10/18/2017

# İthaki Yayınları # John Shirley # Kitap Yorumu

Bioshock: Rapture Şehri - John Shirley || Kitap Yorumu

Bioshock: Rapture Şehri - John Shirley

       "İstediğin kadar oku,bilgine yakışır şekilde hareket etmezsen 'cahilsin'... "

  Dünyaca ünlü Bioshock oyununun başilangıç hikayesi Bioshock : Rapture Şehri. Kitapta bize Rapture şehrinin kuruluşu ve yıkıma götüren olaylar anlatılıyor.

  Oyunun ismini duydum fakat hiç oynamadım. Kitabı oğlum için almıştım ve yine onun ısrarı ile okudum kitabı. Bir oyunun kitabı olduğu için basit bir kurgu zannetmeyin kitabı. Kitapta felsefi fikirler ve harika bir kurgu var , ben çok sevdim kitabı .

Bioshock: Rapture Şehri - John Shirley

   İkinci Dünya savaşı sırasında 1945 yılından 1959 yılına kadar geçen olaylar anlatılıyor kitapta. Andrew Ryan daha çocukken babası ile Rusya'dan Amerika'ya kaçarlar. Avrupa savaş ile sarsılmakta, Japonya'ya atom bombası atılmış , Rusya'da kızıllar kan dökmektedirler. Özgürlük ve savaştan kaçmak için Amerika'ya gitmişler ve orada fırsatları iyi değerlendiren Ryan zengin bir iş adamı olmuştur. Zengin olmasına olmuştur fakat Amerika'da da aradığı özgürlüğü bulamamıştır. Din , sendikalar, ekonomik sorunlar ,yöneticilerden memnun kalmama Ryan'ın yeni yollar bulmaya itmiş ve Rapture fikri ortaya çıkmıştır.






   Atlantik okyanusunun ortasında , denizin altında, dinden , sendikalardan arınmış, tamamen özgür bir ülke... Asgari ücret yok, istediğini yapmakta özgürsün (cinayet hariç) . İstediğin işi yap , istediğin sanatı icra et...

Bioshock: Rapture Şehri - John Shirley


  Şehir inşa edildikten sonra sanatçılar , yatırımcılar, zeki insanlara davet gönderilir bu şehirde yaşamaları için . Daveti kabul edenler şehre gelir , kabul etmeyenlerin de sessizliği istenir. Bu şehirden kimsenin haberi olmamalıdır. Korkunç dış dünyadan soyutlanmış bir cennet, özgürlükler şehri ... Bu şehre herkes kabul edilmez fakat bir kez girdin mi çıkmak da yasaktır.

Bioshock: Rapture Şehri - John Shirley


  Baştaki kurulma fikri ne kadar güzel olursa olsun Ryan'ın hesaplayamadığı şey insan faktörüdür. İnsanın vahşi , acımasız , aç gözlü doğası. Kendi özgürlüğünü diğer insanların zararına kullanma potansiyeli. Din ortadan kalkınca vicdan azabının da kalkması ve insanları frenleyen hiçbir yaptırımın olmaması...

   Ütopya olarak başlayan fikrin distopyaya dönüşmesi, insanlar arasındaki sınıf farkının gittikçe artması , bir gözlemci ve yöneticinin diktatöre dönüşmesi ve insanları kurtarmayı vaat eden bir adamın aslında farklı niyetlere sahip olması...

Bİoshock: Rapture Şehri


   Kitap bize güzel başlayan bir maceranın yavaş yavaş nasıl kabusa dönüştüğünü gösteriyor. İnsanların denetlenmez ve yaptıklarının sonucunda bir yaptırım olmaz ise nasıl raylarından çıktıklarını ve çevresindeki her şeyi - çocuklar da dahil - nasıl kötü niyetleri için kullandığını gözümüze sokarak anlatıyor yazar.

Bioshock: Rapture Şehri - John Shirley


   Bir oyunun kitabı olduğu için hızla okuyup bitiririm diye düşünmüştüm başlarken. Fakat öyle olması. Kitabın içindeki alt mesajları kaçırmamak için sabırla , yavaş yavaş , sindire sindire okudum. Sonuç olarak ise çok sevdiğim kitaplar arasına girdi...






