" ... Karamazovluk şöylece özetlenebilir: Şehvetli , kâr düşkünü ve akıldan sakat insanlar ... "
Dünya ve Rus edebiyatının unutulmaz yazarlarından birisidir Dostoyevski. Yazarın hayatından önemli kesitleri taşıdığı söylenen roman yaklaşık 400 bin kelimeden oluşmaktadır . Dostoyevski'nin son yazdığı romandır Karamazov Kardeşler . İki yıl gibi bir sürede yazılmıştır kitap . Karamzov Kardeşler yayımlandıktan dört ay sonra yazar hayata gözlerini kapamıştır .
Dostoyevski uzun tahlilleri ile okuması zor bir yazardır . Okumak için biraz sabırlı olmak ve aceleye getirmemek gerekiyor . Bunun için kafanızın rahat ve acelenizin olmadığı bir zamanı tercih etmelisiniz.
Karamazov Kardeşler adından da anlaşılacağı gibi kardeşleri ve onların babalarını anlatıyor . Anlatılanlar sadece bunlar da değil tabii ki . Karamazov ailesinin etrafındaki insanlar da kitapta uzun uzun anlatılıyor . Bazen yazar kitapta uzun uzun anlatmak istemiyorum diyor fakat bundan uzun nasıl yazılır bilemedim :))
İlk bölümde baba Karamazov anlatılıyor . Yaptığı iki evlilik sayesinde sermayesini oluşturan sonraları da faiz ile kurnazca parasını katlıyor . Şehvet , zevk , sefa düşkünü bir adan Fyador Karamazov . Tanrıya inancı olmadığı için sadece bu dünyayı düşünür . Belki de bunu için çocuklarına da bakmaz . Aslında baba olacak bir adam değildir Fyador Karamazov .
Büyük çocuk Dimitri Karamazov da hayatı dolu dolu yaşayan zevk ve şehvet düşkünü bir insandır .
İkinci çocuk İvan Karamazov isyankar birisidir. Hayatı , babasını , inancı sorgular .
Üçüncü çocuk Alyoşa . Dini bütün , mantıklı hareket eden birisidir . Romanda en fazla anlatılan ve en çok karşılaşılan karakterdir kendisi. Dostoyevski'nin genç yaşta ölen oğlu Alyoşa'yı romanda yaşattığı düşünülmektedir.
Bazı felsefeciler tarafından bu üç çocuk Dostoyevski'nin hayatının bir bölümünü temsil etmektedir.
Benim okurken hissetliklerime gelirsem , kitabın ilk yarısı ağır ve sıkıcı bir okuma oldu benim için . Yazarın her bir karakteri uzun uzun anlatma çabası beni biraz yordu . Sırf ana karakterler değil yan karakterlerini yorulmadan uzun uzun anlatıyor yazar.
Kitabın ikinci yarısında olaylar artmaya başlayınca biraz daha akar hale geldi kitap sonuna doğru ise elimden bırakamaz hale geldim.
Baba Fyodor Karamazov'u hiç sevmedim . Hem karakteri hem de çocuklarına karşı davranışları sebebi ile . Bir de oğlunun aşık olduğu kadına aşık olup onu tavlama çabaları ise beni kızdırdı . Belki sonunda olanları hak etmişti ancak bu durumda bile çocuklarının başına bela oldu .
Uzun tasvirler ve anlatımlar içinde boğulmadan konuya adapte olabilirseniz yazarın kelime aralarında verdiği mesajları kaçırmazsınız.
Dönemim Rusya'sı ,insanların yaşayış biçimleri , aile yapıları anlatılırken inanç sistemi de sorgulanıyor . Sadece bu da değil adalet sistemi de ele alınıyor kitapta. Bir suçun cezası bu dünyada mı çekilmeli yoksa öbür dünyada mı? Yoksa ikisinde birden mi ? Belki de yazar ilahi adaletin farklı yollarla da olsa tecelli ettiğini anlatıyor bir noktada .
Aslında anlatmak istediğim çok nokta var fakat kitaptan ipucu vermek istemedim için nasıl anlatabilirim diye çok düşünüyorum. Ben kitabı okumadan önce kitabın son bölümlerinden bahsedenler oldu ki sonu bilinen bir yola çıktığımı hissettim ve sinir oldum . Yoldan alacağım keyfi azaltmış oldular. Bu nedenle bir kitaba başlamadan önce kitap hakkında konuşanlardan uzak durmak en iyisi.
