6/18/2020

# Can Yayınları # Goerge Orwell # Kitap Yorumu

1984 - Goerge Orwell


1984

 Hayvan Çiftliği kitabı ile yazarın kalemi ile tanıştım ve hayran oldum. Hem eğlenceli hem de düşündürücü bir kitap oldu benim için. Kısa sürede biten ancak etkisi hiç de bitmeyen bir kitaptı. Hayvan Çiftliği'ni okuduktan sonra 1984 listemin üst seviyelerinde yer aldı ve sonunda okuyabildim kitabı.

SAVAŞ BARIŞTIR
ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR
CAHİLLİK GÜÇTÜR


  1984 'ü okumaya başladıktan sonra ilk sayfalarda yukarıda bıraktığım cümleler karşıladı beni . Birkaç kere okudum bu yazılanlar ve ne demek istediğini , ardındaki anlamları üzerine bir süre düşündüm. Kitap boyunca birçok yerde karşıma çıkan bu cümlelerin anlamlarını kitabın son bölümünde net olarak anladığımı belirtmeliyim. O zamana kadar çıkarım yapmıştım sadece fakat ne demek istediği son bölümde gayet net olarak anlatılıyor .

  Goerge Orwell'in kaleminden çıkan bu kitap bir distopya . Tüm dünyada okunan , okuyanları etkileyen bu distopyanın filmi de çekilmiş. Kitabı okuduktan sonra filmini de ara vermeden izledim ve kitaptan sonra ondan da bahsetmek istiyorum.

  Kitaptaki olaylar bir karakterin etrafında gelişiyor ve onun bakış açısı ile aktarılıyor: Winston . Dünya'ya egemen olan üç ülke kalmıştır . Okyanusya , Avrasya , Doğuasya . Bizim okuduğumuz olaylar Okyanusya ülkesinde yer alan Londra 'da geçiyor .

1984

Ülke genelinde piramidin üstünde Büyük Birader (BB) yer alıyor . Büyük biraderin fikirleri ,ideolojisi ve yönetimi benimsenmiştir. Evlerde bulunan tele ekranlarda büyük biraderin yüzünü sürekli görmek mümkündür. Ancak BB yi şahsen gören olup olmadığı bilinmemektedir. Belki de BB sadece bir fikrin , insanları bir arada tutmak , onları yönetmek için ortaya koyulan bir resimden mi ibaret bilinmez.... Bu konuda konuşmak da yasaktır zaten . Casusların ya da düşünce polislerinin nerede olduğu ya da kim olduğu bilinmez. Evlerde bulunan tele ekranlarda sürekli haber , müzik verilmesinin yanı sıra sabahları yoldaşların spor yapması da sağlanmakta ve 7/24 insanlar bu ekranlardan gözlenmektedir. Düşünce suçu ile göz altına alınanlar bir daha görülmemekte , belki de buharlaştırılmaktadırlar. Evlerdeki casuslardan en önemlisi ise çocuklardır  .Anne ve babalarını düşünce polisine ihbar etmekte tereddit etmezler . Gece rüyanızdan ya da rüyanızdaki konuşmalarınızdan birle sorumlusunuzdur . İnsnaların çoğu ise olanları sorgulamazlar , olduğu gibi kabul ederler. Ülke sürekli savaş halindedir. İnsanların en büyük eğlencesi ise idamları izlemektir.

Kitap üç bölümden oluşuyor . İlk bölümde Winston ülke düzeni ve yapılanları , yaşayış tarzını kendi hayatı üzerinden anlatıyor. O da olanların farkında ve sorgulayan bir karakter. Bu nedenle de günün birinde yakalanacağını çok iyi biliyor.

Geçmiş tarihçinin yazdığı kadardır derim her zaman . Biz eski zamanlarda yaşamadığımız ya da birebir görmediğimiz için tarihçilerin yazdığını biliriz ve onların doğru olduğunu farz ederiz. İşte Okyanusya'da da tarih insanların ellerinde. İşlerine yaramayan bilgiler kitaplardan , gazetelerden çıkarılır ve eski sayılar bile yeni bilgiler ile tekrar yazılır . BB nin söylemi günümüz şartlarında gerçekleşmediyse eski sayılar da hemen günümüz şartlarına uygun demeç verilmiş gibi düzeltiliyor . Olmayan insanlar varmış , kahramanlık yapmış gibi gösterilirken yaşayan insanlar da birden ortadan kaybolmakta ve tüm belgelerden bir anda çıkarılmaktadır . Kimse onun yaşadığını ya da öyle biri olduğunu ispatlayamaz . İnsanların korku ile yönetildiği bir ülke Okyanusya...

