Oğlak Yayınları , Maceraperest Kitaplardan çıkan Beria , Çenk Çalışır'ın altıncı romanı. Yazarın adını ve kaleminin başarısını çok duysam da kalemi ile tanışmak nasip olmamıştı. Beria , okuduğum ilk Çenk Çalışır romanı ve söylemeliyim ki son olmayacak.
1967 Balıkesir doğumlu olan Cenk Çalışır , Gazi Üniversitesi İktisat bölümü mezunu. Basın ve otomotiv sektöründe farklı departmanlarda görev alan yazar sonra reklam sektörüne yöneldi. Sinema ile de ilgilenen yazarın senaryo grupları ile çalışmaları devam etmektedir.
Son zamanlarda gündemde sıkça yer alan Suriyeli Mültecilere yer veriyor kitapta yazar. Suriye'de eşi öldürüldükten sonra kızı ile Türkiye'ye gelmek isteyen bir anne ve kızı insan kaçakçılarının ellerine düşerler ...
Harun polis memurudur. Oğlu trafik kazasında öldükten sonra eşi devam edecek gücü bulamaz ve o da ölür. Acısını yemek yiyerek azaltmaya çalışan Harun hızla kilo alır. İki yüz otuz dört kiloyu gösterdiği zaman tartı malulen emekli olur. O da yaşam isteğini kaybetmiştir. Artık işi de yoktur. Tam yaşamdan ayrılmayı düşündüğü anda sahile vurmuş bir kadın görür. Bu kadın Aişe'dir. Suriye'den kızı ile birlikte kaçmaya çalışan anne . Kendi oğlu için yapacak bir şeyi kalmadığını bilen Harun başka çocuklar için , Beria için hayata tutunur ve onu arayıp annesine kavuşturmaya karar verir.
Polisiye kurgu türünde harika bir eser olmuş Beria . Yazarın kalemi çok kuvvetli . Konu gelişimi ve karakterlerin yerleştirilmesi muhteşemdi. Ayrıntılı olarak konuya bakarsam içinizi acıtacak cinsten. İnsan kaçakçılarının yeni hedefi çocuklar. Özellikle mültecilerin çocuklarını yurt dışına kaçırmaktır hedefleri. Yaşları çok küçük olan bu çocukları fuhuş sektöründe çalıştıracaklardır. Mide bulandıcı bu olayı yazar ayrıntılara girip daha da mide bulandırıcı yapmadan okuyucuya aktarıyor. Bazı konularda ayrıntıya girmeden nasıl anlatılır okuyucuya gösteriyor yazar. Ayrıntıya girmeyi edebiyat zanneden yazarlar bu konuda ders almalılar bana göre .
Kitabı okudukça trafik ışıklarında bekleyen çocuklar gözümün önüne geldi. Hala orada bekleyen , mendil satmaya çalışan çocuklara para verenler var. Bir kez de buradan söyleyeyim o çocuklardan bir şey almayın ki aileleri ya da kim oralarda bekletiyorsa o çocukları göndermekten vazgeçsinler. Bir de artık park yerlerinde ergenler eğitim için deyip para istemeye başladılar. Bu da dilenmenin yeni yolu . Çok üzülüyorum ancak onlara para vermek çözüm değil . İhtiyacı olana el uzatan sosyal kurumlarımız var zaten.
Polisiye bir kitap olarak çok sevdim kitabı ve yazarın tarzını . Ancak dediğim gibi konu içimi acıttı okurken .
Kitabın Adı :Beria
Yazar :Cenk Çalışır
Yayınevi :Oğlak Yayınları
Sayfa Sayısı :408
... bir insanın canlı bir insanı ısırarak lokmalar hâlinde koparmasıyla daha önce hiç karşılaşmamıştı. Kadın delinin tekiydi. Kopardığı et parçasını kanlı dişlerinin arasında tutarak doğruldu. Ağzının kenarlarından akan kanlar göğsünü kırmızıya boyamıştı. Bozo, onu daha önce izlediği vampir ya da zombi filmlerindeki yaratıklara benzetti. Aişe gülümseyerek, ağzındaki et parçasını eline tükürdü. ... sol eliyle adamın çenesini sıkarak ağzını açmasını sağladı. Diğer elinde tuttuğu eti adamın ağzından içeri tıktı. İki eliyle çenesini birleştirip yutuncaya kadar bekledi. Bozo işte o anda yanılmadığını anladı. Kadın deli, hatta zırdeliydi.
İnsan ruhunun karanlık kuytularında kaybolmaya hazır mısınız?
Beria, trajik bir mülteci hikâyesinin ekseninde, okudukça dehşete düşürecek insan hallerini yüzümüze tokat gibi çarpıyor. Bu sarsıcı romanın sayfalarında insanlığımızı tekrar tekrar sorgulayacağız.
Oğlak Yayınları, Cenk Çalışır’ın soluksuz okuyacağınız yeni polisiyesi Beria’yı Maceraperest Kitaplar arasında yayımlamaktan gurur duyar.
Cenk Bey Bursada yaşıyor bu kitabu aklımda ya alacağım
YanıtlaSilKitabin konusu ilginç geldi not alıyorum canım 😍
YanıtlaSil