6/21/2019

# Hakan Urgancı # Kitap Yorumu # Sola Unitas

Şimdi Elindeki Kitabı Yavaşça Yere Bırak - Hakan Urgancı

Şimdi Elindeki Kitabı Yavaşça Yere Bırak

  Şimdi Elindeki Kitabı Yavaşça Yere Bırak , Hakan Urgancı 'nın kalemi ile tanışma kitabım oldu. Kitabın ismi zaten ilk önce oku beni diyor.

  "Şimdi Elindeki Kitabı Yavaşça Yere Bırak" , bu başlığı okuyunca aklıma gelen ilk şey neden elimden bırakayım oldu. Hep bir muhalefet tarafı oluyor insanın , söyleneni hep sorguluyor . İşte Yazar kitabın ismi ile bile olsa bana "Şimdi Elindeki Kitabı Yavaşça Yere Bırak" dediği zaman ben de olmaz önce bir okuyayım dedim. Kitabın kapağında bir de anlatılmaması gereken öyküler yazmışlar. İnsan bu kadar de meraklandırılmaz değil mi????

   Kitabın kapağından içine geçemedin diyeceksiniz ama yine kapaktan bahsedeceğim. Kapakta Hakan Urgancı hakkında " Korkulası şeylere güldüren yazar " yazaıyor. Kısacası kapakta bizi merak duygusuna yenik düşürmek için ellerinden geleni yapmışlar. Kimdir bu Hakan Urgancı ? Siz tanıyor olabilirsiniz fakat ben yazarın kalemi ile ilk defa tanıştığım için bir bakayım nete dedim.

  1970 İzmir doğumlu olan yazar . 1994 yılında Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirmiş. Diksiyon ve spikerlik kurslarına da giden yazar bir çok programda spikerlik , belgesellerde ise seslendirme yapmış. Halen TRT de spikerlik yapan Hakan Urgancı kişisel gelişim alanında üniversitelerde seminer vermektedir. Halen Yeni Asır gazetesinde de köşe yazıları yazmaktadır.

Yazarı nette araştırırken Yeni Asır gazetesinden kitabından bahsettiği bir yazısına denk geldim. Kitabı için " Bu kitabımda da sizi korkmanız gereken şeylere güldüren yetişkin masalları sunuyorum. " diyordu. Bu cümle tam da yazarın yazdığı kitabı tarif ediyor.

Yazardan ve kapaktan bu kadar bahsettikten sonra kitabın konusundan bahsedebilirim. Kitap bir öykü kitabı. Birbirinden bağımsız gibi görünen altı öykü görünse de bir nokrada karakterler arasında bağlantıyı fark ediyorsunuz. Onun da ötesinden öyküler bizim toprağımızda geçiyor ve kahramanları bizden birileri...

Şimdi Elindeki Kitabı Yavaşça Yere Bırak


  İlk öykü " Geldiler " . Hollywood filmlerinde görürüz , uzaylılar hep Amerka'ya gelir ve kahraman Amerikalılar ise dünyayı kurtarır. Bir kimse de neden hep size geliyorlar demez. İnsanların lideri sorulunca da kendi başkanlarını gösterirler. Fakat bu öyküye Amerikalılar çok bozulacak çünkü ufo bu sefer Türkiye'ye geliyor. Bizim neyimiz eksik değil mi? Biz daha misafirperver bir millet olarak onları daha iyi ağırlarız :D İşte bu öykü de ufonun ülkemizde konuşlanması ve olanları trajıkomik bir biçimde anlatıyor. Tepkiler ve olanlar tam da bizim milletten beklendiği gibi...

İkinci öykü " Can Yoldaşı " nda uzun yol şoförü anlatılıyor. Türkiye'den avrupaya yola çıkan şoför , hayatı , yaşadıkları yer almış bu öyküde. Bize yol durumunu , kendi hayatını anlatırken aldığı otostopçu ve bir radyo programı ile bu yol bambaşka bir yol haline gelecektir.

Üçüncü öykü ise " Bir Halk Kahramanı" . Hiç film veya öykülerdeki süper kahramanlardan Türk olanını gördünüz mü? Bir zamanlar Gazman vardı , başka  da hatırlamıyorum. İşte bizim topraklarımızdan çıkmış ve kendini çoğunlukla gizlemiş bir süper kahramana değiniyor yazar. Artık yetmiş yaşlarına gelmiş kahramanımız bir açılış törenine davet edilir ve orada olanları ise okuyup görebilirsiniz.

