Çocukluğum belki de bir çoğumuzun çocukluğu onun filmlerini izlemekle geçti. İlk ne zaman O'nun filmleriyle tanıştım hatırlamıyorum bile . Çocukluğumuz , gençliğimiz , tek kanallı dönem çok kanallı dönem .... Hep onun filmleri oldu hayatımızda. Televizyona çıkınca konuşmasa bile içimizden gülümsemek gelirdi. O içimizden birisiydi, hepimizin sevgili İnek Şabanı'ydı.
Ekran önünde gördüğümüz Kemal acaba evinde nasıldı diye geliyor insanın aklına. Bir aralar " komedi filmlerinde oynadığına bakmayın , aslında o çok ciddi bir insanmış" gibi bir söylenti bile yayılmıştı. Bu kitapla birinci ağızdan unutulmaz komedyenlerimizden Kemal Sunal'ın hayatına eşinin penceresinden bakıyoruz.Sıradan bir biyografi ya da kronolojik bir sıra beklemeyin. Çok eğlenceli bir kitap. Gül Sunal kendisi ile konuşur gibi konudan konuya atlayarak anlatıyor kitapta. Farklı yazmış olsa bu kadar sever miydim bilemiyorum. Eğlenceli ve içten bir anlatım tarzı var.
İyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir dost, iyi bir arkadaş....
Bir tiyatro oyunda tanışmış çiftimiz. O bir havuz sahnesini oynuyor, Gül hanım ise ön koltukta seyirci. Gözleri birbirlerine kilitleniyor ve bir daha ayrılmıyor. 2,5 yıl mektuplaşıyorlar. Evlendikten sonra küçük bir daireye yerleşiyorlar. Ev rutubet kokuyor ama mutlular , huzurlular. İki çocukları oluyor mutluluklarını perçinleyen.
Halen çok seyredilen filmlerin başrol oyuncusu yıllarca zar zor geçiniyor. Günümüzde onun yarısı kadar bile oyuncu olamayanlar paraya para demezken o anca geçinebiliyor. Çok sıkıntı çektikleri bir dönemde Hababam Sınıfı müzikali için bir teklif geliyor. Bir yandan sıkıntıda bir yandan da oyun içine sinmiyor. Uzun süre düşündükten sonra teklifi reddediyor. Çünkü oyunculuğa ve kendini sevenlerine saygısı daha büyük.
Birbirlerine doyamadan herkesin heyecanla beklediği milenyumda ailesi direklerini, babalarını, hayat arkadaşını, dostunu kaybediyorlar, öyle ansızın...
Çok zor günler geçiriyorlar kimseye belli etmeden zar zor ayakta kalarak.Bazı dostlukları pekişirken bazılarının gerçek kimliklerini görüyorlar. Kimse hakkında kötü konuşmamış, tartışmalara karışmamış, duygusal bu adam hakkında bile böyle davranılıyorsa gerisini artık siz düşünün.
"Ayrılma saati geldi. Kendi yollarımıza gidiyoruz.Ben ölüme siz yaşamaya. Hangisinin daha doğru olduğunu yalnızca Tanrı bilir..."
(Sokrates)
Ne yapacaktık? E, doğru muydu bu yaptığı?... Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak, bizim şarkımızdı... E, yarım kalmadı mı hayatımız? Şimdi ne oldu da gitti?...Bu soruların cevapları korkunç , biliyorum.
Sorunlar bunlarla da bitmiyor ki. Gül Sunal öyle güzel anlatmış ki merak ediyorsanız kitabı okumanızı tavsiye ederim.Arıca kitapta çok güzel bir de fotoğraf arşivi var.
Sevgilerle♥♥♥
Kemal " Hadi gel , bi kahve içelim... "
Gül Sunal
Doğan Kitap
194 sf
Merak ettiğim bir kitaptı. Elim kaç kere gitti almaya ama sonra evde beni bekleyen kitaptan kulemi düşünüp vazgeçtim. Sanırım ilk gördüğüm yerde elimden kurtulamayacak bu sefer :)
YanıtlaSilKeyifli okumalar:))
SilBen de bu kitabı okuma listeme aldım. Sevgi dolu bir kitap olduğunu okumadan hissettim bile...
YanıtlaSilKeyifli okumalar:))
Silblog keşif etkinliğinden geldim bana da beklerim :)
YanıtlaSilhttp://sinempehlivan39.blogspot.com.tr/
Aramıza hoşgeldin Sinem:)) Elbette hemen gelirim:))
Sil