2/23/2021

# Can Yayınları # Harriet Beecher Stowe # Kitap Yorumu

Tom Amca'nın Kulübesi - Harriet Beecher Stowe

 
Tom Amca'nın Kulübesi

  Her ay instagramda yaptığımız #1nobelbirklasik okumalarımızda bu ay sıra Tom Amca'nın Kulübesi'nde idi. Kitap hakkında bilgi vermeden önce kitabı alım maceramı anlatayım size. Kitabı ilk önce netten kitap satan bir siteden sipariş vermiştim. Kitap stokta var görünmesine rağmen 4 gün sonra hala kargoya verilmemişti. Online müşteri temsilcisi ile görüşünde temin aşamasında dediler ve hala stokta var görünüyordu . Depo sistemi bozuk yanlış görünüyor orada dediler ve güvenimi zedeledikleri için siparişi iptal ettim. Şimdi de parayı iade almak için uğraşıp duruyorum , onlar gönderdik diyor banka gelmedi ... Sinir bir durum. Neyse ben de buradaki sahafa gittim oradan alayım diye. Kitabı aradım sahafta bulamadım , satıcıya "Can yayınlarından çıkan , kalın bir kitap olan Tom Amca'nın Kulübesi'sini arıyorum dedim. Verilen cevap ben size daha güzel olan başka bir kitap önereyim oldu. Yok ben onu arıyorum deyince alt katta dediler. Alt kattaki kitapları gezdiğim için olmadığını biliyordum ancak satıcının bir bildiği vardır diye alt kata indik ve bana kaçıncı sınıf için diye sordu !!!! Ben tekrar kendim için , can yayınlarından çıkan oldukça kalın bir kitap benim aradığım dedim. Yüzüme bakarak iş bankasından çıkan bizde yok dedi !!! Güler misin ağlar mısın misali , vesübhanallah çekerek sahaftan ayrıldım ve pdf versiyonunu satın alarak canım bilgisayarımdan okudum . 

   Kölelik karşıtı olduğu bilinen yazar Harriet Beecher Stowe , Hartford Female Seminary'de öğretmendir. Yazarın en çok bilinen kitabı Tom Amca'nın Kulübesi'dir . Bir kitap ve oyun olarak Amerika ve Britanya'da birçok kesime ulaşmıştır . Kitap 19.yy da İncil'den sonra en çok satılan kitaplar olmuştur . Tom Amca'nın Kulübesi Kuzeyde kölelik karşıtı güçleri harekete geçirirken güneydekileri de öfkelendirmiştir. 

   Kaçak kölelere yardım eden Harriet Beecher Stowe , 18 aylık oğlunu kaybettikten sonra fakir , çaresiz kölelere daha fazla sempati duyabildiğini söylemiştir. Haftalık kölelik karşıtı bir dergi olan The National Era'nın editörüne yazarak kölelik sorunu hakkında bir hikaye yazmayı planladığını söyleyerek "Özgürlük ve insanlık için bir kelime söyleyebilen bir kadın veya çocuğun bile konuşmaya mecbur olduğu zamanın geldiğini hissediyorum ... Umarım yazabilen her kadın sessiz kalmayacak." demiştir.  Bu sözlerinden bir yıl sonra da Tom Amca'nın Kulübesi bölümler halinde yayımlanmaya başlamıştır . Kitap köleliğin kaldırılması ile ilgili bir çok tartışmaya konu olmuştur ve kitap yayımlandıktan sonra da 300 bebeğe kitaptaki bir karakterin ismi olan Eva verilmiştir. 


“ÖLÜM! Böyle bir sözcüğe gerek olması ne garip!” dedi kendi kendine. “Böyle bir şey olması da... Hiç unutamadığımız bir şey. İnsan bir gün yaşıyor, sıcak, güzel, umutlarla dolu, istiyor, tutku duyuyor, ertesi gün tümüyle ve sonsuza dek gidiyor!”

  Kitabın yazılması ve yazar hakkında kısaca bilgi verdikten sonra kitabın konusuna ve hissettiklerime gelebilirim.   

  Oldukça kalın bir kitap olmasına rağmen  Tom Amca'nın Kulübesi yazarın sade ve akıcı anlatımı sayesinde akıp gidiyor ve nasıl bittiğini anlamıyorsunuz . Oldukça üzücü bir konuyu işlemesine rağmen olayları dramatize etmeden ve duygu sömürüsüne katmadan sakin bir şekilde aktarıyor okuyucuya.  

