"Alın yazısı yolcu olmaksa insanın; yollar yuva, yolculuk da ekmek gibi oluyor."
Tesadüflere inanır mısınız bilmem . Ben inanmam . Bu hayatta her şeyin ve her olayın bir sebebi vardır . Bu kitapla da tanışmamızın tesadüf olduğunu düşünmüyorum . Tam ben de kendime biraz daha vakit ayırmaya , kendime yeni yollar çizmeye karar vermişken "Bir Yolculuktur Aşk " ile yollarımızın kesişmesi belki de bir işarettir.
"Kendini okyanusta bir damla sanma
Damlanın içinde kocaman bir okyanussun " diyen Mevlana'nın sözleri ile karşılıyor kitap bizi . Bu söz aslında kitabın bir özeti de sayılabilir . Kendini tanımak ve anlamak için yola çıkan Elif'in aslında ne derin olduğunu anlatıyor .
Kitapta anlatıcımız ve baş karakterimiz Elif. Elif bir anneye sahipken annesiz kalmış bir kız . Babasını kaybettikten sonra annesini de kaybetmiş bir anlamda. Yalnızlığını kitapları ile , onları okuyup anlayarak hafifletmeye çalışıyor . Bir gün pencereden bakarken bir adam görüyor ve gönlü çağlayan misali akıyor ona . Adını bilmediği birisini insan sevebilir mi? Elif seviyor . Bir gün bu adam gelmez olunca Elif'in de içi içine sığmıyor ve sırt çantası ve kedisi ile yollara düşüyor . Bu yolculuk her ne kadar farklı mekanlara olsa da aslında Elif bu yolculukta kendi içine yolculuk yapıyor , kendini daha iyi tanıyor , etrafı ve canlıları gözlemliyor , düşünüyor ve hatırlıyor . Pişiyor bir nevi...
Elif bu yolculukta kendisini yalnız zannediyordu , oysa her adımında ben de okuyucu olarak eşlik ettim ona . Elif hiç yalnız kalmadı . Onun yolculuğunu okumak ve düşüncelerine misafir olmak çok güzeldi . Bu düşüncelerde yaptığı alıntılar , anlattığı masallar yaptığı çıkarımlar çok hoşuma gitti.
Bir Yolculuktur Aşk Kitabından Alıntılar :
"Gerçekten neydi mutluluk? Son model bir araba mı, bugün de karnını doyurabilmek mi? Deniz manzaralı bir villa mı, tek odanın içinde toplanıp sıcacık sohbetlerin edildiği bir ev mi? Sevgilinin seni her gün hediyelere, romantik sözlere boğması mı, başını omzuna dayandığındaki huzur mu? Mükemmel bir bedene sahip olmak mı , farklılıklarını sevmek mi?
Sahi neydi mutluluk? Kariyer yapacağım diye paralanmak mı, insanlığa faydalı olmak mı ? Son model teknolojik cihazları kullanmak mı , yolda karşılaştığın biriyle içtenlikle sohbet etmek mi? Çılgınlar gibi alışveriş yapmak mı, çok sevdiğin ayakkabıyı sonunda alabilmek mi? Kalabalık olmak mı, yoksa iç dünyanda huzur bulmak mı? "
"İçinde korku ve umut birleştiğinde kanatlarını çıkar . Umut etmekten korkarsan uçamazsın."
"... cesaretsizliğin sonu bazen koca bir ömrü 'keşke' lerle geçirmektir."
"Kurduğun düzen ufak bir olayla darmadağın olabilir , bu sebeple dünyanın maddeselliğine bağlanma ve sona gelenlerin bir gün gideceği gerçeğini severek yaşa."
"Asla küçük görüp vazgeçme , bazen bir kum tanesi , bazen bir yağmur damlası , kimbilir belki bazen de bir karınca vasıtasıyla iletişim kurar Yaradan . Yeter ki sen her an bekleyişte , her an arayışta ol."
"... hayatında bir dönüşüm istiyorsan önce kendini değiştirmeye başlayacaksın."
"Ey güzel su , selam sana! Yaratıldığın yerden getirdiğin nur ile temizle bedenimi , şifalandır ruhumu."
Kitabın Adı :Bir Yolculuktur Aşk
Yazar :Betül Ak Örnek
Yayınevi :Hayykitap
Sayfa Sayısı :256
Kendini okyanusta bir damla sanma
Damlanın içinde kocaman bir okyanussun
“Seni kendime sakladım. Elimin değmediği ellerini ve dokunamadığım saçlarını usulca yüreğimin rafına kaldırdım.
Yürüdüğüm yolların sana çıkması için değil, bir gün seninle birlikte yürümek için bekledim tüm duraklarda.
Sevdiğin olmak için değil, seni seven olmak için adadım ömrümü.
Koltuğun en rahat yerini, masanın başındaki sandalyeyi sana ayırdım. Sakallarını, gözlerini ve ellerini başka kimse görmesin diye gecenin karanlığıyla örttüm de hepsini kendime sakladım.
Bu dünyadaki cennetimizi sonsuzluğa taşımak için ahretlik bir tutkuyla sevdim seni.
Seni, kendime sakladım. Hangi yağmurda ıslanıp üşüdüysen, ısıtmak için seni, yüreğimin yangınını sensizlik çırasıyla ateşledim.
Seni gönlüme yakıştırdım, niyet ettim sonsuza kadar kendimi sana saklamaya.”
Günlük duyguların, geçici heveslerin, anlık iltifatların hüküm sürdüğü değil, ebedî güzelliklerin barındığı “biz” mabedine dönüşü anlatan çarpıcı bir aşk hikâyesi.
Ömür denilen seyrüseferde kâinatın işaret ettiği mesajların ışığında kendini keşfetme arayışı ve tevafukların izinde bir hakikat yolculuğu…
Canı yanacak diye korkan niyet etmeden dönsün yolundan.
ne güzelmiş:)
YanıtlaSilhıms not aldım. bilmediğim yazar okumaya bayılırıım :)
YanıtlaSil