"Sen sıradanlığın en mükemmel örneğiydin, Ed. Ve senin gibi biri bütün o insanlar için kalkıp o kadar şeyi yapabildiyse, belki de herkes yapabilir. Belki de herkes yapabileceklerinin ötesine geçebilir.''
Birgün posta kutunuzda bir iskambil kağıdı bulsanız ve üzerinde sadece üç adres yazsa ne yapardınız? Yırtıp çöpe mi atardınız yoksa o adresleri merak eder, araştırır mıydınız?
Kitap Hırsızı ile gönlümde taht kuran Markus Zusak'ın bu kitabı uzun süredir kitaplığımda olmasına rağmen yeni okuyabildim. - Kitap Hırsızı yorumumu buradan okuyabilirsiniz. - Kitap Hırsızı ile tamamen farklı kategoride yer alan kitap yazarın yazmadaki ustalığını ve sihrini bir kere daha gözler önüne seriyor. Kitaptan aldığım keyif yazarın kabiliyetlerinin yanında çevirinin de kalitesi ve başarısı sayesinde.
Kitabı okumaya başladığımda posta kutusundan kart çıkıp kimden olduğu bilinmediğimde aklıma Sofi'nin Dünyası gelmişti. Onda felsefi sorular ve notlar varken burada iskambil asları var. Fakat bu durum bende yine de bir çağrışım yaptı.
Hiç Kimse Sıradan Değildir farklı , merak uyandırıcı ve sürükleyici bir kitap. Aslar ile gelen mesajların kim tarafından gönderilmesinin yanı sıra , bu ismi yazılı kimseler kim ve hepsinden de önemlisi neden Ed gibi sorular aklımı kurcaladı.
Konuya gelecek olursam Ed 19 yaşında bir taksi şoförü. Büyüdüğü kasabadan ayrılamamış, roman okumayı çok seven , annesine göre bir baltaya sap olamamış , yakın bir arkadaş grubuna sahip sıradan birisi. Arkadaşları ile bankaya gittikleri sırada banka soyulur, daha doğrusu soyma girişiminde bulunulur. Soyguncu ayrı bir tip bizimkiler ayrı. Bu kısımlar komikti gerçekten. Neyse bir şekilde soyguncunun yakalanmasını sağlayan Ed bir anda gazetelerde kendisini bulur. Bu olayın üzerinden bir süre geçtikten sonra da posta kutusundan bir iskambil kağıdı çıkar ve üzerinde üç adres ve zamanlar vardır. Başta şaka zanneden Ed göndereni bulamayınca merak eder ve bu adresleri araştırır. Bu araştırma ile de Ed'i ve bizi büyük bir merak ve heyecan sarar. İskambil kağıtlarında dört as ve her asta da üç görev vardır Ed için. Bu görevi kim veriyor ya da bu görevleri yapmaz ise ne olur onlar da kitabı okuyunca öğrenirsiniz:)) Ben hepsini yazmayayım.
Kitap farklı karakterlerin bir araya gelmesi ile oluşmuş. Her karakterin kişilik özellikleri ve verdikleri tepkiler de incelikle oluşturulmuş. Burada bana eleştirecek bir konu çıkmıyor. Kitabın kapağını da çok beğendim. Yalnız ilk bakışta kitabın isminin Hiç olduğu zannediliyor ki ben de ilk başta öyle zannetmiştim :)))
Kısa ve net olarak ifade edersem ben kitabı çok beğendim ve tavsiye ederim...
Kitabın Adı :Hiç Kimse Sıradan Değildir
Yazar :Markus Zusak
Yayınevi : Martı Yayınları
Orjinal adı :I Am The Messenger
Çevirmen : Selim Yeniçeri
Sayfa Sayısı :463
"Neden ben?" diye sordum Tanrı'ya. Bir şey söylemedi.
Güldüm ve yıldızları izledim. Yaşamak güzeldi...
Hiç Kimse Sıradan Değildir.
-Markus Zusak-
"19 yaşındayım, taksi şoförüyüm. Sadece bu işe yarıyorum, bir de arkadaşlarımla kâğıt oynamaya. Başka hiçbir uğraşım, isteğim, hedefim yok. Bir ev arkadaşım var, adı Kapıcı. Kendisi aynı zamanda köpeğim olur ve karşılıklı kahve içmekten büyük keyif alırız. Kısacası sıradanlığın mihenk taşıyım ve bundan şikâyetçi değilim. Ama bir gün posta kutumda bulduğum iskambil kartının, çerçevedeki bu resmi değiştireceğini nereden bilebilirdim ki? "Hiç" oluşum, kimliği belirsiz birini rahatsız etmişe benziyor ve belli ki benimle oyun oynamak istiyor. Neden sorusunun cevabı aslında çok basit: umursamak için. Peki o halde, oyuna hazırım!"
Dilde sadeliği kullanma yeteneğini başarılı bir şekilde ortaya koyan Markus Zusak, Hiç Kimse Sıradan Değildir adlı eğlenceli olduğu kadar düşündüren romanıyla, herkesin yapabileceklerinin ötesine geçebileceğini en sıradan insanlar üzerinden göstererek zekâsını gözler önüne seriyor.
Son zamanlarda okuduğum en güzel kitap yorumlarından biriydi bu, kitabın uyandırdığı merakın da büyük etkisi var bunda. Özellikle kapaktaki söze vuruldum diyebilirim, tavsiyeniz için teşekkürler, keyifli okumalar. :)
YanıtlaSilBeğenmenize çok sevindim. Yorum için teşekkür ederim :)
SilBen bu kitabı hiç sevememiştim ya, ismi çok hoşuma gitmişti ancak içeriği hayal kırıklığı olmuştu benim için.
YanıtlaSilİlginç , ben çok sevdim oysa .
SilKitap hırsızını okumadım ki 😐
YanıtlaSilÖnce onu okuyasım var ama yorum çok hoş, etkileyiciyidi, kalemine sağlık 😉
Teşekkür ederim. Kitap hırsızını mutlaka okumalısın:))
SilÇok teşekkür ederim , keyifli okumalar:))
YanıtlaSil