Arkadya Yayınlarının en yenisi olan Güneşin ardındaki Topraklar , ilk sayfalardan itibaren beni içine aldı ve kitap hiç bitmesin istedim. Duygusal ve sakin bir tempoda ilerleyen kitapları seviyorum . Beni dinlendiriyorlar.
1920 li yıllarda geçen kitap bir dönem kitabı . Dönem kitapları okurken kurgu bile olsa tarihin o naftalinli atmosferini hissetmeyi seviyorum . Farklı bir dünyaya açılan pencere oluyor bu kitaplar benim için .
Mei Ling üç çocuğu olan bir ailenin ikinci çocuğudur . Bir ablası ve bir de küçük erkek kardeşi vardır . Para sıkıntısı çeken aile bir kızlarını evlendirmeye karar verirler . Bu evlilik ile ellerine para geçecek ve bu para ile hayatta kalacaklardır. Bir arabulucu Kaliforniya'da yaşayan bir adam için kızlarını istemeye gelir. Bu arabulucuya hem kız tarafı hem de erkek tarafı ödeme yapmalıdır . Böyle birini küstürürseniz bir daha kızlarınızı kimse istemez. Mei Ling'in ablası hiç görmediği bu adam ile evlenecektir. Bu adamın eşi yeni ölmüştür ve bir de küçük oğlu vardır .
Ablası evlenmeye gideceği gün çok hastalanır . Onun yerine Mei Ling'i gönderirler. Hiç istemese de ailesinin hayatta kalması için bu evliliğe razı olmak zorundadır.
Çin takvimine göre ablası bir tavşandır . Mei Ling ise bir ejderha. Evlenmek isteyen adam bir tavşan istemiştir eş olarak . Bu nedenle Mei Ling hem ismini hem de bir ejderha olduğunu saklamak zorundadır . Kitapta Mei Ling'in içindeki ejderhanın çıkmak istediği zaman neler hissettiğini çok iyi anladım . Bazen ben de sinirlendiğim zaman aynı şeyleri hissediyorum. Kendimle karakter arasında bir bağlantı görünce merak ettim ve Çin takviminde kendi doğum günüme baktım . Ejderha olduğumu görünce şaşırdığımı söyleyemem. Arada ben de içimdeki ejderhayı sakinleştirmekte zorlanıyorum :D
Çin'den Amerika'ya uzanan bu öyküde gizlenen sırlar , yaşananlar yazar tarafından etkileyici bir şekilde yazıya dökülmüştür. Mei Ling'in sırları olduğu gibi eşinin de sırları vardır . Hiç tanımadığınız bir adama dilini bile bilmediğiniz bir ülkede güvenebilir misiniz? Kendinizi güvene almak için siz olsanız neler yapardınız ?
Sevdiğiniz birisi için - ki bu kişi çocuğunuz gibi sevdiğiniz birisi ise - onu korumak için ne kadar ileri gidersiniz ? İşte belki de en etkilendiğim bölüm burası idi . Bir anne çocuğunu korumak için sınırları ne kadar esnetir ya da sınır tanır mı ?
Kitabın sonunda yer alan terim sözlüğü ile de kitabı okurken akla takılabilecek konulara açıklık getiriyor yazar. Aslında kitap ile ilgili söylemek istediğim çok şey var ama bütün konuları açığa vurmak istemediğim için burada susuyorum . Susmadan da Mei Ling ve eşinin birbirleri ile Karıcım - kocacım gibi kibar bir şekilde konuşmalarını da çok sevimli bulduğumu belirtmeliyim.
Ben çok sevdim kitabı , tavsiye ederim.
Güneşin Ardındaki Topraklar Kitabından Alıntılar :
"İsmin ne bakalım ?"
"Siew."
Tıpkı Bo gibi, diye düşündü Mei Lang. Karmaşık bir hikayesi olan bir çocuk için basit bir isim ...
Büyükannesi haklıydı , kadınlar güçlüydü , her şeye göğüs gerebilirlerdi ve doğuştan içlerinde taşıdıkları o annelik içgüdüsüyle her çocuğu sarıp sarmalayabilirlerdi . O çocuğu kendileri doğurmamış olsalar bile ...
