"Sürükleyici bir karakter incelemesi ve psikolojik gerilimin derinliklerine dalmak isteyen okurlar için iyi bir tercih ." - Booklist-Ne kadar tüm kitapları okumayı sevsem de gerilim kitapları bambaşka oluyor. Okurken her an ne olabilir diye pür dikkat kesilirken beynim farklı çalışmaya başlıyor. Bir tür beyin jimnastiği de diyebilirsiniz. Her ne kadar bu kitaplar kurgu olsa da bu tarzı okumaya başladıktan sonra normal hayatta da etrafıma daha dikkatli bakmaya başladım. Dikkatim ve duyularım daha keskinleşti diyebiliriz. Bir yönden bu daha iyi çünkü daha dikkatli hale geliyoruz. Kötü olan tarafı da hayatı toz pembe görmekten vazgeçmiş oluyoruz.
Koridor yayınlarının yeni gözdesi Ölüm Çiçekleri de daha çıkar çıkmaz dikkatimi çekti. Zaten Koridor'un gerilim kitaplarını seviyorum. Kapak fon rengini de beyaz yapmalarına bayılıyorum ki bu da kitaplarına müptela olmamda rolü büyük sanırım.
Kitabın özgün adı Black-Eyed Susans. Bu bir çiçek ismi. Bizdeki karşılığı da Güneş Şapkası Çiçekleri. Kİtap boyunca çiçeklerin ismi bu şekilde geçiyor. Çiçeklerin orta kısınları koyu ve yuvarlak olunca ismine Black-eyed susans demişler. Bu çiçeğe aynı zamanda Rudbekya da deniliyor.
Her bölüm bir bulmacanın parçası gibi ilerleyen , okuyucunun çözüme adım adım yaklaştığı bir gerilim romanı.Çoğu gerilim ya da polisiye kitaplarda sonucu hemen tahmin etmeye başladım . Bunun sebepi sanırım bu tarz kitapları çok okumam ve artık yazarların ne düşündüğünü anlayabiliyorum. Bazen bu tahminden sonra okumak sıkıcı olsa da bazı kitaplarda kurgu o kadar güzel oluyor ki " önemli olan sonuç değil yolun kendisidir " deyip zevkle okumaya devam ediyorum .Ölüm Çiçekleri'nde ise hiçbir tahmin yapamadım. Aynı kapakta belirtildiği gibi bir bulmaca gibi ilerliyor kitap. Yazar neredeyse hiç ipucu vermiyor son ana kadar. Böyle olunca tahmin de edilmiyor ve sonuç ne olacak merakı kitabı okutturuyor.
Polisiye kitaplardaki gibi bir hareketlilik ve tavan yapmış bir heyecan yok kitapta. Psikolojik gerilim olduğu için daha sakin ilerliyor.
"Resimlerim aradığınız sihirli mermi değil ," dedim aniden. " Umutlarınızı elinde bir resim fırçası olan öfkeli bir kıza bağlamayın."
İki farklı zamanda anlatılıyor kitap. Tessa onaltı yaşındayken kaçırılmış ve bir tarlaya ölü bir kız ve yine cinayete kurban giden diğer iki kızın kemikleri ile birlikte atılmıştır. Bulunduğunda kalbi o kadar yavaş atıyordur ki onu da ölü zannederler. Tessa'nın bulunduktan sonraki toparlanma süreci ve psikolojik desteği anlatılıyor bölümlerden birisinde. Diğerinde ise Tessa bir çocuk annesi bir kadındır. Aradan uzun yıllar geçmiştir ve Tessa hala geçmişinin o karanlık bölümünü hatırlayamamaktadır. Cinayetlerden yakalanıp hapse atılan kişi yakında idam edilecektir. Bu idamı önlemeye çalışan ve bu kişinin suçsuz olduğunu savunan avukatlar ile birlikte çalışmaktadır Tessa. Çünkü kendisinin de şüpheleri vardır ve yanlış kişinin tutaklandığını düşünmektedir.
"..... Ölüm cezasıyla ilgili daha sert bir duruş da ne demek ? Adamı öldürüyoruz zaten. Ölüm cezasına karşı nasıl daha sert bir duruş sergileyebilirsin ki? Adamı önce gıdıklayacak mısın? Üstüne kaşıntı tozu mu serpeceksin? Elektrikli sandalyeye bir raptiye mi koyacaksın ?"
Gerçek suçlunun arama çalışmalarının yanında Tessa'nın en büyük isteği Güneş Çiçeği Kızları olarak anılan diğer kurbanların kimliklerinin tespit edilmesidir.
"Anılar gübre gibi değildir," demişti doktor beni masasına götürürken. Çürümezler.
Ağır ağır olayları çözmeye çalışan Tessa ile birlikte - neredeyse sıfır ipucuyla - sırları ve karanlık noktaları aydınlatmaya çalışıyoruz kitapta.
Sadece özgür olmayı istemiştim. Kelebekler de özgürdü.
Farklı bir tarzı olan yazarın anlatım tarzını, sadeliğini sevdim. İpucu vermemiş olması da güzeldi çünkü farklılık yarattı benim için. Çeviri de güzeldi. Psikolojik gerilim sevenler bu kitabı kaçırmayın derim.....
Kitabın Adı : Ölüm Çiçekleri
Yazar :Julia Heaberlin
Yayınevi : Koridor Yayınları
Orjinal adı :Black-Eyed Susans
Çevirmen :Belgin Selen Haktanır
Sayfa Sayısı :424
Kitabın Türü : Psikolojik gerilim
Etiket Fiyatı: 22 TL
Çıkış Tarihi: 13.02.2017
Her bölüm bir bulmacanın parçası gibi ilerleyen, okuyucunun çözüme adım adım yaklaştığı bir gerilim romanı.
On yedi yaşındaki Tessa, medyanın ona yakıştırdığı isimle “Güneş Şapkası Çiçeği”, azılı bir seri katilin elinden kurtulan tek kişidir. Polise verdiği ifadeyle katilin parmaklıklar ardına gönderilmesine yardımcı olmuştur – en azından o öyle düşünüyordur. Cesetlerle geçirdiği ve hafızasının silindiği travmatik otuz iki saatin ardından terapiye başlar.
Şimdi, yirmi yıl sonra, yatak odası penceresinin önündeki toprağa ekilmiş olan güneş şapkası çiçekleri, hapishanede olması gereken katilden gelen bir mesaj gibi durmaktadır.
Tessa, hapisteki kişinin gerçek katil olmayabileceği gerçeğini itiraf etmeye artık hazırdır. Hafızasındaki boşluklardan gerçek katilin izini süren Tessa’nın bu cinayet bilmecesini çözmekten başka şansı yoktur.
“Psikolojik gerilimin derinliklerine dalmak isteyen okurlar için başarılı bir tercih ve sürükleyici bir karakter incelemesi.” – Booklist
başarılı
YanıtlaSilTeşekkür ederim :))
Silpsikolojik gerilimi seviyorum, listeme ekleyeyim nilü veeee tasarım çok iyi gerçekten ;)
YanıtlaSilBeğenmene çok sevindim gercekten :))
Sil