiremedim. Sorun kitapta değil bende ....

   Bloguma madem yazı giremiyorum ben de çekiliş başlatırım. Eli bol , yüreği zengin yayınevi Yitik Ülke Yayınları sağolsunlar bana  çekiliş için üç tane kitap gönderdiler. Bu  da demek oluyor ki bu çekilişte üç kişi şanslı olacak. Umarım katılımı bol bir çekiliş olur. Çekilişe katılım on kişiden az olursa çekilişi blogda iptal edip başka bir platformda yapacağım....

Çekiliş tarihi: 11.07.2015 - 31.07.2015
   Gelelim şartlara; 

  •  Blogumu takip etmeniz (Sol  taraftaki İzleyiciler bölümünden bu siteye katılın yazan yere tıklıyorsunuz ve genel olarak izlemeye alıyorsunuz. )
  • Çekilişi herhangi bir sosyal platformda paylaşmanız.
  • Mail adresinizi , beni takip ettiğiniz ismi ve paylaşım linkinizi yorum olarak yazmanız

Önemli not:
  • 18 yaşından küçükler ailelerinden izin almak zorundadırlar.
  • Kargo ücreti bana aittir. 
  • Çekiliş sonucunu ilan ettiğim tarihten itibaren iki gün içerisinde  dönüş olmaz ise yedek talihliler kitabı kazanacaklardır. 
  • Katılım çok olursa çekilişi çekiliş yap sitesinde , az olursa eski usul kağıtlara yazarak çekiliş yapacağım. 
Herkese bol şans....


Çekiliş kitabımızı tanıyalım:

 Kitabın Adı: Zamana Vuran Dalgalar - Virginia Woolf Ahmet Hamdi Tanpınar
Yazar: Elmas Şahin
Yayınevi: Yitik Ülke Yayınları
Türü:İnceleme
Sayfa Sayısı: 174 sf.
Baskı Yılı : 2015

Zamana Vuran Dalgalar
           Virginia Woolf ve Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine yazılmış güçlü bir kitap.
      Biri dalgalar'ın kollarında zamanın saçlarında savrulan bir kadın; diğeri zaman'ın ötesinde dalgalara meydan okuyan bir adam. İkisi de yazarlıklarının ortasına şiir'i oturtan iki güçlü isim: Virginia Woolf ve Ahmet Hamdi Tanpınar. Biri şiir ile romanı birleştirirken, diğeri şiiri ve romanı musiki ile harmanlar.
      Bu çalışmada, Modern İngiliz edebiyatında 'kendine ait bir oda'nın büyüsünde kalemini 'dalgaların yüreğine' saplayan sıra dışı bir kadın yazar olan Virginia Woolf'un Mrs. Dalloway'i ile Türk edebiyatında zaman kırıntıları'nı avuçlarında sıkıp yekpare, geniş bir anın parçalanmaz akışında rüya seline kapılıp giden 'bir hülya adamı' Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur adlı romanlarına 'zamana vuran dalgalar'ın kıyısında bilinçsel bir yolculuk yapılıyor.



03.08.2015: Çekiliş kazananı:
 Çekilişe yine çok fazla bir katılım olmadı. Katılan ve destek olan tüm arkadaşlara teşekkür ederim. KAtışımcı sayısının 10 u aşmaması durumunda çekilişi uzatmaayı ya da başka bir platformda yapmayı planlamıştım. Fakat fazla uzatmanın gereği olmasığını düşünüyorum şu anda. Bana destek olan , bu güzel kitapları bana gönderen Yitik Ülke Yayınları ve sayın Kadir Aydemir'e bir kez daha teşekkür ediyorum.
Çekilişe blogdan 8 , instagramdan bir katılım oldu. Toplam 9 katılım ile çekilişi bitiriyorum. Veee kazananlar:
stbm
figen demiral
Elif Karakoç
Kendilerini tebrik ediyorum ve en kısa zamanda iletişim bilgilerini bekliyorum.
Kozmokitap

7/04/2015

E.C.A. Titiz ile Artık Evlerde Kirli Yer Kalmayacak...

