Hasan Ali Toptaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hasan Ali Toptaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2/11/2020

Beni Kör Kuyularda - Hasan Ali Toptaş

Şubat 11, 2020 2 Yorum
Beni Kör Kuyularda

  Beni Kör Kuyularda , Gölgesizler 'den sonra yazarın okuduğum ikinci kitabı . Gölgesizler'i okurken yazarın tarzının ne kadar farklı olduğunu görmüştüm. Yazarın anlatımı,
 kelime seçimleri çok güzel . Seviyorum anlatım tarzını . Konu olarak ise farklı konuları tercih ediyor yazar. Biraz fantastik biraz da mistik ...

   Beni Kör Kuyularda kitabını okumaya başlayınca ilk sayfalardan yazar farkını hemen ortaya koydu . Betimlemeleri , kelime oyunları ile gözümün önünde farklı bir ortamın serilmesini sağladı . Kelimeleri dans ettirdi adeta .

  Gecekondu bölgesinde yaşayan bir aileyi anlatıyor kitapta yazar. Baba birgün işe giderken her zaman yanına aldığı sefertasını almayı unutuyor . Eşi seslenince de kızının öğlen getirmesini istiyor . Kızı Güldiyar babasını yanına gidiyor gitmesine de dönüşü ile birlikte kitaba konu olan olaylar başlıyor ...

Güldiyar geldiğinde bir tuhaf görünmektedir. Perişandır ,annesinin tüm ısrarına rağmen başına gelenleri anlatmaz . Ağlamaya başlar ve gözünden yaş yerine ıslak taşlar düşmeye başlar ...

  İki kişinin bildiği sır değildir ... Anne dertleşmek için komşusu Emine'ye söyler kızının durumunu ... Emine de eşi Dursun'a .... Kim söyledi bilinmez ama kısa sürede bahçe insan kaynamaya başlar . İnsanlar ağlarken gözünden taş çıkan kızı görmeye gelmektedirler .

  İnsanların ne kadar meraklı olduklarının bir göstergesi . Birinin ihtiyacı olduğunda kimse bulunmazken seyirlik bir şey söz konusu olduğunda hemen toplanırlar. Aklıma ucubeler sirki geldi. Oradaki insanları seyretmek , alay etmek için para veren insanlar .... Burada da durum farklı mı ??? Değil tabii ki!!!!

  Bu gariban aileye yardım etmek yerine olayı fırsata çeviren mafyavari adamlar var bir de ... Garibanın sırtında para kazanan , bir tokat da onlar vuran ...

  Yardım çığlıklarını , yapılan eziyet ve haksızlığı gördükleri halde sesini çıkartmayanlar , sesini çıkarak birkaç kişiyi de susturanlar ... Peki devleti simgeleyen polisin gelip bir şey yapmadan gitmesi n'oluyor !!!!

  Hasan Ali Toptaş farkını ortaya koymuş yine .  Anlatımı tam bir edebiyat ziyafeti idi. Konu ve olaylar ise beni sinir etti. Okurken söylene söylene okudum . Hangi bir karaktere kızsam bilemedim. Bir noktada gerilime bağlayıp karakterlere kendim uygun sonlar çizdim. Bazı noktalar ise kitapta belirsiz bırakılmış . Neden olduğunu ya da ne olduğunu bilemiyorsunuz . Kitabın sonuna kadar okuyup da bu noktalar belirsiz kalınca biraz hayal kırıklığı oldu doğrusu .






