Siyasi kitapları ve televizyon programlarından tanıdığım Nihat Genç'in bu kitabını internette görünce hele de fiyatı 5 tl gibi cazip bir fiyat olunca hemen aldım. Deneme tarzında yazılmış bir kitap. 17 farklı bölümden oluşuyor kitap . Popüler , çerezlik romanlar gibi bir günde değil daha yavaş ve ağır okunuyor kitap.
Kitabı çoğunlukla gülümseyerek okudum. Yazar öyle benzetmeler ve öyle tasvirler yapmış ki daha önce böylesini okumamıştım....
Bazı bölümler var ki gerçek olaylardan esinlendiğini düşündüm yazarın . Çevremizdeki insanların , olayların kısa bir örneğini yazmış yazar. Şimdi bana hangisi diye sormayın ya da ne diye sormayın söyleyemem. Kİtabı okumak isteyenler ayrıntılı yazarsam bana sinir olurlar. Zaten ben yazarın yazdığı gibi eğlenceli anlatamam.
Kitabın tek eleştirdiğim noktası çok fazla argo kullanması. Bundan hiçbir zaman hoşlanmıyorum. Hele sokağa çıktığım zaman ergen çocukların bu tarz konuşmalarını duyunca ülkemizin geleceğine üzülüyorum. Uyarınca da biz suçlu oluyoruz:((
"Dünyanın tüm okullarında, tüm beden eğitim derslerinin ilk dersi, "takla" atmayı öğretmektir. Çünkü, bebekler yürümeyi öğrenirken önce düşmeyi öğrenir. Bir sporcu düşmeyi bilmezse, takla atmayı refleks haline getirmezse, bodoslama, yüzükoyun yere düşer. Aydınlarımız iki yüzyıldır, şahlanmayı, ayağa kalkmayı öğretiyor ve her nesil kollarını, ayaklarını kırıyor. Bakın hâlâ, İstanbul'un fethini öğretiyorlar. Bu nesle birileri "düşmeyi" öğretsin. Bir tarafımızı kırmadan "düşebilmek"..."
Kitapta altı çizilecek , hoşuma giden birçok söz vardı . Ancak burada bir kaç tanesini yazmak istiyorum. Farklı bir tarz okumak istiyorsanız tavsiye ederim.
Kitabın Adı: İhtiyar Kemancı
Yazar: Nihat Genç
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
Sayfa Sayısı: 222
Ticari değil, temiz bir çift yüreğin aşk, hayat oyunu. Ölünceye dek, her mevsim karınıza aşık olacağınız bir iş. Ki, benim gibi kadının bakışlarını görenler, onun kocasına her mevsim rol yaparken gerçekten aşık olduğuna inandılar. İşini aşk gibi, aşkını iş gibi sevmek. İnsan dilenciye gönlünden ne koparsa verir, ama işini aşkla yapana gönlünü verir. Dünyanın en güzel oyunu. Kadınınıza işiniz gibi, işinize kadınınız gibi aşık olmak! Yaşlansanız da, kalbiniz hiç soğumadan hep yanık, hep alevli nağmelerle için için yanıp, sonsuza dek tüter! Aşkın oku, Yunus'un dediği gibi, her katı taşı deler geçer!
"Bilinçsiz kadınların koca hırsı, az gelişmiş ülkelerin kalkınmasına benzer, bu hırs, sadece çimentodan çalan müteahhitlere, keresteden çalan mobilyacılara yarar!"
Kitabın Adı: İhtiyar Kemancı
Yazar: Nihat Genç
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
Sayfa Sayısı: 222
"İnanılır gibi değil, inat etti, kalabalığın tanıdığı tek bir şarkı çalmadı. Tek bir neşeli parça da çalmadı.
Oysa müşteri toplayabilmek için pekâlâ günün modası şarkılar çalmalıydı. Artık kırılacak, çıtırdayacak izlenimi veren, kurumuş ve tozlanmış kemanının kokusu, yuvarlak köşeleri, yıllarca kitap arasında saklanmış, yaprakları yapışmış bir çiçek gibi. Bazen, nesli tükenmiş şık mantolu, yaşlı, ruj sürmüş ihtiyar kadınlar önünde durur, hıçkırarak ağlardı. Kendisi ağlamaz. O soğuk, paslı demir gibi yaşlı yüzlere, kelebek simi işliyor gibi, çok ciddi! Ama, geç vakit toplanıp giderken, kurumuş göz pınarlarının üstünde parlayan tuz parçaları görürdüm. Çok dalgalanmış deniz gibi. Ölümsüzlük istiyorsak o tuzdan biriktirmeliyiz."
Nihat Genç'i çok severim... Bu kitabı da kitaplığımda sırasını bekliyor, gecikmeden okuyayım bari :) Argo konusunda size katılıyorum :) elinize sağlık...
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim:))
SilBir Nihat Genç kitabı da benim kütüphanemde bekliyor.Bu kitabı da listeme aldım senin yorumlarına güveniyorum.
YanıtlaSilSevgiler :)
Güvenin için teşekkürler canım:)) Sevgiler♥
SilTakip için teşekkür ederim, ben de sizi takibe aldım:) Sevgiler♥
YanıtlaSil