15 saniyenin hayatımızdaki önemini hiç düşündünüz mü? Bu kadar kısa süre içerisinde neler kazanacağımızı ya da kaybedeceğimizi! Bu kadar kısa bir süre belki bize hayatımızı sevdiklerimizi geri kazandıracak ya da kaybettirecek, yüzümüzü güldürecek ya da ağlayacak.... Normal şartlarda normal bir hayat süren birisinin aklına bu tarz sorular geleceğini tahmin etmiyorum. Fakat benim gibi fazla miktarda polisiye, gerilim kitapları okursanız aklınıza en olmadık şeyler bile gelir:))
Kitabımız 15 saniye'de çok kısa bir sürede meydana gelen bir olayın birden fazla insanın hayatını nasıl değiştirdiğini okuyoruz. Hayat domino taşları gibidir. Bir olay olur ve taşlar düşmeye başlar. Bazen taşları durdurmak çok zor olur ve nelere mal olacağını tahmin edemeyiz.
Doktor Henry Steadman başarılı bir plastik cerrahtır. Boş vakitlerinde Afrika'ya gidip oradaki insanlara yardım eden sınır tanımayan bir doktordur. Bir gün hayatı değişinceye kadar. Doktor bir konferans için Jacksonville'e gidinceye kadar. Yolda bir devriye polisi onu durdurur ve yapmadığı şeyler için onu suçlar. Onu kelepçeler , korkutur. Sonunda bir yanlış anlaşılma olduğunu söyler ve ve ona ceza yazarken bir araba yanaşıp polise ateş açıp öldürür. İşte doktorun hayatındaki terslikler de böylece başlamış olur. Bir polis cinayeti üzerine kalmıştır ve bütün polis teşkilatı peşindedir....
Son ana kadar heyecanı, aksiyonu hiç kesilmeyen adrenalin yüklü bir kitap 15 Saniye. Kitabı çok sevdim. Başladınız mıydı duramadığınız, elinizden bırakamadığınız , bazı şeyleri tahmin etseniz de okumaya devam ettiğiniz bir kitap. Yazarın tarzını sevdim. Kesinlikle polisiye okumayı sevenlere tavsiye ederim:))
Kitabın Adı :15 Saniye
Yazar : Andrew Gross
Yayınevi :Arkadya Yayınları
Orjinal adı : 15 Seconds
Çevirmen : Bahar Yaldız Çelik
Sayfa Sayısı :440
Bütün hayatını elinden alması için 15 saniye yeterdi…
Ancak ölüm kadar basit bir sonun peşinde değildi. Peşinde olduğu, hayatından çok daha fazlasıydı. Ne de olsa atacağı her adımı avucunun içi gibi biliyordu.
Başarılı doktor Henry Steadman konuşmacı olarak katılacağı konferansa doğru yol alırken birkaç saniye içinde başına geleceklerden habersizdir. Kırmızı ışıkta geçtiği gerekçesiyle polis tarafından durdurulduktan sonra sorgulamanın boyutu da değişir. Belediye binasında ne işi vardır? Beraberindeki kadın kimdir?
Henry neyin içine düştüğünü anlayamadan olay yerine bir araç yaklaşır ve açılan ateşle polis memuru öldürülür. Görgü tanıklarına göreyse katil doktordan başkası değildir. Başka bir cinayetin de üzerine yıkılmasıyla soğukkanlı bir psikopatın, dâhice kurguladığı bir labirentin içinde sıkışıp kaldığını anlayacaktır.
Üstelik söz konusu olan artık yalnızca kendi hayatı değildir. Sevdiklerini kurtarmak için bu oyunu oynamak zorundadır.
Oyununsa tek bir kuralı vardır: Hayatta kalmayı başar ve asla teslim olma.
TMerak ettim şimdi bu kitabı. Alınılacak listeme hemen ekliyorum. Teşekkürler. takipteyim sizi. Bana da beklerim.
YanıtlaSilGüzel, aksiyon dolu bir kitaptı. Siz de seversiniz umarım. Takip için teşekkürler. Hemen geliyorum.))
Sil