Beni Kör Kuyularda
Kitabın Adı :Beni Kör Kuyularda
Yazar :Hasan Ali Toptaş
Yayınevi : Everest Yayınları
Sayfa Sayısı :238


Beni Kör Kuyularda “bütün mümkünlerin kıyısında”n, tam da oradan konuşuyor. İnsanlardaki seyir merakı, bu merakın doğurduğu acımasızlık, habire dönen karanlık bir çark, çarkın öğüttüğü insanlar, yarım kalmış sevdalar ve parçalanmış hikâyeler…
 Beri yandan, roman boyunca iki soru peşimizi bırakmıyor: Hakikaten gittiler mi? Gittilerse nereye gittiler?
 Beni Kör Kuyularda, Kuşlar Yasına Gider’den sonra “HAT edebiyatı”na yeni, taptaze bir kan.
 “Dünyanın renkleri değişti onlar ilerledikçe, dünyanın sesleri, sessiz-likleri değişti, şekilleri sonra, kapıları, kapılarından girip çıkanları değişti, gülenleri, ağlayanları, yürüyenleri değişti, ağaçları, çimenleri, yaprakları değişti, güzellikleri, çirkin-likleri değişti, hatta bütün bunlarla ve daha başka şeylerle birlikte mesafeleri, boşlukları ve bu mesafelerle bu boşluklarda gezinen kokuları da değişti.” 
“Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer.” -Frankfurter Allgemeine Zeitung





Hasan Ali Toptaş Kimdir ?

Hasan Ali Toptaş 1958 yılında Denizli'nin Çal ilçesinde doğdu. İlk öykü kitabı 'Bir Gülüşün Kimliği' 1987'de, ikinci öykü kitabı 'Yoklar Fısıltısı' 1990'da yayımlandı. 'Ölü Zaman Gezginleri' adlı öykü dosyasıyla 1992 yılında Çankaya Belediyesi ile Damar edebiyat dergisinin düzenlediği yarışmada birincilik ödülü aldı. Aynı yıl 'Sonsuzluğa Nokta' adlı yayımlanmamış romanıyla Kültür Bakanlığı'nın düzenlediği yarışmada mansiyon aldı ve Sonsuzluğa Nokta Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. 1994'te 'Gölgesizler' adlı yayımlanmamış romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü'nü aldı. 'Bin Hüzünlü Haz' adlı romanı ise 1999 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'ne değer görüldü. Yazarın ayrıca 'Yalnızlıklar' adlı şiirsel metinlerden oluşan bir kitabı, 'Kayıp Hayaller Kitabı' adlı bir romanı, 'Ben Bir Gürgen Dalıyım' adlı bir çocuk romanı vardır.

Yazarın Okuduğum Diğer Kitapları : 

* Gölgesizler

                                                     

5/07/2015

Gölgesizler - Hasan Ali Toptaş

Mayıs 07, 2015 2 Yorum

Gölgesizler

  Bir hafta gecikmeli de olsa sonunda yorumumu yazabiliyorum. İnstagramda adını sıkça duyduğum , gerek anlatım tarzı gerek kurgusu yönünden çok beğenilen kitabı çok merak edip aldım. Okumaya başlayınca ilk sayfalardan itibaren farkı hissediliyor. Çok fazla övgü olunca kitap hakkında hüsrana uğramaktan korkmuştum. Bazen sosyal medyada bu abartıların içi boş çıkıyor. Fakat bu kitap için iyi ki alıp okudum diyorum.


 Kitapta zaman kavramı yok. Hangi zamanda geçiyor belli değil . Mekan ise iki tane. Paralel olarak iki mekanda köy ve kentte geçiyor olaylar.

