"Bu kitabı hakikat aşkıyla yanan , akılla kavranamayacak konuları merak eden insanların zevkle okuyacağı kanaatindeyim." Ahmet HilmiKitapta iyi bir eğitim görmüş , iyi bir aileden gelen Raci arkadaşları eğlence ve içki alemleri ile vaktini geçirmektedir. Ancak Raci zamanla bir eksiklik hissetmeye başlar, aklında cevaplanmamış sorular vardır. Bu eksikliği ve soruları kitaplarla ya da çevresindeki insanlarla cevaplanamaz.
"-Çok tuhaf! 'Var' ile' yok' eşit olur mu? Mesela, ben şimdi 'var'ım. Fakat yarın 'yok' olacağım. Bu iki durum arasında fark yok mu?" dedim.Günün birisinde Raci mezarlığın kapısının açık olduğunu görür. Mezarlık bahçesinde tuhaf kılıklı birisini görür. Aynalı Baba. Aynalı Baba deli görünümlü bir velidir. Bu tanışma anından sonra Raci'nin de hayatı farklı bir yöne kayar.
Deli, başını çevirdi ve kahkahayı patlattı,
-Vay! Sen 'var'sın ha! Acaba 'var' mısın?dedi."
"Çünkü insanların gözü, hakikati görme noktasında arpacık soğanına benzer, dedi."
Her gün Aynalı Baba'nın yanına uğrar Raci. Beraber kahve içerler ne Aynalı Baba ney çalarken Raci hallerinde yolculuğa çıkar. Bu yolculukların her birisi farklı bir yere ve farklı bir kişilikle yapar. Her yolculukta sorularının yanıtlarını ya da hiçliği öğrenir. Bu hikayeler gizli anlamlar ve imgelerle doludur.
Bu âlemde olan her şey benim sıfatımdır. Ben olmasam bir şey olmazdı.
Ben “hep”im, ya da “hiç”im.
Ben “hiç”im, ya da “hep”im.
Zaten “hiç” ve “hep” aynıdır, tek şeydir,
Fakat cahil insanlar aynı şeyi iki farklı isimle anıyorlar.
Kitabın birinci bölümünde Raci'nin arayışları ile başlar ve Aynalı Baba'nın ayrılması ile biter. İkinci bölüm Manisa Tımarhanesinde geçer.
"Sakın alem büyük bir tımarhane olmasın? " dedim kendi kendime.Toplumdan farklı düşündüğü ve konuştuğu için Raci tımarhanededir ve halinden memnundur. Kitabın genelinde Raci'nin hayaller alemine olan yolculuklarını anlatır. Raci bu yolculuklarda kendini ve tasavvufu anlar. Yine bu yolculuklarda farklı felsefecilerle yolları kesişir, Buda ile karşılaşır ve anka kuşunun sırtında evrende seyahate çıkar.
Uzun lafın kısası bu kitabı okuyunuz.....
Kitabın Adı: A'mak-ı Hayal
Yazar: Filibeli Ahmet Hilmi
Yayınevi: Kaknüs Yayınları
Sayfa Sayısı: 192 sf.
O sırada aklıma birdenbire parlak bir fikir geldi. Deli kıyafetine bürünmüş bir derviş olma ihtimâli bulunan Aynalı Baba ile ciddî meseleler hakkında konuşmak istedim ve dedim ki:"Sultanım! Sen, viranede gömülü bir hazinesin. Ben ise felsefeye susamış bir avareyim. Lütfen, ilminizden istifade etmeme izin verin. Verin elinizi öpeyim."
Raci iyi bir eğitim görmüş, kendini yetiştirmiş, ancak fikri sorunlarını aşamadığı için bunalıma düşmüş, sorunlarını içki ve eğlenceyle unutmaya çalışan bir gençtir. Mezarlıkta tanıştığı Aynalı Baba aracılığıyla çeşitli ruhi deneyimler yaşar. Aynalı Baba, varoluş gerçekliğini kavramış, hakikat bilgisine ulaşmış, bu nedenle toplumdan uzaklaşmış, meczublara özgü giysi ve davranışlarıyla kendini perdelemiş, mezarlıkta yaptığı derme çatma kulübesinde yaşayan bir bilgedir. Ney müziği aracılığıyla uyuttuğu Raci'ye yaşattığı düşler, Raci'ye sorunlarının çözümünü, diğer bir deyişle hakikat bilgisine ulaşmanın yollarını gösterir. Ruhi deneyimlerinde Hintli bir çocuk, İstanbullu bir müezzin, Çinli bir öğrenci, tek kollu, tek bacaklı, tek gözlü bir yaratık olan Raci'nin serüvenleri; Zerdüşt, Buda gibi ünlü kişilerin, perilerin ve ejderhaların eşliğinde gerçek üstü kentlerde geçer
Merak ettiğim kitaplar arasına girdi :)
YanıtlaSil