Temmuz 04, 2015 4 Yorum

   Temizlik konusunda hepimizin takıntılı olduğu bazı noktalar vardır. Benim de temizlemek için en çok çaba sarf ettiğim ve buna rağmen yine de istediğim derecede temizleyemediğim bir alan var. Radyatörlerin iç temizliği! E.C.A. ise yeni “Titiz” ürünüyle bu konuda içime su serpti diyebilirim. İsminin verdiği güvenin yanı sıra kolay açılıp kapanabilen kapağı sayesinde radyatör içlerinin temizliği artık çok kolay olacak.
İçerisinde toz biriken radyatörler için bugüne kadar birçok yöntem denesem de başarılı sonuçlar elde edememiştim. Aslında radyatörler bir uzman tarafından temizlenebiliyor ama bu sefer de deformasyona uğruyor. Temizlenmeyen radyatörlerin içerisinde biriken toz tabakası ise tüllerimi kirletmekle kalmayıp, ısı kaybına ve bakterilerin de eve yayılmasına sebep oluyor. E.C.A.’nın yeni tasarımı olan ve tüm panel radyatörlerinde standart olarak yer alan Titiz teknolojisi, hem hijyen hem de ısı probleminin önüne geçiyor.
 
E.C.A. Titiz’in kolay açılıp kapanabilen kapağı radyatörün içini temizleyeceğim derken şekilden şekle girme derdinden kurtarıyor. Ayrıca ürünün toz tutmayı zorlaştıran yapısı daha iyi hava akışı sağlayarak sağlıklı bir ortam sunuyor. Titiz teknolojisi, damla şeklindeki ızgara formu sayesinde ısı transferlerini arttırarak enerji maliyetlerinde maksimum tasarruf sağlıyor. Dayanıklı yapısı ile uzun ömürlü bir kullanım sunan E.C.A. Titiz, optimum kanat dizaynı sayesinde de düzgün hava akışı sağlanmasına yardımcı oluyor. E.C.A. Titiz’in dairesel fin formu ve kolay açılabilen yapısı ise sağlıklı ve hijyenik bir ortam sunuyor.
Yapılan pazar araştırmalarında sıklıkla karşılaşılan radyatör temizliği derdi de E.C.A. Titiz ile son buluyor.
Detaylı bilgi almak almak istersen http://eca.com.tr/ adresini ziyaret edebilirsin.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

7/02/2015

Kitap Alışverişi #8

Temmuz 02, 2015 4 Yorum
Kozmokitap

   Yeni bir ayın ilk günlerinden herkese merhaba:))
   Temmuz ayı yazın ikinci ayı olmasına rağmen iki gündür yaz geldiğini hissettik. Yağışlı ve kapalı havaların ardından nihayet güneş dünyamızı ve içinizi ısıtmaya başladı.  Biraz havayı güzel görünce dolaşmaya çıktım ve ayaklarım dönüp dolaşıp beni kitapçılara götürdü. Eskişehir'in en büyük üç kitapçısını dolaştım. Aklımda ve alınacaklar listemde olan bazı kitaplar vardı fakat biri hariç diğerlerini bulamadım. İstediğini bulamamak kötü oluyor. Yine de aklımda olmayan fakat görünce dayanamadığım üç kitap daha aldım. Üstelik iki tanesinde  müthiş indirim vardı.

kozmokitap

  Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler alınacaklar listemdeki kitaplardan bir tanesi idi. Görünce ve de fiyatı 9.95 olunca hemen kaptım.

   Jamil Ahmad'ın yazdığı Göçebe kitabını fiyatının 4.95 olduğunu görünce aldım. Kitabın tanıtımını görmüştüm ancak almayı pek düşünmemiştim. Fiyatının müthiş düşmüş olması ve farklı bir yazar ve farklı bir kültür tanımak için kitabı aldım.
kozmokitap

Gittiğim farklı bir kitapçıda da Didem Madak'ın şiir kitaplarına rastlayınca iki kitabını aldım. Kitapların tanesi 9 tl idi. İntenetten şiirlerini severek okuduğum şairin kitapları elimde bulunsun istedim.

Aldığım tüm kitaplar bunlar. Ancak almak istediğim daha bir düzine kitap var:))))

Sevgiler♥♥♥


                                                     

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.