   Köyde berber Cıngıl Nuri'nin kaybolması ile başlıyor olaylar. Aynı zamanda kentte bir berber dükkanında anlatıcının da içinde insanlar arasında başlıyor. İlk bölümlerde anlatım tarzı ve özellikle kelime seçimlerini gülerek okudum. Oldukça eğlendiriciydi. Fakat sayfalar ilerledikçe , oldukça karmaşıklaşmaya başlayınca ben de şaşırdım. Köyde kayıp olayları arttıkça, insanlar bir köyde bir kentte görülmeye başlayınca ben de arada kayboldum. İnsanların olaylar karşısındaki tepkileri , olayları ve mekanları tasvirleri ve özellikle her karaktere verilen karakter özelliklerinin benzersizliği takdire şayan. Kelimeler adeta dans ediyor ancak öyle klasik bir vals değil. Oldukça şaşırtıcı ve benzersiz bir dans bu... Sürekli birilerinin kaybolması ve ne olduğunun bilinmemesi merakı sonuna kadar sürdürüyor. Oluşan olaylar sonucu muhtarın hayatı sorgulaması bizim de aslında gerçekliği sorgulamamıza neden oluyor. Kitap ilerlerken,  yazarın konuyu nasıl bağlayacağını merak ediyordum ve kitabın sonunu okuyunca ağzım açık kaldı. Bu kadar da olmaz diye düşündüm...

    Kitap hakkında daha çok yazmak istiyorum fakat kitabın konusundan fazlaca bahsettim. Daha fazla spoiler vermemek için yazımı burada kesiyorum. Kitabın 2008 yapımı bir filminin de mevcut olduğunu öğrendim. Şimdi filmini seyredeceğim. Merak edenler için aşağına film fragmanını ekliyorum.

    Farklı bir tarz,  farklı bir konu ve gerçekten övüldüğü kadar belki de daha fazlası olan bir kitap... Piyasayı çerezlik kitapların doldurduğu bir dönemde gerçek bir edebi eser. Tavsiye ederim:)))





Kozmokitap      Metinlerini varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan, tıpkı Kafka gibi sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten bir yazar...
    Yazma serüvenini “hayatı kelime kelime genişletmek” olarak adlandıran Hasan Ali Toptaş, metinlerini birer senfoniye de dönüştürerek, dışarıyla içerinin, görünenle iç dünyanın, gerçeklikle rüyaların, somutla soyutun çarpışmasından doğan tekinsiz bir atmosfere çağırıyor okurunu. Tam bir yazı ustalığıyla, Türkçenin imkânlarını sonuna kadar zorlayarak, edebiyatın büyülü dünyasına kapılar açarak...
    Cennet’in oğlu kendini kendi varlığında yok etmişken, gerçekten kadının dediği gibi bir kez daha yok olmuşsa durum kötüydü. Bu işin sonu yavaş yavaş köyün tamamen yok olmasına dek gidebilirdi. Belki köy zaten yoktu da bunu kimse anlayamıyordu henüz; köylülerin hepsi alışmıştı yokun varlığına...

    Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer.
                                                                                            Frankfurter Aşşgemeine Zeitung


Film fragmanı:






Hasan Ali Toptaş Kimdir ?

Hasan Ali Toptaş 1958 yılında Denizli'nin Çal ilçesinde doğdu. İlk öykü kitabı 'Bir Gülüşün Kimliği' 1987'de, ikinci öykü kitabı 'Yoklar Fısıltısı' 1990'da yayımlandı. 'Ölü Zaman Gezginleri' adlı öykü dosyasıyla 1992 yılında Çankaya Belediyesi ile Damar edebiyat dergisinin düzenlediği yarışmada birincilik ödülü aldı. Aynı yıl 'Sonsuzluğa Nokta' adlı yayımlanmamış romanıyla Kültür Bakanlığı'nın düzenlediği yarışmada mansiyon aldı ve Sonsuzluğa Nokta Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. 1994'te 'Gölgesizler' adlı yayımlanmamış romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü'nü aldı. 'Bin Hüzünlü Haz' adlı romanı ise 1999 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'ne değer görüldü. Yazarın ayrıca 'Yalnızlıklar' adlı şiirsel metinlerden oluşan bir kitabı, 'Kayıp Hayaller Kitabı' adlı bir romanı, 'Ben Bir Gürgen Dalıyım' adlı bir çocuk romanı vardır.

Hasan Ali Toptaş'ın Okuduğum Diğer Kitapları : 

* Beni Kör Kuyularda 



Kozmokitap
Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.