Kitap yurdunun her hafta yaptığı ilk 100 kitap 5 tl kampanyalarına bayılıyorum. Bu harika kitabı da bu kampanya ile 5 tl ye aldım. Bu hafta farklı bir kitabı daha sipariş verdim bakalım. Onu da çok merak ediyorum.
Murakami sevdiğim bir yazardır ,şimdiye kadar üç kitabını okudum. En sevdiğim kitabı da Murakami'nin Kedisi'nde de adı geçen Sahildeki Kafka İdi. Kendine has bir tarzı olan yazar bir çok kişi tarafından da çok sevilmektedir.
Murakamin Kedisi iki saatte bitti. Ben da hayret ettim. Kitaba başladım ve bitirmeden bırakamadım. Kitaba başladığınız zaman kelimeler uçuşmaya, etrafınızda dans etmeye başlıyor ve siz de bu büyüye kapılarak kitabın nasıl bittiğini anlamıyorsunuz. Aylin Oflaz harika bir iş başarmış ; eğlenceli , komik ve hızla okunan bir kitap yazmış .
Lal karakteri ilginç ve biraz da bana göre çatlak bir karakter. Böyle olunca da daha sevimli olmuş .En sevdiği yazar 'Murakami ' yüzünden eşi ile tartışan Lal , eşini terk ederek arkadaşının evine gider. Arkadaşı yurt dışındadır , ev ile Lal ilgilenmektedir. Murakami 'nın İstanbul'da olduğunu öğrenen Lal , kaldığı otele gider . Bu macerası Murakami 'nın kedisini çalması ile sonuçlanır ve sonrasında ise.... İşte eğlence de bundan sonra başlar. ...
Birbirinden tuhaf ve komik karakteri bir araya getiren kitapta yok yok... Bu kadar ince bir kitaba bu kadar olay nasıl sığdı diyorsanız kitabı okumanız gerekir.Keyifli ve yormayan bir kitap arıyorsanız Murakami'nin Kedisi tam size göre ;) Tavsiyemdir ...
Kitabın Adı :Murakami'nin Kedisi
Yazar :Aylin Oflaz
Yayınevi :Doğan Kitap
Sayfa Sayısı :144
Murakami’nin Kedisi, Beyoğlu’ndan Prag’a, pagan büyülerinden psikanalize uzanan geniş bir yelpazede, sayfalardan adeta fırlayan renkli karakterleri ve soluksuz okunan akıcılığıyla büyülü bir roman.
O an kendime geldim, resmen ve fiilen Murakami’nin pek mühim kedisini çalmış bulunuyordum. Oh olsun! İçimi bir huşu kapladı, bir kedi çaldığım için kendimi böylesine iyi hissedeceğim hayatta aklıma gelmezdi.
Senaryo yazarı Lal, eşi Umut’a öfkelenip ardına bakmadan evi terk etti. Kendini
Beyoğlu’nda, St. Antoine Kilisesi apartmanlarında buldu. Çok sevdiği yazar Haruki Murakami’nin Pera Palas’ta yapılacak bir panel için İstanbul’da olduğunu öğrenince kulaklarına inanamadı. Otele geldiğinde kapıda bir kargaşa vardı, biricik Murakami ise suratını asmış, lobide öylece oturuyordu. Edebiyat devinin kedisi yer yarılmış, içine girmişti!
Murakami’nin Kedisi, Beyoğlu’ndan Prag’a, pagan büyülerinden psikanalize uzanan geniş bir yelpazede, sayfalardan adeta fırlayan renkli karakterleri ve soluksuz okunan akıcılığıyla büyülü bir roman.
Okunacaklar listesine eklendi. Teşekkürler...
YanıtlaSil