6/25/2020

# Kitap Yorumu # Maksim Gorki # Venedik Yayınları

Ana - Maksim Gorki

Ana

" Karını tok olanlar çoktur ama dürüstü yoktur!"

Haziran ayı #1nobel1klasik etkinliğimizin kitabı Maksim Gorki'nin kaleminden Ana idi. Yılın başında kitabı almıştım . Etkinlik kitabı olduğu için okumayıp beklettim kitabı.

Sosyalist gerçekçi yazımın öncüsü olan Gorki'nin okuduğum ilk eseri Ana. Yazar 1892 yılında Tiflis'te Kafkasya gazetesinde yazmaya başladığı zaman yoksullukla ve acıyla dolu bir yaşam sürdüğü için Rusçada acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanmaya başlamıştır. Biz de bugün yazarı bu takma adı ile tanıyoruz. Gerçek adı Aleksey Maksimoviç Peşkov'dur .

  Kitapta bir taraftan çarlık Rusyasını anlatırken diğer taraftan da işçilerin yaşam koşullarını ve bu koşullara karşı gelenleri ve işçi sınıfının örgütlenmesini Ana'nın gözüyle ve onun yaşamı çerçevesinde anlatıyor Gorki .

  Ana köylü bir kadın , bir işçi eşidir. Eşi akşamları içmekte ve eşine de kötü davranmakta , ona şiddet uygulamaktadır . Eşinin ölümünden sonra Ana oğlu Pavel ile başbaşa kalır . O güne kadar birbirleri ile iletişimi pek olmayan ana oğul başta birbirlerine nasıl davranacaklarını tam bilemeseler de zamanla yakınlaşırlar.

   Şartlara karşı gelen ve işçileri örgütleyip bilinçlendirmeye çalışan oğlu ve arkadaşlarının başta ne yapmaya çalıştıklarını anlayamayan Ana , zamanla onları anlamaya başlar ve kendini de geliştirir. Başta o konuşmaya bile çekinen , içine kapalı kadın bu gençlerin arasına yavaş yavaş karılırken oğlunun en büyük destekçisi olacak ve onlara yardım edecektir.

  Akıcı ve sade anlatım tarzı ile Gorki'nin tarzını çok sevdim. Bundan sonra diğer kitaplarını de okumak istediğim önemli yazarlar arasına kattım kendisini.

Ana Kitabından Alıntılar :


"Mantık güç vermez insana!" diye karşı çıktı Rybin, " Gücü veren kafa değil yürektir. "

" Tanrı sözcükler topluluğudur , sözcükler topluluğu ise ruhtur ..."

"Tanrı yürekte ve ustadır ama kilisede değildir.
Kiliseyse ,Tanrı ve insanların mezarlığıdır."

"Kişi salt kendi kıskançlıkları ve istekleri için yaşıyor çağımıza. Her biri büyük bir zevk alıyor kötülük yapmaktan. "

" ... bebeği doyurmak zordur, insanlara iyi ve doğruyu öğretmekse daha güç."

 " Kendi sopası insana daha hafif vurur. .."

 " Yaşam ata benzemez! "... " Onu kırbaçla yola getiremezsin!"

 " Yürekteki ışık puslu olunca çok is tutar. "

"İyi bir insan için yaşamak zor, ölmekse kolaydır ..."




Ana
Kitabın Adı : Ana
Yazar : Maksim Gorki
Yayınevi : Venedik Yayınları
Orjinal adı : Мать
Çevirmen : Kısmet Er
Sayfa Sayısı :376