"Merhamet utanılacak bir şey değildir , Mei Ling ."
"Yanımızda ve güvendesin , ikimiz de güneşin ardındaki hiç bilmediğimiz bu topraklarda hayatta kalmayı başardık . Zamanı geldiğinde gerçek zenginliğin , bu gördüklerinden fazlası olduğunu sen de anlayacaksın ."
"Bir kadın kocasına itaat eder , evet ama bilge bir kadın kendi parasını kazanır ve bir kocanın öngöremediği yokluk zamanları için biriktirir. Paranın çoğunu kocana ver ama bir kısmını kendine sakla . Bir anne çocuklarını korur ... Her zaman ."
"O pis ellerinizi küçücük çocuklara uzatmamanız gerekirdi . Asıl değersiz olan sizsiniz ..."
Bir hayalin olması asla aptalca bir şey değildir. Gerçekleşmeyecek olsa bile. O hayal yola devam etmen için sana umut verir.
Kitabın Adı :Güneşin Ardındaki Topraklar
Yazar :Laila Ibrahim
Yayınevi :Arkadya Yayınları
Orjinal adı :
Çevirmen : Yasemin Büte
Sayfa Sayısı :368
Gitmek miydi zor olan yoksa kalmak mı doğduğun, kokusu ile yoğrulduğun topraklarda? Nasıl giderdi ki insan en sevdiklerini bırakıp ardında? O topraklar ölüm, açlık ve sefalet koksa bile…
Takvimler 1923 yılını işaret ederken, Kuzey Çin’de anneleri evlatsız, çocukları yetim bırakan ağır bir savaş hüküm sürmektedir. Henüz on sekiz yaşındaki Mei Ling’in ailesi de bu savaştan nasibini almıştır. Geri kalan ailesinin açlıktan ölmemesi, hayatlarının kurtulabilmesi için Mei Ling’in omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklenmiştir: Para karşılığı hiç tanımadığı bir adamla evlenmek. Üstelik de sahte bir isimle…
Yanında ona tamamen yabancı bir adamla uzaklara, onun için güneşin bile ardındaki bir ülkeden ibaret olan Amerika’ya olan uzun yolculuğu başladığında, tutunduğu tek şey orada güzel bir hayatı olacağına dair hayalleridir. Fakat çok geçmeden yalanlarla örülü bir çemberin içinde olduğunu, artık kocası olan bu yabancıya güvenemeyeceğini fark eder. Dilini bile konuşamadığı bir ülkede, sadece kendisi için değil, karnındaki bebek ve büyük bir tehlikenin içinde olan yetim bir kız çocuğu için de savaşmak zorundadır.
Peki, Mei Ling sevdiklerinden bu kadar uzakta bir başına hayatta kalabilecek, sahte evliliğine rağmen gerçek bir aile kurabilmeyi başarabilecek midir? Güneşin Ardındaki Topraklar, cesaret ve inançla atan bir kalbin inanılmaz yolculuğunu her sayfada yüreğimize işlerken, anneliğin mutlaka bir canlıyı dünyaya getirmek demek olmadığını bizlere bir kez daha hatırlatıyor.
Laila İbrahim Kimdir?
California, Whittier’de hayata gözlerini açan Laila İbrahim, daha sonra Psikoloji ve Çocuk Gelişimi üzerine yüksek lisans yapmak amacıyla Oakland’e taşınmıştır. Çocuklar için daha fazla şey yapmak isteyen yazar, bir anaokulu açarak insan psikolojisi ve çocuk eğitimi üzerine edindiği tüm tecrübeleri anneler ve çocuklarıyla paylaşmaktadır. Aldığı eğitimlerle edindiği birikimleri, bir öğretmen ve anne olarak kitaplarına sık sık aktaran Ibrahim, ailesiyle birlikte Berkeley’de yaşamaktadır.
Çok güzel bir inceleme olmuş, teşekkürler paylaşım için :)
YanıtlaSilYine farklı bir konu bulmuşsun. Çin deyince aklıma corona geliyor artık 🙈
YanıtlaSil