10/04/2016

# İş Bankası Kültür Yayınları # Kitap Yorumu # Sineklerin Tanrısı # William Golding

Sineklerin Tanrısı - William Golding || Kitap Yorumu

Sineklerin Tanrısı - William Golding

   Sineklerin Tanrısı yazarı William Golding in ilk kitabı bir şiir kitabıdır. İlgi çekmeyen bu kitabından yirmi yıl sonra 1954 'te Sineklerin Tanrısı'nı yazmıştır. "Şiir yazamadığım için düzyazı yazıyorum" diyen Golding bu kitabından sonra büyük üne kavuşmuştur.

   Sineklerin Tanrısı simgesel anlamları olan bir romandır. Bu nedenle her yaş grubuna hitap eder diyebilirim. Küçük yaş grupları roman olarak okurken daha büyükler ise simgesel anlamları kavrayıp eleştiriler yapabilecektir. Kitabı okuduktan sonra sonsöz kısmını atlamamanızı öneririm. Çünkü sonsöz kısmı ile kitaptaki bazı noktalar yerlerine oturacak ve yazarı daha iyi anlayacaksınız. Ben sonsöz kısmını çok sevdiğimi söylemeliyim.

           Canavarın avlanıp öldürülebilecek bir şey olduğunu sanmak da nereden aklınıza geldi!

İkinci Dünya Savaşı zamanında çocukları korumak için uzakta bir yere gönderirler. Fakat çocukları götüren uçak düşer ve çocuklar başlarında yetişkinler olmadan ıssız bir adada mahsur kalırlar. Yaşları 12 ila 6 arasında değişen çocukların adaya uyum sağlamaları ve birbirleri ile olan iletişimleri anlatılıyor kitapta. Çocuklar arasında en zeki ve mantıklı olanı Domuzcuktur. Kitap boyunca çocuğun ismini öğrenemiyoruz . Bir arkadaşına beni domuzcuk diye çağırmasınlar da ne derlerse desinler diyor ve çocuk herkese onu domuzcuk olarak tanıtıyor. İşte ilk güvensizlik ortamı bu noktada oluşuyor. Bu gerçek dünyada da böyle değil midir? Kime güveneceğimizi bilemeyiz, bazen de güvendiğimiz dağlara kar yağar...... Çocukların şefi secilen Raph ve avcıların lideri seçilen Jack arasında bir rekabet vardır. Ralph mantığı temsil ederken Jack vahşi dürtüleri temsil etmektedir. Sizce bir toplulukta hangisi kazanır? Mantık mı vahşi dürtüler mi? Demokrasi mi yoksa diktatörlük mü....

 Bizden başka canavar yok belki

   Kitabı okurken simgesel anlatımın dışında bir de gerçek anlamıyla düşündüm. Issız adaya düşen İngiliz değil de Türk çocukları olsaydı nasıl davranırlardı....  Tek bir sonuca varıyorum: bu şekilde davranmazlardı. Bazı olaylar karşısında davranışlar biraz da kültür ile alakalı olduğunu düşünüyorum.

   Bu kitaptaki çocukları ve davranışlarını sevemedim. Domuzcuk ve Simon'a ise çok üzüldüm. Sonuç olarak aldığı ödülü hak eden muhteşem bir kitap. Tavsiye ederim:)))



Sineklerin Tanrısı - William Golding
Kitabın Adı :Sineklerin Tanrısı
Yazar :William Golding
Yayınevi :İş Bankası Kültür Yayınları,
Orjinal adı : Lord of the Flies
Çevirmen : Mîna Urgan
Sayfa Sayısı :264


“Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne’ın Mercan Adası’nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı’nın başlıca iki kişisine Mercan Adası’ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir. Mercan Adası’nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusu’nda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding’in Sineklerin Tanrısı’nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne’ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir… Sineklerin Tanrısı’nda gördüğümüz ıssız ada da yeryüzünün cennetlerinden biridir. Çocuklar da bu adanın, okudukları Mercan Adası’na çok benzediğini söylerler. Ne var ki, başlangıçta bunu hiç sezinlemediğimiz halde, atom çağının çocukları, bu güzelim adayı her açıdan bir cehenneme çevireceklerdir.”
                                                                                                 Mîna Urgan
 WILLIAM GOLDING 1911 yılında Cornwall’da doğdu. Oyuncu, öğretim görevlisi, denizci, müzisyen ve son olarak okul müdürü sıfatlarıyla çalıştı. 1934’te Şiirler adlı ilk kitabını yayımladı. 1940 yılında Kraliyet donanmasında görev aldı. 1954’te ilk romanı Sineklerin Tanrısı’nı yayımladı. Bu romanın yakaladığı yazınsal ve ticari başarının ardından 1961 yılında öğretmenliği bıraktı ve kendini tamamen yazmaya adadı. Kule ve Çatal Dil de dahil olmak üzere toplam on iki roman yazdı. Sineklerin Tanrısı 1963 yılında Peter Brook tarafından filme alındı. 1983 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Golding, 1993 yazında hayata gözlerini yumdu.


                                                            Kozmokitap

4 yorum:

  1. Sineklerin tanrısı diğer birçok klasik gibi okumayı isteyip bir türlü başlayamadıklarımdan. Açıkçası konusu hakkında sadece üstünkörü bir bilgiye sahiptim. Çok güzel anlatmışsınız kitabı, elinize sağlık :) Bir kez daha okumaya karar verdim, bakalım :):)

    YanıtlaSil
  2. biraz yavaş ilerlemişti benim için, ama oldukça beğendiğim bir kitaptı. elinize sağlık =)

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.