
İlk Türk Kadın Romancı olan Fatma Ailye'ye hiç yabancı değiliz aslında . 50 TL'nin üzerinden gülümseyerek bize bakan kadın Fatma Aliye'dir . Kadın hakları savunucusu da olan Fatma Aliye , kitaplarında genellikle kendine güvenen kadınları anlatır.
Udi kitabının da başkarakteri ünlü bir udi olan Bedia'dır . Musikiyi seven ve keman çalan bir babanın en küçük kızı olan Bedia da doğuştan musikiye düşkündür . Küçük yaşlarda kanun çalmaya başlayan Bedia sonra kemanı öğrenmiş sonra da hayatı boyunca vazgeçemeyeceği ud ile tanışmıştır . Kızının evlenmesini istemeyen babası hastalandıktan sonra yaşı geldi denilerek Bedia evlenmiştir. Eşi ile ilk zamanlar çok mutlu olmuşlar ve birbirlerini çok sevmişlerdir . Sonraları ise eşi eve geç gelmeye bazen de gelmemeye başlamıştır ...
Udi kitabında Fatma Aliye Bedia'yı , yaşamını , duygularını , ayakta kalma çabalarını anlatıyor . El üstünde büyüyen bir kızın hayatın kötü tarafıyla karşılaşması sonucu bununla baş etme çabasını ve kendi kendine bakabilme gücünü bulmasını anlatıyor . Günümüzde denir ya mesleği bir kadının altın bileziğidir diye . Bedia'yı da kurtaran "ud " u oluyor aslında . Bu romanı okuduktan sonra kızların okuyup meslek sahibi olması gerektiği gerçeğini bir de ben vurgulamak istiyorum . Gelecek neler getirecek belli olmaz . Her durumda çocuğumuzun yanında da olamayız , ölümlü dünya . Çocuklarımızı kendilerine yeter hale getirmeliyiz.

Fatma Aliye'nin Udi romanı ilk olarak 23 Mart 1899-27 Nisan 1899 tarihleri arasında 35 parça halinde İkdam gazetesinde tefrika edilir. Aynı yıl İkdam Matbaası tarafından kitap olarak basılır . Turkuvaz Kitap tarafından basılan ve benim okuduğum bu kitap Udi'nin kitap halinin latin harflerine çevirisidir. Kitapta bilinmeyen kelimelerin günümüzdeki karşılıkları sayfa sonlarında dipnot olarak verilmiştir. Bu durum başta zorluk çekerim diye düşünmeme rağmen kitaba okumaya başladığım andan sonra çok rahat okudum . Bir zorluk çekmedim ve kitabı yarım günde bitirdim.
Bedia'nın yaşamı ve yaşadıkları yanında müzik ve musikiye bolca değinen yazar o dönemde günlük yaşamda musikiye verilen değeri de gözler önüne serer. Bunun haricinde aşk , tutku ve bağlılık ilişkisini de sorgular bir nevi . Yaşadıklarına göğüs germesine , ne olursa olsun kocasını çok sevmesine rağmen kadınlık gururunu hiçe sayamayacağı durumda kalan bir kadının nasıl davranması gerektiğini de göstermek ister yazar Bedia üzerinden . Gösterirken de okuyucuya sorar bir nevi " sen olsan ne yapardın?" ... Bu soruya günümüz şartlarında cevap vermek daha kolay bana göre. 1900'lü yılların başında yaşadığınızı düşünerek cevap vermeyi deneyin bir de ...
Yazarın kalemi ile ilk defa tanıştım ve çok sevdim kendisini . Yazarın iki kitabı daha var bende. Sıra o kitapları okumakta.
Kitabın Adı :Udi-Kadınların Hafızası
Yazar :Fatma Aliye
Yayınevi :Turkuvaz Kitap
Sayfa Sayısı :144
İlk olarak 1899’da yayımlanan Udi romanında Fatma Aliye, okurlarına Şam ve İstanbul’un kültürel ortamlarından kesitler sunuyor. Müzisyen bir kadın olan Bedia’nın hikâyesi aracılığıyla müziğin tutkuyla deneyimlenmesini ve nasıl bir eğlence aracına dönüştürüldüğünü takip edebiliyoruz. Bedia’nın müzik ve aşkla sınanan hayatı aracılığıyla geçmişte yaşanmış benzer kadın deneyimlerine de atıfta bulunuluyor. Üstelik rakip olarak sunulan ve bambaşka hayat tarzları olan kadınların birbirini anlama imkânı da vurgulanıyor.
Fatma Aliye Kimdir ?
1862’de İstanbul’da doğdu. Ahmet Cevdet Paşa ve Adviye Rabia Hanım’ın kızıdır. Babasının görevleri vesilesiyle Halep, Yanya, Şam ve Beyrut’ta da yaşayan Fatma Aliye 1878’de Kolağası Faik Bey ile evlendi. İlk olarak George Ohnet’nin Volonté romanını Meram adıyla ve “Bir Kadın” imzasıyla Türkçeye çevirdi. 1891’de Ahmet Mithat ile ortaklaşa yazdıkları Hayal ve Hakikat romanını da “Bir Kadın” imzasıyla yayımladı. 1893’te Ahmet Mithat kendisinin yazarlık serüveniyle ilgili Fatma Aliye yahut Bir Muharrire-i Osmaniyenin Neşeti kitabını yayımladı. Kendi adıyla yazdığı ilk romanı Muhadarat da bu yıl basıldı. 1895’ten itibaren kardeşi Emine Semiye, Nigâr Hanım, Makbule Leman, Fatma Fahrünnisa gibi kadın yazarlarla Hanımlara Mahsus Gazete’yi çıkardı. Bu dönemde Refet, Udi ve Levayih-i Hayat romanları da art arda geldi. Müslüman kadınların kendi zamanındaki ve geçmişteki durumlarına, erdemlerine ve sorunlarına dair Nisvan-ı İslam, Namdaran-ı Zenan-ı İslamiyan ve Taaddüt-i Zevcât’a Zeyl eserlerini yayımladı. 1900 sonrası üretkenliği azalsa da 1908 sonrasında tekrar yayın faaliyetine başladı. Son romanı Enin 1912’de yayımlandı. 1916’da çıkan Ahmet Cevdet Paşa ve Zamanı eserinden sonra 1936’daki vefatına kadar başka eseri basılmadı. Feriköy Mezarlığına defnedilmiştir.