   Kitabın ismi Tom Amca'nın Kulübesi olsa da kitap bu kulübe ya da Tom Amca etrafında dönüyor . Aslında birçok ana ve yan karakter mevcut kitapta. Yazarın onlara verdiği başarılı rol sayesinde de hepsi kendi sahnesinde oldukça başarılı oluyor .   

  Köleliği ve tarihini gerek kitaplardan gerek filmlerden gerek de dizilerden az çok biliyoruz. İnsanlık tarihinin en utanılacak durumlarından birisi bu bana göre . İnsanları renklerine göre aşağılamak ve kullanmak . Onları insan gibi bile görmemek . Dokunmaya tiksinmek .... Bunları yapanların insan olduğunu söylemeye utanıyorum .    

  Tom Amca'nın Kulübesi paraya ihtiyacı olan bir çiftlik sahibinin çok sevdiği kölesini satmak zorunda(!) kalması ile başlıyor . Her türlü işini emanet ettiği , güvenilir ve sadık bu adam / köle Tom Amca'dır . Tom Amca evli ve çocukları vardır . Kendisi satılırsa karısı ve çocukları çifltik sahibinin olduğu için onlardan ayrılmak zorunda kalacaktır . Bu sahiplerin / beyaz adamların çoğunun umurunda mıdır? Onlar nasıl olsa zencidir ve gittikleri yerde unutur başka bir eş bulurlar. Düşüncenin saçmalığını görüyor musunuz ??? Bir annenin çocuğunu kollarından söküp alarak satmak ve onları birbirinden ayırmak nasıl bir vicdana sığar!! Onlarda beyazlardaki gibi duygu olmadığını düşünüyorlar ve çocukları arkasından acı çekip , farklı baş etme yolları aradıkları için de onlara kızıyorlar... Ben okurken ve yazarken bu tarz insanlara sinir oluyorum , Allah'tan yanımda değiller. Yoksa olanlara karışmazdım :))  Kölelere iyi davranan , onların hislerine kendi çaplarında değer verenler olduğu gibi onları sadece dayak ve kamçı ile idare edeceğini düşünenler de vardır .    

  Yazarın dindar bir aileden gelmesinin etkisini kitapta da hissediyoruz. Okuyucuya Hristiyan okurum diye sesleniyor bir yerde. Onun dönemindeki yazarlardan çoğu kitaplarından Hristiyanlığı ön planda tutmuş hatta misyonerliği benimsemişlerdir. Bunun haricinde Hristiyan olan ve İncil okuyup onun öğretilerini yapan kölelerin kötü davranışlarda bulunmayıp , sadık olacaklarına inanmaktadırlar. Bizdeki Allah korkusu yerine onlar Hristiyan olmak demişlerdir. Tom Amca'da Hristiyandır . İncili okuyup onun söylediklerini dinlemekte ve kaderci bir yapıyı benimsemektedir. Kadere inanmak bizde de olsa da insan kaderine yön vermek için de elinden geleni yapmalıdır . Yoksa kaderim bu deyip her türlü eziyete ve işkenceye de katlanmamalıdır. Tom ne kadar sevdiğim bir karakter olsa da bu kadar kaderci olması  beni sinir etti.  

  Bir de Eva var. Bir çocuk Eva. Annesinin tersine kölelerini insan gibi görüp , insan gibi davranan Eva. Yazar onu bazı konuşma ve davranışları ile azizlik mertebesine terfi ettirmiştir. Bu bölümde benim de üzülüp ağladığımı itiraf edeyim. Yazarın duygusal yazmadığını belirtmiştim. Üzülüp , ağlamam kitap yüzünden değil bu bölümleri okurken aklıma bir yıl önce kaybettiğim babamın gelmesi idi.   

  Kitabın  köleliğin kaldırılmasında etkili olduğu söyleniyor . Kölelik kaldırıldı her şey süt liman mı oldu dersiniz. Yıllarca beyazların oturduğu mahallelerde oturamadılar , Beyaz ile siyah evlenemedi , evlenenler toplumdan dışlandı ya da öldürüldü. Siyahi otobüsleri bile ayrıydı. Hatta aynı iş yerinde çalışsalar bile renkliler için tuvalet diye ayrı bir tuvaletleri vardı . Beyazların kahve içtiği sürahiden onlar koyamıyor onların ayrı sürahisi oluyordu . Bu konuyu ayrıntılı olarak anlatan Gizli Sayılar filmini izlemenizi öneririm. 

  Yaklaşık on yıl önce bir belgesel izlemiştim . Orada geleneksel yemeklerini yapıp sattıkları küçük bir lokanta işleten Siyahi bir bayan ile röportaj yapıyorlardı ve hala dışlandıklarını insanların onlara olan istemez tavırlarını anlatıyorlardı . 

