12/14/2020

# Cem Yayınevi # Gotik Serisi # Kitap Yorumu

Cem Yayınevi Gotik Edebiyat Serisi

İnstagramda okuyup paylaştığım Cem Yayınlarından çıkan gotik edebiyat serisinin kitaplarını toplu olarak blogumda da paylaşmak ve bu seri ile tanışmak / okumak isteyenlere fikir vermesini istedim. 

Kitaplara geçmeden önce gotik edebiyat nedir biraz anlatmak istiyorum.  Korku , ölüm , bazen de romantizmi birleştiren bir edebiyat türüdür. Buradaki korku Stephen King tarzından çok tüyleri ürperten tarzdadır . Tekinsiz bir ortam , şato , kilise ya da mezarlıklarda geçer genel olarak . Okuyucuyu korkutmaktan .çok bu tekinsiz mekanlarda her an her şeyi bekleyerek ve ürpererek dolaşmasını ve diken üstünde olmasını sağlar yazar. İnternette arama yaptığınız zaman ayrıntılı olarak bu türü anlatan çok güzel makaleler bulunmaktadır . 

  Cem yayınevinden çıkan gotik edebiyat serisinde alanında başarıl on yazara ait on kitap yer almaktadır . 

Hayalet  Öyküleri - M.R. James


Hayalet Öyküleri

Gotik Edebiyat 18.yy sonunda , aydınlanma hareketinin akılcılık ortamına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. M.R. James - Montague Rhodes James - tanınmış bir ortaçağ uzmandır. Çağının önemli bilim insanlarından birisi olsa da gotik hayalet öyküsünü yineleyen ve 20. yy a uyarlayan kişi olarak tanımaktadır.
Kitapta beş öykü yer almaktadır. Okumak isteyenler için baştan belirteyim gotik öyküler alışık olduğumuz korku öykü ya da romanlarına benzemiyor. Korkudan tüylerinizi diken diken eden gerilim değildir öykülerde yer alan. Farklı , açıklanamaz olayların normal hayat akışı içerisinde belirsizlik ve ürpertici olarak yer almasını açıklamaya çalışıyor öyküler. Bazı tuhaf olaylar olmuştur ve bu olayların nasıl olduğunu karanlık bir atmosferde anlatır yazar. Türün yabancısı iseniz adapte olmak için durarak okumak isteyebilirsiniz . Türe alışık olan okuyucular ise büyük bir merak ile okuyacaktır öyküleri .
Öyküler :
👻Whitminster'deki Kont : Günümüzden bir anlatıcı 1730 da iki erkek çocukluğunun ölümünü ve ardındaki musallat öyküsü ortaya koyuyor.
👻Bay Poynter'ın Günlüğü : Eski bir günlüğü satın alan beyefendi evinin dekorasyonu için günlüğüne içinden çıkan bir duvar kağıdındaki modeli kullanmaya karar verir. Biz de bu olaydan sonra olan tuhaf olayları okuyoruz.
👻Katedral Tarihinden Bir Bölüm : Tadilat yapılan bir katedralde ortaya çıkan gizemli bir mezar anlatılıyor.
👻Bir Ortadan Kaybolup Bulunma Öyküsü : Bu öykü mektuplardan oluşuyor. Kaybolan amcasının arayan birisinin kardeşine yazdığı mektuplar.
👻 İki Doktor : 1911 de satın alınan bir defterin içerisinde eski bir davaya ait bilgiler ve paraflar vardır. Bu davaya ait olaydaki baş karakter iki doktordur.
Stephen King, Lovecraft gibi ustaları derinden etkileyen M.R. James 'ın kalemi ile tanıştığıma çok memnun oldum.

Kıssalar Kitabı - Ambroce Bierce 

Kıssalar Kitabı

" Kimseye zararı dokunmayan bir adam kamuya açık burçta eli sopalı bir yabancı tarafından saldırıya uğrayıp, feci şekilde dövüldü.
Eli sopalı yabancı mahkemeye çağrılınca, davacı yargıca şöyle dedi:
"Neden saldırıya uğradığımı bilmiyorum ; benim dünyada hiç düşmanım yoktur ."
" İşte, " dedi davalı ," onu bu yüzden dövdüm."
" Mahkumu salıverin. " dedi yargıç, " düşmanı olmayan insanın dostu da yoktur. Mahkemeler böyle kişilere göre bir yer değildir. "