İkinci bölümde ise kız arkadaşı oluyor Winston'un . Cinsellik bu düzende olumsuz karşılanan bir durum. Bu nedenle gizli kapaklı yürütürler bu ilişkiyi.

Son bölümde ise Winston yakalanır. Bu bölümde yakalananlara ne yapıldığını öğrendiğimiz gibi perde arkasında olanları da daha iyi anlıyoruz.

  1984 okunması çok kolay bir kitap değil. Bir distopya olduğu için zaten iç karartıyor . Düşünerek ve yavaş yavaş okunması gerekiyor . Buna rağmen yazarın yıllar öncesinden sanki bugünü gördüğünü düşündüm.  Yaşananlar , olanlar birebir olmasa da benzerleri var. Okudukça daha iyi anlaşılıyor.  O zamanın şartlarında tele ekranı TV den yola çıkarak kurgulayan yazar günümüzde olsa cep telefonu ve uyduları belirtirdi diye düşünüyorum. Cep telefonlarının dinlendiği , Bilgisayar kamerası ile gözetlendiğimiz , uydular aracılığı ile takip edildiğimiz zaman zaman haberlere konu olan olaylar.


  Düşünce polisi deyince aklıma bir olay geldi , size de anlatmak istiyorum. Annemlerin orada küçük bir çocuk arkadaşına tokat atar. Diğer çocuk ağlamaya başlayınca anneler işe karışır , çocuğa sorarlar neden vurdun diye. Çocuğun açıklaması ilginçtir : " Çünkü o içinden benim salak olduğumu geçirdi."

Kitapta bana ilginç gelen bir şey de "çiftdüşün" işlemiydi .Birbiri ile çelişen iki düşünceyi aynı anda benimsemek demektir bu işlem . Savaş barıştır cümlesini kabul etmek çiftdüşündür.

Filmini de çoğu kitapla birebir uyumlu ilerliyordu . Seyrederken kitapta okuduklarım gözümde canlandı . Filmi kitabı okuduktan sonra izlemenizi tavsiye ederim. Bazı konuların filmde atlandığını da belirtmeliyim. Ayrıca bazı sahnelerde de çıplaklık gösterilmese de olurdu .

Son olarak okunması gereken kitaplardan olduğunu düşünüyorum . Ancak kitabı kafanız rahat bir şekilde okumanızı öneririm. Ara sıkıştırılacak çerez kitaplardan değil.

Bu yazımı da okumak isteyebilirsiniz:

1984 Kitabından Alıntılar








1984
Kitabın Adı :1984
Yazar :Goerge Orwell
Yayınevi :Can Yayınları
Orjinal adı :Nineteen Eighty-Four
Çevirmen : Celal Üster
Sayfa Sayısı : 352

1984
Distopya olarak nitelendirilen George Orwell’ın bu şahane eseri, geçmişin aslında ne kadar da gelecekten izler taşıdığını ortaya koyuyor. 1948’de kaleme aldığı bu eser ile Orwell, günümüz modern dünyasına bir protesto bırakıyor. Her ne kadar kitabında 1984 yılını tasvir etse de kitabın derinliklerinde bugünden izler de bulabilmeniz mümkün. Bu durumda elbette ki George Orwell’ın ileri görüşlülüğü etkili.

Sovyet Rusya’ya bir eleştiri niteliğinde olan bu kitap, günümüz siyasetinin baskısı, toplumdaki adaletsizliği, insanların tek tipleştirilmek istenmesi, zihnin kontrolü ve bireyselliğin yok edilmesi gibi kavramlar üzerinde de duruyor. Ütopik olduğu kadar gerçekçi yönlere de yer veren roman, sizi yaşadığınız toplum düzeni içerisinde de düşünmeye davet ediyor. Önlem alınmadığı takdirde nerelere sürüklenebileceğimiz konusunda ipuçları veren bu romanı, elinizden bırakamayacaksınız.

Modern Dünyaya Bir Protesto: 1984
Büyük Birader olarak adlandırılan kişi ve onun denetimindeki partisi, Okyanusya yönetiminin başıdır. Okyanusya’da Büyük Birader’in otoritesiyle, toplumda hiyerarşik bir sınıflandırma bulunur. Topluma, tüm insani duygulardan arınmalarını emreden Büyük Birader; ülkede aşkı, erotizmi, bireysel evliliği ve günlük tutmak gibi insani eylemleri de yasaklamıştır. Evlilikler, tamamen devlet kontrolündedir ve amaç yalnızca devlete hizmet edecek çocuklar yetiştirmektir. Diğer yandan, ülkedeki tüm yazılı ve yazısız yayın organları, sadece devlete bağlıdır ve asla kendi düşüncelerinizi ifade etmenize izin verilmez.

