Şubat ayı #1nobel1klasik etkinliği kitabımız Doriss Lessing'in Son Aydınlık Yaz kitabı idi.
Fuarda yazara ait üç kitap almıştım. İsmini hep duyduğum ancak kalemi ile henüz tanışmadığım yazara ait kitapları çok güzel bir indirim ile almıştım. Hazır etkinlik de varken katıldım ve yazarın kalemi ile tanışmış oldum.
The Economist , "Son Aydınlık Yaz " için Bir başyapıt ... Lessing'in yazdığı belki de en iyi roman." demiş . Fakat araştırdığım kadarıyla yazarın en iyi romanı olarak Altın Defter kitabı gösteriliyor . O kitap maalesef bende yok .
Son Aydınlık Yaz kominist bir manifesto olarak nitelendiriliyor . 1973 yılında yayımlanan roman dönemin kadın-erkek ilişkileri ve kadının toplumdaki yeri konusunda bilgilendirici bir nitelik de taşıyor.
Kate dört çocuğu olan ve nörolog ile evli bir ev hanımı. Küçük yaşta evlenmiş ve çalışmıyordur. Bütün hayatı eşi , çocukları ve evi arasında geçmektedir. Çocukları artık büyümüş ve bağımsız hale gelmişlerdir . Bu dönemde Kate de kendi ve yaşamını ara ara gözden geçirerek sorgulamaya başlamıştır . Hep başkaları için yaşayan bir insan insan olmak zor gerçekten de . Karşı tarafın ihtiyacı kalmayınca insan boşluğa düşüyor .
Çocuklar yaz için yurt dışında farklı farklı yerlere gideceklerdir. Eşi de Amerika'ya iş için gidecektir. Kate yalnız kalacağı için koca evde kalmasının gereği olmadığını söyleyerek evi de kiraya vermeye karar verirler. Kate kendisinin ne yapacağına karar veremeden bir iş teklifi gelir kendisine. Ara ara çeviriler yaptığı için yabancı dili çok iyidir. Uluslararası bir konferansta çevirmen olarak çalışacaktır .
Çalışmaya başlayınca işine çok kolay adapte olur . Bu işte başarılı olur . Başarılı olduğu konu sadece çevirmenlik değildir. Oradakileri koordine etmede ve işleri düzenlemede de başarılıdır . Yıllarca evini derleyip toparladığı için bu ona zor gelmemiştir. Evde yaptıklarını doğası gereği karşılıksız yapmıştır . İşte de aynı şeyleri yaparak para kazanmak üstelik de kocasından daha fazla kazanmak ona garip gelmiş ve mutlu olmuştur .
İngiltere'de olan konferans sonrası İstanbul'a da konferans için gitmiş ve oradan sonra yaşadıkları ile kendini tanıma ve yaşamını gözden geçirmek üzere bir sürece girecektir .
Kitaba büyük bir hevesle başlamıştım . Ancak kitaba adapte olmam zor oldu. Bazı cümleleri ve sayfaları ikişer defa okumak zorunda kaldım anlamak için . İlk yarıyı geçtikten sonra konu daha akıcı hale geldi ben de yazarın tarzına alıştım ve kitap bitti. Alışıldık kurgular gibi değil kitap. Sakin kafa ile ve dikkatli bir okuma süreci gerektiriyor kitap .
Kitabı bitirdikten sonra söyleyebilirim ki yazarın kalemi ile tanıştığıma memnun oldum ancak yazarın en iyi kitabının bu olduğunu da düşünmüyorum.
