" Hepimiz , doğduğumuz andan itibaren ölüyoruz . Yaşamak , o yüzden bu kadar önemli . "
Gerçek yaşam öyküsü olan kitapları seviyorum. Daha etkileyici ve ders çıkarmamız gereken kitaplar oluyorlar. Fakat sürekli bu tarz kitapları da okuyamıyorum çünkü belli bir süre sonra depresif bir hale getiriyorlar beni . Ayda bir ya da bilemediniz iki tane bu tarz kitap bana kafi geliyor.
Petey de bir süredir kitaplığımda bekleyenler arasında idi. Kitap almayı seviyorum fakat bir süre ara versem iyi olacak çünkü okunacaklar birikti. Zaten kitap fiyatları fırladığı için de indirime giresiye kadar bekleyeceğim.
Petey gerçek bir yaşam öyküsü , yazarın kendi ifadeleri ile % 90 ı gerçek öykü. Yazar öyküyü kurgu haline getiriyor. Petey Corbin'in gerçek adı Clyde Cothern. 1922 yılında beyin felci ile dünyaya geliyor Petey. Bulundukları çevrede onun durumunun nedenini anlayamadıkları için yanlış teşhis koyuluyor ve zihinsel engelli kabul ediliyor. Ailesi tüm imkanlarını kullanarak iki yaşına kadar ona bakıyorlar. Tüm ilgi Petey'e yönlendiriliyor ve maddi imkanları da sonuna kadar zorlanıyor. Çünkü fizik tedavi ve doktor masrafları onların bütçelerini sarsıyor. Aile ellerindekileri satıyorr yine de çocuklarından vazgeçmiyorlar. Taa ki bir gün diğer çocuklarından birisi " Neden bizi de Petey gibi sevmiyorsun? " diyene kadar... İşte o noktadan sonra aile yapacak bir şeylerinin olmadığını fark ediyor ve doktorların önerdiği gibi onu Warm Springs Akıl Hastanesi'ne gönderiyorlar.
Petey çevresindekilerin düşündüğü gibi olup biteni anlamayan birisi değildir. O kendi vücudu içine hapsolmuş bir insandır. Her şeyi fark ediyor , normal düşünüyor fakat bunları ifade edemiyor ,kaslarını kontrol edemiyordur. Ne kadar zor bir hayat olduğunu az çok tahmin edebilirsiniz. Çevresindeki dikkatli insanlar sayesinde Petey az da olsa iletişim kurma imkanı buluyor. Arkadaş ediniyor , sağlam dostluklar kuruyor. Hayal etmekte bile zorlandığımız bu durumda hayata bağlı , umut dolu bir insan olarak yaşamını sürdürüyor.
Petey'i , hayatını okumak hayata farklı gözlerle bakmayı sağlıyor. Bazen o kadar basit sorunlar yüzünden hayata küsüyoruz ki Petey ve sorunlarını okuyunca aslında bu sorunların çok da kötü olmadığını fark ediyoruz . Bazen hayatın çarklarına kapılıp şükretmeyi bile unutuyoruz.
Kapakta da belirtildiği gibi sevgi , umut ve dostluk üzerine sımsıcak bir hikaye Petey. Hayata umutla bakmayı bir kez daha bize hatırlatıyor , Aynı zamanda da çevremizdeki insanlara karşı daha duyarlı ve daha dikkatli olmamız gerektiğini fark ediyoruz .
Kitabın Adı :Petey
Yazar :Ben Mikaelsen
Yayınevi :Beyaz Balina Yayınları
Orjinal adı : Petey
Çevirmen :Aslı Anar
Sayfa Sayısı :272
Sevgi, inanç ve dostluk üzerine sımsıcak bir hikâye…
Beyin felciyle doğup doktorların yanlış teşhisleri sonucu zihinsel engelli kabul edilen Petey, iki yaşındayken ailesi tarafından, akıl hastanesine gönderilmek üzere terk edilir. Ufacık yaşında terk edilse de hayata sımsıkı tutunur Petey. Ailesi ondan vazgeçmiştir belki ama o, hayattan vazgeçmez. Yeni evinde şartlar ne kadar ağır olursa olsun mutlu olmak için bir neden bulmakta hiç mi hiç zorlanmaz. Ve bu özelliğiyle etrafındaki herkesi kendine hayran bırakır.
Mevsimler değişir, yıllar geçer; Petey büyür, yaşlanır… Dostları istemeyerek de olsa onu birer birer terk eder. Petey de bir daha incinmemek için artık kimseyle arkadaşlık etmek istemez. Ta ki gönderildiği huzurevinde Trevor Ladd adındaki bir çocukla tanışana dek. Çok geçmeden ayrılmaz iki dost olan bu küçük çocuk ve yaşlı adamın birbirlerinden öğrenecekleri çok şey vardır.
Ben de seviyorum gercek yasam öykülerini 😊
YanıtlaSilBu kitabı suan okuduğum için çok pişmanım gerçekten şu hayatın içindeyken insanlar birbirine duvar örmüsken böylesine güzel bir hikayeyle karşılaşmak gurur verici.Umarım bu gibi hikayeler normal hayatımızda da sevgiye dönüşür...
YanıtlaSil