Kitaba geçmeden yazarından bahsetmek istiyorum. Ambroce Bierce 'in kalemi ile yeni tanıştım. Fabl türünde verdiği eserler ile tanınan yazar hayalet ve kısa hikayeler dışında şiir de yazmıştır. Yoksul bir ailenin çocuğu olan Ambroce, ailesi ile anlaşamayınca 15 yaşında evinden ayrılmıştır. Orduya katılmış, bir şirkette çalışmış ve sin olarak da gazetecilik yapmıştır . Yazar ile ilgili olarak asıl ilgimi çeken nokta ise 1913 yılında bir arkadaşına gönderdiği mektuptan sonra ortadan kaybolmuştur. O tarihten sonra ne olduğu bilinmemektedir ...
Kitaba gelirsek üç bölümden oluşuyor :
* Kıssalar
* Gözden geçirilmiş Ezop masalları
* Çağımıza uyarlanmış bazı eski fabllar
Kısa kısa bölümlerden oluştuğu için rahat okunuyor ve çok çabuk bitiyor kitap. Özellikle ilk bölümü okurken tekrar okuduğum , üzerinde düşündüğüm ve kahkahayla okuduğum kıssalar oldu.

Kum Adam - E.T.A Hoffmann

Kum Adam
Alman yazar, besteci, müzik eleştirmeni ve çizer olan E.T.A. Hoffmann daha çok fantezi ve korku ve gotik türündeki kitapları ile tanınıyor. Yazarın en ünlü eserlerinden birisi de Kum Adam . 

  Çocukların gözlerine kum atıp sonra gözlerini çaldığı söylenen karanlık bir figür Kum Adam. Nathanael ve kardeşlerini annesi "kumadam geliyor " diye korkutuyor yatma vakti, odalarına gitmeleri için. Annesi böyle seslendikten sonra da merdivenlerde ayak sesi duyar ve korkuları pekişir kardeşlerin. Bu kum adamı merak eden Nathanael , bir gün babasının odasına saklanarak görür gelenin kim olduğunu. Babasının avukat arkadaşı Coppelius'tur gelen. Kum adama da bir isim ve şekil bulmuştur kafasında Nathanael ... Babası ölmüştür ve ölümünden de Kumadamı sorumlu tutar Nathanael. Yıllar geçmiş büyümüş ve nişanmıştır. Her şey yolunda gider Coppelius'u tekrar gördüğünü söyleyinceye kadar ... Bu noktadan sonra aklı dengesi de hayatı da karmaşık bir hale gelecektir !!! 

   Ana olayın yanında şaşırtıcı ve karanlık yan olaylarla desteklenen bu kısa gotik hikayeyi sevdim. Yazarın kalemi , kurgu yeteneği müthiş. 

   Kitaptaki ikinci hikaye ise fındıkkıran. Fındıkkıran deyince benim aklıma fındıkkıran balesi ve Barbie 'nin çizgi filmi geliyor . Buradaki fındıkkıran ise farklı , masal tadında bir gotik öykü. Bu nasıl oluyor derseniz okuyun öğrenin derim. Biraz acıklı bir öykü olsa da sevdim ben. 

 Karanlığın Hayaleti - H.P. Lovecraft 


Karanlığın Hayaleti
H.P. Lovecraft büyük bir kesimi etkileyen korku- kurgu eserleriyle ölümünden sonra ün kazanmış Amerikalı bir yazardır . Fakirlik içince yaşayan yazarın o zaman pek bilinmeyen , ucuz dergilerde yayımlanan öyküleri günümüzde türünün en önemli eserleri arasında sayılmaktadır . 

 Ben de yazarı geç keşfedenlerdenim. Üç yıl öncesine kadar yazarın adını duymamıştım ki bu benim için bir utanç kaynadığıdır . Geç de olsa tanıştığım için mutluyum . 

Karanlığın Hayaleti kitabında beş adet öykü yer almaktadır . 

* Karanlığın Hayaleti : Robert Blake evinde ölü olarak bulunmuştur . Onun bu esrarengiz ölümünden sonra odasında bulunan notlardan yola çıkarak onu ölüme götüren olayları adım adım okuyoruz. Onun ilgisini çeken esrarengiz bir kilise ve bu kilisede bulunan kadim bir kutu içince bulunan kalıntılardır ... 