Bioshock: Rapture Şehri - John Shirley
Kitabın Adı : Bioshock  Rapture Şehri
Yazar : John Shirley
Yayınevi : İthaki Yayınları
Orjinal adı : Bioshock : Rapture
Çevirmen : Kerem Ergener
Sayfa Sayısı :424


Dünyanın en çok satan bilgisayar oyunlarından Bioshock'ın başlangıç hikâyesi… Su altı şehri Rapture'ın bilinmeyen gerçekleri… Bir ütopyanın adım adım distopyaya dönüşmesi… II. Dünya Savaşı'nın sonuydu. Franklin D. Roosevelt'in Yeni Düzen'i, Amerika siyasetinin gidişatını değiştirmişti. Vergiler hiç olmadığı kadar yüksekti. Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombaları, tüm dünyaya toplu bir ölüm korkusu saldı. Hükümetlerin gizli ajanlıklarının ve birimlerinin yükselişi, dikkatleri üzerine çekiyordu. Amerika'nın özgürlük anlayışı yok oluyordu ve pek az insan özgürlüklerini kazanmak için savaşmaya hazırdı.

Ancak bu insanlar arasındaki bir hayalperest, zorlu yollardan gelen bir mülteciyken dünyanın en zengin ve en hayranlık uyandırıcı adamlarından birine dönüştü. İşte o adam: Andrew Ryan! Ve kendisi, insanların hep daha iyisini hak ettiğine inanıyor. Bu yüzden dünya üzerinde bir ütopya yaratıp imkânsızı gerçekleştirmeye kararlı. Öyle bir ütopya ki devletten, sansürden, bilim üzerindeki ahlaki sınırlamalardan uzak, emeklerinizin karşılığını aldığınız bir yer. İşte bu fikirle Rapture ortaya çıktı; denizin altındaki o parıltılı şehir… Ancak bu ütopya büyük bir trajediyle yüzleşti. İşte her şey böyle başladı… her şey böyle son buldu.

"Ben Andrew Ryan ve size bir soru sormak için buradayım: Bir insan kendi alınterinde hak sahibi olamaz mı? Hayır, der Washington'daki adam. O ter, fakirlere aittir. Hayır, der Vatikan'daki adam. O ter, Tanrı'ya aittir. Hayır, der Moskova'daki adam. O ter, herkese aittir. Bu cevapları reddettim. Bunlar yerine, başka bir şeyi seçtim. Ben imkânsızı seçtim. Ben… Rapture'ı seçtim. Sanatçıların sansürden korkmayacağı bir şehir. Biliminsanlarının gereksiz bir ahlakla sınırlandırılmadığı bir şehir. Mükemmelin, değersizler tarafından sınırlanmadığı bir şehir... ve alınterinizle, Rapture sizin de şehriniz olabilir."


                                                     >

7 yorum:

  1. Çok güzel yorum olmuş klavyene sağlık

    YanıtlaSil
  2. Merhaba.
    Böyle kitapları çok seviyorum, hele uzak doğu kökenli ise daha bir seviyorum.
    Her ne kadar oyunmuş gibi olsa da bizi bazı şeylere yavaş yavaş alıştırıyorlarmış gibime geliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi kültürlerini bU şekilde empoze ediyorlar ...

      Sil
  3. Rapture çok çekici bir yer geldi bana, orayı da nasıl mahvetti insanlar merak ettim...

    YanıtlaSil
  4. Bilgisayar oyunlarını seven biri olarak oyunu oynadığımı hatırlıyorum. Kitabı olduğunu bilmiyordum. Okunacaklar listeme bir kitap daha eklemiş oldum. Ellerinize sağlık.
    https://ugurunhazinesi.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda link vermemeye dikkat ediniz. Link verdiğiniz yorumları yayımlamıyorum maalesef :(

Web sitemizdeki fotoğrafların, yazıların izin alınmadan kopyalanması, yayınlanması, alıntı olduğu ve kaynağı belirtilmeden bir takım amaçlar için kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırıdır. İzin alınmadan kopyalanan resim ve yazılarımızla ilgili dilekçe ve dava açma hakkımız saklıdır.