Mardinli yazar Atilla Yaşrin'in yeni romanı “Morî”, Yitik Ülke Yayınları'nca yayımlandı. Güçlü anlatımı ve ustaca kullanılan sözcüklerin kültürel kodlarıyla derin göndermelere sahip olan eser, şiirsel yapısıyla da dikkat çekiyor. Morî, çocukluk kuyusunda biriktirdikleriyle çıktığı yolculuklarına, hışt hışt'lara duyarsız kalamaz. Onun bu yolculuklarına eşlik ederken bizler de kendimizi, çocukluk kuyumuzun başında buluveririz.
Bir yangının külü olan Morî; bize, toprakta yaralarımızdan düşen kabukları aratırken kimimizi bir kuyunun dibine, kimimizi bir perdenin desenlerine düşürür, kimimizi de bir bulutun kuyruğuna takar. Her “ben”i çocukluk kuyusunda aratır.
Çocukken renkli renkli bilyelerimiz arasından bazılarını renklerinden ve şekillerinden dolayı diğerlerinden ayırır, ayrı bir kavanoza veya torbaya koyardık, onların uğur getirdiğine inanırdık. Büyüdük, insan biriktirdik; ama alışkanlığımız hiç değişmedi. Bu defa da insanları niteliklerine göre özel kavanozlara ayırdık. Herkesin kendisini Morî ile kıracağı bir roman.
Erol Evgin'in şarkısı aklıma düştü. Sen başkalarına benzeme sakın! Hep böyle kal. Hep cana yakın...
YanıtlaSilNe kadar güzel benzetme olmuş bilyeler ve insanlar..
YanıtlaSilYine bulmussun ilginc bir sey canim 😊
YanıtlaSil