2/21/2019

# Kitap Yorumu # Maceraperest Kitaplar # Nuray Atacık # Oğlak Yayınları

Bukalemun - Nuray Atacık

Bukalemun


  Son zamanlarda Türk polisiye yazarlarımızın kitaplarını okumaya öncelik veriyorum. Birkaç sene önce sorsanız en çok yabancı yazarların polisiyelerini çok sevdiğimi söylerdim hiç düşünmeden. Şu an ise bu fikrim değişti. hala kitaplarını bayıla bayıla okuduğum yabancı yazarlar var ve onlardan vazgeçmeyi düşünmem . Fakat bizim yazarlarımızın da onlarla baş başa yarıştığını hatta bazı yazarları geçtiklerini bile söyleyebilirim. İşte ilk kez kalemi ile tanışmama rağmen kalemini çok başarılı bulduğum bir yazar Nuray Atacık. Kitabı Bukalemun2u okuduktan sonra diyebilirim ki artık ne yazsa okurum. Şimdi yazarın ilk kitabı Fener Balığı'nı da alıp okumayı çok istiyorum. Fakat bir süre kitaplığımda bekleyen kitapları okuyup bitirmeden yeni kitap almayı düşünmüyorum. Tabii kendime hakim olabilirsem :))

  Oğlak Kitap tarafından yayımlanan Bukalemun 13,5 *19,5 cm boyutlarında. Diğer Maceraperest Kitaplar gibi bu kitabın da boyutu küçük. Okumak isteyenler için belirteyim. Puntosu normal kitaplardaki kadar olduğu için rahat okunabiliyor. Ben ki cep kitaplardan artık uzak duran birisi olarak çok rahat okudum ve bir sıkıntı olmadı.

Bukalemun çok fazla karakteri içerisinde barındıran bir kitap. Nuray Atacık detaylı bir kitap yazmış ve bu kitapta karakter karmaşası yaratmadan  ,okuyucunun kafasını karıştırmadan konuyu ilerletmeyi başarıyor. Okurken karakterlerin yerleştirilmesi çok başarılı olduğu için kafa karışmadan ve konuyu daha detaylı olarak anlayarak ilerliyoruz. Ben bu konuda yazarın tarzını sevdim. Çünkü her yazar fazla karakter ile baş etmeyi beceremiyor. Bazen kim kimdir diye anlamaya çalışırken kitabın yarısı bitiyor ve kafam kazan gibi oluyor. Bukalemun'da ise kitap su gibi aktı. Herkesin kim olduğu ve bu polisiye romandaki rolü anlaşılıyor.

  Kitap Yeşim'in kaçırılması ile başlıyor. Küçüklükten beri görmediği bir akrabasından mesaj alır . Onunla buluşmak için gittiği evde onu akrabası değil onu kaçıracak olanlar beklemektedirler ...

  Emniyet Amiri Murat tatil için Antalya'dadır. Burada hem kızını görecek hem de dinlenecektir. Gelen garip bir telefon onun tatilini kısa kesmesine sebep olacak ve bir kovalamacanın içine sokacaktır.

 Mustafa ... Telefonun ucundaki ses. Murat'ı arayan Mustafa Yeşim'in kaçırıldığını ve hazır Antalya'dayken onu bulmasını ister. Aradığı telefon numarası görünmemektedir ve emniyet de arayan numarayı tespit edemez. Murat resmi görevli değildir , fakat arayan kişi ondan yardım istemektedir . Kimdir bu Mustafa? Bir yakın mı yoksa kızı kaçıran mı ? Murat bu olayın üstüne gitmek istemese de kızını da Mujstafa'nın araması ile işi bir anda kişisel hale gelir. Böyle bir kaçırma olayı var mı araştırırken bu Mustafa da kim  , onu da araştıracaktır. Antalya emniyetinden İstanbul emniyetine kadar uzanan  , dolu dolu bir macerayı okuyoruz kitapta.