Kitabın Adı :Aşık Şeytan 
Zaman yolculuğu gibi bilim kurgu ve fantastik filmler ve kitaplar her zaman ilgimi çekmiştir. Bu filmi de eşim ve kızım seyretmiş bana anlatmışlardı tam senlik diye . Zaman yolculuğu konusunu sevmeyen eşim bile filmden etkilenmiş. Ben de ergenlerin okulu açılıp evde yalnız kalınca aklıma geldi ve filmi seyrettim. Filmin başrol oyuncularından birisi X-Files serisinde Dana Scully'i canlandıran Gillian Anderson . 2014 Amerika yapımı olan film drama , gizem ve bilim kurgu türünde. 1 saat 33 dakika sürüyor film. Seyrederken hiç sıkılmayıp ilgiyle seyrettiğimi söyleyebilirim. Hatta sonunda gözümden birkaç damla yaş da kaçmış olabilir .
Adını çokça duyduğum bol ödüllü bir film 1917 . BAFTA ( Britanya Film ve Televizyon Sanatları Akademisi ) Ödüllerinden en iyi film ve en iyi Britanya filmi ödülü , 77. Altın Küre Ödüllerinden en iyi film ödülü 1917 filmine verilmiştir . Yönetmen Sam Mendes de en iyi yönetmen ödülü almıştır . Ödüllü filmlerin çoğunu sevmem açıkçası . Fakat bu film aldığı ödülleri sonuna kadar hak etmiş diyorum. Tarihi ve dram türünde olan film 1 saat 59 dakika sürüyor.
Joker' i ve Batman'ı pek sevmem aslında . Fakat bol ödüllü bir film olduğunu öğrenince ailece film gecesi yapıp seyredelim dedik . Todd Phillips 'in yönettiği film drama türünde ve 2 saat 2 dakika sürüyor . Başrollerde ise Joaquin Phoenix, Robert De Niro var.
Animasyon türünde olan film 1 saat 44 dakika sürüyor . Karlar Ülkesi 1 i de seyretmiş ve çok sevmiştim . Animasyon filmleri ailece çok seviyoruz. Bu filmi de yine çok sevdim.
Mistik , gerilim türünde olan film 59 dakika sürüyor. Daniel Waters'ın " Break My Heart 1000 Times " adlı romandan uyarlanan filmin başrollerinde Bella Thorne ve Richard Harmon var. Bir patlama olmuş ve bu patlamadan sonra ölenler kısa süreli döngüler halinde görünür olmuşlardır . İnsanlar bu döngülerle yaşamaya alışmışlardır . Onlar yokmuş gibi davranırlar. Olaydan 10 yıl sonra olanları izliyoruz filmde . Roni arkadaşı ile birlikte bu döngüleri araştırırken bambaşka bir olayın merkezinde kalırlar .
1969 yılında Hamburg’da doğdu. Felsefe ve edebiyat bilimleri eğitimini tamamladıktan sonra uzun süre Moskova, Paris, Şikago ve New York’ta yaşadı. 2001 yılında ilk şiir kitabı Loops yayımlandı. İlk romanı Der kurze Traum des Jakob Voss‘la (2005) Hamburg Edebiyat Ödülü, Bayern Radyosu Jüri Ödülü ve Mara Cassens Ödülü’ne layık görüldü. 2006 yılında ikinci şiir kitabı Pools yayımlandı. Göritz bu şiirlerle Aşağı Saksonya İkinci Kitap Ödülü’ne layık görüldü. Yazar 2008’de Varşova Haiku Yarışması’nı kazandı. 2011 yılında Robert Gernhardt Ödülü’ne layık görüldü. 2013 yılında Hayalperestler ve Günahkarlar adlı romanı yayımlandı. 2014’te ise William Gass Ödülü’ne sahip olan ilk kişi oldu. Matthias Göritz ABD St. Louis Washington Üniversitesi’nde yaratıcı yazarlık dersleri vermektedir. Shangai Blues adlı romanı Vanja Vukovic’in 20 fotoğrafı eşliğinde 2015 yılında yayımlandı. Son romanı Parker ise 2018’de C.H. Beck tarafından yayımlandı. 2016 yılında Tarabya Kültür Akademisi’nin konuk yazarı olan Matthias Göritz 2017 yılında iki ay süreyle yeniden rezidans yazarı olarak İstanbul’da bulundu. Bu süre zarfında Aşk benim dilsizliğim adlı şiir seçkisi, ayrıca 2016 yılında Hayalperestler ve Günahkahlar adlı romanı (Mayıs 2018) Yitik Ülke Yayınları tarafından Türkçeye kazandırıldı.










Kitabın Adı :Acı Kahve








