Beni Kör Kuyularda , Gölgesizler 'den sonra yazarın okuduğum ikinci kitabı . Gölgesizler'i okurken yazarın tarzının ne kadar farklı olduğunu görmüştüm. Yazarın anlatımı,
kelime seçimleri çok güzel . Seviyorum anlatım tarzını . Konu olarak ise farklı konuları tercih ediyor yazar. Biraz fantastik biraz da mistik ...
Beni Kör Kuyularda kitabını okumaya başlayınca ilk sayfalardan yazar farkını hemen ortaya koydu . Betimlemeleri , kelime oyunları ile gözümün önünde farklı bir ortamın serilmesini sağladı . Kelimeleri dans ettirdi adeta .
Gecekondu bölgesinde yaşayan bir aileyi anlatıyor kitapta yazar. Baba birgün işe giderken her zaman yanına aldığı sefertasını almayı unutuyor . Eşi seslenince de kızının öğlen getirmesini istiyor . Kızı Güldiyar babasını yanına gidiyor gitmesine de dönüşü ile birlikte kitaba konu olan olaylar başlıyor ...
Güldiyar geldiğinde bir tuhaf görünmektedir. Perişandır ,annesinin tüm ısrarına rağmen başına gelenleri anlatmaz . Ağlamaya başlar ve gözünden yaş yerine ıslak taşlar düşmeye başlar ...
İki kişinin bildiği sır değildir ... Anne dertleşmek için komşusu Emine'ye söyler kızının durumunu ... Emine de eşi Dursun'a .... Kim söyledi bilinmez ama kısa sürede bahçe insan kaynamaya başlar . İnsanlar ağlarken gözünden taş çıkan kızı görmeye gelmektedirler .
İnsanların ne kadar meraklı olduklarının bir göstergesi . Birinin ihtiyacı olduğunda kimse bulunmazken seyirlik bir şey söz konusu olduğunda hemen toplanırlar. Aklıma ucubeler sirki geldi. Oradaki insanları seyretmek , alay etmek için para veren insanlar .... Burada da durum farklı mı ??? Değil tabii ki!!!!
Bu gariban aileye yardım etmek yerine olayı fırsata çeviren mafyavari adamlar var bir de ... Garibanın sırtında para kazanan , bir tokat da onlar vuran ...
Yardım çığlıklarını , yapılan eziyet ve haksızlığı gördükleri halde sesini çıkartmayanlar , sesini çıkarak birkaç kişiyi de susturanlar ... Peki devleti simgeleyen polisin gelip bir şey yapmadan gitmesi n'oluyor !!!!
Hasan Ali Toptaş farkını ortaya koymuş yine . Anlatımı tam bir edebiyat ziyafeti idi. Konu ve olaylar ise beni sinir etti. Okurken söylene söylene okudum . Hangi bir karaktere kızsam bilemedim. Bir noktada gerilime bağlayıp karakterlere kendim uygun sonlar çizdim. Bazı noktalar ise kitapta belirsiz bırakılmış . Neden olduğunu ya da ne olduğunu bilemiyorsunuz . Kitabın sonuna kadar okuyup da bu noktalar belirsiz kalınca biraz hayal kırıklığı oldu doğrusu .
Kitabın Adı :Beni Kör Kuyularda
Yazar :Hasan Ali Toptaş
Yayınevi : Everest Yayınları
Sayfa Sayısı :238
Beni Kör Kuyularda “bütün mümkünlerin kıyısında”n, tam da oradan konuşuyor. İnsanlardaki seyir merakı, bu merakın doğurduğu acımasızlık, habire dönen karanlık bir çark, çarkın öğüttüğü insanlar, yarım kalmış sevdalar ve parçalanmış hikâyeler…
Beri yandan, roman boyunca iki soru peşimizi bırakmıyor: Hakikaten gittiler mi? Gittilerse nereye gittiler?
Beni Kör Kuyularda, Kuşlar Yasına Gider’den sonra “HAT edebiyatı”na yeni, taptaze bir kan.
“Dünyanın renkleri değişti onlar ilerledikçe, dünyanın sesleri, sessiz-likleri değişti, şekilleri sonra, kapıları, kapılarından girip çıkanları değişti, gülenleri, ağlayanları, yürüyenleri değişti, ağaçları, çimenleri, yaprakları değişti, güzellikleri, çirkin-likleri değişti, hatta bütün bunlarla ve daha başka şeylerle birlikte mesafeleri, boşlukları ve bu mesafelerle bu boşluklarda gezinen kokuları da değişti.”
“Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer.” -Frankfurter Allgemeine Zeitung
Hasan Ali Toptaş Kimdir ?
1958 yılında Denizli'nin Çal ilçesinde doğdu. İlk öykü kitabı 'Bir Gülüşün Kimliği' 1987'de, ikinci öykü kitabı 'Yoklar Fısıltısı' 1990'da yayımlandı. 'Ölü Zaman Gezginleri' adlı öykü dosyasıyla 1992 yılında Çankaya Belediyesi ile Damar edebiyat dergisinin düzenlediği yarışmada birincilik ödülü aldı. Aynı yıl 'Sonsuzluğa Nokta' adlı yayımlanmamış romanıyla Kültür Bakanlığı'nın düzenlediği yarışmada mansiyon aldı ve Sonsuzluğa Nokta Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. 1994'te 'Gölgesizler' adlı yayımlanmamış romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü'nü aldı. 'Bin Hüzünlü Haz' adlı romanı ise 1999 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'ne değer görüldü. Yazarın ayrıca 'Yalnızlıklar' adlı şiirsel metinlerden oluşan bir kitabı, 'Kayıp Hayaller Kitabı' adlı bir romanı, 'Ben Bir Gürgen Dalıyım' adlı bir çocuk romanı vardır.
Yazarın Okuduğum Diğer Kitapları :
* Gölgesizler
Ben de yazarın daha önce Kuşlar Yasına Gider kitabını okumuştum. Çok beğendiğim bir kitap oldu. Beni Kör Kuyularda ise okumayı düşündüğüm kitaplar arasında. Yazı sonunda belirsiz bırakılan alanlar için hayal kırıklığı yaşadığınız belirtmişseniz de, kitap hakkındaki genel çıkarımınız okumam için daha fazla istek uyandırdı bende.
YanıtlaSilBen gölgesizler okudum ama postmodernist değilim o.yuzden sevmedim pek ne yazık ki
YanıtlaSil