Dördüncü öykü " Yeme Beni " . Her yaz yeni çıkan şarkılar eşliğinde dans edilir eğlenilir. Şarkıcıların çoğu hit şarkı peşindedir. İşte beste fabrikası da denilen şarkıcı yaz için yeni yazdığı sözleri için yeni bir yazılımı deneyerek beste yapacak ve onu ilk kez lansmanda çalacaktır. Çalınacağı güne kadar kendisi de tamamını dinlememiştir. İşte o lansmanda olanlara yer veriyor bu öykü. Gerilim - korku filmlerini aratmayan sahneler bizim kahkaha atmamızı sağlıyor. Üstelik bu öyküde yer alan bir çok isim size TV dünyasından tanıdık gelecektir. Ben bir çoğu kim çıkarttım bazılarından ise emin değilim .

Beşinci öykü ise " İstenmeyen Tüyler " . Doğrusu bu öykünün ismi konuya o yapılan işe o kadar uymuş ki çok hoşuma gitti. Bir kuaförün arka odasında yapılan ve bilmek istemeyeceğiniz gizli işleri anlatıyor öykü ...

Son öykü ise " Kaçış Edebiyatı "  Diğer öykülere göre içine girmekte zorlandım bu öykünün. Birkaç sayfa sonra ise kendimi kaptırdım ve nasıl bittiğini anlamadım. Bu öykü birçok film ve gerilim kitapta karşılaştığımız durumun birleştirilerek yeni bir yön verilmiş ve öyküleştirilmiş hali.

  Ben her öyküyü , yazarın anlatım tarzını , öykülerinde gerilim - gizem ve komediyi birleştirmesini çok sevdim.  Bu kitabı öykü sevmeyenlerin bile seveceğini düşünüyorum.





Şimdi Elindeki Kitabı Yavaşça Yere Bırak
Kitabın Adı :Şimdi Elindeki Kitabı Yavaşça Yere Bırak
Yazar :Hakan Urgancı
Yayınevi :Sola Unitas
Sayfa Sayısı :264


"Geldiler, yakından da baktılar. Yine ikna olmadılar. Bu garip topluluk, uzaylıların varlığından rahatsız olmak bir yana, onlardan kâr bile sağlamıştı. Şimdi tanışma, ödeşme zamanıydı. Beyinlerimize girdiler ve öykülerimize sızdılar. İnsan olmanın, Türk olmanın ne demek olduğunu, anlattıklarımızdan süzüp aldılar. Gündelik hayatla bilinçaltının kesiştiği bir yerde, kocaman gözleri ve olmayan kulaklarıyla kimi zaman komik, kimi zaman korkunç ama çoğu zaman delice olan öykülerimizi sabır ve ilgiyle dinlediler. Bu kitap, o öykülerin geçtiği zaman dilimlerine, o yaşamlara sizi de misafir ediyor. Dinlemek isterseniz, anlatacak tuhaf öykülerimiz var. Belki de anlatılmaması gereken öyküler..."

Dev bir uçan daire, Ankara'yı dünyanın yeni çekim merkezi yapıyor.

Bir tır şoförü, fantastik bir radyo istasyonu ile bağlantıya geçiyor.

Türkiye'nin ilk süper kahramanı, emeklilik töreninde milletvekili danışmanı ile kapışıyor.

Bir pop yıldızının albüm tanıtım gecesi, faciaya dönüşüyor.
Sıradan bir mahalle kuaförü, kadınları istenmeyen tüylerinden kurtarıyor. Hepsinin gitmesi gerektiğinden emin misiniz?
Popüler gazeteci, teknolojik bir otelde hayatının sınavını veriyor.
Bizi korkulası şeylere güldüren Hakan Urgancı, tanıdık kahramanlarını fantastik gerçeklerle çarpıştırarak fena şekilde eğleniyor. Bir yandan da ‘Günümüz Türkiyesi'nin bir portresini çiziyor. Tüyleriniz diken diken olurken kahkaha atmak istiyorsanız başlayın. Yoksa elinizdeki kitabı yavaşça yere bırakın!


                                                            Kozmokitap

8 yorum:

  1. Kitap baya dolu dolu yazılmış anladığım kadarıyla gazeteci olmasıda ayrı bir avantaj teşekkür ederiz tanıtımınız için

    YanıtlaSil
  2. Bu kitabı bir arkadaşım tavsiye etti. Okuyacağım inşallah. Çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  3. ÖYKÜ KİTAPLARINI SEVERİM. TANITIM İÇİN TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
  4. Ben kitabın ismine çok önem veririm, dediğin gibi insanda "niye ki?" dedirten bir başlık. E bir de yazarı da ilginç olunca, okuyalım o zaman. Teşekkürler, çok güzel detaylar vermişsin.

    YanıtlaSil
  5. duymadığım bir yazar hem de güzel öyküler oleeey saooool :)

    YanıtlaSil
  6. yavaşça yere bırak ve ellerini kaldır tutuklusun hihihi :)

    YanıtlaSil
  7. İsmi ve içeriği ile sürükleyici bir kitaba benziyor.Tanıtım ve inceleme için editöre teşekkürler

    YanıtlaSil
  8. Ben de merak ederdim doğrusu 😃

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.