Son Aydınlık Yaz Kitabından Alıntılar :
"Hepimiz ,lanet olası insan sürüsü , herkes deli, hem erkekler hem de kadınlar, hepimiz deliyiz ve bunun farkında değiliz. "
" Bir bebeğin başındaki belirgin bir kıvrımın kadındaki annelik hislerini uyandırdığını söylerler: Kurnaz dua bu ayarlamayı yapmıştır. Yumurtadan yeni çıkan bir kaz, onun için sonsuza kadar " Anne" olarak kalacak bir şekli ya da sesi takip eder - hayatın Bu ilk anlarında hangi şekil ya da ses karşına çıkarsa. "
"Doğrudan bana baktılar ve beni tanımadılar. Buna üzülmekten çok memnun olmuştu, arkadaşlık, bağlar, "insanları tanımak" kavramlarının ne kadar sığ, kolayca yalanlarına bilecek şeyler olduğunun verdiği rahatlama ile kendini sarhoş gibi hissediyordu. "
Kitabın Adı :Son Aydınlık Yaz
Yazar :Doris Lessing
Yayınevi :Kırmızı Kedi Yayınevi
Orjinal adı :The Summer Before the Dark
Çevirmen :İdil Dündar
Sayfa Sayısı :270
Yaşamı boyunca Nobel Edebiyat Ödülü dahil hemen hemen bütün saygın ödülleri kazanan ve İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarından biri olarak gösterilen Doris Lessing, bu romanında bireyin üzerindeki toplumsal baskıları ve bu baskılardan kurtulma mücadelesini, erkek egemen toplumda kadın olma deneyimi üzerinden anlatıyor.
Dışarıdan bakıldığında nörolog kocası ve dört çocuğuyla ideal bir orta sınıf ailesine sahip olan Kate, yaşamının bir hapishaneye dönüştüğünü hissetmektedir. Sürekli güzel ve şık olmak, evini idare ederken hem kocasının hem çocuklarının sorunlarıyla ilgilenmek zorundadır. Ve kendisinden bütün bunları "doğası gereği", yani karşılıksız yapması beklenmektedir. Uluslararası bir konferansta çevirmenlik yapmak üzere İstanbul'a giden Kate, orada tanıştığı gençle sürpriz bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk, Kate'in içsel dönüşümünün de başlangıcı olacaktır.
1973 yılında yayımlandıktan sonra feminist bir manifesto olarak nitelenen Son Aydınlık Yaz, Doris Lessing'in en sert ve çarpıcı romanlarından biri.
"Cinsiyetçilik ve feminist bilinç üzerine yazılmış en iyi roman."
-New York Times Book Review-
Doris Lessing Kimdir?
Doris Lessing, (Doris May Taylor) (d. 22 Ekim 1919 - Kermanşah, İran), Britanyalı yazar.
1919'da babasının bir bankanın yöneticiliğini yaptığı İran'da doğdu. Beş yaşında ailesiyle birlikte Rodezya (bugünkü adıyla Zimbabwe) sınırları içinde bulunan bir çiftliğe taşındı. Salisbury'de bir Katolik okulunda eğitim gördü. 14 yaşındayken ailesine isyan ederek okulu bıraktı ve sırasıyla hemşirelik, telefon operatörlüğü ve katibelik yaptı. 18 yaşında Rodezya parlamentosunda çalışmaya başladı ve ülkede ırkçılık karşıtı bir sol partinin kurulmasında rol aldı. 1943'te sona eren ilk evliliğinin ardından Komünist Partisi'ne katıldı ve Alman siyasi eylemci Gottfried Lessing ile evlendi. 1949'da eşinden ve Rodezya'dan ayrılıp oğluyla birlikte Londra'ya geldi. O tarihten beri yaşamını profesyonel bir yazar olarak Londra'da sürdürüyor.
Lessing çok sayıda romanı ve kısa hikâyesinde, daha çok 20. yüzyılın toplumsal ve siyasi karmaşasına yakalanmış bireylerin yaşamlarını ele alıyor. Eserlerinin başlıca temalarının feminizm, cinsiyetler arası savaş ve bütünlük peşinde koşan bireyler olduğu söylenebilir. Lessing'in çoğunlukla Afrika'nın güneyinde ya da İngiltere'de geçen eserlerindeki solcu, bağımsızlığına son derece düşkün ve feminist kadın kahramanlar, tıpkı yazarları gibi, içinde yaşadıkları toplumların kültürel kısıtlamalarına karşı başkaldırıyor. En çok okunan ve en çok çevrilmiş romanı Altın Defter (1962), kadın hareketinin köşetaşlarından biri olarak görülüyor.
Bir kadın olarak o dönemlerde feminist ve aktivist olmak zordur diye düşünüyorum ve yazarı tebrik ediyorum.
YanıtlaSilBenim de listemde aslında "Büyükanneler" vardı. Fakat bu kitabı okumakda iyi oldu.
Yakın zamanda diğer kitabını okuyacağım. Bir de "Altın Defter" kitabına Pdf olarak bakayım bulursam onuda okuyayım.
Öperim çok :)