"Güçlü ve cesur ol. Korkma , cesaretin kırılmasın Tanrı nereye gidersen git , yanında olacaktır."
Harika , muhteşem ötesi bir kitap okudum " Gelincik ile Serçe". Kitabın içi kadar dışı da muhteşem . Arkadya Yayınları yine kendini aşmış ve bu kitapta harika bir iş çıkarmış. Ba-yıl-dımmmm !!! Kapak böyle iç açıcı olunca kitabı okumak da ayrı bir keyif oluyor.
" Hidden Masterpiece " serisinin ikinci kitabı Gelincik ile Serçe. İlk kitabı olan Kelebek ile Keman kitabını bir yıl önce okumuş ve yazarın kalemi ile o kitap ile tanışmıştım. ( Kelebek ile Keman yorumum için tık tık ... )
Gelincik ile Serçe de yazarın diğer kitabı gibi İkinci Dünya Savaşı zamanında geçiyor ve Yahudi soykırımından bahsediyor.
Belki de umut küçük bir serçenin kanatlarındadır.
Çoğu kitapta alışık olduğumuz üzere iki zamanlı olarak ilerliyor kitap. Günümüzde Sera ve William - ki onları Kelebek ve Keman kitabından da hatırlıyoruz. - , 1940 yıllarda ise Kaja ve Liam.
Nazi işgali altındaki Prag'dan Kaja , ablası ve eniştesi kaçmak zorunda kalırlar. Filistin'e giderler. Orada eğitimini tamamlayan Kaja İngiltere'de gazetede işe başlar. Her ne kadar editörlük denilse de aslında alındığı iş sekreterliktir. Burada Liam ile tanışır. Her ne kadar savaştan kaçıp buralara gelse de savaş ondan uzak kalmaz ve İngiltere'ye de sıçrar. Prag'dan kaçışından üç yıl sonra anne ve babasını kurtarmak üzere geri döner Kaja . Orada savaşın korkunç yüzü ile çok yakından tanışır...
Sera sonunda sonunda William ile evlenir . Fakat William'ın başı kanun ile derde girer. Onun masum olduğunu ispatlamak için araştırmalara başlayan Sera , araştırmalarında birçok gerçeği gün yüzüne çıkarır...
Tarihi gerçeklerle harmanlanmış bir kurgu olan Gelincik ile Serçe, etkileyici, hüzün dolu , yürek parçalayan bir roman. Her kötülüğün ve umutsuzluğun arasında da minik ümit tohumlarının yeşerdiğini ve iyi insanların olduğunu da hatırlatmayı unutmamış yazar kitabında.
"Onlara ne öğreteceğim? "
" Umut etmeyi öğret "
Kitapta Terezin Toplama Kampının gerçeğini de görüyor , insanların nasıl acı çektiğini okuyoruz. Özellikle de çocukların. Annesi babası olmayan , korkan ,eziyet gören ve açlık , hastalık içerisinde yaşamaya çalışan çocuklar. Ve onlara kapkaranlık bir dünyada minik de olsa bir ışık getirmeye çalışan öğretmenleri...
Kaja'nın ceketinin yakasına parlak kırmızı renginde bir gelincik taktı " Başkaları uğruna hayatlarını feda edenleri hatırlatmak için "Çok etkileyici ve bir çok ders çıkarılması gereken bir kitap Gelincik ile Serçe. Umarım bu tür kurgulardan ders almayı başarırız ve dünyada bir daha böyle felaketler yaşanmaz. Tavsiyemdir...
" Dilerim ki bir gün , sen ve ben savaşın harap ettiği bu dünyadan çok uzakta olduğumuzda , ona arkadaşım diyebilirim. Nazi ya da Yahudi olmayız . Ya da av ve avcı . Sadece arkadaş oluruz . Dünya bir gün buna izin verir diye dua ediyorum. "
Kitabın Adı : Gelincik ile Serçe
Yazar :Kristy Cambron
Yayınevi :Arkadya Yayınları
Orjinal adı :A Sparrow in Terezin
Çevirmen :Oğuz Barış
Sayfa Sayısı :432
Yeni sanat galerisinin açılışı ve bir peri masalını aratmayan düğününün ardından Sera James, büyüleyici bir hayat sürmeye başlar. Ancak William Hanover’ın işlemediği bir suç yüzünden tutuklanmasıyla peri masalı bir kâbusa dönüşür. Sera ile William korku ve endişe savaşını verirken, Sera âşık olduğu adamın gerçekte kim olduğunu sorgulayacak, aradığı yanıtları ise geçmişte bulacaktır.
Kája Makovský, 1939 yılında yarı Yahudi ailesini geride bırakarak Nazi işgali altında olan Prag’dan kaçmak zorunda kalır. Üç sene sonra İngiltere’de artık bir gazetede çalışan Kája, Nazilerin Londra’yı bombalamasının ardından Manş Denizi’nin karşı tarafında yaşanan korkunç olayları keşfeder. Bölgede binlerce Yahudinin katledildiğini öğrendiğinde ailesini kurtarmak için hayatını riske atarak vatanım dediği şehre geri dönmeye karar verir. Ancak şeytan boş durmayıp onun planlarını bozar ve Kája kendini korkularının merkezinde, Terezin Toplama Kampı’nda bulur…
Umuda ve hayata tutunma hikâyesinde Sera ve Kája, yüreklerini saran inanca tutunacak ve sevdiklerini korumak uğruna sonuna kadar savaşacaklardır. Bu, geleceklerini yok saymak anlamına gelse bile…
Kelebek ile Keman’la gönlümüzde yer edinen Kristy Cambron, bu kez Gelincik ile Serçe’yle savaşın karanlık yüzünün çocuklardaki etkisini, kötü bildiklerimizin de içinde iyilik taşıyabileceğini yürek burkan bir dille anlatıyor…
“Gelincik ile Serçe bize bir kez daha Terezin Toplama Kampı’na 15,000 çocuğun gönderildiğini ve yalnızca yüzünün kurtulabildiğini dehşetle hatırlatıyor. Bu roman sevdiklerimiz uğruna neleri göze alabildiğimizi çarpıcı bir dille anlatıyor.”
Beth K. Vogt
Arkadya yayınları candır değil mi Nilüm :) bir ara bende de okunmamış kitapları var bakayım ;)
YanıtlaSilKitaptan nasıl etkilendiyseniz öve öve bitirememişsiniz. Okuruyla bütünleşen onu içine alabilen kitap paylaşımlarını görünce okumuş kadar mutlu oluyorum.. Ne mutlu size
YanıtlaSilTarihi romanlar güzel oluyor 😊
YanıtlaSil