Bir insan yazdığı tüm kitaplarla da başarılı olabilir mi demeyin olabiliyor . Jennifer Mcmahon okuduğum tüm kitapları ile gönlümü fetheden bir yazar. Her yazdığı kitapla konu olarak farklı bir konu seçse de gerilim öğesi vazgeçilmezidir. Okuyucuyu duygudan duyguya sürüklemeye gerilimi tüm hücrelere kadar hissettirme iyi başarıyor. Bu konuda vazgeçemediğim bir yazar kendisi.
Eva'nın Çığlığı hariç tüm kitaplarını okudum yazarın. Şeytanın Eli 'de kitaplığımda bekleyen bir kitaptı, artık zamanıdır diyerek okudum bitti. Gerek kitabını ismi gerekse kapak görseli ile çok etkileyici bir kitap. Fakat okuduktan sonra içinin çok çok daha etkileyici olduğunu söyleyebilirim, kolay kolay unutulmayacak bir kitap.
Jennifer Mcmahon alışıldık üslubundan vazgeçmeyecek çift zamanlı olarak ilerletiyor yine kitabı . 1908 ve günümüz arasında gidip geliyor . Olaylar merkezi ortak, West Hall kasabası ve kasabanın kıyısındaki orman. Ormanın içerisinde ele benzeyen kayalıklar bulunmaktadır . Bu kayalıklara Şeytanın Eli demektedir kasabalılar. Kitap da ismini bu kayalıklardan almıştır.
Kitapta aslında iki kitabı aynı anda okuyoruz . Jennifer' ın yazdığı Şeytanın Eli kitabını okurken kitabın içerisinde ayrı bir kitap olan Sara'nın günlüğünü de okuyoruz. Sara'nın günlüğü ile 1908 yılında yolculuk yapıp başından geçenleri, gördüklerini ve hissettiklerini öğreniyoruz . Günümüzde ise benzer olaylar tekrarlanarak Sara'nın günlüğü yol gösterici olmaktadır.
Sara küçükken annesini kaybetmiştir . Onlara bakan ve babasına bazen arkadaşlık yapan bir kadın vardır , Sara ona teyze diye hitap etmektedir. Bu kadını ve kadınla olmayı çok seven Sara ondan çeşitli otları, büyü benzeri şeyleri öğrenmenin yanı sıra ölümden kısa süreliğine geri dönen uyuyanları da öğrenir ve nasıl uyandırılacağını da.
Günümüzde Ruthie'nin annesi kaybolmuştur. Ruthie annesini ararken kasabada daha önce kaybolup bulunamayan insanlar gibi olmasından korkmaktadır. Annesini ararken Sara'nın günlüğünün parçaları ile yolları kesişir . Araştırmaları parça parça tüm sırları gerçekleri ve tüyleri diken diken edecek olayları ortaya çıkartacaktır.
Her yörenin kendine ait bir efsanesi vardır. Bu kitabı okurken de çocuklara ormana girmemelerini söyleyen, orada bir canavar yaşadığını vurgulayan anne ile karşılaşıyoruz. Ne kadar çocukları vahşi hayvanlardan korumak için söylediği düşünüyor isek de söylediklerinin arkasında büyük bir gerçek payı vardır . Kitabı okuduktan sonra acaba diye düşünüyor insan , Yöresel tuhaf efsanelerinde gerçeklik payı olabilir mi???
Büyük bir merak gerilim ile okudum kitabı kesinlikle tavsiyemdir. Korkmayı ve gerilmesi göze alıyorsanız mutlaka okuyun derim.
Kitap hakkında yazılanlar :
"Heyecanlı, gizemli ve korkutucu…"
-USA Today-
"Klasik bir hayalet öyküsünde arayacağınız her şey bu kitapta."
-Chris Bohjalian-
"Bu yılın en ürpertici romanlarından biri… İnsanı âdeta içine çekiyor."
-The Miami Herald-
"Tüylerinizi ürpertecek bir hayalet hikâyesi. Şahsen evimin arkasındaki ormana bir daha asla aynı gözle bakamayacağımı söylemeliyim."
-Heather Gudenkauf-
Kitabın Adı : Şeytanın Eli
Yazar : Jennifer McMahon
Yayınevi : Ephesus Yayınları
Orjinal adı : The Winter People
Çevirmen : Deniz Beril Bacaklılar
Sayfa Sayısı : 432
West Hall'da insanlar gizemli bir şekilde ortadan kayboluyor ve bu vakalara dair kasabada çeşitli efsaneler dolaşıyordur. En tuhaf olaysa 1908 yılına dek uzanır. Sara Harrison Shea, biricik kızının ölümünden birkaç ay sonra evinin arkasındaki tarlada ölü bulunur.
Bugünse on dokuz yaşındaki Ruthie, annesi ve kız kardeşiyle birlikte Sara'nın evinde yaşamaktadır. Genç kızın annesi Alice, daima insanlardan uzak olmak konusunda ısrarcı bir tavır sergilemiştir. Ne var ki bu kararı, acı verici sonuçlara yol açar. Ruthie bir sabah uyandığında, annesinin kaybolduğunu fark eder. İpuçlarının peşine düşen genç kız, annesinin yatak odasındaki döşeme tahtalarının altına gizlenmiş bir kitap bulur. İçinde yazılanlar Sara Harrison Shea'ya aittir. Ruthie bu tarihi gizemin içine çekildiğinde, annesini arayan tek kişinin kendisi olmadığını da fark eder.
Jennifer McMahon Kimdir ?
1968 yılında Hartford, Connecticut, ABD'de dünyaya gelmiştir. İlk kısa öyküsünü üçüncü sınıfta yazan yazar 1991 yılında Goddard College'da lisans eğitimini tamamlamıştır. Daha sonra Vermont College'daki Yazı Programı Yüksek Lisansında bir yıl şiir okumuştur.Bir şiir,bir romana dönüşen karasızlığı ile kendine biraz zaman ayırmaya karar vermiştir. Jennifer McMahon, evsiz barınak personeli, yetişkinler ve akıl hastalığı olan çocuklar için danışman olarak çalışmış, 2000 yılında tam zamanlı çalışmak için işinden ayrılmıştır.Halen Vermont'taki Montpelier'deki evinde yaşamaktadır.
Jennifer McMahon'ın Okuduğum Diğer Kitapları :
Kayıp Kızlar Adası
29. Oda
Söylemeyeceğine Söz Ver
Neptün Cinayetleri
Eva'nın Çığlığı
hiç okumadım aklımda olsun. bu iki zamanlı yazmak da moda oldu herhaldesiii :)
YanıtlaSil