Bir damla gözyaşı ve umutla yoğrulmuş küçük bir hediye , kırılan kalbinizi iyileştirip tüm hayatınızı değiştirmeye yeter mi?
Günümüz toplumunda herkes bir koşturmacaya kaptırmış kendisini gidiyor. Okula, işe, kursa, spora , toplantıya.... Bu koşturmaca içerisinde değil komşuları aile üyeleri birbirlerini bile zor görebilmektedirler. Yemekte bir araya gelen sohbet eden aile bireyleri artık çoğu evde bir hayalden ibaret olmaya başlamıştır. Toplum bireyselleşmeye başlamış bu süreçte ise aile ve komşuluk ilişkileri zedelenmiştir. Fırında pişen kekin ya da böreğin komşuya gönderildiği samimi bir toplumdan, birbirlerini hiç tanımayan ya da konuşmaları bir selamdan ileriye gitmeyen bir toplum haline dönüşüyoruz.
Eski sıcak komşuluk , dostluk ilişkilerinin özlendiği dönemde Dostluk Ekmeği bir ilaç gibi karşımıza çıkıyor. Dostluk Ekmeğini okurken kaybettiğimiz sıcacık ilişkileri, dostluğu , samimiyeti buluyoruz. Yalın bir dil ve akıcı anlatım ile yazılan kitap okuyucuyu kendisine bağlıyor ve o dostluk atmosferinin içerisine çekiyor adeta.
Kitap üç ana karakter olan Julia, Holly ve Madeline 'in etrafında gelişiyor. Oğlunu kaybettikten sonra hayata küsen, sevdiklerini uzaklaştıran , kocası ile arasına aşılması zor bir mesafe koyan Julia'yı kızı Gracie bile hayata bağlamayı başaramamıştır. Julia, basit bir-iki işi yapmakta ve zorunlu olmadıkça kimse ile konuşmamaktadır. Bir gün evlerinin önüne bir tabağın içerisinde bir ekmek ve tarifi bırakılıncaya kadar....
Julia'nın evinin önüne bırakılan Amiş Dostluk Ekmeği'dir ve bu tarif başta Julia olmak üzere tüm kasabanın hayatında minik dokunuşlarda bulunacaktır.
Amiş Dostluk Ekmeği basit bir ekmek değildir. Hazırlanan hamur on gün mayalanmaya bırakılır ve bu süreçte her gün yoğurulması gerekmektedir. Sevgi ve emek ister bu ekmek. Asıl önemli olan ise piştikten sonrasıdır. Onuncu gün dörde bölünen hamurun birisini siz pişirirken kalan üç hamuru ise arkadaşlarınıza dağıtıyorsunuz . Böylece sizi paylaşıma teşvik ediyor aynı zamanda.
Kasabaya yeni yerleşen ve kocası ile boşanmak üzere olan Holly ; tesadüf üzerine kasabadan geçerken gördüğü bir evi satın alan ve burayı çay salonu yapan Madeline ve Julia arasında başlayan güçlü dostluk onların hayata bakışını da etkileyecektir.
Kitapta bu üç ana karakter dışında farklı birçok karaktere daha yer verilmiştir. Karakter sayısının fazla olmasına rağmen bir karışıklık söz konusu değildir. Aksine bu karakterler kitabı zenginleştirmiştir. Kitabı okurken bu karakterlerin hayatlarının küçük dokunuşlar ile nasıl değiştiğini ve insanların birbirlerine nasıl kilitlendiğini görüyoruz.
Dostluk Ekmeğinin tarifini merak edenler için yazar kitabın sonuna tarifi ve bu hamur ile yapılabilecek değişik tatlı tarifleri kitabın sonuna eklenmiştir.
Havaların soğumaya başladığı bu günlerde bir battaniye , sıcak bir çay/kahvenin yanında okunacak harika bir kitap Dostluk Ekmeği. Okurken içinizin sımsıcak hislerle dolduğunu hissedecek , yeri geldiğinde duygulanacak yeri geldiğinde gülümseyeceksiniz.
Kitabın Adı :Dostluk Ekmeği
Yazar :Dorien Gee
Orjinal adı :Friendship Bread
Çevirmen :Simge Ölmez
Sayfa Sayısı :480
Kaderin ona oynadığı acımasız oyun karşısında Julia Evarts, yaşama sevincini kaybetmiştir. Çektiği tüm acıların ise tek bir sorumlusu vardır. Bir zamanlar en yakın arkadaşı olup da artık yüzünü bile görmek istemediği kız kardeşi...
Bir gün küçük kızı Gracie ile birlikte eve geldiklerinde, kapının önünde çiçek desenleriyle bezenmiş bir tabak ve yanında bir tarif bulurlar. Üzerine ise bir not iliştirilmiştir: "Umarım beğenirsiniz." Julia, bu beklenmedik hediyeden kurtulmak istese de kızını mutlu etmek adına tarifi denemeye karar verir.
Çok geçmeden kasabalarına yeni taşınmış olan iki kadınla tanışır. Eşini kaybetmiş olan Madeline Davis, hayata tek başına devam etmenin bir yolunu ararken, ünlü çellist Hannah Wang de Brisay ise kocasıyla boşanmak üzeredir. Teselliyi, adeta bir sığınak olarak gördükleri dostluklarında bulacak olan bu üç kadın, gün gelip de şu cümleyi söyleyebilecek midir? Her şeye rağmen hayat güzeldir.
Bizi bize anlatan sıcacık, lezzetli bir hikâye... Kâh ağlatan kâh sinirlendiren kâh güldüren Dostluk Ekmeği, imkânsız gibi görünenleri gerçekleştirmenin, aslında bizim elimizde olduğunu muhteşem bir dille anlatıyor.
çok güzelmiş. Özellikle yazdığınız şu ilk söz çok hoşuma gitti
YanıtlaSilhemen okuyasım geldi bu kitabı :) kapağı da çok sıcacık
YanıtlaSil