için beklentilerimiz tam olarak karşılanmıyor. Sanırım bunda yazarları gözümüzde fazla abartmamızın da etkisi var.
Bu kitapta da psikolojik öğeler, polisiye, duygusallık mevcut. Profesör Adrian Thomas nörologunun yanında ilerleyen, ağır bir demansı olduğunu öğrenmiştir. Hallüsinasyonları, beyin fonksiyonları yitimi, kısa süreli hafıza fonksiyonları yitimi, uzun süreli beyin fonksiyonları yitimi.... Durumunun aniden kötüleşebileceğini biliyordu Adrian. Son zamanlarda gördüğü hallüsinasyonların sebebini de öğrenmiş oldu. Doktorundan çıktıktan sonra arabassında otururken bir kızın kaçırılması olayına şahit olur. Başta emin olamaz gerçek bir olay mı vardır yoksa hallüsinasyon mudur? Artık adrian'ın tek amacı vardır durumu iyice kötüleşmeden ya da ölmeden önce o kızı bulup kurtarmak....
Adrian, polis ve kaçırılan kız cephesinden olaylar ilerliyor ve ortaya romanımız çıkıyor. Beklentilerinizi çok yüksek tutmadığınız sürece zevkle okuyacağınız keyifli bir roman çıkmış ortaya.
Psikoloji profesörü Adrian yakında hafızasını kaybedip öleceğini öğrenir. O an aklında tek bir düşünce vardır: Eve gidip hayatına kendi elleriyle son vermek. Ancak birkaç saat sonra yolda on altı yaşlarında sırt çantalı bir kız görür. Hemen ardından bir araç onu zorla alıkoyar ve gözden kaybolur. Profesör şaşkındır. Gördükleri bir illüzyon mudur yoksa gerçekten gözlerinin önünde bir kaçırılma olayı mı gerçekleşmiştir? Eğer öyleyse harekete geçmek zorundadır, zaten kaybedeceği hiçbir şey kalmamıştır.
Sayılı günleri kalmışken ve hafızası ona her an yeni oyunlar oynarken, labirentin içine sıkışmış bir fare gibi ondan yardım bekleyip beklemediğine bile emin olamadığı bu kızı kurtarmaya çalışmak ne kadar mantıklıydı? Hastalığı onun bu bulmacayı çözmesine yardım mı edecekti yoksa gördüğü halüsinasyonlar onu hiç planlamadığı bir sona mı götürecekti?
Profesör
John Katzenbach
Koridor Yayıncılık
Çeviri: Ender Nail
512 sf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(