Çoğunluğun bu sisteme uyduğu ve itiraz etmeksizin Büyük Birader’e saygı gösterdiği Okyanusya’da, elbette ki sisteme karşı gelen kişiler olacaktır. Bunlardan biri de Doğruluk Bakanlığı’nda çalışan Winston’dır. İçerisinde bulunduğu sıkışmışlık hissi, onu her şeye karşı gelmeye itecektir. Hikayede burada başlar. Winston’ın başkaldırışı, Julia ile olan yakınlaşması ve eylemleri sonucu başına gelenleri George Orwell, büyük bir ustalıkla işlemiştir. Kitabın sonundaysa Winston’ın türlü işkenceler sonucu, devlete bağlı bir vatandaşa dönüştürüldüğüne tanık oluruz.

Bunu Biliyor muydunuz?
George Orwell kitabın geçtiği yıl olarak aslında 1980 yılını seçmiştir. Fakat kitabın tamamlanması, Orwell’ın hastalığının da etkisiyle uzadıkça yılı, 1982 olarak değiştirmiş, sonrasında ise 1984 yılında karar kılmıştır. Bunun nedeni ise Orwell’ın kitabın yazımını 1948 yılında tamamlamasıdır. Orwell, 1948’in son 2 rakamının yerlerini değiştirmeye karar verir. Böylece kitap, 1984 adı ile basılır.








Goerge Orwell Kimdir? 

Goerge-Orwell  İngiliz bir memurun çocuğu olan George Orwell 25 Haziran 1903 tarihinde Hindistan’da doğmuştur.

George Orwell ismiyle tanıdığımız yazarın gerçek adı Eric Arthur Blair’dir. Kız kardeşinin doğumundan sonra annesi ile İngiltere’ye dönen yazar, babasını Hindistan’da bırakmıştır ve onu ara sıra ziyaret etmiştir. Babasıyla arasında pek fazla bir bağ olmamıştır ve yazar baba - oğul sevgisini tadamamıştır. Bu yüzden babasını soğuk ve muhafazakar bulmaktadır.

George Orwell, ilk edebi eserini 11 yaşlarında yerel bir gazetede yayımlamıştır. İngiltere’de yatılı bir okulda okumuştur. Daha sonra çalışmalarına devam etmek üzere iki kolejin bursunu kazanmıştır. Eğitimini Eton’da tamamlayıp 1922 yılında Hindistan İmparatorluk Polis Teşkilatı’na katılmıştır. 15 yıl görev yaptıktan sonra görevinden istifa edip yazar olmak için İngiltere’ye dönmüştür.

George Orwell, 1933 yılında ilk olarak “Paris ve Londra’da Beş Parasız” adlı kitabını yayımlamıştır. Ailesini utandırmama düşüncesiyle ismini George Orwell olarak okuyucuya tanıtmıştır. Yıllarca hastalıklar ile boğuşan yazar en son tüberküloz ile savaşmıştır.

Orwell, en çok bilinen iki distopik romanıyla tanınmaktadır: “1984” ve “Hayvan Çiftliği”... Orwell, Hayvan Çiftliği’nde Sovyetler Birliği’ni ve diğer totariter rejimleri alegorilerle eleştirmiştir.

Yazar, 1984’ü yazarken ilk distopik roman örneği olan Rus yazar Yevgeni Zamyatin’in “Biz” adlı kitabından ilham almıştır.

Hayvan Çiftliği kitabı yazara büyük beğeni ve maddi imkân sağlamıştır. Bir diğer eseri olan 1984 isimli kitabı yazar için daha büyük bir başarı getirmiştir; fakat yazar, tüberkülozun son evrelerinde olduğu için bu başarısının tadını çıkartamamıştır ve 1950 yılında hayata gözlerini yummuştur.

                                                     

2 yorum:

  1. Migrosta elim gitti almadım ama bu hafta alacağım. Keyifli okumalar,

    YanıtlaSil
  2. 1984 ü 2 kez okudum filmini izlemedim. Sarsıcı bir kitap. Kesinlikle dikkatle okunmalı.

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.