Uzun ve yorucu olduğu kadar da keyifli bir okuma süreci oldu benim için Karamazov Kardeşler. Kitabın içerisinde Bulgarlardan duydum diyerek Türkler hakkında olumsuz şeyler yazmış yazar. Bu yazdıklarını Türk düşmanlığı yüzünden olduğunu düşünüyorum. Yazarı ve kitabı ne kadar sevsem de bu bölümde yazılanları kınıyorum .
Karamazov Kardeşler Kitabından Alıntılar :
"Bir hayvan asla insan gibi zalim olamaz ; böylesine ustalıklı , böylesine sanatsal bir zalimlik insanda olur sadece . "
" Onun aşkının bir saati , bir dakikası , rezaletin vereceği azap içinde geçen bütün bir hayata bedel sayılamaz mıydı ?"
"İnsanların kör amaçlarına ne kadar ters düşerse düşsün , doğada gülünç hiçbir şey yoktur."
" Puşkin hakkında söylediğine hak veriyorum . Gerçekten yetenekli bir adamsa ne diye sadece bacaklar üzerine yazmış ?"
"Ya gerçekten yoksa Tanrı ? Ya bu düşünceyi insanların yarattığını söyleyen Rakitin haklıysa ? Tanrı yoksa , yeryüzünün de , evrenin de başı insan demektir . Mükemmel ! Yalnız Tanrısız erdemli olabilir mi insan? "
"... başkalarında Hamlet'ler , bizde henüz Karamazov'lar var, o kadar !
"Yakınlarımı nasıl seveceğimi hiçbir zaman bilemedim. Bence özellikle yakınlarını sevmek, yabancıları sevmekten daha zordur."
"Hayattan pek çok şey öğrenen insanlar, neşeli ve masum kalamazlar."
"Bence cehennem, sevememekten doğan bir acıdır."
"İnsanları ezmemeli, eziyet etmemeli, hem yalnız insana değil, hiçbir canlıya yapmamalı bunu, nihayet hepsi Tanrı yaratıkları değil mi?"
"İnanır mısın kimseye acımaz oldum, akıllandım mı dersin?"
"Bazı insanların düşmanlığı dostluktan daha yararlı olur."
" Hayattan korkmayın çocuklar ! İyi , doğru bir şey yaptığınız zaman hayat öyle güzel ki !"
Kitabın Adı :Karamazov Kardeşler
Yazar :Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Yayınevi : İş Bankası Kültür Yayınları
Orjinal adı :Братья Карамазовы
Çevirmen :Nihal Yalaza Taluy
Sayfa Sayısı :1016
Dostoyevski, yaşamının son yıllarında başyapıtı Karamazov Kardeşler'i tamamladığında, Rus yazınında 'felsefe düzeyinde roman-tragedya denen türün de temelini attığının bilincinde değildi. Dostoyevski'nin yaşam birikiminin tümünü ve sanat gücünün doruğunu içeren bu roman, gerçekte insanı insan yapan ne varsa, onlara adanmış bir destan niteliğini taşır. Yazar, hiçbir romanında "Karamazov Kardeşler"de olduğu denli insan ruhuna inmemiş, insanoğlunu bu denli kesitler biçiminde, içgüdülerinin ve istencinin tüm görünümüyle sergilenmiştir. Bir aileyi konu alan ve bir felaketler zinciri olarak gelişen olay örgüsü, bireysel öğelerin yanı sıra, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısındaki Rus toplumunu da geçirdiği sarsıntıların tümüyle, dünya edebiyatında bir eşi daha bulunmayan bir sanat aynasından yansıtır.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski Kimdir ?
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 11 Kasım 1821’de Rusya’nın başkenti Moskova’da doğdu.
Dostoyevski, Rus Edebiyatı’nın ve Dünya Edebiyatı’nın en önemli yazarlarından biridir. Eserleri yüzyıllar boyunca en çok okunan kitaplar arasındadır.
Özel bir okulda ve genellikle de evde eğitim gören yazar, annesinin 1837 yılındaki ölümünün ardından St. Petersburg’ta yer alan ve askerî mühendis yetiştiren bir okula başladı. Annesinin ölümünden iki sene sonra da babası beyin kanaması geçirdi ve hayatını kaybetti.