  Kaçırma basit bir olay gibi görünse de kökleri geçmişteki cinayete , istihbarata kadar uzanmaktadır. Ayrıca emniyet içindeki, yetkilerini kendi çıkarları için kullanan bit polisi de ortaya çıkaracaktır. Şahsen ben gıcık oldum o polise ...


  Baştan sona kadar hız kesmeyen , her detayı düşünülmüş harika bir kurgu okudum Bukalemun'da . Tüm polisiye severlere tavsiyemdir.

" Bak sana baba nasihati, hayat hep bir nehir gibi akar derler ama yalan , denizdir aslında. Bazıları kıyıdan ayrılamaz , ayağı yerden kesilmeden dolanır durur ; bu hayatta bir bok göremez. Az kişi cesur olur , kıyıdan bir kez açılınca dalgaların hükmüne gireceğini bilse de ilerler . Biz derin suların adamıyız . Asıl meziyetimiz cesaret değil , akıldır . Mesele bu alemin yaratıklarını tanımak , huyunu suyunu bilmektir . Her gördüğün parıltıya kapılmayacaksın , eşkiya peşinden koşarken fener balığının dişlerine kolu kaptırmayacaksın. yoksa yaptığına aptal cesareti denir. Kolsuz ne kıyıda ne deryada tutunamazsın . Heder olur gidersin ." 





Bukalemun - Nuray Atacık
Kitabın Adı : Bukalemun
Yazar : Nuray Atacık
Yayınevi : Oğlak Yayınları
Sayfa Sayısı :416


“Adım Yeşim Yıldız... Ben suçsuzum. Sadece kaderimin sonucunu yaşıyorum. Asıl suçlu kendini biliyor. Senin...can aldığın yerdeyim. Gelip beni kurtarmanı bekliyorum. Kırk sekiz saat içinde gelmezsen...günahının bedelini ben ödeyeceğim! Kurtar beni!”
 Büyükannesinin her biri hayata dokunan masallarıyla büyümüş kız çocuğu…
Akrabalarının sevgisi ve nefreti arasında kalmış genç kadın…
Dokunulmaktan hoşlanmayan bilgisayar kurdu genç adam…
Evinde beslediği tuhaf yaratıkla bağ kuran hacker…
Aile bireylerinden yalnızca birini sevmek için seçen baba…
İdeolojileri uğruna insanları gözlerini kırpmadan öldürebilen teşkilat mensupları…
Ve tüm bunların ekseninde görevine tutkuyla bağlı emniyet amiri…

İlk romanı Fener Balığı’yla gönlümüze taht kuran Nuray Atacık’tan hız kesmeyen, sürükleyici bir polisiye roman daha okurlarıyla buluşuyor.




Nuray Atacık : 

Nuray Atacık   1967 İstanbul doğumlu, İTÜ Elektrik Mühendisliği mezunu. Yirmi beş yıl yurtiçi ve yurtdışında projelerde görev aldı; edebiyat hep yanındaydı. Sadece yokluğunda fark edilen bir ürün olan elektrikle uğraşırken, insandaki gerilimin kaynağına, direncin dayanıklılığına ve akımın duygusal şiddetine merak sardı, aradığı formüllerin izini kurmacanın sihirli dünyasında takip etmeye karar verdi. İlk romanı Fener Balığı 2017 yılında yayınlandı. Bukalemun yazarın yayımlanmış ikinci romanıdır.



                                                            Kozmokitap

4 yorum:

  1. Polisiye tarzı kitapları çok seviyorum. Türk polisiye kitabı hiç okumadım dersem yalan olmaz. Bukalemunu okuyabilirim teşekkür ederim tavsiye için

    YanıtlaSil
  2. Kitabın ismi de ilginçmiş Bukalemun. Polisiye kitapları severim, bu kitabı da okuyacağım.

    YanıtlaSil
  3. Polisiye Malum tek yazarımızı okudum.Bu kitabı not aldım inşallah keyif ile okurum.

    YanıtlaSil
  4. Polisiye olarak sadece Ali Erkan Kavaklı kitaplarını okumuştum. Tavsiyeniz için teşekkür ederim... Selam ve Dua ile...

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.