4/26/2016

# Arkadya Yayınları # Kitap Yorumu # Marina Fiorato # Şifacı

Şifacı - Marina Fiorato || Kitap Yorum

Şifacı - Marina Fiorato

  Arkadya Yayınlarının ilk ciltli kitabı olan Şifacı'nın görünümünü , cildinin kalitesini ve kapak tasarımını çok sevdim.  Kitabın çevirisi ve yazarın anlatım tarzını güzel olunca da  kitap bir solukta bitti. Sayfalar ilerledikçe konuya olan merakım arttı ve kitabı elimden bırakamadan bitirdim.

   Mimar Palladio hakkında bir kitap yazması önerilince yazar mimar ve dönemin şartlarını araştırarak  işlerinin ehli insanlardan dönemin özelliklerini öğrenir. Yazmaya başlayınca da karşımıza Şifacı çıkar.

   Annesiz büyüseydiniz ve son nefesinde yanında çalıştığınız sultanınızın anneniz olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız? Onu sever mi yoksa nefret mi ederdiniz ? Ya bir ülkeye karşı yapılan insanlık dışı bir planı öğrenseydiniz hayatınız pahasına onu engellemeye çalışır mıydınız?

Yarının ne getireceğini kimse bilemez ama umutlu ve cesur olup her şeyin yolunda gideceğine güvenmek zorundasın.

    Osmanlı'dan Venedik topraklarına uzanan bir öykü Feyra'nın öyküsü. Babası ile birlikte yaşayan Feyra , Nur Banu Sultan'ın hareminde görev yapmaktadır. Harem ile dışarı arasındaki bağlantıyı sağlarken bir taraftan da harem hekimidir. Farklı ülkelerde kadının bir işi beceremeyeceği düşünülürken Osmanlı'da bir genç kız hekim olmuştur.

... Feyra Selahattin'di , o da Aslan Yürekli Richard. Tezon ise kutsal şehirleriydi. Ne Doğu ne de Batı galip gelebilirdi ....

    Bir sabah yine görev başına giden Feyra , Nur Banu Sultan'ın hasta olduğunu öğrenir. Onun yanına  gidince zehirlendiğini fark eder. Artık bir şey yapmak için çok geçtir. Sultan son nefesinde Nur Banu Sultan olmadan önce adının Cecilia Baffo olduğunu söyler. Venediklidir ve de hepsinden önemlisi Feyra'nın annesidir. Venedik'in içerisinde bulunduğu tehlikeyi anlatmaya çalışır ancak ömrü buna yetmez. Feyra annesine kavuşmuşken aynı zamanda onu kaybeder. Yasını tutmaya bile zamanı yoktur. Çok önemli bir görevi vardır Venedik'i kurtarmak fakat henüz nasıl yapacağını ya da tehlikenin tam olarak ne olduğunu bile bilmemektedir.

Feyra tekrar konuşmaya başladı. Ağzının içi kupkuruydu.
"Sen kimsin?"
"Ben Ölüm'üm."

    Uzun ve tehlikeli bir yolculuk ve başına gelen acı olaylar sonucu Venedik'e ulaşan Feyra orada acı, dostluk ve aşkı bulacaktır.

   Kitapta akla hayale gelmeyecek bir saldırı planı yapan Osmanlı Padişahı portresi görüyoruz. Yazar kitabı yazmadan önce birçok konuda araştırma yapıp bu konularda bilgi sahibi insanlara başvurduğunu belirtmiş. Fakat bazı noktalarda yeterince bilgi sahibi olmadığını okuyoruz. Özellikle de Müslümanlık konusunda.

   Sinan ile Palladio da bir madalyonun iki farklı yüzü ise Batı'nın Tanrısı ile Doğu'nun Tanrısı  da böyle bir benzerlikte olabilirdi. 

   Müslüman olan birisi hiçbir zaman Batının Tanrısı ile Doğunun tanrısı demez çünkü tek bir tanrı olduğunu bilir. İnançlardan bahsediyor diyenlere müslüman birisi Hz İsa'nın da Hz. Muhammed'in de aynı tanrıdan bahsettiğini bilir.

   Feyra avucunu açarak haçtan sarkan acıklı Çoban Peygamber'e baktı. Ona artık ne iyiliği dokunabilirdi ki? O da Annibal gibi ölmüş fani bir adamdı.
Sonra yavaş yavaş efsaneyi hatırladı.
Ölmüş ve dirilmişti. Çoban dirilmişti.
Bu bir mucizeydi. 
 Bu bölümde de mantık hatası var. Çünkü Müslümanlar Hz. İsa'nın ölüp dirildiğine değil ölmeden gökyüzüne çıkarıldığına inanırlar.

    Bu yazdıklarım ile ne demek istediğimi sorarsanız birçok bölüm için araştırmalar yaparak yazan bir yazar bu konuları da araştırarak daha doğru yazabilirdi. Çünkü yazılan her kitabın içerisinde bu bir roman ya da kurgu olsa da bilgiler vardır. Bunların da doğru olması gerektiğini düşünüyorum.

Bunların dışında kitabı severek okudum. Çok güzel bir tarihi kurgu idi. Historical severlere tavsiye ederim.

Şifacı tanıtım yazımı okumak için tık tık... 



                                                            Kozmokitap

10 yorum:

  1. Ne güzel kaleme almışsınız, takipteyim sizi de benim bloguma beklerim

    YanıtlaSil
  2. Blogları geziyordum, bir uğrayayım dedim. Safiye Sultan kitabından sonra entrikalı Harem kitaplarını okumayı bırakmıştım. Bunun konusu ilginç geldi, zamanım olursa okumak istiyorum. Bana da beklerim canım ❤

    YanıtlaSil
  3. Bu da merak ettigim kitaplardan. Listeye aldim gitti :)

    YanıtlaSil
  4. Süper yorumlamışsın Nilüfer Akdemir! yok yok gibi konusunda, merak ettim ki.. Kalemine sağlık...
    İsmi görür görmez tabi aklıma hemen healer/şifacı kore dizisi geldi, o da güzeldi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :)) Kore dizisini seyretmedim. Hemen bakıyorum diziye merak ettim ...

      Sil
    2. konusu alakasız ama Nilüfer! isim benzerliği sonra bana ne alaka falan deme tamam mı :)
      Kore dizisi seviyorsan izle derim, ilk bölümler biraz düşük gelse de sonra açılıyor ;)

      Sil
  5. Birşey sorabilir miyim? Sanırsam bu kitapta dediğiniz gibi birçok hata var. Fakat bir konuda Nur Banu sultan sanıyorum. Ölmüş bir kadın sultanımızın, helali olmayan bir adamdan kızı olduğunumu söylemeye çalışıyor acaba? 2. Sorumda: Buradadamı şu yalan yanlış bahsedilen entrikalı harem hayatı bulunuyor? Teşekkür ederim..

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.