"Yorulduğumuz zamanlarda bedenimiz biraz dinlenme ister , beynimizse uyku. Peki ya biz onlara ne veririz? Bir fincan kahve!"
Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer kitabı ile tanıştım yazarla. O güne kadar okuduğum kitaplardan çok farklı ve güzeldi. Enlerim arasına girdi. Sonra Seni Her şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim isimli kitabını okudum. Bu kitabını da sevsem de artık yazarın tarzını biliyordum. Beni çok etkilemedi ve hala favarim ilk kitabı idi. Uzun zamandır okunmayı bekleyen Yaşamayı Öğrendiğim Gün bayram sonu kitaplığımı karıştırırken elime geldi ve artık zamanı gelmiş demek ki diyerek kitabı okudum.
Yazarın kendisine ait bir sihri var. Kitaba başlayınca sizi o dünyanın içerisine hapsediyor ve kitabı bitirmeden rahat edemiyorsunuz. Ne olacak beklentisi ve kelimelerdeki sihir siz daha anlamadan esir alıyor sizi. Bir de bakmışsınız ki kitabın başından kalkamadan bitirmişsiniz. Benşm başıma gelen de bu oldu. Kitabı elime aldım , ilk sayfaları çevirdim ve bir de baktım ki bitmiş!...
"Başkalarında nefret ettiğimiz şey bazen kendimizde kabul edemediğimizdir."
Laurent Gounelle kitapları aslında bir kişisel gelişim kitapları olarak değerlendirilebilir. Yazar yazdığı romanlarında ince mesajlar dokumuştur. Hem sürükleyici bir öykü okursunuz hem de verdiği mesajlardan sizlere uyan varsa ya da hoşunuza giden onları alırsınız. Mesajları sevmesaniz bile sonuçta hoş bir roman okumuş olursunuz.
" Yaşam böyledir işte: Kimi zaman sorun olarak gördüğümüz şeyin aslında bir çözüm olduğu aklımızdan bile geçmez!"Jonathan sigorta işi yapmaktadır . Üç kişilik şirketin ortaklarından birisidir. Diğer ortakları arkadaşı Michael ve eski karısı Angela'dır. Yaşadığı ortamda bunalan Jonathan hala eski karısını sevmektedir. Bir gün bir çingene el falına bakar ve söyledikleri onun hayatını değiştirir. " Öleceksin" ... Hepimiz ölümlü insanlarız fakat nedense öleceks,n denildiği zaman çoğu insan çok korkar. Bir saat sonrasının bile garantisi yokken bu durumun dile gelmesi onları ürkütür. İşte Jonathan da bu ürken gurubun arasına giriyor . Bu haberi aldıktan sonra işinden izin alaran halasının yanına gidiyor ve bir çeşit kendini ve etrafını tanıma sürecine giriyor. Geri döndüğünde ise artık bambaşka bir insan olmuştur....
Jonathan'ın kendini tanıma sürecine ortak olurken arkadaşı ve eşini de tanıyoruz . Ayrıca onların farkında olmadığı birisi daha var. İnsanları gözetleyip kameraya alıp onnları blogunda yayınlayan Ryan...
"Kimileri hiç kimseye gerek duymadan yaşayabileceklerini düşünürler. Mutluluklarının kendilerinden başka kimseye bağlı olmadığına inanırlar. Çok büyük bir yanılsamadır bu."
Kitabın Adı :Yaşamayı Öğrendiğim Gün
Yazar :Laurent Gounelle
Yayınevi : Pegasus Yayınları
Orjinal adı :Le jour où j'ai appris à vivre
Çevirmen :Hasan Can Utku
Sayfa Sayısı :288
Bir pazar günü güzel havadan faydalanmak için dışarı çıkıyorsunuz. Sokaklarda amaçsızca gezerken yanınıza yaklaşan bir Çingene, falınıza bakmak için birden elinizi yakalıyor. Alt tarafı bir fal, ne olabilir ki… Ama Çingene'nin gözleri bir anda fal taşı gibi açılıyor ve korkudan donakalıyor. Sonunda ağzından tek bir cümle çıkıyor: "Öleceksin!"
Tam da hayatında yolunda gitmeyen şeyler için endişelendiği bir zamanda yaşanan bu olay Jonathan'ın gözlerini açar. Ardından Jonathan kendini bulmak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk ona yeni kapılar açacak ve artık hayatı hiç de alıştığı gibi olmayacaktır. Ne de olsa hem kendine hem de dünyaya dair bütün bakış açısını değiştirecek deneyimler yaşamış ve sivri yerleri törpülenmiştir…
Bu roman gerçek bilimsel deney ve verilerin çekiciliğini kullanarak kendi varlığımıza, başkalarıyla olan bağlarımıza yeni bir ışık tutup gölgelerimizi aydınlatırken, hayatımıza da taze ve iç açıcı bir nefes getiriyor. Laurent Gounelle'den insana ve insani ilişkilere dair aydınlatıcı, yeni bir roman.
Alıntılar beni çok etkiledi kuzum ve doğruluk payı oldukça yüksek :) Alınacaklar listem senin önerilerin ile devam ediyor kuzum hehe :D Emeğine sağlık bitanem :))
YanıtlaSilTanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer kitabını ben de okumuştum.Fena değildi :)
YanıtlaSil