Efsaneleşmiş bir kitap Koku. Adını hep duyduğum , okumak ,ç,n uygun zamanı beklediğim bir kitap. Kitap ile ilgili koku ile ilgili saplantısı olan bir seri katili anlattığını biliyordum. Bu nedenle sürükleyici ve aksiyon dolu bir kitap bekliyordum.
Kitap , Jean- Babdiste Grenouille'nin doğumu ile başlıyor anlatmaya. Jean- Babdiste Grenouille kitaba konu olan katilimiz. Balıkları temizleme işinde çalışan annesi onu balık pislikleri içine doğurur. Böyle pis kokulu bir ortamda doğan bir çocuk , doğduğu ortamın tam tersine hiç kokusuzdur. Ne bebeklere has olan o kokuya sahiptir ne de başka bir kokuya.... Hal böyle olunca da annesinden alınmış olan çocuğa kimse bakmak istemez. Onda bir tuhaflık olduğunun farkındadırlar....
Grenouille'nin tek özelliği kokusuz olması değildir. Burnu da kokulara karşı çok hassastır. Normal bir insanın duyamadığı kokuları bile fark edebilmektedir. Cam kokusu gibi... Gece zifiri karanlıkta bile yönünü bulabilmektedir bu özelliği sayesinde. Zamanla bu kokular onda bir saplantıya dönüşür.
Kitap bize o modern geçinen Avrupanın geçmişteki halini de sunmaktadır. Parfümleri ile ünlü şehir Paris pislikten geçilmemektedir o dönemde. Bu sadece kurgu derseniz topuklu ayakkabıların da yine bu pislikler yüzünden icat edildiğinin hatırlatırım. Geceleri evlerinde tasların içerisine yaptıkları tuvaletlerini sabahları pencerelerden sokağa atıyorlarmış. Sokak ve caddeler pislik içerisinde olduğundan insanlar parmak ucunda yürüyorlarmış buralardan. Topuklu ayakkabılar da bu sebeple üretilmiş. Ortamdaki kokudan bahsetmiyorum bile!....
İnsanlar tarafından sevilmeyen Grenouille kendisini herkes tarafından beğenilmesine sebep olacak olan bir koku yapmaya karar verir. Bu koku onun felaketi de olacaktır aynı zamanda.
"Başından beri mendeburun tekiydi. yaşamaya sırf inat, sırf kötülük olsun diye karar vermişti."
İlginç bir konusu olan kitap çok ağır ilerledi. Beklediğim o aksiyon hiçbir zaman gerçekleşmedi. Klasikleşen bir eser olmasına rağmen bana hitap etmedi....
Kitabın Adı :Koku
Yazar :Patrick Süskind
Yayınevi : Can Yayınları
Orjinal adı :Das Parfum: Die Geschichte eines Mörders
Çevirmen :Tevfik Turan
Sayfa Sayısı :263
Patrick Süskind'in, Almanya'da ilk yayımlanışında tam anlamıyla olay yaratan, aylarca liste başlarında kalan 'Koku' adlı bu romanı, gerçekte alışılagelmiş çok satarların oldukça dışında kalan, tarihsel boyutlarda kapsamlı bir toplum eleştirisini sergileyen bir kitap. Olay, 18. yüzyıl Fransası'nda geçer; kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille ise tüm insani duyumlardan ve duygulardan yoksun, salt kokulara karşı görülmedik ölçüde duyarlı ve istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten kesinlikle çekinmeyen bir katildir. Herkesin ve her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dahi olan Grenouille, kendi kokusunun bulunmadığını, onun bulunduğu yerlerde insanların insan kokusunu alamadıklarını anladığı gün, dünyasını da yitirir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına onun için sanki insanmış izlenimini verebilecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bireyselliğini hiçbir zaman edinememiş toplum tekini, kendi benliğinin dışında her şeyi yaratabilmiş dahiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde ancak bir Kafka'da görülebilecek bir insanlık trajedisinin simgesidir.
Kitabı okumadım ama filmini izlemiştim. Kendi blogumda tavsiye ettiğim filmlerdendi. İzlenmesini tavsiye ederim.
YanıtlaSilhttp://www.dogushakanyilmaz.com/2016/11/izledigim-tavsiye-filmlerim.html
Filmini izlemedim .izlemeyi düşünüyorum. Yazımıza en kısa zamanda bakacağım. Şu an internet sorunum var :((
SilMerhaba çok güzel bir blogun var, iyi ki tanımışım seni :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, çok mutlu oldum :)))))
SilKitabı okudum ama bir türlü bitiremedim . Yarım bıraktıgim nadir kitaplardan biri maalesef. Neyseki sonra filmini izledim de sonunu öğrenebildim. İlginç bir sonu varmış konusuda farklı yaaa o yüzden dikkat çekmiş bence
YanıtlaSilBenim en sevdiğim kitaplardan biridir bu, çok güzel bir anlatımı vardı. Aksiyon arayanlara göre değil tabi, haklısınız. Ellerinize sağlık...
YanıtlaSilFilmini izledim güzeldi kitap olarak sever miyim bilmem.
YanıtlaSil