Askerî mühendis olarak mezun olan Dostoyevski, 1844’te bu görevinden istifa ederek kendini yazarlığa adadı. Yazarın ilk eseri, 1846 yılında yayımlanan “İnsancıklar” adlı novellaydı. Bu kısa roman, yazarın beklediği ilgiyi göremese de Dostoyevski’nin ilk kitabı olması nedeniyle bu eser, Dostoyevski kitapları arasında büyük bir öneme sahiptir.
Rusya’da o dönemde yaşanan Çarlık rejimi baskısına karşı yükselen direniş sesleri hakimdi ve Dostoyevski bir takım olaylara karıştığı düşünülerek tutuklandı ve hapse gönderildi; idamın kıyısından döndü ve Sibirya’ya sürgün edilen Rus yazarları arasına girdi. Bu dönem, yazarın edebî anlamda en önemli dönemiydi. Sürgün edilişi ve ölümün soğuk ve karanlık dokunuşundan son anda kurtulması, insanın kalbinin derinliklerine işleyen o değerli cümlelerin ve başyapıtların yazılmasına neden oldu.
Cezaevi ve sürgün yıllarının ardından er rütbesiyle yeniden askerî kimliğine bürünen Dostoyevski, zamanla Subay rütbesine erişti. 1857 yılında Mariya Dmitriyevna İsayeva ile evlendi.
Petersburg’a yerleşen yazar, burada Ezilenler’i ve Ölü Evinden Anılar’ı yazdı. Geçirdiği zor yıllar, sara nöbetleri, kumar bağımlılığı ve borç batağı yazarın son dönemlerinde yazdığı bir çok romanda ve novellada kendisini hissettirmekteydi ve yazar, Dünya klasikleri arasında da başyapıtlar olarak adlandırılan Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868) ve Ecinniler (1872)’i bu dönemde yazdı.
Dostoyevski’nin sözlerinden biri olan “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık.” özdeyişi, realist roman türünün kökenini Rus toplumsal gerçekçi ve güldürü yazarı Gogol’ün Palto adlı kısa öyküsüne dayandırmaktaydı.
Dostoyevski, 1879’da Karamazov Kardeşleri yazdıktan üç sene sonra hayatını kaybetti. Cenazesinde on binlerce insan onunla birlikteydi. Dostoyevski, realizmin, psikolojik romanın ve felsefî nihilizmin öncülerindendi ve birçok sanatçıyı ve düşünürü etkiledi.
Ardından gelen kuşakların ve günümüzün okurları, düşünürleri ve yazarları hâlen tabutu ardından yürüyenler gibi takip etmektedir onu.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski 'nin Okuduğum Kitapları :
Kumarbaz
Ölü Evinden Anılar
Budala
Suç ve Ceza
Beyaz Geceler
İnsancıklar
Yer Altından Notlar
Karamazov Kardeşleri de yazı sonunda okuduğunuzu belirttiğiniz diğer kitaplar gibi (listeden yalnızca Ölü Evinden Anılar'ı okumadım) beğenerek okumuştum. Özellikle Alyoşa'nın yeri başkadır bende. Romanın büyüklüğünden korkmasam tekrar okurum. Ancak, Dostoyevski'nin sıradaki eseri Ecinniler olacak benim için.
YanıtlaSilBenim de Ev Sahibesi ve Öteki kitaplanı 2020 de okumayı planladığım kitapları yazarın.
YanıtlaSilBen "Öteki" kitabını Nihal Yalaza Taluy çevirinden okumuştum. Genelde tercih ettiğim bir çevirmendir. Ancak, Can Yayınlarında bu kitap "İkiz" olarak Sabri GÜRSES tarafından da çevrildi. Bu çeviriyi de merak ediyorum doğrusu. Öteki kitabını beğenenler kadar çok kötü bulanlar da mevcut.
SilBen de ikisi de İş Bankası Yayınlarından. Can Yayınlarının kitabını ben de merak ediyorum .
SilNasıl severim bu kitabını. Rus yazarların yeri bende başkadır.
YanıtlaSilBaşlamıştım ama çok uzun olduğu için bırakmıştım, böyle uzun kitapları sıkılmadan okuyabilmek için bir ipucun varmı?
YanıtlaSil