* Chulhu'nun Çağrısı : Bir profesör zenci görünümlü bir denizci tarafından sarp yamaçta itilmesi sonucu ölmüştür. Onun yeğeni eşyalarını toplarken notlarını ,eski gazete kupürlerini bir araya getirir ve bu olayı araştırmaya başlar. Üç bölümden oluşan öyküde yapılan araştırmaları ve bulunan esrarengiz ve insanlık öncesi bir zamandan kalma canlı/yaratıklar ve onların insan zihnine işleyen fısıltılarıdır ... 

* Erich Zann'ın Müziği : Bir öğrenci eskiden kaldığı evi ve caddeyi yıllar sonra aramış ve bulamamıştır . Bunu üzerine geçmişte o caddede kaldığı bir evde yaşanan esrarengiz olayları ve üst kat müzisyen komşuyu anlatmaktadır . 

* Cadı Evindeki Düşler : Salem hapishanesinden gizemli bir şekilde kaybolan bir cadının evinde kalmaya başlayan Gilman . Merakından bu evde kalmaya başlar Gilman . Çünkü yüzyıllar boyunca bu evde kalanlar erken ölmüşler ve etrafta kaybolan insanlar olmuştur. Burada kalmasından bir süre sonra garip rüyalar görmeye başlar Gilman , rüyalarında cadı onu ziyaret etmektedir. 

* Randolph  Carter'ın İfadesi : Kitaptaki en kısa öykü bu . Bir bataklıkta dolaşırken bulunan , şokta olduğu anlaşılan bir gencin neden o halde olduğunu öğreniyoruz verdiği ifadeden . Tüylerinizi diken diken edecek bir ifade... 

 Vampir - William Polidori 

   Vampir edebiyatının öncülerinden olan William Polidori 'nin yaşamı kitabı kadar kısadır. Yazar ve doktor olan Polidori hukukla da akademik düzeyde ilgilenmiştir. Göl kenarında dostları olan Lord Byron , Mary Shelley gibi isimlerle buluşup birbirlerine korku öyküleri anlatırlarken bu öykünün de temeli atılıyor. Kitaplaşma sürecinde yanlış anlaşılma üzerine Lord Byron 'un ismi ile yayımlanınca kitap Polidori çok üzülür . Bu yanlışlık sonraları düzeltilmiştir. Ancak bu düzeltme yapılmadan hem bunu üzüntüsü hem de kumar borçlarının baskısı nedeniyle 25 yaşında intihar etmiştir yazar . 

  Birçok kitaba ilham olan Vampir ve Polidori ile tanışmak güzeldi fakat dramatik yaşam öyküsünü öğrenince üzüldüm :( Kitapta Aubrey, Lord Ruthven isimli birisi ile çıktığı seyahat ve sonrasında gelişen olaylar anlatılıyor. Lord Ruthven, Lord Byron'dan esinlenerek yaratılmış bir karakter ve tekinsiz, ürpertici , kadınlar tarafından çekici bulunan ve insanları etkileyen bir karakter. Çok kısa bir kitap olsa da ürpertici olaylar ve Aubrey 'nin yaşadığı sıkıntılar ve köşeye sıkışmışlık hissi çok güzel yansıtılmış.



Locarno Dilencisi - HeinricVon Kleist


HeinricVon Kleist deliliğin sınırlarında gezinen bir yazar olarak biliniyor. Hatta önce sevgilisini sonra kendisini vurarak intihar etmiştir. Arka kapakta da belirttiği gibi yazar olarak bambaşka buldum ben. Kalemi o kadar güzel ki , delilikten eser görmedim. Muhteşem bir kalem. Öykülerini büyük bir zevkle okudum ve hiç bitmesin , daha fazla öyküsü olsun da okuyayım istedim. 
   Locarno Dilencisi 'nde dört öykü yer alıyor. Öyküler korkutmuyor daha çok merak duygusunu körüklüyor. Bu nedenle herkes çok rahat okuyabilir ve okuyanlar da yazarın kalemi hakkında bana hak vereceklerdir. 






Başsız Süvari - Washington Irving


Başsız Süvari

 Washington Irving 'in kaleminden Başsız Süvari de iki öykü yer alıyor. 

Rip van Winkle insanlara yardım etmeyi seven, onlar için gönüllü çalışan ancak kendi ve ailesinin işine gelince tembelliği tercih eden bir adamı anlatıyor. Bir gün dağın en yüksek yerinde bir yabancı ile karşılaşır ve başına garip bir olay gelir ... 