Günlerin alışılmış kirli havası içinde, buhar gücüyle çalışan fabrikaların keskin düdüğü, işçi mahallelerin üstünde dumanlı kirli havayı parçalarcasına çınladığında, dinlenip de kulübelerinden, üstleri ışık çevrilip ürkütülmüş hamamböcekleri gibi dışarı fırlayıp, soğuk ve alacakaranlık yollarda, pencerelerindden parlayan sarı bir ışıkla şose yolu parlatan fabrikanın yüksek taş duvarlarına doğru yol alırlardı. İstimin komurtusuyla birlikte diğer makinelerin boğuk gürültüsü mahalleye hakim olurken, bacaların asık suratlı kara görüntüsü birer sopa gibi mhallenin üzerine egemenliini kurardı. Yorgun ayaklarını, sürükleyerek fabrikanın taş duvarlarla çevrili geniş dörtgenine doğru, köyün kaldırımsız, daracaık yolundan yürürlerdi. Fabrika, katıysız, sakin bu gelenleri kifli pencere dizileriyle beklerdi. Yıcık vıcık çamur ve pislik, yürüyenlerin ayaklarına sınavnıp tuhaf sesler çıkarırdı. Sağdan soldan, kısık ve uykulu seslerin çığrışması işitlirdi. Tuhaf sövüşmelerle karşılık veren sesler; bu seslere, gürültülere buharın ıslıkları karışırdı. Fabrikanın bacalar, kasıntılı bir güven duygusuyla kalın sütunlar benzeri yükselirdi köyün üstünde...







Maksim Gorki Kimdir?

Maksim Gorki 28 Mart 1868 yılında dünyaya geldi. Çocukluk yılları Astrahan’da geçen yazar 5 yaşındayken babasını kaybetti. Daha sonra annesi tekrar evlendi. Gorki’yi büyükannesi ve büyükbabasının yanına gönderdi. Ünlü yazar 11 yaşındayken annesini Verem’den dolayı kaybetti. Çok kısa bir süre okula gidebildi ve daha sekiz yaşındayken çalışmaya başladı. Küçük yaşlarda çalışmaya başlayınca Rus işçi sınıfının yaşamına yakından tanıklık etti. 1 Mayıs marşının sözleri Maksim Gorki’ye aittir. Gorki on yaşına geldiğinde bir ayakkabı mağazasında çalışmaya başladı ve burada kaynar çorbadan elleri yanınca büyükannesinin evine döndü. İyileştikten sonra bir mimarın yayına çırak olarak verildi. Mimarın evinde hizmetçilik yaptı ancak ağır şartlardan dolayı 1 yıl sonra kaçtı. Volga’daki gemilerden birine girdi aşçı yamaklığı yaparak bulaşık yıkadı. Okuma merakı başlayan yazar, Rusçada yoksulluk ve acı anlamlarına gelen Gorki takma ismini aldı. İntihara kalkıştı ve bundan sonra 5 yıl serseri gibi Rusya’yı dolaştı. Maksim Gorki çocukluğunu ve gençlik yıllarını yoksulluk ve acı içinde geçirdi. Dünya edebiyatında klasik olan "Çocukluğum" ve "Ekmeğimi Kazanırken" isimli eserlerinde bu dönemlerini detaylı olarak anlatıyor. Çocukluk döneminde yaşadığı acıların tek avuntusu büyükannesiydi. İyi yürekli bir kadın olan büyükanne Maksim Gorki’nin her zaman arkasında oldu. "Ekmeğimi Kazanırken" ve "Benim Üniversitelerim" adlı eserlerinde ninesine olan sevgisini anlattı. Öykülerinde ülkesinin toplumsal zorluklarını işledi. Sistemi eleştiren yazar daha sonra ideolojik edebiyatı savundu. 1898 yılında yayınlandığı ilk kitabı "Hikaye Denemeleri" çok beğenildi. "Ayak Takımı Arasında" ve "Küçük Burjuvalar" oyunları sahnelendi. Bu yıllarda ünü gün geçtikçe hızla artmaya başladı. Rus devrimine adadığı en başarılı romanı "Ana" günümüzün en iyi eserleri arasında yer alır. Çar rejimine karşı olan tutumundan dolayı defalarca tutuklandı. Gorki, Lenin ile tanışarak samimi bir arkadaşlık kurdu. Yakalandığı verem hastalığından dolayı devlet onu İtalya’ya gönderdi. 1928 yılında geri döndü ve 14 Haziran 1936 yılında Moskova’da zatürreden yaşamını yitirdi.

                                                     

1 yorum:

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.