  Yıl 2021 , tv de özellikle Amerika'da öldürülen silahsız insanları gösteriyorlardı haberlerde.  Bunların çoğunluğunun yine siyah ırktan olması bir tesadüf mü??   Sömürge ülkelerin bulunması da bir nevi kölelik bana göre. 

  Irkçılık davranışları da yine benzer kökenden gelen düşünceler ve uygulamalar .   İnsanlık birçok zorluktan geçerek bugünlere geldi ve hala önümüzde halletmemiz gereken birçok sorun var!!!


Tom Amca'nın Kulübesi
Kitabın Adı :Tom Amca'nın Kulübesi 
Yazar :Harriet Beecher Stowe
Yayınevi : Can Yayınları
Orjinal adı :Uncle Tom's Cabin; or, Life Among the Lowly
Çevirmen :Tülin Nutku
Sayfa Sayısı :499

Tom Amca’nın Kulübesi hem dünya edebiyatının klasiklerinden biridir hem de yarattığı toplumsal ve siyasi fırtınalarla ABD tarihine damgasını vurmuş bir romandır. Amerikan toplumunun kölelik konusundaki utanç verici tutumunu acımasızca yargılayan ve siyahların yaşadıkları acıları ayrıntılarıyla gözler önüne seren yapıt 1852’de yayımlandığında büyük tepki almıştı. Amerika’da kölelik kurumunun kaldırılmasında büyük rolü olduğu söylenen bu kitap köleliğin korkunçluğunu, ahlaki ve dinî açıdan yanlışlığını, özgürlüğü elinden alınmış insanın çaresizliğini dile getirir.

Yazıldığı dönemin koşulları içinde değerlendirilmesi gereken romanda yazar, köleliği beyazların sorunu olarak ele almış, kölelerin çektiklerini ön planda tutmuş, Tom Amca başta olmak üzere bütün zencileri ahlaklı, yumuşak huylu, inançla donatılmış kişiler olarak yansıtmıştır.








Harriet Beecher Stowe Kimdir? 

Harriet Beecher Stowe
Harriet Beecher Stowe 14 Haziran 1811 yılında ABD'de dünyaya geldi. Babası bir rahiptir. Harriet'in annesi Roxana yazar 5 yaşında iken ölmüştür. Öğrenimine Hartford'da başlamıştır. Öğretmenlik mesleğini seçmiştir. Hartford Kız Akademisinde Latince , İtalyanca ve Fransızca öğrenmiştir.

Ailesi Cincinnatti'ye taşındı. Burada ablasının açtığı okulda öğretmenlik yaptı. Köleliğin olmadığı bir yerdi burası. Burada kaçak köleler ile tanıştı. Kölelerin insanlık dışı yaşam koşulları hakkında bilgiler edindi. Çalıştığı dönemde bir yandan da yazarlık yapmaya başlamıştı.

Bir yarışmaya Ünde Lot isimli bir öyküsünü gönderir ve birinci olur. 1834 yılında Nisan ayında öyküsü dergide basılır. 1843 yılında yani okuz yıl sonra Mayflower isimli kitabında bu öyküsü yer aldı.

1851 yılında öyküsünün bir bölümünü bitirir. Washington'da Era isimli bir gazeteye yollar. Yazı işleri ise 3 ay boyunca yayınlanacak bir tefrika roman yapmasını ister. 1852 yılında çıkan Tom Amca'nın Kulübesi Amerikanın güneyinde köle sahiplerinin vahşetini anlatmaktadır.

Bu bir çok köle sahiplik karşıtı hareketini tetiklemeye neden olmuştur. Amerikanın kuzeyinde övgü ve saygı almış olmasına rağmen güneyin ağır eleştiriler almıştır. Hatta kitabın yasaklanmasına kadar gitmiştir. Harriet Beecher Stowe1 Temmuz 1896 yılında ABD'de 85 yaşında vefat etmiştir.
                                                     

3 yorum:

  1. Bu sene listemde okuyacağım umuyorum.
    Kitap alışverişimi istanbul kitapçısından yapıyorum çok hızlılar tavsiye ederim

    YanıtlaSil
  2. Uzun zamandır klasik okumuyorum ama bu bana bir kapı açabilir... Güzel bir yorum olmuş. Bu arada kitabı alırken başına gelenlere hem üzüldüm hem güldüm... geçmiş olsun

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel bir kitaptır. Ben de aldım çocuklara bu birkaç klasiği umarım okurlar ☺️

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.