 İkinci öykü ise kitaba adını veren Başsız Süvari. Sleepy Hollow kasabasında geçiyor olay. Bir efsane / söylentinin insanları nasıl etkileyip ürküttüğünü okuyoruz. İki öykü de alacakaranlık kuşağı gibi ürperten cinsten.




Yürek Burgusu - Henry James

Yürek Burgusu

Ne kadar zamandır istediğim Yürek Burgusu 'nu sonunda okudum. Beklediğime değdi kitap oldukça akıcıydı ve yazarın anlatımını çok başarılı buldum .
 Douglas eski yazmalardan arkadaşlarına bir öykü okur. Gerçek bir öyküdür ve bir mürebbiye tarafından yazılmıştır. Douglas yazmaları okurken biz mürebbiyenin ağzından öğreniyoruz. Bir kız ve bir erkek çocuğuna bakmak üzere görevli olan mürebbiyenin, gördüğü hayaletlerden çocukları korumak istemesini anlatırken onların psikolojisini, davranışlarını ve mürebbiyenin gözlemlerine de yer veriyor 
Henry James. 
Gotik Edebiyat 'ın en iyilerinden olan kitabı okurken korkacağınızı sakın düşünmeyin. Daha çok psikolojik -gerilim olarak ilerleyen kitabı okurken sadece ürperirsiniz. Kitabın sonunda yazar alt metin olarak beni ikilemde bıraktı mürebbiye konusunda. Burada yazmıyorum #spoiler olmasın



Otranto Şatosu - Horace Walpole


 
Otranto Şatosu

Horace Walpole un kalemi ile Otranto Şatosu ile tanıştım. Bir siyasetçi olduğunu öğrenince deşaşırdım. Yazar kendi villasından ilham almış şatoyu anlatırken ve eser gotik edebiyatın öncülerinden sayılıyor. 
 Gotik Edebiyat eserleri arasında yer alan Otranto Şatosu'nu okurken ben tarih esintili bir öykü okuyormuş gibi hissettim. Şato, şövalyeler, mahzen bana bu hissi verdi . Otranto Prensi hastalıklı oğlunu evlendirecektir. Düğünün olacağı zaman oğlu ölür ve olaylar başlar ... Bir kehanet vardır ve zamanı gelince gerçekleşecek midir? Çok sevdiği oğlunun acısının önüne geçerek Prense akıl almaz işler yaptıran düşünce nedir ? Esrarengiz genç adam kimdir ve en önemlisi geçmişe ait olan sırlar nelerdir ? 1700 lü yıllara ait olan kitabı yazar gördüğü bir rüyadan esinlenerek yazmış . Şato, mahzenler, kehanet, çakan şimşekler, akıl karıştıran olaylar, hayalet, gizli geçit gibi birçok gerilim öğesi barındıran kitabı çok sevdim. 

Vathek - William Beckford


 
Vathek

William Beckford un henüz 21 yaşındayken yazdığı  Vathek 'te Binbir Gece masalları ve batının fantastik edebiyatının etkisinde kalmıştır. Büyüklere masal sınıfına da giren bu eseri büyük bir zevkle okuyacağınıza eminim çünkü ben öyle yaptım. Zengin halife Vathek şatosunda refah içinde yaşamaktadır. Ancak bu zenginlik ona yetmez. Şeytanla anlaşma yapan Vathek kibri yüzünden de gerçekleri fark edemez ve adım adım kendi cehennemini inşa eder. Vathek ve ihtişamlı saraylarının tasviri ve onu cehennemine götüren olayların adım adım anlatımı, kitabın genel olarak kurgusu çok başarılı idi. Kitapta geçen dini öğeler ve konuların sadece kurgu olduğu ve kitabın da gotik eser olduğu göz önünde bulunularak okunursa daha büyük keyif alınır. Şahsen ben ilgiyle okudum kitabı. Vathek'i ikinci okuyuşumdu ve ilk okumam kadar büyük keyif verdi bana . Kibrin insanların mahvına nasıl sebep olduğunu anlatan ve anlatılanlardan ders çıkarılması gereken harika bir kitap. 







                                                     

2 yorum:

  1. korku filmlerini sevmem ama belki kitaplarını okuyabilirim, denemek istiyorum. gotik edebiyat farklıymış cidden onu da denemek isterim. severim belki. güzel bir yorum olmuş teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Gotik edebiyat hiç okumadım ilginç olabilir.

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.