"Tek istediğim, hiç kimsenin benden beklentisi olmadan normal bir hayat sürmekti..."
Merhaba , bu ay bol kitap okumaya verdim kendimi. Hatta kitap okumaktan yorumları girmeye vaktim kalmıyor dersem yalan olmaz :)) Bol bol gerilim kitapları okurken araya fantastik türünde bir kitap olan Lotus'un İzinde'yi ekledim. Fantastik kitaplar bu dünyadan ve kurallarından sıyrılarak hayal gücünün gelişmesini ve dinlenmeyi sağlıyor bana göre .
Lotus'un İzinde , Kehanet Serisinin ilk kitabı ve yazar Pınar Uzun'un ikinci kitabı . İlk olarak kitabın kapağını gördüğüm anda çok sevdiğimi söylemeliyim . Fantastik bir türe yakışan bir kitap ve bana animasyonları hatırlattı ki çok severim animasyon seyretmeyi .İkinci olarak son zamanlarda yayınevlerinin çoğunda rastladığım yazım hatalarının bu kitapta olmaması beni çok sevindirdi. Çünkü hata dolu bir kitabı okumak sinir bozucu oluyor. Yanlışlar mı düzeltilecek yoksa konuya mı adapte olunacak . Kitabın edisyonunun çok başarılı olduğunu gönül rahatlığı ile söylüyorum.
Kitabı okumaya başlayıp sayfalar ilerlemeye başladıkça "vay be " demekten kendimi alamadım. Buradan yazar Pınar Uzun'u tebrik ediyorum çünkü kitap beklentimden çok çok güzeldi. Ba-yıl-dımmmm!!! Kitabı elimden bırakamadım ve her an ne olacak beklentisi ile sayfaları çevirmeye devam ettim. Beni şaşırtan , sürükleyen harika bir kitaptı. Devamını da şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum ;)
Zalim bir hükümdarın insanlara zulmettiği bir ülkede geçiyor konu. Bir kahinin kehanetine göre doğan bir kız çocuğu hükümdarın sonuna neden olacaktır . Bu kehanetten sonra her doğan kız çocuğunu öldürtmektedir hükümdar.
" Yağmurlu bir gecede dünyaya gelecek bir kız çocuğu
Gümüşten parlak saçları ile aydınlatacak gecenin karanlığını
Menekşe rengi gözleri ile dindirecek yağmurları ..."
Hirna'nın bir kızı olur . Tıpkı kehanetteki gibi gümüş rengi saçlara ve menekşe gözlere sahiptir. Kızının yaşaması için kız kardeşi Harni'ye vererek oradan hemen gitmelerini ve kızını korumasını ister. Minik kız Kutana'nın iyiliği için teyze Harni evden ayrılır ve bebekler saklanarak uzaklara kaçmaya çalışır. Kimsenin yerini bilmediği gizli bir köyde bulur bir şekilde kendisini . Kutana burada güvendedir . Savaş eğitimi alarak ve dış dünyanın gerçeklerinden uzak büyür. Herkes onun kehanetteki kız olduğunu düşünse de o ve teyzesi buna inanmaz daha doğrusu inanmak istemezler.
Kitabı üç bölümden oluşuyor diyebilirim. İlk bölümde Kutana'nın gözünden olanları ve başına gelenleri okuyoruz. İkinci Bölümde Lili'nin gözünden okuyoruz. Lili , Kutana 'nın ilk kez dış dünyaya açıldığında karşılaştığı kendi yaşında , yakışıklı bir adam .Kutana'nın ilk aşkı da diyebiliriz.
Çok fazla konuya girmeden nasıl anlatabileceğimi bilemiyorum açıkçası. Büyük aşk ve duyulan güvenin boşa çıkması desen biraz açıklamış olurum sanırım. Madalyonun iki yüzü olduğunu da unutmamak gerek tabii ki. Birinci bölümde Kutana'nın gözünden ve onun bakış açısından okurken , ikinci bölümde olayları bir kez de Lili'nin bakış açısından ve onun nedenleri ile okuyoruz.
Üçüncü bölüm ise tam olarak sürpriz !!! Lotus ortaya çıkıyor ve kehanet yerini buluyor . Kehanet yerini bulsa da serinin ikinci kitabı için merakı ayakta tutacak şekilde bitiriyor kitabı yazar. Şİmdi bana da büyük bir merakla beklemek kaldı ki umarım fazla beklemem :D
Kitabın Adı :Lotus'un İzinde
Yazar :Pınar Uzun
Yayınevi : La Kitap
Sayfa Sayısı :334
Serisi : Kehanet Serisi #1
Gelecekte yaşanacak tüm olayların ağırlığı başkaları tarafından omuzlarına yüklenen Gümüş Saçlı Kız, bu yükü taşımayı reddederek kendi umuduna doğru yola koyuldu. Bu yolda hem ezeli düşmanını hem de ebedi aşkını bulurken, güvenebileceği tek şeyin “güvensizlik” olduğunu öğrendi. Attığı her adım bilmediği bir diyara doğru götürüyordu onu. Tüm yaşanacaklar yaşanıp bittiği anda, kanlı bir savaşın ve acıyla kabullenmek zorunda kaldığı ölümlerin tam ortasında can buldu. Kehanet söylenmişti, kader yazılmıştı… Değiştirilemezdi. Peki, gerçek bilinenden mi ibaretti, yoksa hiç açılmamış kapıların ardında mı gizliydi?
Yazarın okuduğum diğer kitapları :
Aşk Vursun Kalbinden
Aslında fantastik tarzda kitapları yada filmleri pek sevmiyorum. Ancak anlatımınız hoşuma gitti merak uyandırdı bende . Okuyabilirim . Teşekkür ederim
YanıtlaSilBen de fantastik kitaplari cok seviyorum. Gercek dünyadan uzaklastirip dinlendiriyor 😉
YanıtlaSilYerli fantastik eserlere karşı biraz önyargılıyım. Yanlış ama ne bileyim pek tatmin edici gelmiyor bana.
YanıtlaSilGüzel yorumun için teşekkürler. Kenara not ettim eseri.
Doğrusunu isterseniz sizi bu konuda hem anlıyorum hem de bu durumdan dolayı üzgün ve mustaribim. Çok uzun zamandır fantastik kurgu ağırlıklı okuyorum. neredeyse 17 sene... öncesinde de mitoloji, macera, bilimkurgu, klasikler ne olsa okurdum ve hatta bu ilgim yazmaya kadar gitti :) Ve elbette Türk fantastik kurgu yazarlarını ne zaman desteklemek için alsam okuyamadım. Orkun Uçar'ı severim bir. Ancak şu anda kendim dahil bildiğim bu konuda hakkını vererek yazmaya çalışan insanlar var ve ne yazık ki bu ön yargıya takılıyoruz. İyi kötü alacağımız her yorum ileri gidebilmemizde bu kadar önemliyken bazen yabancı bir isim kullanmadığıma hayıflanmıyor değilim :D Bilemiyorum ki belki de cidden çeviri eser kadar tatmin edici yazmayı başarabilmişizdir :)
SilFantastik çok tarzım olmasa da, ara ara okunabileceği düşüncesindeyim. Listeme alayım. Belki okurum. Çok teşekkürler :)
YanıtlaSilfantastik de seviyooom yaaa :) ya sen açıldın blogda holeeey :)
YanıtlaSil