Baştan tavsiyem olduğunu belirtmek istiyorum Ayaz için . 5 üzerinden 6 verdiğim , tek kelime ile muhteşem bir kitap. Polisiye -gerilim , üstelik de bizden .
Işıl Beril Tetik, Ayaz ile harika bir polisiye seriye başlıyor. Seri olarak muhteşem olacağına eminim ancak tek başına da çok çoook güzel !!!! benim gönlüme taht kurdu şimdiden .
Seri cinayetler , adeta bir sanat eseri gibi süslenip sergilenen cesetler, gizli ve sırlı bir geçmiş... Bol karakterli, bol olaylı bir kitap Ayaz. Karakterin ve olayın çok olmasına rağmen kurguda boşluk yok ve her karakter tam oturmuş . Okumak çok keyifliydi. Bazı ipuçlarını yakaladığımı gururla söyleyebilirim . Yine de olayların %90 nı benim için sürpriz oldu. Bir kitaptan beni bu kadar şaşırtması dışında ne isteyebilirim ki !!! Polisiye sever dostlarım bu kitabı kaçırmayın.
Not: Yorumu kısa yazdım diye sakın yanlış anlamayın . Yazamaya başlarsam bütün kitabı anlatırım diye kendimi zor tutuyorum . Kendiniz okuyup kitabı tecrübe etmeniz için konuya girmedim.
Kitabın Adı : Ayaz
Yazar :Işıl Beril Tetik
Yayınevi :Oğlak Yayınları
Sayfa Sayısı :560
Kadın, ağacın yaşlı ve geniş gövdesinin tam ortasına yerleştirilmişti. Bedenini saran incecik, şeffaf simli kumaş dışında çırılçıplaktı. Yüzü de dahil olmak üzere, bütün vücudu gümüş beyaz bir boyayla boyanmış, cılız gün ışığında ara ara metalik bir ışıltıyla parıldıyordu.
Gözkapağının üstü de çeşitli tonlarda maviyle boyanmıştı. Gümüş rengi kaşların altında koyu maviyle başlıyor, aşağı doğru rengi açılarak kirpik diplerinde beyazla bitiyordu. Aynı biçimde beyaza boyanmış kirpikler, takma kirpik kadar uzun ve gürdü. Uçlarına kar yağmış gibi beyaz bir madde toplanmıştı.
Kirpiklerinin gölgelediği gözleriyse sanki özlem dolu bir ifadeyle donakalmış, üstünü kaplayan sütümsü tabakanın altında, mavi mavi hiçliğe dalmıştı. Karla ıslanmış çürük yaprakların kapladığı toprak zeminde, ıslak ıslak parlayan, koyulu açıklı bir yığın vardı; genç kadının bedeninin tam ortası oyulmuş, o boşlukta her ne varsa çıkarılmış, yere, tam önüne yem gibi atılmıştı.
Soluk güneşin altında gümüşten bir tanrıçayı andıran genç kadının ölümü, manzarayla bütünleşmiş ama bir o kadar da akıllara durgunlukverecek bir vahşetle sergilenmişti.
Işıl Beril Tetik Kimdir?
1970 yılında Edinburgh, İskoçya’da doğdu. Isle College of Art-Moda Tasarım bölümünden mezun oldu. İlk fantastik kurgu öyküsü “Galgalin-Venianis’in Kehaneti” Derinden Gelen Sesler adlı seçkide yayımlandı. Aynı yıl Jules Verne Öykü Ödülleri-Hayalgücünün Merkezine Seyahat’te fantastik kurgu dalında birincilik ödülü alan “Tanrı Sorpien’in İnkarı” adlı öyküsüyle birlikte “Kara Kalp” ve “Buyruk Zinciri” adlı fantastik kurgu öyküleriyle yer aldı. Gizemli.com için yaptığı araştırmalar ve Kangüncesi/Gölge çevrimiçi dergisinde yazdığı öykülerle çalışmalarını yoğunluklu olarak çocukluktan beri merak duyduğu korku türüne odakladı. Anadolu Korku Öyküleri 1’de “Gelin Otu”, Anadolu Korku Öyküleri 2’de “Zifir Karanın Mavisi”, Anadolu Korku Öyküleri 3 YILGAYAK’ta “Taş Uyur” adlı öyküleriyle yer aldı. Aşkın Karanlık Yüzü adlı seçkiye “Gumiho”, Karanlık Yılbaşı Öyküleri adlı seçkiye “Yolculuk” ve Karanlıktaki Kadınlar adlı seçkiye “Yılanın Rüyası” adlı öyküleriyle katıldı. Kendi öykülerinden derlediği Kara Kara Kapkara adlı öykü kitabıysa 2017 yılında yayımlandı. Ayrıca Yabani Çizgi Roman Dergisi’nin yanı sıra Lemur Dergi gibi web dergilerinde öyküleri yayımlandığı gibi, Rabarba Şenlik adlı sinema dergisinde de inceleme yazıları bulunmakta. Yazmak haricinde özellikle korku türü için araştırmalar yapmayı seven yazar, 2014 yılından bu yana “Gerisi Hikâye-Korku Konuşmaları” adlı çevrimiçi radyo programında iki ortağıyla beraber türe ait her detay üzerine konuşmaya devam ediyor.
Tam Ayaz'a yakışır bir konsept olmuş :)
YanıtlaSilOkuma listeme ekleyeceğim ellerinize sağlık güzel aktarmışsınız
YanıtlaSilSen tavsiye ediyorsan mutlaka okunur ☺️
YanıtlaSil