Arkadya Yayınlarının en yenilerinden olan Yağmurda Dans , Juliette Sobanet'in ülkemizde yayınlanan ikinci kitabı. İlk kitabı Siyah Kar 'ı okumamıştım. Şimdi Yağmurda Dans kitabını okuduktan sonra diğer kitabini da çok merak ediyorum. Çünkü bu kitap harikaydı! ...
Bu sabah Paris'te, adı Ruby Kerrigan olan bir kadın olarak uyandım. Oysa benim adım Ruby değil. Benim adım Claudia Marie Davis. On sekiz haftalık hamileyim, bir kız bekliyorum. Ve ona geri dönebilmenin yolunu arıyorum...
Kapak resmi olarak romantik pembiş bir kitabı andıran Yağmurda Dans aslında bundan daha fazlası. Fantastik öğeler ise karışınca kitapları daha bir ilgi çekici buluyorum ve beni daha fazla cezbediyorlar. Yağmurda Dans 'ta öyle oldu. Kitabı daha fazla sevdim .
Claudia otuz beş yaşında , hamile ve bekardır. Bebeğinin babası evlidir ve bebeği de istememektedir. Ne olursa olsun Claudia karnındaki minik kıza aşıktır.
Anneannesinin dans stüdyosunda dans partneri olan Eduardo 'ya ilgi duymaktadır ve ona hamile olduğunu söylemeye karar verir. Tam bunu söyleyeceği sırada aksilikler olur ve Claudia bayılır.
Kendisine geldiğinde etrafında tanımadığı insanlar vardır. Karnı dümdüzdür yani bebeği artık yoktur ve için ilginci aynaya baktığı zaman farklı bir bedende olduğunu görür. En az on yaş genç bur bedende... Üstelik Fransızca konuşmaktadır ve Paris'tedir. Tuhaflıklar bununla da bitmez. 2012 yılında bayılan Claudia 1950 li yıllarda ayılır.
Buraya kadar kitap oldukça ilginç başlıyor , sayfalar ilerledikçe de daha da ilginç hale geliyor. Claudia nin zamanı çok kısıtlıdır. Tabii yeni adı ile Ruby'nin. Bu kısıtlı sürede neden geldiğini bulmak ve işleri yoluna koymak zorundadır. Bu zaman diliminde çok cinayet şüphelisi de olduğundan işleri oldukça zordur ...
Romantizm, geçmiş yaşam deneyimi, gerilim... Hepsini harmanlamış yazar ve ortaya harika bir eser çıkmış. Kitabı ben çok çoook sevdim ;))
Kitabın Adı :Yağmurda Dans
Yazar : Juliette Sobanet
Yayınevi : Arkadya Yayınları
Orjinal adı : Dancing with Paris
Çevirmen : Oğuz Barış
Sayfa Sayısı :392
Hayatınızı değiştirmek için bazen küçük bir zaman dokunuşu yeterlidir…
Bir gün başka bir bedende gözlerinizi açsanız ne hissederdiniz? Başarılı bir evlilik terapisti olan Claudia Davis, herkesin hayatına iyi gelse de kendisi bu konuda şanslı değildir. Uzun zaman önce kaybettiği babasının acı kaybını hâlâ yüreğinde taşıyan genç kadın, mutsuz bir çocukluk geçirmiştir. Dahası artık bekâr bir anne adayı olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır…
O akşam önemli bir kararı gerçekleştirmek için büyükannesinin dans stüdyosuna gittiğinde kader ona bambaşka bir kapı açacaktır. Stüdyodaki büyülü atmosfere girdiği anda artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Geçmişe, 1950’li yılların Paris’ine gözlerini açmıştır. Ve adı Claudia Davis değil danslarıyla göz dolduran Ruby Kerrigan’dır. Aynı zamanda cinayete kurban giden başka bir dansçının da baş şüphelisidir… Neler olduğunu anlayamayan Claudia, kendini inkâr ettiği kaderin ellerine bırakmak zorundadır. Belki de gelecekteki hayatı, geçmiş hayatının hatalarından kurtulmasına bağlıdır… Belki de gerçekten ikinci şans diye bir şey vardır…
Siyah Kar ile dikkatleri çeken Juliette Sobanet, bu kez Yağmurda Dans ile sizi zamanın ötesine, gizemli bir yolculuğa sürüklüyor. Geçmiş hayatların geleceğimizi nasıl etkilediğini okurken acaba sorusunu düşünmeden edemeyeceksiniz…
Güzel bir kitaba benziyor. Not alayım. Emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :))
SilAaa çok hoşuma gitti. Geçenlerde buna benzer bir kitap okumuştum. Çocuk her gün farklı bir bedende uyanıyordu. Kurgu olarak aşırı sevmiştim. Onu anımsadım şimdi. Ama bu kitap daha da iyiye benziyor. Bu arada bahsettiğim kitap levithan her gün ilginizi çekerse :)
YanıtlaSilHer gün kitabını okumuştum. İki kitap arasında kıyas yaparsam Yağmurda Dans ı daha çok sevdim ben :))
Sil